-
1.
+2selam.
Faki Tayran, (Kürtçe: Feqîyê Teyran, 1590-1660) Hakkâri doğumlu asıl adı Muhamed olan Kürt şair, masal ve destan yazarıdır. En önemli eseri Hespê Reş'tir (Kara At). Bu eser 1965’te Moskova’da Kürtçe-Rusça olarak yayınlanmıştır.[1]
Medrese eğitim alan Tayran'a Feqe ismi, ilimden/talebe kelimesinden; Teyr/kuş ise (Mantık et-Tayr) adlı eserden gelir. Bu, Ferîdüddîn-i Attâr’ın çokça bilinen eseridir. Anlamı; “Kuşların konuşması”dır.[2] En çok bilinen ismi Feqiyê Teyra(n) olmakla beraber şiirlerinde; Feqê Têra, Feqîyê Gerok, Meksî, Xoce, Mîr Mihê, Mîm û Hê gibi isimler kullandığı saptanmıştır.[2] (bkz: vikipedi)
ayrıca (bkz: http://youtu.be/b20dBW-TkJU)
-
2.
+2Gençliğimizi bilmedik, karanlık ve sisli gecelerde özgürlük için yürümek, hayatın uğruna ölecek kadar yürekli olmayı nasip eyledi yaradan. Hayatın akmadığı, cesaretin ses çıkarmadığı insanlığın olmadığı iki metrelik karanlık hücrelerde özgürlük, özgür bir yaşam uğruna mum olmayı mazlum olmayı nasip eyledi yaradan. Tek dileğimiz bizden çalınan ve zorla alınan ezilmiş tüm halkların isteği olan insanca bir yaşam.
- 3.
-
4.
+1en sevdiğim kürt şairlerdendir.Bu günkü kürtçem ile oldukça güzel anlıyabildiğim kuş düşkünü güzel insan. Hakkari doğumlu bir mir çocuğudur.
-
5.
0Dîlber
Ey Dîlbera gerden zerî,
Way nazika dêm qemerî,
Qamet ji mûma fenerî,
Wêran ezim, malim xirab.
Ey Dîlbera gerden letîf,
Way nazika qamet elîf,
Qamet ji reyhana xefîf,
Wêran ezim, malim xirab.
Ey Dîlbera gerden zuzac,
Way nazika mislî zuzac,
Qamet ji reyhana qirac,
Wêran ezim, malim xirab.
Ey Dîlbera qamet misal,
Way nazika dilî hejar,
Te ji xandinê kirim betal,
Wêran ezim, malim xirab.
Ey Dîlberê, way Dîlberê,
Firyad ji destê keserê,
Avik ji ava Kewserê,
Wêran ezim, malim xirab.
Ey Dîlbera gerden zirav,
Dêm şûşeye, tijî gulav,
Ey duxtera bejna zirav,
Wêran ezim, malim xirab.
Çavan ku hiltînî bi meste,
Ew çend ya misrî bi deste,
Li kuştina min te bi qeste,
Wêran ezim, malim xirab.
Tu bi qesta min dikujî,
Tu bi k'ifra di nosojî,
Gelek sotim kirim rijî,
Wêran ezim, malim xirab.
Gelek sotim, kirim kşibab,
Kirye bi min, sed reng xirab,
Ya leytenî kunrû turab,
Wêran ezim, malim xirab.
Ya leytenî kunrû ve xar,
Wey nazika min te ji dûr,
Bêhiş kirim zilfê di hûr,
Wêran ezim, malim xirab.
Bêhiş kirim zulfê du reş,
Biskê siyah, bîhnê di xweş,
Ey duxterê, çapik bi meş,
Wêran ezim, malim xirab.
Bêk'êf kirim zilfê du reş,
Biskê siyah, zilfêd qemer,
Eşq û muhbeta min li ser,
Wêran ezim, malim xirab.
Sotim, biraştim bê hesab,
Lê pirsî bo kirme k'ebab,
Kirye bi min sed reng ezab,
Wêran ezim, malim xirab.
Sibhan ji şahê bi tenê,
Xalik li xala gerdenê,
Ez dîn kirim berdam dinê,
Wêran ezim, malim xirab.
Eşqa mezac peyda bûye,
Îro li min dijwar bûye,
Hîvî dikim heqîqiye,
Wêran ezim, malim xirab.
Feqiyê Teyran -
6.
0Feqıyê Teyran, Kürtler arasında kuş dilini bilen ve tabiatla hemhal olan bir halk ozanı olarak tanınır ve bilinir.
Feqiyê Teyran’ın şiirleri ve manzum şekilde anlattığı hikayeleri tüm Kürtler arasında meşhurdur. En çok bilinenler Zembilfıroş, Bersisê Abid, Şêx Sen’an, Kela Dimdim, Ey av û av, Ey Dilberê, Feqe û Bilbil, Feqî û Mela ( Melayê Cizîrî ile birbirlerine karşı övgü ve medhiyeleridir) olarak sırlalanabilir.
Bunlar Kürtler arasında; bir çok kişi tarafından bilinenleridir. Feqiyê Teyran’ın şu ana kadar tesbit edilen bütün şiirleri, hikayeleri ve ona dair anlatılan menkibeleri dördüncü baskısı yapılan bu eserin içinde yer almaktadır.
Feqiyê Teyran’ın yaşadığı tarih hakkında muhtelif rivayetler mevcuttur. Kabul gören bir görüşe göre Feqiyê Teyran’ın yaşadığı tarih 1590/1660 yılları arasındadır. -
7.
0FEQÎYÊ TEYRANTümünü Göster
Feqıyê Teyran Kürt edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir.
. Kendi şiirlerinde belirtildiğine göre Hicri 971’de dünyaya gelmiştir.
Miladi takvime göre ise 1561veya 1563’tür. Mîm û Hê 70 felek çûn Ji hîcretê dewran gelek çûn Sal 1041 çûn Ev xezel anî diyare Şiirinde bu şiiri yazdığında yetmiş yaşında olduğunu ve hicretin üzerinden de 1041 yıl geçtiğini belirtiyor. Feqıyê Teyran Hakkari’nin Muks Köyü’nde doğmuştur. Muks veya Miks şimdi Van’ın Bahçesaray ilçesine bağlıdır. Feqıyê Teyran’ın asıl ismi dörtlükte de belirttiği gibi muhafazid’tir.
Feqi bir şiirinde kendi ismini “MiR MIHÊ” bırakmıştır. Soylu bir ailenin çocuğudur. Dedeleri Osmanlı devletinden “MiRLiK” ünvanını almışlardır. Teyran lakabı hakkında şöyle bir rivayet anlatılır. Feqıye Teyran Cizre’ye giderken yolda bir papaza rastlar ve onunla arkadaş olur. Bir müddet yürürler yorulunca bir ağacın gölgesinde dinlenmeye koyulurlar. O esnada iki kuş gelir ve ağacın üzerine konarlar. Kuşlar birbirleriyle konuşurken Feqi güler. Papaz Feqi’ye sorar: “Sen neden gülüyorsun?” Feqi: “Bu bizim adetimizdir, biz Feqiler öylesine güleriz” der. “ Papaz: “Elbette her gülmenin bir sebebi vardır, kişi sebepsiz yere gülmez” der. Feqi: “Evet dediğin gibidir, fakat sana söylersem, bana ihanet edebilir, başıma bir bela getirebilirsin” der. Papaz söyleyeceği şeyi hiç kimseye söylemeyeceğine dair söz verir.
Feqi meseleyi olduğu gibi anlatmaya başlar: “Ben kuşların dilini anlıyorum ağacın üzerindeki kuşlardan biri diğerine: Benim Cizre’de çok acı çekeceğimi söylüyordu, ben de bu yüzden güldüm” der. Papaz ses çıkarmadan ve tekrar yola koyulur. Cizre’ye geldiklerinde Feqi ‘Medresa sor’ a giderken papaz da kiliseye gider. Kilisede halk bir araya gelmişti ve sanki bir şeyler arar gibi bir oraya bir buraya gidip geliyorlardı. Papaz onları dinlemeye başladı. Falcı bir kadın halka şöyle diyor: “Kilisenin toprağına gömülü bir hazine var. Fakat ben yerini bilmiyorum.” Hazine arayanlar arasında Cizre’nin Miri de vardır. Papaz Mir’in yanına gidip, Feqi’nin durumunu anlattır ve Mir, Papaz’ın söylediklerini dinledikten sonra Feqi’yi hemen yanına çağırttır ve olanları anlattır. Feqi şöyle der: “Ben hazineyi çıkarırım fakat kendi payımı da istiyorum”. Mir, Feqi’nin şartını kabul eder. Feqi biraz yem alarak kilisenin içine döker. Kuşlar gelip yemi yerler. Ve şöyle konuşurlar: “Bu yemi buraya kim döktü.” Feqi hazine için bu yemi buraya dökmüş, sen hazinenin nerde olduğunu biliyor musun? Evet biliyorum sabah güneş doğduğunda hangi taşa vurursa hazine o taşın altındadır.
Feqi sabah erkenden kalkıp kiliseye gider. Taşı tanıdıktan sonra Mir’in evine gidip durumu bildirir. Taş kazılır ve içinden büyük bir hazine çıkar. Mir, Feqi’ye sorar: “Sen ne kadar istiyorsun?” Feqi: “Papazın başının ağırlığı kadar altın istiyorum” der. Mir: “Papazın başının ağırlığını bilmemiz için başını kesmemiz lazım” dediğinde Feqi: “Öyleyse kesin” der. Papazın kafasını keserler ve terazinin bir kefesine koyarlar, diğer kefeye bütün altınları koymalarına rağmen papazın kafası ağır gelir.
Mir, bu durum karşısında Feqi’ye “Sen bu durumu biliyordun” der. Feqi altınları kaldırır ve kefeye bir kaç avuç toprak koyar. Hemen ardından papazın kellesinin üstünde olduğu kefe havaya kalkar. Feqi, Mir’e döner ve şöyle der: “Mirim ben altın istemedim, altınlar sana olsun. Benim amacım sizlere insanların gözünün ancak toprakla doyduğunu göstermekti” der. Feqıyê Teyran, şiirlerinde Kürt edebiyatından, hadis ve tasavvuf’tan bahseder. O iyi bir eğitim almıştır. Mısk’te, Hizan’da, Cizre ve Fınık’da eğitim almıştır. Bir çok yeri gezdiği için kendisine “Gezgin Feqi” deniliyordu. Feqıyê Teyran bütün hayatını okuma, yazma ve araştırmalarla geçirmiş. Yazdığı bir çok eser bu günlere ulaşamamıştır.
Denilebilir ki Feqıyê Teyran kadar eser veren de yoktur, onun kadar eserleri kayıp olan da yoktur. Feqıyê Teyran’ın bilinen eserleri şunlardır: 1-Şêx Sen’an 2-Dımdım 3-Bersis 4-Qewlê Hespê Reş Bunların dışında “Siseban ve Ferx û Sıtî” de onun eserleri olarak gösteriliyor. Fakat bu henüz ıspatlanamamıştır. Bunlardan Siseban’ın onun olması ihtimali fazladır. Bunların dışında Feqıyê Teyran’ın incin şiirleri de vardır. Bilinenler şunlardır:
1-Ellah Çı Zatek Ehsen e (20 Altılık)
2-Hey Av u Av (51 dörtlük)
3-iro Jı Dest Husna Hebib
(33 Dörtlük)
4-Bı Çar Keriman (7 Dörtlük)
5- Melayê Batê Kanê (11 Dörtlük)
6-Ez Çı bêjım ( 8 Dörtlük)
7-Feqe U Mela (50 Altılık) 8-Feqe u Bılbıl (18 Altılık)
9-Ay Dılê Mın (19 Dörtlük) 10-Qewi iro Zeif Halım ( 18 Dörtlük)
11-Dilber (16 Dörtlük) 12-Dılo Rabe (80 Dörtlük) 13-Çıya Ani (4 Dörtlük)
14-Dengbêjê Jaran i (4 Dörtlük) 15-Yar Tu yi (18 Altılık)
16-Feqıyê Teyran u Evina Dılan
17-Mıhacır 18- Dewran 19-Ê Bên
20- Feqıyê Teyran u Dilber
21-Feqıyê Teyran u Qulıng
22-Feqıyê Teyran U Roj Feqıyê Teyran’ın şiirleri sade, rahat ve temizdir. Halkın dilini, sanat dilini ve edebiyat dilini çok güzel yoğurmuş. Şiirlerinin içerikleri de oldukça geniştir. Özellikle toplumsal ve tarihi olaylar hakkında yazmış. Allah, Din, Peygamber, inanç konularında şiirler yazmıştır. Feqi aşk şairidir. Onun yanında mecazi ve gerçek aşk birdir ve iç içedir. Feqıyê Teyran Melayê Cıziri’nin çağdaşıdır. Halk arasında bilindiği gibi Mela onun hocası değil arkadaşıdır. Hatta Feqi yaşça Mela’dan büyüktür. Bu da şiirlerinde bellidir. Feqıyê Teyran’ın “iro Gırya Me Tê” isimli eserinde belirttiğine göre hicri 1050 yılında (Miladi: 1640) Melayê Cızirî vefat etmiştir. Feqıyê Teyran Miksê’ye bağlı Werezoz Köyüne gidiyor ve ölümüne kadar orada kalıyor. Feqıyê Teyran “iro Werın” isimli şiirini yazdığında 80 yaşındadır. Bu da gösteriyor ki Feqıyê Teyran öldüğünde en az 80 yaşındadır
(( Alıntıdır.. ))