ferregrafi üzerine

burda istatistiki bilgisi olmayan ancak her sağlıklı insan gibi akıl yürütebileceğini bilen bir adam olarak ferregrafi karşıtı bazı düşüncelerimden bahsedeceğim. bu arada anlatımım biraz tırt olabilir ancak napayım lan kötü yazıyorum diye anlatmayayım mı? başlıyorum.

1. beyler biz ferre sektörünün bir tüketicisi olduğumuz sürece bu sektörü besleriz. biz bunları zenginleştirdikçe bu herifler ferre oyuncusu yapmak için daha fazla adam, kadın ve en önemlisi çoluk çocuk demeden daha fazla insanı bu işin içine çekmeye çalışırlar. farkındaysanız da birilerinin ferre oyuncusu olması ya da hayatlarının kısa bir döneminde de olsa bu işe bulaşmış olmaları gittikçe daha da normal karşılanır oldu. sürekli çıkan haberleri biliyorsunuz. her neyse işte biz ferrenun tüketicisi olduğumuz zaman otomatik olarak küçük çocukları, genç kızları, genç adamları bu işe başlatan heriflere destek oluyoruz. yani bunlar bizim yüzümüzden ve sayemizde bu işi yapıyolar ve diğer binlercesi de yine bizim yüzümüzden heves edip bu işin içine giriyorlar. daha geçenlerde bi haber sitesindeydi galiba "bilmemne yılının en çok kazanan bilmemkaç ferre yıldzı" diye başlık gördüm ben bile heveslenecektim nerdeyse lan. bildiğin heveslendirmek için yapılan bir haber. neyse yani bir kişi ferre izliyorsa kendi çocuklarının ve ailesinin diğer fertlerinin de bu işin içine çekilmesini göze alıyor demektir. basit ama gerçek.

2. ferregrafi kişileri aşırı derecede şekilciliğe sevk eder. kişinin aklına gibiş sokuştan başka bişey gelmemesine neden olur. bu kişi için artık gerçek olan ferredaki aşırı cinsellikte olduğu gibi abartıyla ve aşırılıkla süslenmiş çekiciliktir bu yüzden de abartılı görüntülere değer verir. her taku dibine kadar tüketmek ister. ve böyle şeyler istendikçe toplumdaki değer algısı değişir. böylece toplumun bireyleri değerli olanın bu abartlı hayaller olduğuna inanıp beğenilenler gibi olmaya çabalar. genç adam, sevgilisi ona oral ciks yapmadığı için ona küser, kız da "e tabi haklı ya canım benim" falan der. sonra bu işlerin artık normal ve hatta doğru kabul edilmesi sonucunda bi bakarsınız herkes robot olmuş. çünkü olay basit. görüntü anlamında uçlarda gezin ve gibiş. gerisi önemli değil. artık bırak düşünmeyi, duygularına bile gerek yok. ama sakın gösterişli olmaktan vazgeçme. çünkü sadece ihtiyacın olan şeyleri tüketirsen hiç bir değerin kalmaz. ne bileyim mesela genç bir kızsan ve sadece ihtiyacın olanı giyersen falan kezban derler. ona oral yapmazsan yine kezban bu sefer de gösterdi ama elletmedi deler. bu arada kezban ne lan? kendinize bakın muallakler niye hakaret olarak kullanıyosunuz bu ismi?

3. bu üstün körü değindiğim konular kişilerin ferre tüketiminin toplumsal zararları hakkındaki fikirlerimdi. bireysel diğer zararlarını zaten biliyorsunuz. zaman kaybı, gereğinden fazla mastürbasyon, kendini başka bi konuda geliştirmeye, ders çalışmaya derman veya zaman kalmaması vs...

yalnız eklemek istediğim bir şey var o da şu geçenlerde çıkan ferre sitelerine ulaşımın engellenmesi muhabbetinden yana olmadığım. samimi bir engelleme değildi. çünkü gerçek olmadığını, sadece internetten anlamayan teyzelerimizin amcalarımızın gözünü boyamak için yapılan bir reklam kampanyası olduğunu biliyoruz. ve büyük ihtimalle bilmediğimiz başka amaçlarının olduğu da tahmin edilmeye müsait. eğer bu internet sansürü olayı gerçek olsaydı yani iyiliğimiz için ferre izlemememizi gerçekten isteselerdi -ki o zaman desteklerdim- "ferre izlemek için" dns değiştirme muhabbetine falan da imkan vermezlerdi. hem niye imkan vermesinler ki lan? hangi yönetici yönettiklerinin maddiyatçı ve şekilci olup aşırı şekilde tüketime yönelmesini istemez ki? tüketince daha çok çalışacak çünkü sonra da hemen harcayacak. ne güzel zenginleşme şansı da kalmayacak garibin.

arkadaşlar demek istediğim artık şu ferregrafik caps-video paylaşımı muhabbetini hatta kendi başımıza bile ferregrafik fotoğraf ve/veya video sitelerine girme izleme veya bu tür ürünleri başka yoldan satın alma işlerini falan bırakmalıyız. artık daha fazla kazandırmamalıyız bunlara. inanın veya inanmayın ancak bu kadar yazıp kafa ütüledikten sonra şunu söyleme sorumluluğunu da hissediyorum; ben bıraktım. çünkü kalabalığı düzeltmek için önce kendimi düzeltmeliyim. o kadar yüzüklerin efendisi, hobbit, orta dünya muhabbetleri döndüren adamlardan da böyle yapmalarını beklerim açıkçası. çünkü bu kitapların ve orta dünyanın bu kadar efsane olmasının başlıca nedenlerinden biri de kötülüğün ancak sıradan insanların özverileriyle yenilebileceğinden bahsetmesidir. bu sadece ferre için geçerli değil. az önce bahsettiğim tüketim ve değer yargısı muhabbetlerinin tek sebebi de sadece ferre değil farkındayım. yani tek suçlu ferregrafi değil, kişiler ve toplum ferreyla taban tabana zıt gibi görünen şeylerle de sömürülebilirler. ancak çağımızda ferregrafinin tüketim, yozlaşma, sömürülme ve köleleşme yolunda yolunda gerçekten de çok güçlü bir itici kuvvet olduğuna eminim bu nedenle ferreyla ilgili düşüncelerim gerçekten de yukarıda bahsettiğim gibi. ancak diğer tüm kötülüklerle ilgili de böyle düşünüyorum. çünkü ufak yada büyük her kötülük çok hızlı şekilde çoğalır ve çeşit çeşit yeni kötülükler doğurur ve bu kötülükleri sonlandırmak da, hiç başlamamasını sağlamak da senin benim gibilerin ellerindedir. evet dünyayı kurtarmak sadece üç beş kişinin istikrarıyla olmaz belki ancak üç beş kişinin istikrarıyla başlayacağı kesindir.