+3
gördüm.
bir ülkede;
düşünce özgürlüğünü baltalayan,
interneti, basını sansürleyen,
gazetecileri içeri atan,
orduyu işgal eden,
emniyeti ele geçiren,
yargıyı ele geçiren bir hükümet vardı.
ülkede satılmadık şirket, kuruluş bırakmayan,
petrolde doğalgazda elektrikte suda dünyanın en yüksek vergilerini almaya yakın, hatta belki de alan bir hükümet vardı.
engellileri adam yerine koyduk diyen,
asgari ücret ile gayet rahat geçinilir diyen,
evrimi tabi ki sansürleyeceğiz, yukarıda allah var diyen,
bakanları vardı bu ülkenin..
en kötüsü, ananı da al git diyen başbakanı vardı.
bir bebek soğuktan donarken ülkesinde, el kaidesinden ne kadar savaşan müslüman örgüt varsa alayına yardımcı olan bir hükümet vardı. ve şimdi hatırlayamadım tonla şey beliriyordu gözlerimde..
tam bir kabustu anlayacağınız. sonra ne mi oldu?
hükümet yanlışlarından birisi daha ortaya çıktı. o da yolsuzluk. devletin milyarlarca doları soyulmuş meğerse. aynı zamanlarda ise soğuktan donan bir bebeğin haberi duyulurken, yolsuzluktan yakalanan kocası için televizyonda ağlayan bir kadın gördüm. çok sevilen birisiydi ve kocası sanırım gerçekten masumdu ki, yüzlerce kişi onu alkışlıyordu. başka ihtimal olamazdı herhalde.
yolsuzluk.. seçmeni dindar olan bu parti yolsuzluğa bulaşmıştı. yeni öğrenmişti tabi halk. kim bilir bilmedikleri neleeer neleeer vardı. ee, rüyada olsa düşünüyorsun tabi, dedim ki kendime, artık akıllanırlar, bunlara taviz vermezler herhalde dedim..
evet, kimisi fikrini değiştirmişti ama ısrarla hala "helal olsun" diyenleri gördükçe, sanırım ki beni en çok terleten kısım buydu, sinirlerim altüst oldu.
işte böyle bir kabus.
Uyandığımda iyi ki "türkiyede" yaşıyorum dedim kendime..
iyi ki!