fight club

• filmin en başında yapımın telif haklarından bahseden o geleneksel yasal uyarının ardından sadece birkaç milisaniyeliğine bir başka uyarı daha belirir:

"eğer bunu okuyorsan, bu uyarı senin için. bu anlamsız yazıda okuduğun her kelime hayatından harcanan diğer bir saniye demek. yapacak başka işlerin yok mu? hayatın gerçekten bu kadar boş mu da bu anları daha iyi geçirebileceğin bir yol düşünemiyorsun? yoksa saygı ve inanç beslediğin otoriteyi ortaya koyanlardan çok mu etkilendin? okuman gereken her şeyi okur musun? düşünmen gereken her şeyi düşünür müsün? sana alman gerektiği söylenen her şeyi satın alır mısın? apartmanından dışarı çık. karşı cinsten biriyle tanış. lüzumsuz alışverişi ve mastürbasyonu bırak. işinden ayrıl. bir kavga başlat. yaşadığını kanıtla. eğer insanlığını ispat edemezsen, bir istatistik olarak kalıcaksın. artık uyarıldın." -tyler

• yönetmen david fincher, filmin her sahnesinde en az bir tane starbucks bardağı olduğunu ve ekranda da göründüğünü söylemiş.

• tyler durden, filmde bir karakter olarak karşımıza çıkmadan önceki dakikalarda dikkatli izleyenlere toplamda dört kez görünmüş.

• hani anlatıcı* bi' ara bridgeworth suites isimli bi' otele gider de kaldığı odadaki televizyonda otelin reklamı döner. hani bridgeworth suites çalışanları ellerini her iki yana açıp otel müşterilerine "hoşgeldiniz" der ya? hah, işte o sahnedeki otel çalışanları içinde brad pitt'i de görebilirsiniz.

- özgün sahne: http://www.imgim.com/image/pibi7o1.gif/
- hala göremeyenler için show haber'in kırmızı halkası gibi vurgulu gösterim: http://i.imgur.com/5obntrx.gif

• anlatıcının rüyasındaki mağara sahnesinde ekranda görünen o nefes, hani marla singer'ın o soluk buharı aslında leonardo dicaprio'nun titanic filmindeki bir sahnesinde görünen soluğuymuş. filmden sadece bu buhar kısmı kırpılarak marla singer'ın görüntüsünün üstüne eklenmiş.

• brad pitt, anne-babasının filmi izlemesini istemiyormuş ancak onlar ısrarla izleyeceklerini söylemiş. bunun üzerine ebeveynlerine şu ve şu sahneyi izletmiş. haliyle bu görüntüler, ailesinin fikrini değiştirmeye yetmiş.

• çekimlerden önce edward norton ve brad pitt hem taks kursuna, hem de sabun yapımı kursuna gitmiş.

• brad pitt, rolü için dişçiye giderek ön dişinin kenarını biraz oydurmuş.

• 158 cm boyu olan helena bonham carter, 1.80'lik brad pitt ve 1.83'lük edward norton'a erişebilmek için sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giymiş. ayrıca normalde solak olmayan makyözüne sol elini kullanarak makyaj yapması konusunda ısrarcı olmuş. böylece ortaya üzerinde uğraşılmış ama sonuç olarak yine de kötü olmuş bir makyaj çıkmış. yani bu bilinçli özensizlik, aslında marla singer karakterine gerçekten de yakışan üstünkörü makyajı ortaya çıkarmak içinmiş.

• dövüş kulübü üyelerinin takıldığı evin önünde, yolu sulayan bir kulüp üyesinin eve doğru gelen bir papazı hortumla ıslattığı sahneyi hatırlamışsınızdır. işte tam bu sırada görüntüyü dikkatlice izlerseniz kameranın hafifçe sallandığını görebilirsiniz. sebebi de "papaz ıslatma" sahnesine dayanamayıp kahkahayı patlatan kameramanın elinin titremesidir.

• brad pitt seçilmeden önce yapımcılar tyler durden rolü için russel crowe'u düşünüyormuş. ayrıca "anlatıcı" rolü için hem sean penn, hem de matt damon düşünülmüş. marla singer rolü için courtney love ve winona ryder düşünülmüş ama daha sonra reese witherspoon ve sarah michelle gellar'a teklif zütürülmüş. reese witherspoon, rolü "çok karanlık" olduğu için reddetmiş. sarah michelle gellar ise buffy'deki sözleşmesi gereği geri çevirmek zorunda kalmış.

• film afişinde kullanılan yazı tipinin (font) isminin "fight this" olduğunu meraklısı zaten biliyordur.

• önce şu sahneye bir gözatın. işte bu sahnedeki meşhur "aman tanrım! ilkokuldan bu yana böyle gibilmemiştim!" repliği aslında senaryoda "senden kürtaj olmak istiyorum" olarak yazılmış. ancak fox2000'in yapımcılarından laura ziskin bu cümleyi aşırı pis ve saldırgan bulmuş. yönetmen david fincher da "cümleyi bir şartla değiştiririm. yerine benim yazacağım replik ne olursa olsun reddetmeyeceksiniz." diyerek anlaşma imzalatmış. daha sonra david fincher'ın kendi yazdığı "aman tanrım! ilkokuldan bu yana böyle gibilmemiştim!" repliğini okuyan laura ziskin, bu cümleyi bir öncekinden çok daha hakaretvari ve iğrenç bulmasına rağmen yönetmenle imzaladığı anlaşma gereği müdahale edememiş.

• şimdi bu sahneye bir gözatın. işte anlatıcının tyler durden'a attığı ilk yumruğun olduğu bu sahnede normalde edward norton'un brad pitt'e sahte bir yumruk atması gerekiyormuş. ancak son anda fikrini değiştiren yönetmen david fincher, edward norton'a gerçek bir yumruk atmasını söylemiş. o da atmış. yani brad pitt'in yediği yumruk da, çektiği acı da gerçektir. hatta dikkatle bakarsanız yumruğun hemen ardından edward norton'un brad pitt'in haline güldüğünü görebilirsiniz.

• marla singer'ın telefon numarası, memento'daki teddy'nin numarası ile aynıdır. ayrıca harriet the spy'daki hong kong lokantasının telefonu da, someone like you'daki eddie alden'ın telefonu da, millenium'daki akıl hastanesinin telefonu da aynı numaradır.

• bu sahne çekilirken edward norton'un alt tarafı gerçekten de çıplakmış ve gerçekten de tuvaletini yapıyormuş. hatta filmin dvd yorumlarında, yönetmen david fincher'a bu sahne ile ilgili olarak (o sahnenin çekim gününü kastederek) "o gün boyunca hiç tuvalete gidememiştim, farketmedin mi" der.

• vücudundaki sarkık et ve göğüs görüntüsünü gerçekten de yansıtabilmek için bob'un giydiği kıyafetin içine ağırlığı 45 kiloyu geçen kuş yemiyle dolu iki kese koyulmuş.

• film boyunca anlatıcı ve tyler durden birbirinin tam zıt kıyafetleri giyer. tyler durden'ı gösterişli ve uçuk kıyafetleriyle izlerken, anlatıcıyı hep kurumsal ve ciddi kıyafetlerle görürüz. ikisininin de ortak olan tek kıyafetleri, boxer şortlarıdır.

• anlatıcının marla singer'ı şehir dışına yolladığı sahnede, ablamız kaldırımda yürürken arkasındaki sinema salonunun girişindeki panoda başrolünde brad pitt'in oynadığı "seven years in tibet" filminin gösterimde olduğunu görürüz.

• tyler durden ve anlatıcı arasındaki özel ilişkinin ipuçlarını film boyunca rahatlıkla görebilirsiniz. örneğin;

a) ikisi birlikte otobüse bindiğinde anlatıcı yalnızca bir kişillik ücret öder.

b) otomobil kazası sahnesinde araç henüz park halindeyken anlatıcı şoför tarafından araca biner ve tyler durden'da aynı kapıdan araca girer. ancak kaza olup da araç ters döndüğünde tyler durden yolcu kapısından çıkar ve anlatıcıyı şoför kapısından çıkartır. bu ayrıntı, araç ters döndüğü için kolay farkedilmez.

c) anlatıcı, ankesörlü telefondan tyler durden'ı arar ancak cevap alamaz. telefonu kapattıktan birkaç saniye sonra ise telefon çalar ve yanıtlar. işte tam bu esnada kamera telefona oldukça yaklaşır ve pırıl pırıl ayrıntı cihazın üzerindeki uyarı etiketinde belirir: "no incoming calls allowed."*

• son olarak çoğunuzun bildiği üzere filmin son sahnesinde bir erkek cinsel organının resmi sadece bir kare belirip kaybolur. tıpkı tyler durden'ın hikâyedeki makinistlik işinde yaptığı gibi...

- yukarıdaki maddelerin bir kısmının görsel özeti için: http://www.youtube.com/watch?v=_a-xrk8qji4