/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 172.
    0
    Rez sayfa 9 yaz artik
    ···
  2. 171.
    0
    rezervatuar
    ···
  3. 170.
    0
    Hadi amk seni bekliyor insanlar
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···
  4. 169.
    0
    Rez okurum
    ···
  5. 168.
    0
    Yerimi alayım
    ···
  6. 167.
    0
    5 yıl sonra
    ···
  7. 166.
    0
    Rez 40 okurum
    ···
  8. 165.
    0
    Dursun okurun
    ···
  9. 164.
    +4 -6
    Kardeşlerim bi 20 dakika sigara molası vereyim devam edeceğim..
    ···
    1. 1.
      +1
      1 SAAT 10 DAKiKA OLDU huur EVLADI YAZ ARTIK NE 20 DAKiKASI
      ···
    2. 2.
      +1
      sakin ol mübarek belki sigara zütüne kaçmıştır adamın önyargılı davranmayalım
      ···
    3. 3.
      0
      GÖTÜNE SiGARAYI BEN SOKACAM ONUN
      ···
    4. 4.
      0
      Hadi ama
      ···
    5. 5.
      0
      Yaz artik amk
      ···
    6. 6.
      0
      Aq iti kaç saat oldu
      ···
    7. 7.
      0
      huur cocu yaz amk
      ···
    8. 8.
      0
      Yazsana aq
      ···
    9. 9.
      0
      ayraç. yazmanı beklerim kardeşim, ne zaman istersen yaz
      ···
    10. 10.
      +1
      Yazacağın partların dıbına goyam
      ···
    11. 11.
      0
      Hadi laaaa
      ···
    12. 12.
      0
      Devam et bin
      ···
    13. 13.
      0
      2 gün oldu oç
      ···
    14. diğerleri 11
  10. 163.
    0
    Pampa hizli yaz amk
    ···
  11. 162.
    +8
    Alkış sesleri duyuyordum.. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı açmakta zorlanıyordum..

    Hadi ajan ! Sabaha kadar seni bekleyemeyiz. dedi birisi ve ardından kahkaha sesi duydum.

    Gözümü zar zor açtığımda bir sandalyeye bağlanmıştım ve karşımda o Türk ajanı duruyordu yanında da iki tane IŞID askeri.

    Şaka mı bu? Gerçekten benim için senin gibi bir çömezi mi gönderdiler? 200 askerimi öldürüp beni kamptan kaçıracakmış hahaha ! Gerçekten bu bi şaka olmalı dedi. Halen gülüyordu. işte karşındayım. El-Resai.. Ne yapacaksın?

    Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Nasıl yemiştim bu yemi? neden sorgulamamıştım kimsin necisin kimin emrindesin diye? Sanırım haddinden fazla dikkatsiz davranmıştım. Kolyem saatim ve saatim çaprazımdaki masanın üstünde duruyordu. Salak gibi herşeyimi söylemiştim bir de adama. Artık yakalanmış olmam umrumda değildi. Böyle bir acemilik yaptığım için ölmeyi hak ettiğimi düşünüyordum.

    Şimdi ya bana bütün orginazsyonu, başındakileri herşeyinizi anlatırsın yada ben tırnaklarını sökmeye başlarım hangisi? Elinde bir pense tutuyordu..
    ···
  12. 161.
    +5
    Bir tenekenin başına gittik ve ısınıyor gibi yaparak kısık sesle konuşmaya başladık. Ajan Bir planım var herkesi öldürmeden de El-Resaiyi burdan kaçırabiliriz. El-Resai bana güveniyor çadırına girebilen tek kişiyim. Geldiğimin 2. günü onu uykusunda öldürmeye çalışan birini öldürdüm. Gizli bıçağın silahın her hangi bir şeyin var mı onu bayıltmaya yada etkisiz hale getirmeye yarayacak? diye sordu. Kolyemin halat oluşunu ve onla bağlayabileceğimizi anlattım. Ancak saatimin bayıltmaktan çok öldürebileceği için kullanmayacağımı ifade ettim. Yüzüğümde zaten çadırda kalmıştı. Silahımı kılıfından çıkardım ve hemen eliyle geri soktu. Sakın kılıfından çıkarma burda o derece bir silah yok ! Dedi. Ardından Çadırına ben hariç kimse giremiyor önce çadırına gidip etkisiz hale getirelim. Ordan çıkarsa işimiz 2 katı zorlaşır dedi. Fikri mantıklı gelmişti ve dönüp ağır adımlarla çadırına yürümeye başladık.

    Yürürken Seni, size özel bir bilgi verecekmiş duymak istersiniz diye getirdim diycem. Kulağına eğilecek kadar yaklaşmanı sağlıycam. Orda hünerini gösterip onu etkisiz hale getirmelisin dedi. Başımı sallayarak onayladım ve çadıra yürümeye devam ettik.

    Çadırın girişine geldiğimizde Hazır mısın? diye sordu. Başımla onayladım çadıra girdik. Çadır 2 bölümdü diğer bölümün girişine geldik içeri girdik. Diğer çadıra göre fazla fazla lükstü minderler vs. ama bi sorun vardı. Çadır boştu..

    Birden boynumdan içeriye bir iğnenin girdiğini hissettim ve arkamı dönemeden gözlerim karardı.
    ···
  13. 160.
    0
    Copy paste yapiyosan hizli yaz aga beklemedeyiz
    ···
  14. 159.
    +6
    Ben yeni bir plan yapmaya çalışırken içeriye birisi daha girdi. Elinde kayıt cihazı tarzında bir şey vardı. Tam silahımı doğrultmuştum ki kayıt cihazına konuşmalarını duydum. 3. gündeyim El-Resai nin güvenini gittikçe kazanıyorum. Benden şüphelenen yok. Görev devam ediyor. Türkçe konuşuyordu !.. Bu bir Türk ajanıydı ve aralarına sızmıştı. O anda dönüp beni gördü ve silahına davrandı. DUR ! TÜRKÜM dedim. Gözleri açılmıştı. Sen kimsin? Dedi. '' Vakit yok ama görevim tüm kampı temizliyip El-Resai'yi kaçırmak dedim. Kamuflajında Türk bayrağı vs. var mı dediğinde hayır anlamında kafamı salladım. O zaman ne giydiğin çokta önemli değil. Sadece yüzünü biraz çamurla ve ağzını örtüyle kapa dedi. Şaşırmıştım. Belli bir kıyafetleri yoktu demek ki. Askerden sivilden aldıkları kıyafetleri giyiyorlar o yüzden yüzün kapalı olduğu sürece kimse senin ajan olduğunu anlamayacaktır. '' dedi.

    Dediğini yapıp yüzüme çamurladığım bir örtüyü sarıp dışarı çıktık. Gerçekten de bana bakan bile yoktu.
    ···
    1. 1.
      0
      HADi OÇ
      ···
  15. 158.
    0
    Hizli yaz amk o kadar. Beklettin
    ···
  16. 157.
    +7
    Cadırın arka kısmına gelir gelmez. Adamı yan kısmındaki çöp tenekesine attım ateş sönmüştü ama o kadarda göze batmayacaktır diyerek tekrar arka kısma geçtim. bıçağımla hafif bir delik açıp içeriye baktım. içerde 2 kişi vardı ve yatıyorlardı. Uyuyor gibi bir halleri vardı delikten daha fazlasını göremiyordum. Arka kısmını bir kapı şeklinde yavaşça kesip içeri girdim. Hemen yatan adamların boğazına bıçağımı saplayıp bıraktım. Etrafıma baktığımda anlamıştım. Bu adamlar uyumuyorlardı yaralıydı. Çünkü etrafta bir sürü ilaç, sargı bezleri, alkoller vs. ile doluydu. Burası kampın hastanesi gibi bir yerdi ve benim için bulunmaz bir nimetti. Boğazını kestiğim adamların üstünü örttüm çarşaflarla ve arka kısımda açtığım deliğin üst kısmına çengele benzeyen yüzüğümün bıçağını geçirdim ve çadırın diğer kısmına da geçirip öylece bıraktım. Artık delik yanına gidilmedikçe fark edilmiyordu.

    ilaç dolabına benzeyen bezden dolabı çadırın girişine 90 derece olacak şekilde çektim ve arkasında beklemeye başladım. Yarım saat sonra çadıra 2 kişi girdi. Yatakta yatanların yanına gittikleri anda silahımla onları vurup boğazlarını kestikten sonra yatakdakilerin üstüne koyup çarşafı üzerlerine çektim ama planımda bi terslik vardı o yataklara bütün kampın ölüsünü sığdıramayacaktım nihayetinde. Beklerken bir yandan da yeni bir şeyler düşünmeye başladım.
    ···
  17. 156.
    +8
    Askerlerden birini gizlici öldürüp kıyafetini giymek ilk aklıma gelen seçenekti ama şayet ki işler ters giderse her tarafımı sarmalayan çelik yeleğimi bırakıp yerine bir atlet giymiş gibi olacaktım. Kamuflajımdan ayrılmak istemiyordum o yüzden. Ancak diğer türlü içeriye nasıl gireceğim girsem de nasıl dolaşabileceğimi bilmiyordum. Plansız girmektense beklemeye yeğledim ve düşünmeye devam ettim. 1 saatin sonunda aklıma yatan bir şeyler oluşmaya başlamıştı.

    Çadırlardan birisi tam tepesinde olduğum yerin aşağısındaydım çadıra arkadan girebilirdim. Artık uygulama zamanıydı. Aşağıya yavaş yavaş kaymaya başlamıştım. Bir yerde düzlüğe çıktım ve daha aşağıya kaymak için düzlüğün bitişine adım attım. O anda Hua? diye bir ses duydum. Durduğum tepenin aşağı kısmına nöbetçi dikmişlerdi ve beni görmüştü. O anda silahımı çekip ateşledim. Adamın boynuna saplanan mermiyle birlikte yıkıldı yere. Silahımı hep bayıltıcı mermiyle doldurmuştum. Burda çıkaracağım bir gürültü sonum olabilirdi. Adamın yanına gidip bıçağımla boğazını kestim ve benle beraber aşağı sürüklemeye başladım.
    ···
  18. 155.
    +9
    Yolda giderken olacakları ve olabilecekleri düşünüyor bir yandan da damağımda geçmez bilmemiş yarayla oynuyordum. Baş komutanın sadece tırnağıyla açtığı bu yara yıllar sonra bile dilime takılıyordu. Ne kadar güçlü ve heybetli olduğu bir kez daha aklımda canlanmıştı. Bu sırada araba durdu. Sınıra gelmiştik. Arabadan inip haritada işaretlenmiş yere doğru yürümeye başladım vakit öğlendi ve güneş tepeden bir işkenceci gibi parlıyordu.

    Yaklaşık 5 saatlik yürüyüşün sonunda bir dağa tırmanışım sona ermişti ve arka tarafına baktığımda gözlerim yuvalarından fırlayacak gibiydi. Çünkü 200 askerden 1 tane bile eksiği yokken fazlası var gibi duruyordu. Her tarafta esirler, bağıran adamlar ve çadırlar vardı. her çadırın yanında yanan bir çöp tenekesi, kampın giriş ve çıkışlarında 20 tane nöbetçi vardı. Oturup plan yapmalıydım. Bir yandan da yine sesin olduğu odaya gireceğim zaman ki hissin başladığını hissediyordum. Yine ölmüştüm..
    ···
  19. 154.
    +7
    Odama geçip araştırma yapmaya başladım. 200 kişiye karşı 1 kişinin tarihte emsali yoktu. Kapı açıldı. içeri giren yaşlı adamdı ve gülümsüyordu. Seni özlemiştim uzun zaman oldu.. dedi gülümseyerek. Görevini biliyorum ve başarılı olma ihtimalinin imkansızlık denizinde yüzdüğünün de farkındayım ama bunun için varız. imkansızları yok etmek için. Sana söyleyebileceğim tek şey var. El-Resai kurnaz ve hilekardır. Şaşırtacaktır. Geldiğini bilmiyor ama en ufak açığında her şeyi anlayacaktır. Kendine çok iyi bak evlat. Çok iyi dedi ve arkasını döndü. Tam çıkacakken döndü ve Ha unutmadan dolabına yeni bir kamuflaj koydum. Göreve giderken onunla git dedi ve son kez gülümseyip odadan çıktı.

    Ertesi gün aksesuarlarımı silahımı ve mermi takımımı topladım daha sonra dolaba yöneldim kamuflajı gördüğümde nutkum tutulmuştu. Mermi takımımı yerleştirmem için üzerinde sürüyle yer olan silahım için sırt kısmında özel bir kılıf vardı. Dokunduğumda anladığım her tarafı deri ceketimle aynı özel sık ipekten yapılmıştı. Vurulma ihtimalim olan tek yer artık kafamdı. Kıyafetimi giydikten sonra beni sınıra zütürecek arabaya binmek üzere aşağıya indim.
    ···
  20. 153.
    +7
    5 YIL SONRA..

    Artık eve dönmüş bir makine mühendisiyim. Evet arada bir şehir dışına çıkan şirket sahibi sıradan bir adam. Tabi ki şehir dışı işi farklı. Eğitimlerim o kadar zor geçmişti ki bana 20 sene gibi gelmişti. Artık görevlerimi bilgisayar üzerinden alıyor ve 1 haftayı geçirmiyordum bitirmek için ta ki o mesajı alana kadar.

    Baş komutan seni istiyor. Kırmızı kod.

    Acil durum olarak gelen mesaj beni baya endişelendirmişti ve hemen TK'ya gittim ilk uçakla. Artık bu hol, odalar hepsi mazi olarak kalmıştı bende yüzüm gülümsüyordu gördüğümde. Kapıyı çaldım ve gir sesinin ardından kapıyı açtım. Baş komutan bütün heybetiyle yine masasında başında da kar maskeli askeri vardı. Eliyle oturmamı işaret etti. Deriden koltuğa oturduğumda hiç oturulmadığı belliydi. Hissediliyordu. Baş komutan Tolga, bir çok zor görevde başarı sağladın. Hizmetlerin tartışılmaz ve bedeli ödenemez. Şimdi ise belki de en çetrefilli görevin olacak bir hizmetle karşı karşıyasın. IŞID kampına sızman gerekiyor. Ancak sızma dememe aldırma. içerden bilgi veya rehine almayacaksın. O kampdaki herkesi temizleyip gelmen gerekiyor. Sadece El-Resai adındaki başlarındaki adamı bize canlı tutmalısın. Ölürse görevin başarısız unutma. Grup olarak saldıramayız. Çünkü iş açığa çıkarsa savaş başlatmış oluruz ve sana işinin zorluğunu şu şekilde ifade edeyim.. sustu, yere baktı ve tekrar başını kaldırıp

    200 Kişi ve Tek sen. Yapabileceğinin en iyisini yap. Sana güveniyorum.

    Ayağa kalktım ve selam verip odadan çıktım.
    ···