Beyler kimseden şuku muku beklemiyorum. muallakliğin alemi yok. Okuyun geçin amk. Burda olduğunuzu bileyim yeter. Yazmak kolay değil. Herşey tekrar canlanıyor. Elim titriyor amk. Rez deyip geçin ben yazıyorum.

Oyuncak bebeği anneme gösterdim, direkt bayıldı. Su falan döktüm yüzüne. Yerde titriyordu. Bebeği fırlattım bu ara elimden. Annem yavaş yavaş kendine gelmişti. Ne oldu dedi, bebeği gördün bayıldın dedim. Hiçbirşey hatırlamıyordu. Ne bebeği dedi baktı yüzüme. Lan bebek gösterdinya az önce dedim. Aha bu bebek falan. Amk bebek kayboldu. Nereye fırlattım diye aranmaya başladım. Annem tedirgindi ama halaa ne bebeği oğlum diyordu. Ana bacı küfür ediyordum artık. Bebekte yoktu ortada. Kalk gidiyoruz dedim. Bağıra çağıra çıkardım evden. Teyzeme gittik. Orda donup kalmıştım amk. Bebek teyzemin kapısının önündeydi ve ıslaktı. Ter gibi. Annem bebeği görünce yine bayıldı. Ben bağırdım falan, teyzem kapıyı açtı. Annemi içeri aldık. Bebeği de..

Beyler rezleri alın. Yarım saat sonra devam edicem.

Beyler iftardan sonra devam edelim. Hem gece daha etkili olur diye düşünüyorum. Ne dersiniz?

Yazıyorum beyler.

Annemi içeri aldıktan sonra yüzünü falan yıkadık. Kendine geldi. Anlatın dedim. Anlatın yoksa kötü şeyler olacak. Hoş iyi giden birşey de yoktu. Akşam üzeriydi. Annem anlatmaya başladı. Teyzemin çocuğu olmadığı için, annemde çocuk yapmak istememiş artık. Abim ve ablamı yeterli görmüş. Ben bunları dinlerken içimden ne alaka amk falan birşeyler geçiriyordum. Devam etti. Düşük yapmak için elimden geleni yaptım oğlum, affet cahillik ettim vs vs saçmalıyordu. Ben duydukça iyice sinirleniyordum. Üzülüyordumda aynı zamanda. Annem beni öldürmeye çalşıyordu. Peki bunların teyzemin rahatsızlığıyla ne alakası var diye sordum. Ona cevap veremedi. Teyzem konuşmak istedi. Arka odadan bebek ağlama sesi geldi. Önce birbirimize baktık. Teyzemin gözler yine acayip olmuştu. korkmayın dedi ama en çok o korkuyordu. Kalkıp ses gelen odaya gittik. Kapıyı açtığımızda gördüğümüz manzara dehşetti beyler. Yerde bir seccade ve seccadenin üzerinde bizim evde kaybolan, teyzemlere geldiğimizde kapıda bulduğumuz bebek vardı. Bebek namazda secdeye yatmış pozisyonda duruyordu. Sinirlerim bozuldu ağlamaya başladım. isyan, küfür gırla. Kapıyı kapatıp geldiğimiz odaya geri döndük. O anı hiç unutmuyorum. Odanın kapı pervazının üzerine teyzem kurandan bir ayet koymuş. Ayet yanıyordu kendiliğinden. içerden ağlama sesi de gelmeye devam ediyordu.

Tamam mı devam mı beyler. Final hiç beklemediğiniz bir şekilde olacak. Devam diyenler i göreyim. Tamam diyenler çıksın başlıktan. Gitsin metin2 oynasın.

Beyler devam diyorsunuz ama şuku veren yok. Nerdeyse çukular şukuyu geçecek amk. Bi el atın şukuya. Ben devam ediyorum.

Yanan kuran ayetini havlu gibi birşeyle söndürmüştük. Kalkın gidelim buradan dedim. Bugün bu iş bitecek diye atarlanıyordum işte. Toparlandık çıktık. Bzim eve geldik. Karşıma aldım ikisinide. Yeter lan anlatın hemen. Ne olavaksa olsun giberim böyle işi falan diye yardırıyorum. Korkudan erkekleniyordum beyler aslında. Anlatacaklarını duymak istiyormuyum istemiyormuyum ondan da emin değildim. Teyzem başladı anlatmaya. Oğkum bilirsin seni ne kadar sevdiğimi falan girdi konuya. Onları geç sadede gel ben artık bunaldım vs bişeyler saydırdım. Annemin anlattıklarını anlattı. ikisinin sağlamasını yaptığımda; teyzemin sorunları ve benim başımdaki musallat hakkında hala hiçbirşey öğrenememiştim. Onlarda bilmiyordu, bundan emindim artık. Annem telefonla dayımı aradı o akşam acil gelmen lazım dedi. Dayım geldi, adam gayet rahattı. Bu amkdmn evinde hem herkes herşeyi biliyor, hemde hiçbirşey bilmiyor gibiydi. Dayımla niraz konuştuktan sonra, çatalca da oturan bi adamdan bahsettiler. Oraya gitmek üzere çıktık evden.

Çatalca nın bir köyüne gittik. Heryer ağaç, her yer zifiri karanlık. Hiçbir sorunum olmasa bile öyle bir yere gitmek bile adamın pgibolojisini bozmaya yeterdi. Köyün girişinde bir adam karşıladı bizi. Temiz yüzlü bir adamdı. Biraz rahatlamıştım ama annem ve teyzem hiç normal davranmıyorlardı. Ama o akşam bu işi bitirmeye kararlıydık. Yafa yalnızca ben kararlıydım, bilemiyordum. Adamın evine girdik. Anlatın dedi. Ben sözü annemlere bıraktım. Siz anlatın ne yaptığınızı dedim. Bana anlattıklarının aynısını anlattılar. Adam ikna olmuş görünüyordu. Bekleyin dedi, mutfağa gidip bir parça kırmızı et getirdi. Ortaya bir havlu serdi. Eti üzerine koydu. Birşeyler okumaya başladı. Evinize koşun dedi. Biz lan noluyo falan demeye kalmadı. Adam evinize koşun diye bağırmaya devam etti. Hemen çıktık oradan. Çatalca dan eve gitmemiz 1 saat falan sürdü. Sokağa girdiğimizde evimizde yangın çıktığını gördük. Bir tane itfaiye gelmiş söndürmeye çalışıyordu ama evimiz çoktan kül olmuştu bile.

O geceyi teyzemlerde geçirdik. Artık evimiz yoktu. Ertesi günün akşamı tekrar çatalca ya yola çıktık. Babamda bize katılmıştı bu sefer. Adamın evinin önüne kadar gittik. Kapıyı açtı ama sanki bizi bekliyor gibi bir havası vardı. Oturun dedi. Babam dün burda neler oldu diye sordu. Adamın anlattıklarına göre, adam kendisine hüddam ettiği cinler sayesinde bize musallat olan cin ile iletişim kuracakmış. Tam o sırada adamın cinleri uyarmış evi yakıyorlar diye. Adamda bizi eve göndermiş.

Adam odadaki herkesi dışarı çıkardı. Gözlerimi kapatmamı istedi. Önce içinden birşeyler okudu sanırım. Sonra yüksek sesle birşeyler okudu. Filmlerdeki gibi içimden cin falan çıkmadı ama kulaklarım uğulduyordu çok fena. Bir süre böyle devam etti. Sonra babamları odaya çağırdı. Teyzemlere gitmemizi söyledi. Başımıza bela olan oyuncak bebek oradaymış, alıp getirmemizi istedi. Ama bu imkansızdı. Çünkü bebek evimiz yanarken evin içindeydi. Ama ısrarla teyzemlerde olduğunu ve gidip getirmemiz gerektiğini söyledi. Eve doğru yola çıktık.

Teyzemlerin evin önüne gelmiştik. Açıkçası artık eve girmeyi gözüm kesmiyordu. Ama bu akşam bu işi bitirecektik. Teyzem yavaşça kapıyı açtı. Salona girdik. Ordan diğer odaya ve sonra diğer odaya. Bebek yoktu. Bir yandan söyleniyorduk, bir yandan da bebeği arıyorduk. Yoktu amk. Sinirlerimiz iyice bozulmuştu. Tekrar çatalcaya gitmek üzere çıktık evden. Arabanın kapısını açtım, bebek arabanın içindeydi. Orfa çığlığı bastım amk. Sonra bebeği alıp bagaja koydu babam. Çıktık yola.

Çatalcaya gittik. Adamın evine girdik tekrar. Odaya aldı hepimizi. Bebeği ortaya koydu. Gidip kırmızı et getirdi tekrar. Etin üzerine bir kibrit batırdı. Sessiz olmamızı istedi. içinden birşeyler okuyordu. Yüzü asıldı, tedirgin oldu. Bana bakarak bir of çekti. Sonra babama dönüp hayatımızın dönüm noktası olan soruyu sordu..

Okuyan var mı beyler, detayları es geçip bitirmeyi düşünüyorum. Ne dersiniz?

Geldim beyler. Amk herkesi kendiniz gibi işsiz sanıyosunuz muallakler. Zaman oldukça yazıyorum işte. Akşam yoğun baş ağrısı ve uyku tuttu. Uyuyakalmışım idare edin. Evet devam ediyoruz. Rezleri alın.

Çok sağlam bir büyü yapılmıştı bana ve teyzeme. Büyüyü ortadan kaldırmanın tek yolu vardı. Ama bu esnada büyüyü yaptıran kişi de ölebilir dedi. O an bi donup kalmıştık. Bizim ailemizde kötü niyetli olduğunu düşündüğümüz hiçkimse yoktu. Yabancı birilerininde bu derece düşmanlığını kazanacak bir aile değildik. Babam düşünmeye başladı. Bende atara bağladım o an. Gebersin amk çocuğu her kimse falan yardırıyordum. Babam tamam dedi. Adam bu işin vebali çok büyük. Size yardımcı olurum ama, ben cinlerime böyle birşey yaptırmam dedi. Ne yapacağız diye sorduğumuzda içinizden biri hüddam alacak. Ancak bu şekilde size yardımcı olurum dedi. Babam yaşlıydı. Annem ve teyzem zaten yeteri kadar çökmüştü bu süreçte. Geriye benden başka seçenek kalmadı. O gece beni orada bırakıp eve gittiler. Adamla başbaşa kalmıştık. Artık hüddam sahibi olma zamanı gelmişti. Bu arada hüddam almak için yaptığımız şeyleri yazmıyorum. Liseliler denemeye kalkıp başlarına iş açabilirler.

Rez ???

Geldim beyler küfür etmeyin amk. Tamam bitiriyorum hikayeyi.

Dediğim gibi detayları geçiyorum. Adam ortaya serdiği havlunun üzerine bebeği koydu. Üzerine hayvan yağı. Bi kalem kağıt aldı. Birşeyler yazdı. Kağıdıda yağın üzerine koydu. Birşeyler okumaya başladı. O okudukça benim kulaklarım çınlıyordu. Sonra dediki, şimdi bir cin getiricem buraya. Sen onu göremezsin. Oku dediğim zaman bu duayı okuyacaksın. Elime türkçe yazdığı bir dua verdi onu okudum. Sonra arapça şeyler okumaya başladı, tekrar et desidi. Dilim döndüğünde tekrar ettim. Sonra kendimden geçtiğimi hatırlıyorum. Hareket edemiyordum. Adamı duyuyordum sadece. Adam: şimdi istersen bebeğin üzerine koyduğum kağıdı yakmasını isteyebilirsin. Sendeki musallat gidecek ama sana musallat olan şeyi kim başına musallat ettiyse, o da ölecek. Tıpkı bu kağıt gibi yanacak. Artık gözüm hiçbirşeyi görmüyordu. Anam babam kim olursa olsun gözden çıkarmıştım. Hazırım dedim. Yapabilirsin desi. Kağıda baktım. içimden yanmasını istiyorum gibi birşeyler düşündüm. Kağıt yanmaya başladı. Ufacık kağıttan resmen alev çıkıyordu. Hayban yağının dumanı genzimi yakıyordu beyler. Kulağımda bebek ağlaması çınlıyordu. içimden yan amk yan diye haykırıyordum. Alev sönmeye başladı. Hayvan yağıyla beraber bebekte eriyip gitmişti. Adam geçmiş olsun yeğenim dedi. Ama bu kadar kolay olacağını düşünememiştim. Annemler odaya girdi. Birbirimize sarılıp ağlamaya başladık orda. Adam bize hadi gidin dedi. Çıktık evden. Teyzemlere gelmiştik. Teyzemi indirdik arabadan, eve girmesini bekliyorduk. Kapıyı açtı eve girdi. Tam gidecektikki bir çığkık koptu. Hemen indik arabadan eve koştuk. Eve girerken acayip bir koku vardı. Gözlerimin yaşardığını hatırlıyorum. Odaya girdiğimizde teyzemin kocası halının üzerinde yanık bir halde yatıyordu. -SON-