-
1.
+12özet var ama uzun uzun okumak isteyenler için(alıntıdır):
EN BAŞARILI EĞiTiM SiSTEMi NEDEN FiNLANDiYA’DA?
Aralık 2011
Banu Uzkut Onuk
Eğitim sistemlerini araştırırken Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Progrdıbının (PISA) sonuçları dikkatimi çekmişti. Testte, öğrencilerin, matematik, fen bilimleri ve okumayla ilgili sahip oldukları bilgi ve becerilerin ne kadarını hayata geçirebildikleri, sorunlarla karşılaştıklarında ne kadarını uygulayabildikleri ölçülüyor. 2000 yılından beri uygulanan bu testin sonuçlarında en başarılı ülke hep Finlandiya çıkıyor. Türkiye ne yazık ki Mekgiba’dan sonra sıralamada sondan ikinci sırada.
Finlandiya eğitim sisteminde sınav stresi yok, mukayese yok; dershaneler, özel hocalar yok. Eğitim saatleri çok kısa (ortalama günde dört saat) olmasına rağmen bütün öğrenciler eşit düzeyde başarılı. Yrd. Doç. Dr. Ali Eraslan’ın EFMED dergisinin Aralık 2009 sayısında yayımlanan “Finlandiya’nın PISA’daki Başarısının Nedenleri: Türkiye için Alınacak Dersler” başlıklı makalesini incelemiştim. Ardından Finlandiya seyahatimde okulları ziyaret edip, öğretmenlerle ve öğrencilerle konuştum. Toparladığım bilgileri paylaşmak istedim.
Okullarda okutulacak kitaplara öğretmenler kendileri karar veriyor. Zorunlu temel eğitim boyunca, değerlendirme adına herhangi bir ulusal sınav veya yılsonu sınavı yok; öğrenciler, öğretmenin hazırladığı sorularla değerlendiriliyor. Bu yüzden öğretimin odağında öğrencileri testlere hazırlamaktan ziyade tamamen öğrenme var.
Gezdiğim okullarda dikkatimi çeken, okulların ev ortamı gibi rahat dekore edilmiş olmasıydı. Müfredatları “yaparak öğrenme” prensibine göre düzenlenmiş. Çocuklar sınıf içinde dolaşarak, arkadaşlarından, öğretmen ve ders malzemelerinden bilgiler toplayabiliyor ara sıra da kanepeler üzerinde dinlenebiliyorlar. Öğretmenlerine isimleriyle hitap ediyorlar ve öğle yemeklerini birlikte yiyorlar. Öğrenciler rahat ortamda öğrenmenin keyfini yaşıyorlar. Okul kantininde sadece süt, su ve meyve bulunuyor (reklamların etkisinde kalınmadan beslenme alışkanlıklarına dikkat ediliyor). Her çocuğa kendi öğrenme yöntemine göre ödev veriliyor. NLP teknikleri öğretmenler tarafından derslerde uygulanmakta. Bazı dersleri farklı yaş grubundaki öğrenciler bir arada işliyor; böylece uyumu öğreniyorlar. Okuldaki bitkilerin bakımı, kütüphanedeki işler, atık kâğıtların toplanması, bahçe ve akvaryum işleri, mutfak yardımı gibi gündelik işleri öğrenciler sırayla yapıyorlar. Böylece yeterlilikleri geliştiği gibi okullarını da benimsiyorlar. Çocuklar okullarını ikinci evleri gibi görüyor, öğretmenlerini de anne/baba gibi seviyorlar.
Finlandiya’da öğretmen olmak çok kolay değil. Liseden mezun olup öğretmen olmaya karar veren bir öğrenci üç aşamalı kabul testinde başarılı olmak zorunda. Birinci aşamada, kitap sınavıyla, bilgiyi araştırma, sentez yapabilme, eleştirel açıdan bilgiyi yorumlama, analiz etme yeteneği test ediliyor. ikinci aşamada, mülakat aşamasında, kişilik ve karakter yapısı bakımından öğretmenlik mesleğine uygun olup olmadığı analiz ediliyor. Son aşamada ise adaylardan örnek bir ders anlatması veya grup tartışmasını yönetmesi istenerek sosyal yönü, konuşma, sunum ve yönetim yetenekleri ölçülüyor. Bu aşamaların sonunda öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme progrdıbına kabul ediliyor.
Öğretmenlik lisans programı boyunca, öğrencilerin her yıl birer ay uygulama okullarında ders anlatarak staj yapma zorunlulukları var. Stajları hem üniversitedeki öğretmenleri, hem de öğrenciler tarafından değerlendirmeye tabi. Staj değerlendirmesi mezuniyet yeterliliğinde çok önemli. Türkiye’de öğretmenlik stajı sadece son yıl yapılabilir, o da ne yazık ki KPSS sınavının hazırlıkları nedeniyle hedeflere ulaşamaz.
Finlandiya’da öğretmen olabilmek için sadece lisans öğrenimi de yeterli değil. Öğretmen adayının seçeceği konuya göre tezli yüksek lisans derecesine sahip olması da zorunlu. Böylelikle Finli öğretmenlerin araştırma tabanlı bir eğitimle, sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmaları sağlanıyor.
Finlandiya’da motivasyonu yüksek öğrenciler en yüksek maaşı almayacaklarını bildikleri halde, gene de öğretmenlik mesleğini saygınlığı ve kutsallığı nedeniyle tercih ediyorlar. Tanıştığım bir Finli baba, kızının öğretmen olmasından gurur duyduğunu söylüyordu. Türk kültüründe de uzun yıllar öğretmenlik kutsal bir meslek olarak kabul edilmişti ama son yıllarda bu algı değişmeye başladı. Öğrencilerimiz, öğretmenlik mesleğini ne yazık ki ekonomik nedenlerle tercihlerinde en alt sıraya koyuyorlar.
Finlandiya’da “yaşam boyu öğrenme” eğitimin en önemli ilkesi. Görüştüğüm öğretmenler devamlı gelişen öğrenme tekniklerini, zorunlu hizmet içi eğitimlerle takip edebildiklerini söylediler. Finli öğretmenler meslek hayatları boyunca katıldıkları kursları, kendilerini geliştirmek için fırsat olarak görüyorlar. Ben de Türkiye’de özellikle bireysel eğitimlere, kendi olanaklarıyla katılan sevgili öğretmenlerimizi gördükçe çok mutlu oluyorum. Kendini devamlı geliştiren öğretmenlerin, anne babaların, bireylerin çoğalması dileğiyle.
özet: durmak yok yola devam panpa. boşver bunları.
-
2.
+2"Okullarda okutulacak kitaplara öğretmenler kendileri karar veriyor"
bunu okudum da bizde olsa bu kafayla neler olur düşünsenize -
3.
0@2 panpa haklısın zaten öğretmen olabilme işinede belli bir standarta bağlamış adamlar boşuna başarılı değiller.
-
4.
0tamahkarın anldıbını bilmeyen binler için :açgözlü demek.
@5 haklısın kardeşim öğretmenliği saygınlığı yüzünden tercih ediyor adamlar :/ -
5.
0okucam şimdi zamanım yok reserve
-
6.
0
-
7.
0okudum ve şukunu verdim panpa
-
8.
0upupupupupupup
-
9.
0bizdeki eğitimin amacı dünya görüşü olmayan öğrenciler yetiştirmek. bunun için de daha 10-12 yaşlarındaki çocukları zilyon tane sınava tabi tutuyorlar. çocuklar sınava çalışmaktan düşünmeyi, felsefe yapmayı, eleştirel bakış açısını unuttular. yetişen nesil tek tip, tek dünya görüşüne sahip, tek ideoloji etrafında toplanan bir nesil. spesifik bir örnek vereyim; geçenlerde hukuk fakültesinde profesörlük yapan bir kişi tv'de konuşuyordu. adamın bir cümlesi türk gençliğinin ne durumda olduğunu alenen ortaya çıkarıyor. adamın söylediği söz şu; " geçen gün öğrencilere takip ettikleri gazetelerden ve köşe yazarlarından üçer tanesini saymalarını istedim ama öğrencilerin %80'i gazete ismi ve köşe yazarı söylemekten aciz."
not: sorunun kaynağı din midir yoksa türk insanının yannan zihniyeti midir çözebilmiş değilim..
edit: öğretmenlik 2.sınıf terkim. kısaca şunu söyleyeyim bu halinize şükredin. yeni öğretmen jenerasyonu eskisinden de yobaz, geri kafalı, çıkarcı huur çocuklarından oluşmakta. ileriye yönelik umut besliyorsanız taku yediniz çünkü yetişmekte olan öğretmen jenerasyonu aktif göreve başlayınca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. -
10.
0bu ülkenin eğitim sistemini finlandiyalılar değiştirmeyeceğine göre
-
11.
0@12 sorunun kaynağı zihniyettir. anadolu da özellikle kırsal kesimlerde çocuğu okula zorunluluktan gönderiyor birçok veli. evdeki anne "aman başımdan gitsin de ne olursa olsun";baba da "cezası var panpa, gitsin 3-5 bir şey öğrensin sonra gitsin tarlaya ya da inek otlatmaya".özellikle taşıma merkezli okullarda veya köy okullarında çalışan bir öğretmene sorun,"veli toplantılarına kaç kişi katılıyor?" cevap:3-5 kişi olur. veli çocuğunu gönderiyr ama takip yok. akşam çocukla ilgilenmek yok. çocuk ödev yapmaz, dersi dinlemez, öğretmen de çocuğa bir şeyler kazandırmak için uğraşır,bu amaçla bir ceza verir;işte o zaman veli okula gelir ve:"sen kimsin de çocuğuma kızıyorsun?" der. böyle bir zihniyete sahip ana-babanın çocuğu apaçi olur tabi.
-
12.
0@1 finlandiya eğitim sistemi gerçekten mükemmel.ama bu sistemi ülkemize uygulamamız mümkün değil. zira finlandiya'nın nüfusu
2010 yılı sayımına göre 5,359,538 dir. ülkemizin nüfusunu yazmaya gerek yok. arada bu kadar fark varken, oradaki fiziki şartları oluşturmak için eğitime bütçeden %90 pay ayırmak gerekir.bu da mümkün değildir. finlandıya da sınıflar ev ortamı gibi. bizim okullarda ise hala çocuklar kırık sıralara oturuyor. okullar resmen dökülüyor. özellikle büyükşehirlerde arazi sıkıntısı nedeniyle küçücük bahçelerde binlerce öğrenci tenefüs yapıyor. okul binaları hiçbir şekilde öğrencilerin sosyalleşmesi, yaratıcılıklarını ortaya koyabilmeleri için tasarlanmamış. eğitimde başarı sağlamak için öncelikle fiziki şartları düzeltmek gerekir.
ikinci konu öğretmen yeterliliği. finlandiya daki öğretmen seçimi mülakat ve sınavlarla oluyor. şimdi ülkemize bakalım. türkiye'de herhangi bir kuruma veya okula mülakatla birileri alınacaksa bilin ki "torpil" lazım.1980 lerde asker yakınıysan;1990 larda bürokrat akraban varsa;2000 lerde badem bıyıklıysan tüm kapılar sana açılıyor. zihniyetini gibtiğimin ülkesi böyle maalesef. mülakatla alınacak öğretmenlerin yeterliliğine bakılmaz bu ülkede, ideolojin güçlülerinkiyle aynı olacak.bu sistem de bize uymaz panpa. neyse,devam edelim. ülkemizde öğretmen yeterliliği bir sorundur. özellikle 70lerde 28 günde yetişen öğretmenler;sınıf öğretmeni olan ziraat mühendisleri, imamlar,muhasebecilerin elinde onlarca nesil eğitim gördü(kendini geliştirenleri tenzih ederim).iki cümle kuramayan adamlardan ders aldık. şimdiki akıl tutulmaları, sapıklık,kabadayılık da bunların etkisi yok mudur? allahtan artık emekli oluyorlar. yeni nesil öğretmenler ise daha donanımlı. ancak,bu da yeterli değil. bunu çözmek için hizmetiçi seminerlere önem veriyor bakanlık. lakin,bu eğitimler 50-60 kişiyi yazın sıcağında küçücük odaya tıkarak yapılıyor. tabiki de amacına ulaşmıyor.
velilerle ilgili söyleyeceğimi söyledim. -
13.
0http://youtu.be/T8FUH8g0AGI
şu videonun sonundaki adam tarih öğretmeni aq tarih öğretmeni tariiiiiih bu adam çocuklara ders veriyoooooooooooo.
isyan etttim isyan etim beaaaaaaaa. -
14.
0bizim ülke çok nüfuslu panpa olmyuor bide çok azınlık var giberim ya
-
15.
0(küçüklüğünüzden beri takıldığınız bi gerizekalı çocuğu göz önüne alırsak-genelleme-)sizin yaşınızda bi gib elinden gelmiyo mecbur öğretmenlik okuyo sonra o soğuk gibimsonik espri yapan bi nesil öğretmen oluyo sonra vay efendim niye böyleyiz geçin bunlar gibtiğin gerizekalıları öğretmen olursa
(bkz:-kitabın nerede evladım
-evde unuttum
-kendini de unutsaydın ya) -
16.
0adaletini gibeyim dünya
-
17.
0kaçırmak lazım burdan çocukları beyin göçüyse beyin göçü amk
-
18.
0tek eğitim değil yaşam tarzları kızları ve amlılar için erkekleri kısaca insanları ve her şeyiyle iskandinavya ülkeleri candır.
-
19.
0burda gençler 31 çekmekten am düşünmekten ders çalışamıyor.
ciddiyim taşak geçmiyorum. -
20.
0evet ciksin takıntı haline gelmesi gibi bir pskolojik sorun var gençlerde buna sebepde gelenek göreneklerimiz sanırım.