-Kanka bi saniye biri geldi...
-Merhaba, hoş geldiniz.
+Kahve alabilir miyim, acı bir kahve. Her ayrılık sonrası dinlenen Yıldız Tilbe şarkıları kadar acı bir kahve...
-T.. Tabi ki...
Ben Can, bir cafede çalışıyorum. Asıl işim bu değil benim, müzisyenim ben. Yani aslında kendi şarkılarımı yazar, ufak tefek sahnelerde seslendiririm. Kendi çapımda bir hayran kitlem dahi var. Bazen gelirler sahnede bana eşlik ederler bazense karşı masada bana kadeh kaldırır alkış tutarlar.
Size neden bu işi yaptığımı anlatayım biraz, yani neden bir cafede garsonluk yaptığımı... Ben bu şehirde sadece 3 yıldır varım. Kendi şehrimde kaçış yolu bulamadım bazı şeylerden, uzaklaşmak istedim. Sadece yeni insanlarla iç içe olmak, tanımadığım bir dünyaya demir atmak istedim. Deliyimdir biraz, yerimde de duramam ayrıca. Sıcak kanlı ve hareketli bir yapım vardır benim. Burada, elimde tepsi ile akşama kadar bekliyorsam, sadece kapıdan içeri giren yabancılar içindir. Tanımadığım yüzlerce insan girer bu kapıdan içeri her gün ve ben her birine aynı ilgiyi, aynı samimiyeti ve güler yüzlülüğü gösteririm. Ve akşam olur, sessiz sedasız çıkar giderim bu kapıdan elimde notalarımla. Sabah akşama kadar cafede insanlara hizmet eder, akşam da sabaha kadar onları eğlendiririm. Çok şükür, her iki işimin de getirisi beni yaşatmaya yetiyor bu şehirde.

yukarı

yukarı

yukarı

yukarı

yukarı

yukarı

Yukarı

Yukarı

Yukarı

Yukarı

Yukarı

Yukarı

Yukarı

5 para etmez özenti bi yazarsın bırak bence yazmayı

Sadece yaz ve kendini geliştir.

yukarı

yukarı

-Ertesi gün herkes kompozisyonlarını teslim etti. Okul çıkışında edebiyatçı beni bekliyordu yazdıklarım onu rahatsız etmiş olsada beğenmişti. Yalandan uyardı bu yazdıklarını
okulda duyulursa neler olabilceğini anlatmaya çalıştı. Kompozisyonu sizin için yazıyorum diyince sessizleşti. Tamam dedi devamı ne zaman gelicek, hayal gücümden mi yoksa
yaşananları mı yazdığımı sordu. Yaşananları anlatıyorum diyince çantasından 2 kitap çıkarıp verdi.Bu kitapları okumanı istiyorum, dedi.
Aradan bir iki hafta geçti. Fatihin matematiği berbattı yardım edebilceğimi söyledim, çıkıştı yine onlara gittik. Kapıda yine orta yaşlı kadın karşıladı bizi bu sefer sadece
tebessüm etti. Direk yukarı odasına geçtik. Açtım kitabı bi kaç şey gösterip bi test koydum önüne o onla cebelleşirken aşağı indim, orta yaşlı kadın mutfaktaydı. Kapının kenarından
gizlice izlemeye başladım bacaklarını ve kalçasını saran bi pantolon giyiyordu. Bize bişeyler hazırlıyodu girdim mutfağa. Beni görünce masanın altından farklı bi çömlek çıkardı
Sertap gerçektende evde çok sıkılıyordu belliki.Çok beğendiğimi söyleyip hazırladıklarını aldım. Fatih hala cebelleşiyordu oysa kolay bi test vermiştim. Fatihin matematiğe
kafasının basmaması işime yarayacaktı. Sürekli ders vermek için gelebilirdim buraya. Kurabiye yapmıştı orta yaşlı kadın her ısırıkta içim kıpır kıpır ediyordu. Fatihe başka bir
test verip aşağı indim. Sıkı pantolonlu dar bluzlu kadına teşekkür edip beline sarıldım.Bir anda beni itti. Ortamı yumuşatmak için yere bakarak soğuk bi sesle
annemi çok küçükken kaybettim hiç tanıyamadım dedim. Kendisi sarıldı bu sefer bi eli sırtımda bi eli kafamda saçlarımla oynuyordu.

-Fatihle çalıştıklarımız hiç bir işe yaramıyodu en kolay sorularda bile bön bön bakıyo, sadece kafa sallıyordu. Sınavlara 1 hafta kaldığı için daha çok çalışmamız gerektiğini
söyledim. Akşama onlarda kalabilceğini söyledi fazladan bir odalarıda varmış. Okul çıkışı edebiyatçı yine kenarı çekti.Çok uzattığımı artık yazmamı istemediğini söyledi.
Yazdıklarımda kendiside geçtiği için korkuyordu belliki. Yazdığım son sayfayı buruşturup attım. Alıp okuyacağını biliyordum çünkü edebiyatla uğraşan başka öğrencisi yoktu.
Fatihle yürümeye başladık bana neden sürekli edebiyatçıyla bu kadar gizli konuştuğumu sordu. Ondan kitap aldığımı söyleyerek geçiştirdim.
Annesini ikna etti eve girdik, ilerleyen saatlerde odaya dalan babası haftaya 85 üstü alırsanız iyi edersiniz,
dedi gülerek. Fatihle birlikte konu tekrarlarını bitirdikten sonra test çözelim dedim ve konsantremiz bozulmasın ben kendi odamda çöziyim dedim.Üst kattaydı odalarımız sinsice
merdivenlerden aşağı indim tartışıyorlardı. Fatihin dersleri evin huzurunu bozmuştu, andaval.Ardından Hakan abiye yine telefon geldi ve evden çıktı. Orta yaşlı sıkılmış kadının
yanına gittim.Onu rahatlatmak için Fatihin yüksek not alıcağına dair söz verdim. Birazcık muhabbet ettik gün içinde neler yaptığından bahsetti ne kadar sıkıldığından. Belli
hakan abi çok ilgilenmiyordu beline kadar uzanan siyah saçlı kadından. Akşam oldu çalışmamızı bitirdik ve uyumak için odalara çekildik.Ev kap karanlıktı Aşağı inip yatak odasına
doğru yöneldim. Kapı aralıktı, uyurlarken birbirlerine sarılmıyolardı orta yaşlının bacağı örtüden çıkmış ayağı yataktan sarkıyordu. Yavaşça Yaklaştım ve parmağımla
dokunmaya başladım.