felsefi konuları tartışacak panpa

@32 ben daha temel bir evrimsel gelisimden bahsetmistim. icgudunun de ahlak anlayisindan bagimsiz oldugunu dusunmuyorum. ahlak zaten icguduseldir ve egitimle sekillenir. toplumun ahlak anlayisi da bireyi bu egitim noktasinda sekillendiriyor. ama temelde (yine verdigin toplum orneklerinden bagimsiz olarak-tabula rasa) insanlarin içeste karsi dogal bir onyargisi vardir, cunku evrimsel surecin neticesinde içeste yatkin olan bireylerin genleri toplumun kolektif gen havuzundan silinmistir. bunun da nedeni içest sonucu dogan cocuklarin dusuk viabilite sahibi olmalari ve secilimsel anlamda dezavantajli konumda bulunmalari. yani ahlaki somutlastirmaya, ne oldugunu anlamaya calisacaksak tek referans noktamiz evrimsel gelisim surecinde ahlaki davranisin yeri olmali bana kalirsa. tabi ki bu ahlak anlayisi da mantiksal cikarimlardan ve kulturel etkiden soyutlanmis degildir. toplumca benimsenen cinayet, içest, tecavuz gibi davranislari kotucul cagrisimlari olsa da "ahlak ekgibligi" tamlamasiyla tanimlayabiliriz diye dusunuyorum. bu davranislar insanin dogasina terstir, fakat bir sebepten dolayi, uzun vadeli (milyonlarca yil) evrim surecinin suzgecine henuz maruz kalmadan ve gorece kisa vadede (birkac bin yil) ortaya cikabilirler. fakat bu tur egilimlerin yaygin olsalar bile varliklarina ragmen, buyuk resme bakarak toplumun salahiyeti icin ne tur davranislarin ahlaki acidan sakincali ve sakincasiz oldugunu net bir sekilde gorebiliriz. amacimiz pragmatik olmak yahut dogamiza uygun davranmak olabilir. neticede doga da pragmatiktir, ikisi yaklasim da ahlaki yargilarin gorece kesin oldugu sonucunu verir.

ingiliz filoloğu ve kendini geliştirebildiği kadar geliştirmiş bir feylesof olarak seninle muhabbet edebiliriz kardaşım. pre-socratic yunan ve alman filozoflar favorimdir.

ben üst insanım, ahlakınızı giberim sizin fakir binler.

@29 friedrich nietzsche*

simdi sen gibtir git.

frederich nietchze şimdi gibtirin gidin

ahlak düşük seviyede ki insanlar sürüsünün üstün birkaç insanı, geri de tutmak için önlerine koyduğu engellerdir

@25 modernizmin ilkeleri her coğrafyada aynıdır. modernizmin yorumları değişecektir coğrafyadan coğrafyaya lakin küreselleşmeyle başlayan belli kültürlerin evrenselleşmesi, etnik kültürün gün geçtikçe yozlaşması daha yakın sonuçlar kılmaya başlamıştır.
bir de coğrafyanın modernleşirken kopyaladığı modeller önemli. türkiye fransa'yı kopyalamıştır mesela.

ben durdum real love'un ekumenik sifati'na cevabını bekliyorum panpalar.

devrin modernleşmesi her coğrafyadaki insan için aynı şeyi anlatmıyorsa evrensel bir modernizmden bahsedebilir miyiz birader

Derrida'cı perspektiften aşkı tartışmaya ne dersin tatlı kıs?

@21 aynı fikirdeyiz.
mutlaklık devamlılık halinde olmayı gerektirir. devamlılık ise ister istemez değişmeyi, değişim tek tözse özü de yabancılaştırır.

@19 ahlak anlayisina hangi acidan ve hangi derinlikte baktigina gore degisir. meseleye biyolojik olarak yaklasirsak suru yasayisindan ileri gelen ve toplumdan ve yetistirilisten bagimsiz bir ahlakin varligindan soz edebiliriz. bu ahlak sayesinde atalarimiz vahsi dogada hayatta kalmistir. ahlakin temel amaci surunun yasamini kolaylastirmak oldugu icin ahlaka fonksiyonel bir acidan yaklasabiliriz bence. relativizmin etikte yer bulacagi tek alan da budur. meseleye bu acidan yaklasirsak; eger içestin tabu olmasinin tek nedeni, dogacak cocukta resesif ve zararli alellerin fenotipik olarak ifade edilmesini onlemek ise prezervatif kullanilarak girilen içest iliskinin sakincasi olmadigini soyleyebiliriz. ayni sekilde cinayetin kotu olmasinin tek nedeni de toplumun korunmasi ise, topluma zararli bireylerin son care olarak oldurulmeleri kabul edilebilir. ahlaka bu acidan, mantikla sentezlenmis haliyle yaklasabiliriz ama yetistirilis tarzindan dolayi degisen ahlak anlayisini relativizmin kaniti olarak sunamayiz.

ayrica felsefi tartismanin daha basinda amk diyen biri olarak biraz ilerlersek anama bacima soveceginden korkuyorum. once tartisma ahlaki ogren delikanli.

@19 haklı. kapitalizm öncesi asya tipi üretim tarzının olduğu toplumlar hâlâ katı yapıdadır ve diğer bir asya tipi üretim tarzı toplumu olan bize bile saçma gelebilecek seviyede ahlak kuralları vardır.

@15 gelmez.

@14 sevişme kısmındaki katı kurallar dediğin gibi yok olacaktır. ancak Tdk açıklamasına göre ahlak " Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları "dır.
insanlara zarar verici hareketler her çağda ahlaksızlık olarak adlandırılacaktır şahsi fikrimce birbirimize karşı mutualist olmamızdan bu sonucu çıkarıyorum

@10 insan ilerleyişi içinde kendiliğinden şekillense de dinler sayesinde bir döneme sabit kalmış bir kavram ama. mutlak ahlak olduğunu iddia eder dinden gelen ahlak mesela.
sabitliği de artık kırılmaya başlanmıştır, ancak uzunca bir dönemi dinsel ahlak şekillendirmiştir. hâlâ da genel geçer ahlak kavramı bu yöndedir aksi ahlaksızlıktır. ancak ahlaksız denen şey eski ahlak yerine yeni ahlaka sahip olmaktır.
mutlak tek bir şey var mıdır? diğer sorum bu

ahlak a hangi açıdan bakacaz şimdi toplum açısından mı
yoksa din açısından mı
ahlak alışkanlıktır bence
dinin etkisi altında toplumumuzda kurallardır
eskilerdeki gibi olsa bişey diyemem iyidir
ama şu an ahlak diye bişey yoktur
insanlar sorgualadıkça ve bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen bi dünya da ahlak neyim galmayacak

@10 relativist detected. etik zamana gore degisir ama insanlarda temel bir ahlak anlayisi vardir. bunu da insanin sosyal bir varlik olarak evrimine baglayabiliriz.

Ben kazanan tarafı alkışlarım

yok amk heryer trollcülerle dolu panpa ben gene aklıma yatan benim gibi büyük tabloyu görebilen bir hatun arıyorum amk bu amlılar harbiden salak la öyle böyle değil