(bkz: ferre endüstrisi deşifre oldu) başlığında söz verdiğim gibi, konuyu bu başlık ile tamamlıyorum beyler.

rezerve almak isteyenler alsın. uzatmayacağım, bu iş bu gece bitecek.

ilk olarak tanımayanlar için ufak bir girizgah yazmak lazım. sonuçta çok uzun zaman geçti yazmayalı, "sen kimsin amk?" diyenler olabilir.

2014 ağustos'unda bir başlık açmıştım, entrylerinin tümünü silmek durumunda kaldığım için bkz vermeye gerek yok. başlıkta incelemeyi planladığım 7 alt başlıktan bir tanesi ferre endüstrisi ile alakalıydı.

birkaç olay yaşandı, kafamda tasarladığım derecede detaylı şekilde yazmaktan vazgeçmek zorunda kaldım. 7 alt başlıktan biri için ayrı bir başlık açmaya karar verdim;

bu kararın neticesi olarak 2015 yılında (bkz: ferre endüstrisi deşifre oldu) başlığı doğdu.

bkz ile paylaştığım başlığı okumayanlara okumalarını tavsiye ederim. okuduktan sonra burada yazacaklarıma devam etmeleri daha verimli olur.

büyük emek var o başlıkta.

bu tavsiyeye uyarsınız uymazsınız gibimde değil ama bu başlığın çok uzun sürmesini beklemeyin.

toparlamak amacıyla özet geçip, kısa ve net şekilde bazı yeni şeyleri de yazıp bitireceğim.

ufaktan damlamaya başladı bin kuruları. "bi ferremuz bi 31imiz var karışma" diyenler lütfen gibtir olup gitsin.

zaten ferren ve 31in var diye bi ferren ve 31in var. bazılarının cümleyi anlayamaması normal, dıbına kodumun beyinsizleri gidin buradan.

diğer başlık ile ilgili yazmaya devam ediyorum.

31 ve ferrenun zararları hakkında açılmış çok sayıda başlık vardı. (bkz: ferre endüstrisi deşifre oldu) başlığında ise günümüzde son derece yaygın olan bu endüstrisinin kimlere hizmet ettiğini ve hangi amaçlar doğrultusunda sunulduğunu anlatmaya çalıştık..

yani meselenin mutfağına girmeyi hedefledik, arkaplanda dönen işlerden bahsettik.

bizim amacımız neydi?

amaç şuku alıp trendde kalmak değildi. yeteri kadar şuku aldım inanın hiçbir gibime yaramıyor.

amaç ferre endüstrisi tüm dünyada gençleri esir alırken, en azından bizim ülkemizde işin gidişatını elimizden geldiğince tersine çevirmekti.

iyi kötü bir kitle oluştu, bırakması gerektiğini anlayanlar, bırakma teşebbüsünde bulunanlar ve bırakmayı başaranlar olarak üç grup ortaya çıktı.

sayıları, yani sayılarınız, hiç de az değil.

sözlükte başlık altına girilen entryleri, özelden gelen mesajları ve diğer platformlardan da aldığım geri dönüşleri de göz önüne aldığımda sayı gerçekten az değil.

sonradan ingilizcesini de yazıp amazon'da yayınladık, böylece uluslararası bir operasyona girişmiş olduk ama çok çok etkili oldu diyemem. tabii devam edecek bu girişimler.

bu başlık ile bir kez daha hatırlatmak istiyorum, elimden geldiğince bir kez daha gündeme getirip bir şeylerin farkına varanlar grubuna yeni elemanlar katmak istiyorum.

ben yazarken yorulmuyorum siz de okurken yorulmayın muallakler. bu sefer konu dışına elimden geldiğince çıkmayacağım için sonunu güzel bağlayacağım inşallah.

konseptimiz belli; 31 ve ferre zararlıdır, gençler bu işlerden uzak durmalıdır.

fakat bu başlığın etkili olabilmesi için kendisi ile aynı mesajı veren diğer yüzlerce başlıktan ayrılan bir özelliği olması gerekiyor. bunun için caydırıcılığı artırmak amacıyla ayrıntılara girmekten kaçınmamamız lazım, sıkılmadan okuyun.

birkaç kategoriye bölelim mi ferrenun zararlarını?

1-fiziksel zararları

2-pgibolojik zararları

3-ahlaki ve sosyal zararları

bu üç ana kategoride genel bir özet geçeceğiz, sonrasında okuması daha keyifli olan deşifre kısmına başlayacağız ve yine yahudilere değinmemiz gerekecek..

tahminimce insanlara önem derecesine göre büyükten küçüğe sıralama yap desek çoğu; fiziksel etkiler>pgibolojik etkiler> ahlaki ve sosyal etkiler derdi. bana göre bu sıralama tam tersidir.

bunu niye belirtmek ihtiyacı hissetiğimi sorarsanız; elemanlar sizin fiziksel olarak ne durumda olduğunuzu çok da giblemezler, onların hedefi toplumlarda sosyal çöküntü oluşturmak. bunu aklınızda tutun ve başlayalım;

1- ferrenun fiziksel zararları

ilk olarak beyinden bahsedelim.

modern tıp sağolsun, beynin yaşam boyunca sürekli olarak değişen bir organ olduğunu biliyoruz.
detaylı teknik terimleri, araştığım günlerin üzerinden uzun zaman geçtiğinden dolayı artık çok da hakim olmadığımdan, kullanmadan ilerleyeceğim. yani nöron sinir korteks vb. karıştırmayıp direkt olarak beyin diyorum.

araştırmalar ferregrafinin beynin bazı bölgelerindeki bağlantıları pasifize ettiğini ve ilerleyen zamanlarda bazı bölgelerde küçülmeye sebep olduğunu gösteriyor. ferre izlemek ile beyindeki gri madde arasında net bir bağlantı vardır.

tıpçı olan varsa bi yazsın tam hatırlamıyorum bu boz madde ile gri maddenin ikisi aynı mıydı? kesin olan şu ki, ferre beyindeki bazı bölgeleri küçültüyor, bu net.

beyindeki birçok karmaşık olayın hepsi birbiri ile doğrudan etkili ve zincir halinde birbirini yönlendiriyor da tıpçı değilim tek parça bir eser çıkaramam. ama ne yapabilirim, diğer başlıkta dopaminden, fare deneyinden vb. bahsetmiştik, bir de nöron yolları olayı var, bundan bahsedelim en basit şekliyle.

beyindeki süreçleri; hayatımızda uyguladığımız aktivitelerin sonucu olarak yeni bağlantı yolları oluşturmak, kullandıkça bu yolları güçlendirmek, kullanılmayan yolları zayıflatmak, hatta pasiflik derecesine göre yoketmek şeklinde özetleyebiliriz.

ferrenun ilginç etkileri var.

ders çalışırken, spor yaparken, yeni bir şeyler öğrenirken beynimizde bağlantı yolları açılır. düzenli tekrarlar ile bu yollar sağlamlaştırılır. belirli zaman sonra kalıcı hale gelir, hatta bazı yetenekler bir nevi refleks olur.

korkunç bir durum var beyler; ferre beyinde yeni ve uzun ömürlü yollar oluşturuyor.

araştırmalara göre ferre, aklınıza gelebilecek neredeyse her türlü etkinlikten daha sağlam şekilde bu yolları oluşturur. (ciks de dahil amk)

gerçekten kuvvetli yollar.

yani ferre beyinde ciksin oluşturduğu etkiden daha fazlasına neden olur.

bu sonuca varabilir miyiz?

columbia üniversitesi'nin cevabı; evet. ferre beyinde kalıcı değişiklikler yapmak için gerekli kimyasalların salınmasını ekgibsiz şekilde tetikliyor.

bu iş, hormonların da etkisiyle, ki bahsetmiştik diğer başlıkta uzun uzun bu mekanizmadan, bağımlılık halini alır.

akşama doğru devam edeceğiz beyler rezerveleri alın

tamamdır devam ediyoruz.

fiziksel etkilerde kalmıştık en son.

bu yapay dünyanın hormonlar üzerinde oluşturduğu tetiklemeler vasıtası ile size duygusal bir etki yaşatmasının benzeri sanıyorum yalnızca uyuşturucularda var. uyuşturucu kullanırken overdose olursanız ölürsünüz, bu işin doz aşımı da yok, öldürmüyor süründürüyor.

ferrenun bu ve diğer başlıkta yazdığımız ve yazmadığımız birçok olumsuz hormonal etkileri vardır. fiziksel etkilerde ferrenun yanında en çok, ferrenun bir sonucu olan, mastürbasyonun payı vardır diyebiliriz.

defalarca konuşuldu, yazıldı, çizildi. biz de eski başlıkta değinmiştik, bu işin insan doğasında yeri yoktur. tartışmaya hiç girmeyeceğim çünkü zamanında yeteri kadar cevap yazıldı, bunun aksini iddia eden;

gibtirsin gitsin.

boşalma sonucu kaybettiğiniz sıvı boş beleş bir sıvı değildir, içerisinde son derece kritik görevlerde kullanılan ve ekgiblikleri durumunda vücut fonksiyonlarında aksamalara yol açacak maddeleri ihtiva eder.

su tabancası mı bu bin kuruları sağa sola boşalıyorsunuz? bebek oluşuyor lan o sıvıyla, gerçekten kıymetli, boşa harcamayın.

yahudi kaynaklarında çok boşalanın gözünün ferinin, beyazının kaybolacağı bilgisinin geçtiğini size yazmıştım daha evvel. ilginç geliyor.

ismini tam hatırlamadığım asya kökenli bazı inançlarda da kış aylarında sık boşalmanın bağışıklık sistemine zarar vereceği ve dolayısıyla kolay hasta olunacağından uzak durulması gerektiğinden bahsedilir. komiktir, sıcak mevsimlerde bol bol boşalabilirsiniz denilir ama biz yazın da uzak duruyoruz değil mi beyler?

söylemek istediğim; bilimsel olarak bugün meninin içeriğini biliyoruz, çok eski tarihlerdeki kadim medeniyetlerde de bahsedilirmiş demek ki.

ferre ve mastürbasyonun ikisinden de uzak durulmalı, bunların fiziksel olarak zararlı olduğu araştırmalar ile sabittir.

daha zevkli kısımlara geçmek için bu üç maddeyi olabildiğince seri şekilde tamamlamak istiyorum.

umarım birincisi yeterlidir.

özet olacak demiştik zaten külliyat beklemeyin amk, ilk madde bitsin.

2- ferrenun pgibolojik zararları

bu işin fiziksel olduğu kadar pgibolojik etkileri de vardır.

ferre illetine bulaşmış insanların zamanla gerçek dünyadak,i gerçek cinsel uyarılar ile tatmin olamadıklarından bahsedilir. bodoslama yazıyorum; ferre bağımlısı bir adam karısını hakkıyla beceremez.

utanç verici bir durum değil mi? bu işlerden uzak durabilen kişi karşısındaki insanı memnun eder, açık ve net. bu bile birçoğunuz için bir motivasyon kaynağı olabilir belki de.

son derece tehlikeli bir kısır döngü vardır, mümkünse birkaç kez tekrar okuyun bunu;

birey ferreya yakınlaştıkça gerçek olandan uzaklaşır, gerçek olandan uzaklaştıkça ferreya daha fazla yakınlaşır. bunun sonucu obsesif ve radikal hale gelmektir. sebepleri detaylıca yazıldı.

ferre uyuşturucudan farksız şekilde bir bağımlılığa sebebiyet verir.

bu bağımlılık, vaktinde çeşitli platformlarda gayet detaylı şekilde incelenen dopamin hormonunun başrolde olduğunu hatırlatmak istiyorum; mutsuzluk, isteksizlik, bitkinlik, hayattan zevk almama, karşı cinsle ilişki kuramama gibi sonuçlar doğurur.

yazık değil mi?

semen retention olarak bilinen sperm biriktirme ile ilgili yabancı kaynaklarda az biraz bilgi var. bu konuya girip girmemekte kararsız kaldım ve uykum geldi.

bu entry altına oylama gibi düşünüp yazabilirsiniz girelim mi bunun ayrıntısına? sabahtan kontrol ederim.

bugün 5-6 saatimi yedi elemanlar, yarın da bugün gibi olağanüstü bir durum olmazsa tamamlayacağım başlığı.

ufaktan bi araştırın bakalım semen retention'ı.

isteyen nasıl da buluyor bilgileri verdim şukularınızı.

semen retention çok kritik, isteyenler araştırıp paylaşmaya devam etsin burada iyi oluyor bi entryde topluca nicklerinizle beraber alıntı yapacağım.

feromonlara da değinebiliriz.

800 sayfalık yarak kürek nasıl alfa olunur başlıklarını da iki entry ile özetlemiş oluruz bu son iki konuyu basitçe etkili şekilde aktarabilirsek.

hayırlı cumalar.

farkettiyseniz yine asıl konudan sapmaya başlıyoruz.

diğer başlıkta da burada olduğu gibi az bahsetsek iyi olur güzel olur diye ufaktan kayma yaptık dini konulara.

sonra ferre endüstrini deşifre edecekken az kalsın halifeliği ilan edip cihat çağrısı yapacaktık.

bunda da ferre izlemeyin diye başlayıp nasıl kız tavlanır, dişiler nasıl bir saatte dört kere boşaltılıra kaymayız inşallah.

rabbim doğru yoldan ayırmasın.

oğlum bi baktım da sürekli erteleme durumu olmuş, şubat'ın 3 ü olmuş. çok gereksiz uzamış süre. ama inanın keyfi değil, bilgisayarın başına geçmeme fırsat olmuyor.

anonim olmanın dezavantajı da bu amk. buradakiler zaten kim olduğunu bilmiyor (istisnası var, bahsedeceğiz (:), etrafındakiler de burada tamamlaman gereken bir başlığın olduğunu bilmeyince yalnız bırakın diyemiyorsun.

özür diliyorum.