önceden kuveytte uyguladığım bir taktik sayesinde 80 dolarlık bir hesabı ödemeden kalkmıştım bir lokantadan. adam reyizimizin sana selamı var demiştim. o da "oo ricard dexer shawnı çok severiz" dedi. para talep etmedi.

fastaki bir balık lokantasına oturduk. bu sefer 140 dolarlık bir hesap geldi. tabi aynı taktiği uygulayıp para vermeden kalkacağız ya. dedim ki bizim reyizin selamı var dedim. o da senin reyizin kim dedi. ricard dexer shawn dedi. lan amucuk dedi bana. senin reyizine sokarım. sen türksün galiba hesap 2 katına çıktı. 280 dolar ver yoksa seni de diye başladı saydırmaya. ben kaslı olduğum için kendime güvendim. bir iki yumruk salladım. ulan bunlar hep reyizimiz için kimse reyizimize sövemez dedim. içeriye girdi. sonra 10 tane adamla geri döndük. benim kız arkadaş kaçtı. iyi bir sopa yedim. sonra beni karakola zütürüp gözaltına aldılar. içeride 3 arap daha vardı. bir de onlardan dayak yedim. sonra polisler çağırdı. olayı sordular. reyizi söyleyince bir de polisler dayak attılar. arapların olduğu bir gemiyle sınırdışı edildim. gemidekiler olayı sordu. reyiz dedim. bir de orada dayak yedim. mersin limanına girdiğimde pgibolojim bozuldu. orada soranlara vallahi arap esad dedim. bir de orada dayak yedim.

şimdi hastaneden yazıyorum. kaburgalarımda 3 kırık var. yandaki hasta beni esadçı zannediyor. arada bir elindeki koltuk değnekleriyle dürtüklüyor amq.

öl de ölelim
vur de vuralım uzun adam!

maroc maroc