Sabaha karşı uyuyakalmıştım. uyandığımda saat saat ölen 3 civarıydı. arayan barbarostu.bir anda ayağa kalktım ve bekletmeden açtım telefonu.
"Naber aslan. Akşama hazırsın değil mi ? Unutma, kız ölür. Polisi ararsan, yine ölür."
"abi geleceğim tamam ama ver bi sesini duyu... "
"... "
kapatmıştı. Allah kahretsin. artık gibe gibe gidecektim çarem yoktu. giyindim zerimi kahvaltımı yaptım ve spor salonuna gidip akşam için hazırlandım.

Akşam barbaros tekrar aramıştı. aşşağıda beklediğini söylüyordu. Aşağıya indim hemen ama kapının önünde iki polis memurunun beklediğini gördüm.O anda yanlarındaki kişiler beni işaret ederek "işte buydu" dediler.
Noluyo amk !!!

Polisler beni yaka paça kavramıştı bir anda. Barbaros kapının önünde arabasıyla bekliyordu. Neden beni aldılar bilmiyordum ama Polislere artık herşeyi anlatacaktım .
"polis abi şuradaki siyah arabanın içindekiler kız arkadaşımı kaçırdı nolur yakalayın yoksa zarar verecekler"
"Ne siyah arabası ? orada sadece bi taksi var ?"
"??? şaka mı yapıyorsunuz ?"
"Bu da yeni bir numara mı cezadan yırtmak için ?"
"ama... "

anlam veremiyordum.Ne taksisi ? Barbaros oradaydı, beni şikayet edenler dün gece ağız burun girdiğim, barbarosun adamlarıydı. Anlam veremiyordum...

Karakola vardık. Adamlar da galiba başka bir araçla gelmişlerdi karakola. başka bir odada polis memuruyla hararetli hararetli birşeyler konuşuyorlardı.Pek anlamamıştım aslında. Aslına bakarsanız adamları da tanımıyordum. bunlar o adamlar değildi sanki.ya da ben mi yanlış hatırlıyordum. Neyse gibtir et dedim içimden. Polis beni başka bir odaya zütürmüştü.
bir polis memuru bilgisayar başında ifade yazmak için hazır bekliyordu. Diğeri de benimle konuşuyordu.
"anlat bakalım delikanlı,bu adamlara gecenin bir vakti durup dururken neden saldırdın ?"
"Durup dururken değil abi bunlar barbarosun adamları."
"barbaros kim ?"
"Bi çeşit çete gibi bişey bunlar abi. kız arkadaşım ellerinde şuan. memur arkadaşlara dedim ama dinlemediler. Dün gece de benim üzerime saldıracaklardı. evime zorla girmişlerdi.Şimdi bir de utanmadan beni mi şikayet ediyolar ?"
"eminmisin arkadaşım ? bu kişiler o binada oturan şahıslar. Gece sigara almak için dışarı çıkmışlar.eve geldikleri vakit de ortada birşey yokken adamların karşısına dikilmişsin, birşeyler söyleyip sonra adamlara saldırmışsın."
"Hayır abi olaylar tamamen dediğim gibi. Yalan söylüyo şerefsizler. Kurtarın arkadaşımı yoksa öldürecek nolur"
"Bi de tuhaf hareketlerin varmış senin. bina sakinleri öyle söylüyorlar. pgibolojik bi problemin yok değil mi ?"
"yok abi ne alaka. herşeyi anlattım işte. gece de o yüzden saldırdım bunlara. yoksa beni öldüreceklerdi."
"Dur bakalım delikanlı.Şu barbaros mudur her kimse ,onu bi de onlara soralım."

Polisler beni boş bir odada yalnız başıma tutuyorlardı. Anlam veremiyordum.Bu olanlar neydi böyle ? barbaros göz göre göre kaçmıştı. Polisler beni evime gündüz de gelmişler ama ben uykuya daldığım için kapının sesini duymamışım. Sonra da beni beklemeye koyulmuşlar.
Bu adamlar barbarosun adamları değilse o zaman kim bunlar ? Dur bakalım kokusu çıkar ortaya...

O geceyi karakolda geçirmiştim. nedenini anlamamıştım ama. başımdaki polise sorduğumda, hakkımda araştırma yaptıklarını söyledi. neyin araştırmasıysa.
Bir süre sonra, ordayken ne kadar vakit geçtiğini anlamamıştım, beni aldılar bir masa başına oturtular.
"Bak delikanlı. Senin hakkında etraftan biraz daha bilgi topladık. Herkes tuhaf hareketlerin olduğu konusunda hemfikir. Yolda yürürken, evdeyken,sürekli kendi kendine konuşuyormuşsun hatta bazen bağırıp çağırıyormuşsun.Bu saldırıya benzer bir olayı bir kere de bina önünde duran bir taksiciye yapmışsın, bina kapıcısı öyle söyledi ama adam basit bir yumruk olduğu için üzerinde durmamış."
masanın üzerindeki bir bardak suyu yarısına kadar yudumladıktan sonra,
"Abi yok öyle bişey. Niye ben kendi kendime konuşuyum ? manyak mıyım ben ?"
"Orasını biz bilemeyiz. Aslında yine bazı bilgilere daha eriştik seninle ilgili. Uzunca bir süre bir taksiyle,hep aynı taksiyle bir binanın otoparkına gitmişsin ve orada geceleri dövüş antrenmanına benzer şeyler yapmışsın. Hatta bir keresinde değişik bir yere gitmişsiniz taksicinin dediğine göre. boş bir fabrika gibi bir yere. taksiciye beklemesini söylemişsin.Bir süre sonra da oradan geçen birr motorun önüne kendini atmışsın. Taksici seni hastaneye zütürmüş. Neyse ki birkaç sıyrık ve ezikle atlatmışsın."

adamın dedikleri karşısında nutkum tutulmuştu. boğazım kupkuru olmuştu.Ne konuşacağımı ne diyeceğimi bilemiyordum.Bu ne demekti şimdi ? herşey hayal miydi ?

https://www.youtube.com/watch?v=UAm_uoV1z5k müzikle okuyun.

olamazdı.Bütün bunlar hayal olamazdı.Vardı onlar,barbaros şu anda kız arkadaşımı,yani eski kız arkadaşımı öldürecek bile olabilir.Gözlerindeki o korkunç ifade aklımdan gitmiyordu nilüferin.O son bakışı hala gözümün önündeydi.Onu kurtarmam lazımdı.Polisleri ikna etmem lazımdı.
"Abi lütfen bakın neden bahsettiğinizi vallahi bilmiyorum ama şuan kız arkadaşımı öldürecek saykonun birisi.Onu kurtarmamız lazım."
Birbirine doğru manalı manalı bakan iki polis memurundan birisi sonra bana sordu.
"Kızın adı soyadı ne delikanlı ?"
"abi nilüfer şeyyyy... "
gerçekten,kızın soyadını bilmiyordum.
"Abi soyadı aklıma gelmedi.Hiç sormamışım önceden.zaten çok uzun süren bir birliktelik değildi.o yüzden galiba."
Polis manidar manidar sırıttı.
"bilmezsin tabi.Öyle bir kız yok çünkü.O da bir hayalmiş.Sanki evinde biri varmış gibi konuşuyormuşsun sürekli.Sizin binanın meraklı kapıcısı seni uzunca bir süre gözetlemiş,hatta kapını bile dinlemiş.yaptığı ayıp ama işimize yaradı bak."
"OLMAZ ÖYLE ŞEY!!"
"şşşşş sakin ol delikanlı.burda olanı söylüyoruz biz."
"Abi ne diyorsunuz siz yaa ben o kızla.."
"Neyse kardeşim.tamam diyelim ki öyle birisi var.o zaman onu gören,tanıyan bir kişi göster bize."
Aklıma kimse gelmiyordu.Birden telefon rehberindeki numarası aklıma geldi.
"Abi kimse yok onu gören.evde görüşüyorduk zaten.o zevzek kapıcıya da bakmayın siz.Numarasına bakın rehberden."
Polis telefonu eline aldı ve rehberden arıyordu ama nilüfer diye bir isim kayıtlı değildi rehberde.Allah ım kafayı yiyeceğim!... ya da çoktan yemiştim bile...

Şimdi anlıyordum yavaş yavaş herşeyi.ben şizofrenmişim.Öyle demişti beni zütürdükleri pgibyatr.Ama etrafa karşı zarar veren türden değilmişim.Bu duruma küçüklüğümden beri yaşadığım irili ufaklı tranvalar, öfle nöbetleri neden olmuş.En son zamanda yaşadığım ağır tranva da ağıraştırmış. aşırı ilaç tedavisi görecektim.Bu durum iyice ilerlemeden fark ettikleri iyi olmuş. öyle diyordu doktor. yoksa onarılmaz seviyelere gelebilirmiş... Doktor konuşuyordu, kelimeleri benim beynimde yankılanıyordu. sanki boş bir odada duvardan duvara vuran ses dalgaları gibi... başımdan aşşağı kaynar sular dökülüyordu... Bu nasıl olabilirdi...

Ailemin bundan haberi olmamalıydı.Çok şükür, beni hastaneye yatırmamışlardı. adamlar da her nedense şikayetlreini geri çekmişlerdi.O yüzden sadece tedavimi görecektim.Şanslıydım.Ne klinik ne de hapis vardı kaderde.Bu saçmalığı atlatmalıydım...

demek ki o yüzden herkes bana yolda yürürken acayip acayip bakıyordu.Şimdi anlıyorum sebebini... peki ya o morluklar şişlikler falan neyin nesiydi ? Onlar da aslında olmayan ufak tefek şeylerdi.Ben, insanlar alıştı göre göre zannediyordum ama meğer işin aslı öyle değilmiş. Ufak tefek çizikleri vs. kimse giblememiş...

Nilüfere gelince, nilüfer,benim aklımdaki hayal ettiğim muhteşem kızmış meğer.O yüzden bütün özellikleri bu kadar hoşuma gitmiş.Hep evde görmemin sebebi de,o evde biriktirdiğim,ya da olmasını istediğim hayallerden dolayıymış.O ev benim dünyamdı çünkü. karanlık dünyam...
Barbaros ise benim hayal dünyamın ve onun kurduğu o yalancı dünyanın içindeki bir yansımaymış. Benim içimdeki öfke nöbetleri bu şekilde, şizofreni ile dışa vurmuş...

https://www.youtube.com/watch?v=BDsuR22GQPQ bu da bitiş parçası olsun...

Ana Tedavim 3 ay kadar sürecekti.Sonraki süreç sadece ilaç tedavisiydi.Bu olanlardan herhangi kimseye söz etmemiş,bilgisi olan,kapıcı da dahil herkesi tembihlemiştim.Ne okuldan ne de ailemden kimse bunu öğrenmedi.
ben ise ara ara yine nilüferi gördüm o evde oturduğum süre boyunca ama daha sonraki sene o evden taşındım kontratım bitince.Zaten hem tedavinin etkisiyle,hem de evden taşınmamdan mütevellit,bir daha nilüferi görmedim.
Barbaros o günden sonra kayboldu.Yerini yine öfke nöbetlerine bıraktı.Ara ara gelen bu kontrolsüz öfkeyle heryeri yıkıp döküyordum ama şizofreniden iyidir... en azından zamanla kontrol edebilirim herhalde.
Derslerime gelince,Tedavi süreci okulumu aksatmadı.Hayatımı olabildiğince düzene soktum.Uzun süreli bir iki ilişki yaşadım ama sonuç malum.Onlar da benim eski halimden habersizler...

Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim panpalar kafanızı ağrıttıysam k. bakmayın hakkınızı helal edin
Sormak istediğiniz birşey varsa çekinmeyip sorabilirsiniz.
Bu da son parça olsun... https://youtu.be/IBvB-8YC...=LL6PPGkIT3noSe1r1481E88Q