felsefe yapalım lan gelin

http://listelist.com/phil...hia-deneyi-kaybolan-gemi/ buyrunuz zamanda yolculuk

@72 varsa bile amaç ne huri ne şarap

sen @71de hangi cennetin sıkıcı olucağından bahsettin ki ?

neyse burası kalabalıklaştı. ben yatar. bu arada insanda da, ayçiçeğinde de fibonacci dizisini görürsün fakat ikisinde farklı anlamlar taşır.

@77 tanrısı olduğum cennet.

"bugün öğleden sonra saat ikiden itibaren eşyayı suçlamaya başladım.. önce üzerinden kalkmadığım divan-yatak suçlandı.. sonra tavan ve en sonunda banyo-tuvalet.. bütün düşüncelerimi emip bitirmekle suçluyorum sizleri.. bütün hayallerimi sömürdünüz. gene de doymadınız.. büyük ve güzel şeyler yaratmama yardımcı olmadınız.. büyük bir sağırlıkla, kahredici bir dilsizlikle sustunuz güzelliklere.. geri istiyorum hapsettiğiniz duygularımı, düşüncelerimi.. hepinizi mahkemeye veriyorum: tahliye davası açıyorum..ne diyorsunuz? bize bir şey vermedin mi diyorsunuz? ne yapmışım? duyulmuyor, hızlı söyleyin.. gülerim saçmalarınıza.. hiçbir güzellik vermemişim onlara.. tavan diyor ki gözler ile benim köşelerimi birleştirdin sadece.. köşegenlerimin kesim noktasının elektrik kordununa uzaklığını hesapladın.. banyodaki fayansları da saymışım sadece.. yarım fayansları çıkarmışım, ikiye bölmüşüm.. hepiniz yalan söylüyorsunuz..ben... ben kant gibi düşünmek istiyordum.. kelimelerle uğraşıyordum ayrıca.. evet, diyorlar hep bir olup: kelimelerle uğraştın.. kelimeleri bölüp durdun: eisen-stein; demir-taş, ein-stein; tek-taş, victor-mature; muzaffer-kamil.. bunlarla geçirdin vaktini.. önsözler okudun hayalinde: bize yeni bir şey öğretmedin.. kaybettin..mahkemeyi de mi kaybettim? mahkemeyi de kaybettin.. mahkeme masrafları, ücreti vekalet filan da bana mı yıkıldı? hepsi sana yıkıldı..ben mahkemede sevimli görüneceğimi sanıyordum, benim bu kadar kayıp içinde olmamdan utanırlar da beni daha çok severler sanıyordum.. aldanıyorsun..burası mahkeme: düşkünler yurdu değil.. sakın kıyameti koparmaya kalkma: mahkemenin manevi şahsiyetine hakaretten de mahkum olursun..''

oguz atay

hadi gibtirin.

@70 tanrı var ise -ki var- Tek olmalıdır. Zira mutlak güç paylaşılan olduğunda mutlak olmaz. Ve bana kalırsa tanrıda her şeyden var. Yani tanrı Iyi olduğu kadar kötü kötü olduğu kadar şevkatli şevkatli olduğu kadar bla bla.. Ve bizim bilmediğimiz bir sürü şey de var tabii. Çünkü neden, insan var Iyi, en üst mertebeden Iyi! Iyi olabiliyorsa insan en üst mertebeden kötü de olabilir, kötülüğün üst sınırı hayal gücü ne de olsa. E hayal gücü tanımlanmis bir şey bana kalırsa, bir liste kod program ne derseniz eğer hayal edilemeyen şeyler diye bir küme hayal edebiliyorsam kesinlikle o küme boştan Farkldir.

okuyayım da beynim gelişsin...

hepinizin zütüne higgs bozonu kaçsın emi...
varlık sorunsalına atılmış tarihin en histerik pandiğini nasıl atlarsınız amk

düşünsenize Lan binler, böyle hiç yaşamamış olsaydık yani bu evren, dünya yine olsaydı da Ben olmasaydım ve sonradan Bir şekilde haberim olsaydı ne hissederdim?
Acaba karanlıkta olmamış, yaşayamamış ruhlar var da mı ki ondan bu kadar karanlık?

@15 ben en azından, insan düşünebiliyorsa mümkündür diyorum. Yani, @3'te sorduğum üzere, eğer biz zamanı kasete benzetip ileri geri sarmayi mümkün görebiliyor, en azından hayal edebiliyorsak "sonsuz" güç sahibi için bunu Yapmak an meselesidir. Elbette mümkün, asıl soru şu olmalı, o kaset başa sarıldığında Film değişecek mi yoksa kendini Tekrar mı edecek?

@işte can alıcı soru bu amk. biri zaman denilen kavramda geriye atsa kendini, 80 lere gitse, istanbul kasımpaşada bir amatör küme takımında top oynayan geç adamı siyasete girmemesi için ikna edecek olaylara neden olsa ve bu adam topçu olarak günümüze kadar gelse ne olur? filmdeki aktörler mi değişecek yoksa olayların akışı mı değişecek?

@16 aynı senaryoda bi film, ama bu sefer oyuncular değişebilir , aslında bence bi kısır döngüden başka bişey deil

baban kimdi bilemezdin şerefsiz

@17 dallanma diye telaffuZ ediyor onu fanTASTIKler. Işte, 80'lere giden adam kendi zaman çizgisinden ayrılıp diğerine geçtiğinde geldiği yer yok olur ve dallanan kısım yaşamaya devam eder. Tabii bu bir adam değil yaşantıyı etkilemese bile bir toz zerresi bile geçse geriye o vakit gerçek orası oluyor diğeri hiç yaşanmamış oluyor diye anlatılıyor. Kafama yatmıyor değil, mobil olmasam biriki link verirdim.

zamana kesinlikle bir müdahale var. buna mısır piramitlerindeki hiyerogliflerden tutun da taaa afrikanın gib girmemiş çöllerinde yaşayan dogon kabilesine kadar bir çok yerde izlerine rastlanır. biz bu zaman müdahalelerini sadece dejavu gibi yaşıyoruz. yani kendi zaman olguna bir müdahaleyi sen dejavu gibi algılıyorsun. ya bir kötülükten korunman için ya da bir iyilikle karşılaşman için...

burda feyzli abiler var okuyayım biraz... .. .. . .

olm ilk defa seviye bu kadar yükseliyor. ve başım döndü lan düşünmekten. helal size.

@11 deneyle kanıtlanana teori denmez. a priori deneyle kanıtlanamaz şeylere denir. neyse gibtir et onu. sana bir örnek. sinemadasın. film başlıyor ve olaylar akıyor filmde. senin için ve akan film için zaman işliyor değil mi. makaradan yansıyan kareler saniye 24 kare akıyor falan. sen filmin sonunu görmen için zaman olarak beklemen gerekiyor. halbuki filmi makaraya takan eleman isterse filmin makarasını ileri yada geri sarabiliyor. hatta filmi sadece negatifinden istediği karesinde ne olduğunu görebiliyor. ya hayat denilen olgu bir film şeridindeki gibi kayıtlı bir halde varsa ve bazen film makarası istenilen kısmı ileri geri sarılabiliyorsa?

onu bunu gibtir et memeye baktığımızda neden içimiz bir hoş oluyor neden Androjen salgılıyoruz (.) buna amk