Bu adamları mağlup edilemeyecek kadar güçlü görmeyin beyler, çünkü değiller.

Neden mi?

Mesela, sahip oldukları televizyon ve internet gibi propaganda kanalları vasıtası ile verdikleri ilk mesaj şu;

'’Biz en güçlüyüz.

istisnasız, her fırsatta bu mesajı veriyorlar.

Dikkatli okuyun, çok basit bir mantıkla yazıyorum;

Gerçekten çok kuvvetli olan bir insan sürekli ne kadar güçlü olduğundan, herkesten daha iyi durumda olduğundan vs. bahseder mi?

Kesinlikle buna ihtiyaç duymaz.

istediği anda, gerekeni yapar, rakiplerini yok eder.

Propaganda; tam olarak hedeflediği güce ulaşamamış olanlarınbiz çoktan o güce ulaştık bileayağına, destekçileri ve en önemlisi de rakiplerini kandırmak için kullandıkları bir taktiktir.

Bu adamlarher şeyi gören gözüher yere resmediyorlar, açıktan veya gizli, her tarafta şu düşünceyi aklımıza kazımak istiyorlar;

Biz her şeyi görüyoruz''

Yukarıda yazdığım ‘’propaganda niçin yapılır?’’ çıkarımımdan dolayı bunun doğru olmadığını düşünüyorum, kimse dünyada olup biten her işin farkında olamaz, kontrol edemez.

Fakat yine de her şeyi gördüklerini, her şeyi kontrol ettiklerini farz edelim;

Size Kur'anda da geçen bir olaydan bahsederek örnek vermek istiyorum;

Firavun, Mısır'ın hükümdarıydı ve yüksek yapılar inşa ettirip, tüm ülkeyi gözetliyordu.

Her işten haberi oluyordu.

Firavun bir gün bir rüya gördü; Kudüs tarafından gelen bir ateş , Mısır’a kadar ulaşıp, Firavun’un, tabiri caizse, ebesini belliyordu.

Uyanınca hemen kâhinlerini toplayıp rüyasını anlattı.

Kâhinler de ona;

israiloğullarından bir erkek çocuğunun, tüm Mısırlıların helâkına ve onun krallığının da yok olmasına sebep olacağını söylediler. Doğacağı zamanın da pek yakın olduğunu bildirdiler.

Bu rüya tabirinden sonra Firavun iyice tutuştu. israiloğullarından doğacak ne kadar erkek çocuk varsa öldürülmesini emretti. Sonraları işleri yapacak erkek sayısı giderek azaldığı için Firavuna durumu bildirdiler, bir sene öldürüp, bir sene öldürmemekte karar kıldı.

Firavun’un erkek bebekleri öldürmediği sene Hz. Harun, öldürdüğü sene Hz. Musa dünyaya geldi.

Hz. Musa’nın annesi çok üzüldü. Allah’a dua etti ve Allah ona Kur’anda da geçen şu cevabı verdi;

"Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına geleceklerden korktuğun zaman onu suya (Nil'e) bırak. Korkma, üzülme. Biz şüphesiz onu sana tekrar döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik" (Kasas Suresi 7)

Hz. Musa’nın annesi, emredileni yaptı. Bir sandığın içerisinde suya bıraktı. O sandık Firavun’un sarayına kadar gitti. Firavun’un cariyeleri su kenarındayken o sandığı ve içerisindeki bebeği gördüler. Firavun’un karısı Asiye’ye zütürdüler.

Allah çocuğu Asiye’ye sevdirdi. ilk başta çocuğu öldürme niyetinde olan Firavun’a ‘’Bizim olsun mu?’’ tarzında bir şeyler söyledi;

"Firavun'un karisi: Benim de senin de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur, yahut onu oğul ediniriz" dedi. Aslında işin farkında değillerdi" (Kasas Suresi 9)

(Firavun ile Asiye’nin çocuğu olmuyordu beyler)

Hz. Musa acıktı, emzirilmesi gerekti. Fakat mübarek kimseden emmedi. Allah Kur’an’da şu şekilde anlatıyor;

"Önceden, süt annelerinin memesini kabul etmemesini sağladık. Musa'nın ablası; "size, sizin adınıza ona bakacak, iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi?" dedi. Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun diye, ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler" (Kasas Suresi 12-13)

Olayların daha devamı var, fakat çok uzayacağı için anlatmıyorum, filmin sonunda Hz. Musa, Firavunu yok ediyor.

Şimdi size anlatmak istediğim, dikkat etmenizi ve unutmamanızı istediğim 2 durum var;

1- Allah Hz. Musa’nın annesine bir söz vermişti ‘’merak etme, sana geri döndüreceğiz’’ demişti.

Sonuç olarak; döndü mü, dönmedi mi lan?

Döndü.

Yani, Allah verdiği sözü tutar beyler, süresi değişebilir, fakat işin sonunda kesinlikle Allah verdiği sözü tutar.

1 gün de sürebilir, 100 yıl da.

Fakat sözünden asla dönmez.

Ve bize Kur’anda şu sözleri veriyor;

‘’ Kim, güzel davranarak tümüyle Allah'a yönelirse en sağlam bağa sarılmıştır. Tüm işleri Allah kontrol eder.’’ (Lokman Suresi 22)

‘’ Ayet Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın’’ (Zühruf Suresi 43)

‘’Allah'ın ayetleri size okunduğu ve O'nun elçisi aranızda olduğu halde nasıl olur da inkar edersiniz? Kim Allah'a sarılırsa dosdoğru yola iletilmiştir’’ (Al-i imran Suresi 101)

‘’Ayet Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın; ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan nimetini anımsayın. Siz birbirinize düşmanlar idiniz de kalplerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeşler oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi ondan kurtardı. Yola gelesiniz diye Allah ayetlerini böyle açıklıyor.’’ (Al-i imran Suresi 103)

‘’Kitaba sarılanlar ve namaz kılanlara gelince, iyiliğe çalışanları ödülsüz bırakmayız.’’ (Araf Suresi 170)

Ve daha birçok ayet, verilmiş söz var..

2- Firavun, kuleleri ile tüm ülkeyi gözetleyebiliyordu; ’’Her şeyi gören gözdü’’

Herkes onun emrindeydi; ‘’Çok güçlüydü’’

Sonra ne oldu?

Allah onun sarayında büyüyen bir genç ile onu yok etti beyler.

Uzak diyarlardan gelen bir yabancı komutan ile de bitirebilirdi onu, fakat öyle istemedi, ‘’gözetlediği topraklarda doğmuş ve bizzat kendi elinde yetişmiş olan’’ vasıtası ile yok etti.

Aynı birilerine benziyor değil mi Firavun'un sıfatları? Her şeyi görmesi, yenilemeyecek kadar kuvvetli olması vs. sıfatları çok benziyor bugün etrafımızdaki birilerine. Bu birilerinin sonları da Firavun ile aynı olacak merak etmeyin. Yeter ki 1 numarada yazdığım o verilmiş sözlere inanalım, iman edelim, Allah'ın istediği gibi yaşayalım.

internet onların olabilir, ama bu interneti Firavun'un sarayına döndürebiliriz beyler?

Belki bize de Musa görevi görmek nasip olur, nereden bilebiliriz?

Kısmet.

Biz burada sadece deniyoruz, daha evvel de yazmıştım;

‘’Zaferle değil, seferle mükellefiz’’

Gerisi Allah'ın işi.











Not: 31.07.2015 itibariyle çaylak oldum, yeni entry giremiyorum, özel mesaj da attırmıyorlar, cezamın kaç günlük olduğunu da söylemedi kimse.

Haberiniz olsun da sorularınıza cevap gelmeyince sövmeyin.

Ayrıca flood da yapmayın bu başlık altında, yasakmış, silerlermiş başlığı, acımazlarmış, çok da ciddilermiş.

Son olarak;

11.08.2015 Salı günü saat 22:00'da, chatwing.com/dunyalideri adresinde büyük chatwing sohbeti gerçekleştireceğiz.

Striptiz filan beklemeyin ama güzel sürprizlerim de olacak size, kaçırmayın.

O güne kadar umarım benim çaylaklık da bitmiş olur devam edeceğim, anlatmak istediğim konular var, hepinizi bekliyorum.

Allah'a emanet olun.

yazdıklarının çoğunu okudum. beğenen ve beğenmeyenlerinde sayısına bakınca insanlar arasında bu tür konulara ilgi yoğun. başlıkta çoğunlukla taraftarların fazlaca.

herneyse toplumsal histeri diye bir kavram vardır pgibolojide. bireyler dışlanmamak için yanlışta olsa ya da ne olduğu hakkında fikri olmasa da "çoğunluk yapıyorsa bir bildikleri vardır" güdüsüyle liderini takip eder. nazilerin kitleleri peşinde sürüklemesi örneğini inceleyebilirsin.

kendime 40'tan fazla bu tür sosyal pgiboloji ve pgiboloji konularında kitap okuduğum için güveniyorum ve seninde bunu dikkate alarak önyargısız birşekilde okuayacağını umuyorum.

illimunati, luciferciler, bohemian grove, kabala, tek göz, vs. yazdıkların 2010 yılında gelenler belgeselinde 2 arap arkadaşın medyadan zeitgeist hareketlerinden islami kaynaklardan derledikleri bilgilerden hazıladıkları görsellerle dikkat çektiler. başarılı da oldular. şimdi akıllıca bir düşünelim. çok gizli bir örgüt (polisin bile milletvekilinin ricasıyla girebildiği bir yere) gazeteci giriyor gizli çekimlerle görüntü elde ediyor sonra da bunu sözümona tüm dünyaya hakim siyonistlerin şebekesi youtube da yayınlayabiliyor. sence mantıklı mı?

tamam islami bir misyona bağlı olabilirsin. bu şekilde yazılar yazarak insanları yola getirdiğini -tebliğ yaptığını- düşünüyor olabilirsin. ama bu insanlar senden aldıkları bu bilgilerin doğruluğunu sorgulamaya ve hepsinin birer hayal ürünü pgibolojik hezeyanlar olduğunu keşfedince ne olacak? kendini aptal yerine konmuş ve kandırılmış hissedecek. bu da sana öfke olarak geri dönecek. din sınıfının giderek güç kaybetmesinin nedeni bilimin yavaş yavaş bu dogmaların yanlışlığını ve kadim arzu olan; insan (kitle kontrolünü) rızasını daha açık ifadeyle yetkeci yönetiminin altına alma isteğini deneylerle, araştırmalarla ispat etmiştir.

ya bilerek ya da bilmeden böyle birşeye kalkışman insanları dine karşı daha da soğutacak radikalleştirecektir. tabiki bu bilgileri senden alan, youtubedan bu tür zırvalıkları izleyip paranoyaklaşıp heryerde üçgen gören, kıyıda köşede sorgulamadan yaşayan insanları etkilemeyecektir. onların yalnızca dost sohbetlerinde şaşırtıcı şeyler öğrenmenin heyecanıyla anlatılacak konular olarak akıllarında kalacaktır.

mantıklıca sorgulayın ve gerçektende ley hatları şunlar bunlar var mı yok mu internet başında link tıklamakla elde edilebilir mi düşünün. bu enerji geçişleri -ki varsa- nasıl tespit ederiz, nasıl bir ekip kurmalıyız, nereden başlamalıyız, vs sorularla gerçeğin peşine düşün. yok ona küfretmiş yok buna şöyle demiş. benim dinim iyi yahudiler (siyonistler) kötü bu tür tartışmalardan gına geldi. tüm dünyayı ilgilendiren bir konu değil yahudi-arap çekişmesi. ortadoğuyu ilgilendirir. biz ne arabız ne yahudiyiz bu onların çekişmesi ve bizi ilgilendirmez.

ferre meselesine gelince. pasif agresif ve aktif agresif (pgibopat) insanlar vardır. ferre mastürbasyon yapmak için sana gerekli zihinsel malzemeyi verir. ister bunu istismar eder sağlığına zarar verecek şekilde kullanır istersen dozunu ayarlayıp haz almak için kullanırsın. karar sana kalmış. 31 çekmeyip sokakta gördüğü kadınlara gibilecek insan olarak bakıp aklı-fikri böyle dolaşmak var, 31'ini çekip libidosunu giderip açık bir zihinle dolaşmak var. karakterine hangisi uygunsa onu seç. ferre izlemeden 31 çekmeden yaşarım. kadınlara gib kılıfı olarak bakmayabiliyorum diyorsan süper yok aklın fikrin gibişteyse bunu yapmanın 2 yolu var ya elini ya huuryu gibicen. ama diktacı bir şekilde ferre yahudilerin ahlakınızı bozmak için dünya çapında kurduğu bir düzen dersen orada bir soluklan derim. niye mi? çünkü

- yahudilik dedin siyonizm demedin bu da senin yahudiler hakkında objektif olmadığını gösterir yani olayı din kalıbı içine dolaylı olarakta taraftarlık içine sokman demek. toplasan toplasan ancak yeni yetme geleneksel pederşah ailede büyütülmüş, osmanlı masallarıyla eğitim almış inci sözlüğe sırf gib taşak muhabbeti için gelmiş, yarı-cahil ve cahil çocukları etrafına toplarsın.
- böyle bir endüstriyi mantıklı düşünürsen %2 elinde tutamaz. crowd controlling diye bir bilimsel alan oluşuyor. 100 milyon dolarlık bir sermaye akışına kalabalıkların ilgisi yoğun olur ve sen bu kalabalığı organize etmen, payından uzak tutman imkansıza yakın. insanlar kolay para kazanmayı herşeyden çok isterler ve öyle elinde purosu 12 kişilik bir konseyin dünyayı, ferre endüstrisini, müziği bilmem nereleri kontrol ettiğini düşünmen en hafif tabirle nahiflik olur.
- propagandanın 3 çeşiti vardır ak propaganda, gri propaganda ve kara propaganda
ak propaganda: söyleyen ve anlatılan şey bellidir, taraftar toplamak için kitlelere ikna edici argümanlar sunulur.
gri propaganda: söyleyeni belli değil anlatılan şey bellidir. kafa karışıklığı yaratmak amaçlanır. algı yönetimi mesela bu yöntemin çeşitli uygulamalarıyla yapılır. yumuşak güç.
kara propaganda: söyleyen senden gibi görünür anlatmak istediği şey senin fikirlerini tersine döndürmek kendi tarafına çekmek yapamazsa kaos çıkartmak.

- sürekli islami vurgular, musa, firavun vb anahtar sözcüklerle günü yorumlayarak usavurmayla aklını çalıştırdığını ve kendi fikirlerinin doğruluğuna tüm samimiyetinle inanıp bunu empoze ediyorsun. sonuçta haklılığına diğerlerini inandırmaya çalışıyorsun. dünyada tek bir gerçeklik yok. bunu aklınla ve tarafsız bir sorgulamayla hayatının sonuna kadar irdelemelisin. büyüklerinin ve saygı duyduğun kişiliklerinin her zaman doğruyu söylediğine inanmamalısın.

özet: bu tür şeyleri kafanıza takmayın beyler. çekin 31'nizi. siz çekmezseniz bedeniniz rüyanızla bu işi halleder.