ferre filmleri ekşiciler gibi yorumluyoruz

ferredaki bayan 1991'lidir. yani ben okula başlarken bu anasından süt emiyormuş. 20 sene geçmiş, ben hala okuyorum, o hala emiyor.

ekşiciler nasılda belli ediyo kendilerini çok güldüm lan ama verdım şukunuzu haha

russian institute serisinin belki de en iyi filmi olan 7. filmde yönetmenin tim burton izleri taşımaya çalışması gözlerden kaçmıyor, ön sevişmeyle başlayan hede hödö pozisyonuyla devam eden film genel olarak izlenebilir ancak 15.dakikadan sonra monotonlaşması ve dumurdan dumura sürüklemesiyle yarısında çıkmama sebep olmuş kübrik taklidini aşamamış vasat film.

(bkz: olmamış)
(bkz: başlıkları alt alta okumak)

güzel başlık reserved

reserved

yönetmenliğini brazzerstaki kel'in yaptığı 1940 yapımı ferre. ferrede denizden çıkan buz gibi yannanıyla ünlü şahin k'da oynamakta. esraringiz yazarımızın gibişsel kapitalizm'i ve ferre sektöründeki enflasyonu eleştirdiği yapım. ferre tam olarak kapitalizmi mi eleştiriyor? mazisi düşünülünce böyle bir motivasyonla yazmaya koyulmuş olabilir ama ferre daha çok fırsatçılığı, gibişsel kapitalizmi ve oğlancılığı eleştiriyor. bu ferre de şahin abimizin okşan okşarı gayet masumane şekilde okşadığı sahnelerde gibinde hareketlenme olmayan izleyicilerin ne yazıkki yarak damarlarından biri kopmuş demektir.

scott nails, rachel roxxx anal pozisyondayken onu birden döndürüp öpmesi beni çok derinden sarstı bir insan bu kadar agresif olupta nasıl sempatik olabiliyor anlamış değilim. yani orada acı, aşk,ter ve duygu uyumu o kadar gerçekçi asla başka bir filmde olamaz. çok orgazmikti.

seviye yükselmiş yine amzütmeme

şahin k bu filminde de partneri jale ile çok güzel bir uyum yakalamışlar, yatakda adeta bir kuğu gibi süzülüyorlar. şahin k'ı tebrik ediyorum başarıların devdıbını diliyorum.

gerek ışıkçısı olsun gerek yönetmeni ve çekim yönleri olsun... gercekten mükemmel, aşık olunası film... doğal insan hayatını national ceografikten daha iyi anlatması ile beni benden aldı nutellema hapsetti.. inanılmaz hazlar yaşattı diyebilirim.

titreyerek boşaldım
haykırarak boşaldım
kan getirerek boşaldım
halisülasyonlar görerek boşaldım
göbeğim çatlayana kadar boşaldım
havale geçirerek boşaldım
otistik hareketler yaparak boşaldım
amuda kalkarak boşaldım
hayatın anldıbını bulmaya çalışarak boşaldım
kıvranarak boşaldım
kramp girerek boşaldım
hissederek boşaldım
az ve öz boşaldım
güneşi seyreyleyerek boşaldım
bunalıma girerek boşaldım
cin aliler çizerek boşaldım
imana gelerek boşaldım
doluydum, boşaldım
çavuşu tokatlayarak boşaldım
bin dereden su getirerek boşaldım
terler içinde boşaldım
inim inim inleyerek sızım sızım sızlayarak boşaldım
damacanayı fulleyene dek boşaldım
hayattan soyutlanarak boşaldım
şaha kalkarak boşaldım
kantırda 10 terörü makineliyle kurşuna dizerek boşaldım
elimi elektrik prizine sokarak boşaldım
morararak boşaldım
kendimle çelişerek boşaldım
kakamı yaparken boşaldım
arabayı boşa aldım
ani çığlıklarla boşaldım
arçelik sevmiyodum boş aldım
taşaklarım çekilene kadar boşaldım
dolunayı seyrederek boşaldım
ruhumla bedenimi birbirinden ayırarak boşaldım
uhrevi alemlere giderek boşaldım
kemiklerim eriyene kadar boşaldım
duvarlara kafa atarak boşaldım

kobe tai filmlerinde dar alanlardaki sıkışmışlık duygusunu partnerinin rahatlığıyla nasıl lehine çevirebildiğini oyunculuğunun kalitesi ile göstermiştir.

@4 hede panpa hede yaz oraya sen.

filmin ön sevişme sahnelerinde tory lane boğazının derinliklerini titreşimli bir ciks aleti gibi kullanırken hayattaki pozisyonunuzu ben neden buradayım şeklinde sorgulamanız kaçınılmaz oluyor...

kubrick'in (bkz: kubrick) olaganustu gibişsel zekasinin burgess'in (bkz: burgess) muthis analsal zekasiyla bulusmasi. "ah,oh yes, hadi hadi" senfonilerinin çok farklı kullanıldığı başyapıt. sıkıyorsa keladamstaki saçları olmayan aktörümüzün ablamızın anal bölgesine dildoyu sokarken soğukkanlı bir şekilde şekilde sandalyenizde oturun. şahsen ben sandalyeden 8 takla atarak düştüm. dublajında kel abimizi şahin k'nın seslendirmeside çok etik olmuş.

Ayyy cicisler giren çıkan bana size noluyo hahaha her eksici Potansiyel huurdur

yönetmenin filmi çok küçük bir bütçe ile çekmesi bangbross direktörüne gönderme gibi algılanabilir

x-art yapımcıları her filmde olduğu gibi pure passion'da da coşturmuş. kadın oyuncu tüm ödülleri alacak gibi duruyor bu yıl. spoiler vermek gibi olmasın ama bu tarz filmlerden alıştığımız oral veya facical boşalma bu filmde yok, onun yerine kişisel bir özlemim olan vajinal boşalma var ve jönümüz bunu yaparken gösteriyor ki bu film o kadar da düşük bütçeli değil. bir x-art yapımından bahsedip filmin görülmeyen kahramanlarına selam etmeden de olmaz. casting, kamera, miksaj ve ışık çalışanları ve yönetenleri işlerini çok güzel yapmış. bu film bir klagib olma yolunda, öyle ki her saniyesini büyük bir hazla izletiyor. hayranları gün geçtikçe artan bir kült olacak. filmle ilgili gelen haberler arasında hikaye ve oyunculardan şaşmadan bir devam filmi çekilmesinin gündemde olduğu var. önümüzdeki ayın 24ünde(24 ağustos 2011) bir imza günü olacağı kesinleşti, hatta filmin merchandise ürünleri o güne yetiştirilecek ve pazarlanacak diye de bir söylenti var.

lakin efendim o yannan ağıza öyle alınmaz.ben bu filmi izlerken o açıdan rahatsızlık duydum.

tecrübeleri üzerinden yola çıkıyor sanki huur çocuğu.

burlar değerlenir