1. 1.
    0
    herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim
    herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
    herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
    bir de kimsesizliği
    (... )
    yılmaz odabaşı ulan
    ···
  2. 2.
    0
    çarşılarda kalabalık yürüyor
    sanki topyekun bir ülke toprağın şiddetinde
    ansızın o kalabalık soluyor “faili meçhul”lerde
    ···
  3. 3.
    0
    /ben ise sana abanıyorum
    büsbütün aşk kesiliyorum... /
    yenile yenilene bana abanıyorsun sen de
    ateş kesiyor dudakların
    saçların iri bir tutunmak oluyor o yangın yerlerinde
    /ben nereye gitsem biraz senden gelirim
    ardımdan kuşlar ve uykular gelir/
    feride
    ey yaar!
    iii
    gelip bana çıkıyor bu kent
    ben kentlere çıkıyorum
    kentler kent olmalı feride
    bir türkü tutturup
    açabilmeliyim alnımı gecelerinde
    güne koşarken çocuklar güne erkenden
    ya deniz ya da dağ kokmalı yolları
    çocuklar çocuk olmalı
    aç bakmamalı sevgiye
    çocuklar bazen bir ülkedir
    gözleri gök(yüzünde)
    ter ve güneş kokarken işçiler evlerinde
    herkes kendi gibi olmalı, adı gibi
    yoksa...
    yoksa sonumuz olur feride
    utanır rüzgârlar hak edilmiş iklimlere
    ···
  4. 4.
    0
    görüyor musun dağlara dokunuyor insanlar
    giderek dağlaşıyorlar
    görüyor musun adınla başlıyor her şey
    karın eriyişi, yağmurun dirilişi
    özlemenin ilk harfi, gücün hecelenişi
    adınla!
    adınla her şey: şarabın dökülüşü, sesimin eskimeyişi
    ···
  5. 5.
    0
    gözlerinle gözlerime dokunuyorsun
    bir bilsen o an gözlerim oluyorsun
    kaçalım, beni gören sen sanacak!
    ···
  6. 6.
    0
    feride şiir huyludur, gül kokuludur
    gül kokuludur gözleriyle gözlerime dokunur
    dokunur
    v a a y!
    ···
  7. 7.
    0
    feride tütünü türküye banar da içer
    yüreğinde bir tufanın negatifleri
    ölümden gelmiş, kollarıma yakışmış
    bırakmam kimselere
    k i m s e l e r e!
    ···
  8. 8.
    0
    huurlar sızardı gecenin yırtmacından
    yırtmaçların tenine küfür dolardı
    ve küfür yazardı gazeteler, rotatifler, bobinler
    geceler küfür kokardı/alkol ve sperm
    günlerin yaslı yüzünde kirli kan
    ve peçeteler
    peçetelerde günler turşu kıvamındaydı
    faşizmin kıvamında işkenceler
    bir uzun yol şoförü yolları...
    yolları feride’yi andığı gibi anardı
    geceye devriyeler dolardı
    ne o
    k i m l i k s i z m i y d i k?
    feride hınca hınç grevdedir tek tip insan pazarında;
    dağlara atarım, bulutlara katarım onu kimselere
    kimselere bırakmam
    kül gecelerinden çalarken onu ateşlerin içinden
    bastım bağrıma üzüm suyu damıtır gibi
    sarar gibi ağrısını ışık kanatlı bir güvercinin
    dirildim,
    dirilttim onu kimselere bırakmam
    kimselere!
    sonra tenini tutukladım avuçlarımla
    mühürledim dudaklarını ateş kızıllığında
    kattım da onu yasak şarkılarıma, kitaplarıma
    feride’yi şiir saydım biraz da...
    nisan’ın kızıdır feride; bundandır nisan güneşi sinmiştir tenine
    ve kokusu otların, kırlangıçların...
    dağları uyutur koynunda kavgalara gidince; sonra aşk olur,
    kadın olur bana gelince... ki aşkın saati, gömleği, takvimi yoktur;
    uçarı bir rüzgâr gibidir ansızın ne yana dönse
    yüzümü o ufka çeviririm.
    sonrasını...
    sonrasını ben bilirim...
    ···
  9. 9.
    0
    günler turşu kıvamındaydı; şarkı söyler, rüzgâr giyerdik akşamları.
    masamızda hep ucu kırık bir karanfil dururdu; yaralarımızı
    sarardık, sorardık ihtilal dönüşleri, infazları sayardık.
    kadınlar ve erkekler kendi aybaşlarındaydı, gelinler subaşlarında,
    şoförler direksiyon, gerillalar silah başlarındaydı.
    bitmezdi tükürdüğüm savaşları da “apoletleri büyük beyni küçük”
    generallerin!
    ···
  10. 10.
    0
    /ben onu dilsiz ve dipsiz biçimlerden çaldım kimselere
    kimselere bırakmam/
    öpüşlere sararım, gidişlere sorarım
    kimselere bırakmam!
    feride başak kokar, esmer bir başak
    gözlerini hep s(aklar) utanırken
    sonrasını...
    sonrasını ben bilirim.
    ···
  11. 11.
    0
    sonra sular sulara, günler günlere vururdu ve hayat onu da,
    beni de hem ne kötü vururdu; hayvan gibi vururdu hayat,
    küfür gibi, namlu gibi vururdu...
    sonra feride geceler boyu uyurdu. i̇leride unutulmuş bir allah
    kendini doyururdu ve susunca feride yeryüzü boğulurdu.
    yeryüzü yüreğimdi biraz da... kururdu..
    ···
  12. 12.
    0
    geceye yağmur inerdi işte böyle sicim gibi, ipince... giderek
    soğuyan dünyamıza kanat vururken kuşlar ve hüzünle
    şaşırırken yolunu yitik yıldızlar, feride, bir destan gibi yürürdü
    ömrünü akmaya yarışırken sular.
    ···
  13. 13.
    0
    aynı yağmurlardan kaçarken bir saçağa düştük önce;
    sonra gece, avluda bir kırık dal dursa üşürdü feride.
    tarihini düşmedim, düşünmedim, ama tenimiz tanışır
    önce ve terimiz...
    o benim avradım olur gecelerce, günlerce;
    sonrasını ben bilirim...
    ···
  14. 14.
    0
    ii geceler feridee
    ···