1. 76.
    0
    okuyanın dıbına koyayım
    ···
  2. 77.
    0
    o yazıyı kim okuycak dıbını dengesini gibtiğim
    ···
  3. 78.
    0
    okuyanın amk
    ···
  4. 79.
    0
    bunu sen versen de okumam amk.
    ···
  5. 80.
    +2 -4
    kış aylarımın vazgeçilmez fantazmagorik oyuncakları. valla ne yalan söyliyim şişme kadın bile alsam bu üçlüyü giydirmeden uçkur çözmem. bir de kışın dışarıdan yeni gelmiş, soğuktan beyaz teni hafif kızarmış, büzüşmüş olacak deymeyin keyfime. üzerinden hafif hafif okşamak, eline bir kadeh kırmızı şarap verip italyan oturuşunu izlemek. bir de platine yakın sarı saçları, hafif çilli beyaz yüzü ile çocuksu, adeta bir hentai duruşu ve gülümsemesi ile oyunbaz bakışlarına kilitlenmek, cherry lipstick' li pembe dudaklarını hafifçe ısırarak sizi baştan aşağı süzmesi ve yanına oturup belinden kavramanız.

    kendini bırakıp çenesini iyice kaldırarak size bakması. adeta seninim, ne yapacaksan yap bana, karşı koymaya gücüm yetmez dercesine bakışları ve hafifçe dudaklarından başlayıp kulağı ile saçlarının başladığı yer arasındaki hafif parfümlü bölgede biten bir öpücük. eliniz bacağının iç kısmından içeriye doğru kayıyor, onun dudakları aralanmış, biraz şaşkın ve ürkek şarap kadehini sehpaya bırakıyor ve saçınızın arkasından sizi kavrıyor. elinden tutup ayağa kaldırıyorsunuz onu. hafif ittirerek duvara yaslanmasını sağlıyorsunuz, arkanızdaki aynadan tamamen ikinizi görürken eğilip o file çoraplı, büyülü parfüm diyarına doğru yöneliyor, o eteğin içindeki karanlığa, dünyanın merkezine, tanrı parçacığına gidiyorsunuz.

    nefes alışı değişiyor. belinin yay gibi gerilip boynunun kasıldığını görüyorsunuz. ikinizsiniz. o senin. adil bir karşılaşma. ve belinden tutup yatağa fırlatıyorsun onu. hafif gülüşününün az sonra hırıltılı iniltilere dönüşeceğini bilerek. dudaklarından başlayan sol el dokunuşun iki göğüsü arasından geçerek karnına ulaşıyor ve strapless' inin altına girip bel bölgesinde ufak daireler çizmeye başlıyorsun. sadece parmak uçlarını kullanarak o en hassas yerlerde dolaşıyorsun ve onun tüyleri ürperiyor. konunu tutuyor senin. ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyor. doğada yalnız iki böcek gibisiniz. salt o an için bile doğru erkek olmalısın. ve öylesin. yatakta muktedir bir tanrı. erk' in kaynağı, thor' un çekici sensin. her şey sana bağlı. eğilip belinden karnına gezinen hafif bir öpücükle onu uyarıyorsun. sıcak nefesin onun teninde ve onun beklediğinden hep daha geç öpücükler. bu daha çok istemesine sebep oluyor elbette...

    ve tekrar oradasın. o filenin içinden, mor dantelli arzunun karanlık nesnesinin içinden, leylak kokulu bir mucize... hafifçe gezin onun üzerinde. nefesini dolaştır. sıcaklığını hisset. fark etsin seni. farklı olduğunu hissetsin. onu anlamalısın. bir mucize bu. aç bir sırtlan kadar kutsalsın ve tanrı bile bozamaz bu mükemmel ritüeli. tahta ve taşın önünde saygıyla eğil. hafifçe dudaklarını sürt, asla ıslatma. doğru anı bekle. onun kasılmaları sana yolu gösterecek. ve işte. bacağındaki kas ile senin kasıklarındaki gerilim aynı yöne işaret ediyor. hafifçe ısırıyorsun onu. çok hafif. göğüsleri yatakla temasını kesip yukarı kalkıyor. hafif hafif inliyor o. o kadın senin. sadece o an için bile olsa dünyada sadece seni istiyor. bu mükemmel...

    onun içindesin. dilinle. aklınla. elinle. inlemeleri artıyor. elleri senin saçlarında. seni hem daha fazla bastırıyor hem de oradan çekmek, artık ebedi karargahına almak istiyor. bu öyle saf bir zevk ki asla vazgeçemiyor. hafifçe kenarlara doğru darbeler. doğru darbeler. ve o senin. filenin üzerinde gezinen ellerin katledilmeyi bekleyen, ceylan görmüş bir avcı gibi titretiyor ruhunu. başını kaldırıp yukarı doğru kayıyorsun. gözleri karşılıyor seni. tamamen sendeler. bir kadının tamamen sende olduğu tek an! seni öpüyor, kokluyor. hırsla. şehvetle. istiyor seni. boynundan, şah damarından öpüyor. ve elleri aşağıda senin kemerini çözmekle meşgul...

    sırt üstü yatırıyor sonra seni. artık onun oyun zamanı. yavaşça pantolonunu aşağı indiriyor. boxer' ındaki kabarıklık 6 günden daha pürüzsüz. o kabarıklığı görünce dudağını hafif ısırıp gözleriyle alttan sana bakıyor. hafif çilleri pencereden yansıyan güneşle belirginleşmiş, alttan bakışı ve oyun isteği bir kız çocuğu ile vahşi bir amazon arasında ışık hızından daha süratli gidip geliyor. eğiliyor üzerine. kalbin artık daha hızlı. ve onu çıkarmadan, çamaşırının üzerinden çok hafif dişlerini değdiriyor. bir hazırlık. bir uyarı. böyle şovunu sürdürürken sana gözlerini açarak bakışı öyle güzel ki! ben seninim, bu yaptığım meşru, seni mutlu etmek istiyorum ve bunda utanılacak hiçbir şey yok! tüm dinlerden, tüm tanrılardan, tüm ahlaklardan daha eski bu oyun. arzunun doğası, eşyanın doğası. işte hep aradığın o sır ve yok oluşun muhteşemliği!

    içindesin. ağzında. damarlarında ve kanında. hücrelerin ona akıyor. sonsuz yüzücüler var. nefesleriniz birleştiğinde, ıslanmış göğsü senin göğsüne değdiğinde içinde bir amok koşucusu yükseliyor. dokunmanın büyüsü hangi öğretide var?

    ıslaksınız. inlemelerini duyuyorsun. demirden daha sertsin. elini öyle bir sıkıyor ki hiçbir deprem çatlak dahi oluşturamaz. tamamen içine giriyorsun onun. duvarına dayanıyorsun. bekle. sadece orada kal. 1-2 saniye sadece. onun gözlerindeki şaşkınlıkla teslimiyet arasındaki bakışı görüyorsun. ve devam ediyorsun. o inliyor. senin boğazında hırıltılar. siyah filenin altından görünen dolgun kalçaları ellerinde. mini eteği daha yukarı sıvanmış. o etek, çorap ve botların çıkarılmaması gerekli. tam teslimiyetle, ilk dokunuş arasındaki araf orası. çünkü onları çıkarmaya doyamazsın. ve orada sonsuz kez çıkarmak geçer içinden. doğrusu bu.

    hızlanıyorsunuz. göğüsleri iyice havaya kalkıyor. köprücük kemiklerinden öpüyor seni. saçını eline doluyorsun. boynunu kavrıyorsun. sıkıyorsun boynundan. bileklerinden. sırtını çiziyor tırnaklarıyla. kalçandan tutup bastırıyor içine iyice. tamamen sertleşmiş göğüs uçlarını emiyorsun. her şey bir şaşkınlık. ve hepsinden ötede doğru anda elleriniz kenetleniyor. ikinizin de gözleri açılmış, dudaklara seri dil darbeleri gelirken, tanrı şaşırmış izlerken, gökyüzü yırtılır, cüce cinler dökülür, ayçiçekleri başlarını çevirirken, böceklerin tıkırtısı, çamurun sessizliği, akıyor dünya, bir oda dolusu mavi dökülüyor ve sen, ve siz, iki çocuk tanrı, iki kertenkele kral, o anda oradasınız, tam olması gereken yerde, kasıklarınız aynı anda gerilir, titrerken, ılık ılık, damarının her atışında, onun içinde, onunla olurken, içine akıyorsun, oda bükülüyor, evliyalar öğlen uykusundan uyanmış çocuklar gibi şaşkın ve siz kenetlenmiş bir şekilde birbirinizin oluyorsunuz. onun içinde, kasılmalarınla boşalıyorsun. soğuk dünya bile ılık bir süreliğine. ve içinden çıkmadan, o gizemli anı kelimelerinizle kirletmeden onun içinde uyuyakalıyorsun. ıslak göğüsleriniz birbirine yapışmış halde. ve oldukça kutsal.

    ...

    bu üçlüyü çıkartıp öyle sevişmeyin keko gibi. esas bunların durması, fon olması olayın zevki. kızlar siz de öğrenin bunları sözlükte panter emel yatakta orman işleri müdürü gibisiniz amk. az tahayyül ya hu!

    not: ramazandan önce size bu son kıyağımı unutmayın. yazıyı okurken erekte olan erkekler ile hafiften ıslanan kızlara ve tüm dünya abazalarına selam olsun. özet yok dıbına koduklarım.
    Tümünü Göster
    ···