/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 212.
    0
    Baya sardı lan bu hikaye yaz yoksa giberim
    ···
  2. 211.
    0
    Yine gitti pekekent
    ···
  3. 210.
    0
    Yer alayim şuradan
    ···
  4. 209.
    0
    Rez pampa
    ···
  5. 208.
    0
    Ayraç 49
    ···
  6. 207.
    0
    Az daha seri aga
    ···
  7. 206.
    0
    Devam devam
    ···
  8. 205.
    +1
    Volasea rimande köpek
    ···
  9. 204.
    0
    Rezerveyşın sardı
    ···
  10. 203.
    +6 -1
    Sabah çınlama sesinin duyuyordum. Gözlerim kapalıydı. Ağzımı açıp dilimi çıkardım ve gözlerimi açtım. Kapıda yaşlı adam bana bakıyordu. Volasea Rimande diyip sesi kestim. Gülümsedi. Öğrenmişsin evlat.. Hızlı öğreniyorsun.. Baş komutan sorgu odasında seni bekliyor. dedi ve çıktı. Hemen normal kıyafetimi giyip aksesuarlarımı taktım ve silahımı alıp aşağı sorgu odasına indim. Odanın ortasında El-Resai elleri, ayakları ve ağzı bağlı şekilde duruyordu. Karşısında da baş komutan ve kar maskeli adam..

    Demek geldin Hakan. O zaman başlayabiliriz. dedi ve El-Resai'nin ağzını çözdü. Çözer çözmez Öldürün çünkü hiç bir şey öğrenemeyeceksiniz dedi ve sırıttı El-Resai.. Baş komutan Kendinden eminliğini sakın yitirme. Çünkü sana işkence etmek bana zevk verecek El-Resai.. Bayılmadan önce ki sesi hatırlıyor musun? Sana onla işkence edicem. Yalvarana kadar öldürmem için yalvarana kadar.. Senden bilgi istemiyorum dedi ve güldü baş komutan. Ben yavaştan ağzımı açıp dilimi çıkarıyordum. Volasea Rimande ! diye kükredi baş komutan. El-Resai'nin gözleri fal taşı gibi açılmış bağırıyordu. Ne istiyorsun? NEEE !! diye bağırıyordu. Baş komutan tekrar kelimeleri söyledi ve ses kesildi. Hiç bir şey. Ne de olsa bişey söylemiyceksin. dedi ve tekrar kükredi. El-Resai ağlamaklı bir sesle Anlatıcam ne sorarsan cevap vericem. YETER ! dedi. Komutan tekrar kükredi ve El-Resai rahatlamış görünüyordu.

    '' Türkiye'deki bağlantı kim? EN BAŞTAKi !! Söyle Resai Kim? dedi komutan. El-Resai kafasını kaldırdı. El-nieda.. Kod adı El-nieda. Sivas'ta terzicilik yaparak kendini kamufle ediyor. Gerçek adı Ahmet KIZIL Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ellerim titremeye başlamıştı. Söylediği adam babamdı.. BENiM BABAM !! Boğazına sarıldım ve DOĞRUYU SÖYLE ULAN PiÇ KURUSU ! KiMi KiME AVLATIYOSUN YILAN !! diye bağırdım ve VOLASEA RiMANDE !! Diye bağırdım. Sesin nasıl yankılandığını hissediyordum. Ağzım kapalıydı ama ses sanki o anın duygularıyla etkileyemiyordu. Dayanıyordum sese öfkemi burnumdan soluyordum.

    El-Resai ise
    DOĞRUYU SÖYLÜYORUM ! YALAN SÖYLÜYORSAM GELiP KAFAMA gibARSINIZ ! KESiN ŞUNU ! diye bağırıyordu. Arkamdan bi ses Volasea Rimande ! diye kükredi. Baş komutan yanımıza gelip Doğru söylediğine inanıyorum '' dedi gülümseyerek ve silahını çekip El-Resai'yi tam şakağından vurdu. Ben ise Gerçeği söylediğini nerden biliyorsunuz dedim. Sakin gözükmeye çalışıyordum. Sese karşı yalan söyleyemez dedi. Ama söylediği kişi bab.. Biliyorum.. Üzgünüm evlat. diyerek lafımı kesti ve odadan çıkmak üzere arkasını döndü. O an ki düşüncelerim çekip komutanı vurmamı söylüyordu. Yoksa babamı avlatacaktı bana elimi silahıma attım ve kolumu biri tuttu.

    SAKIN dedi kısık bir sesle.. Sakın.. Amacın devlete hizmet. Duygularına değil çömez.. dedi kar maskeli adam. Komutan odadan çıkmıştı. Kar maskeli adamda arkasından gitti. Gözlerim boşluğa bakıyordu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Kanka devam etsene la iyi gidiyo
      ···
  11. 202.
    +5
    Sınırdan tekrar TK arabasına bindik bedenim artık hareket etmekte zorlanıyordu. Üsse vardığımızda El-Resai'yi askerlere teslim edip hemen odama çıktım. Artık göz kapaklarımı tutamıyordum öyle ki araba da bile uyuyordum. Üstümü çıkarıp kendimi yatağa attım ve tavana bakarak olanları hatırlıyordum. Tam gözlerim kapanmıştı ki odamın kapısı gürültülü bir şekilde açıldı. Kar maskeli adam içeri girdi. Ayağa kalktım beni görmesiyle sarılması bir oldu. Korkuttun çömez, hatırlayabileceğinden umutlu değildim sesi. dedi. Ardından baş komutan odaya girdi. imkansızı başardın Hakan ! diye kükredi gülerek.

    El-Resai yi yarın sorguluycam. Seni bu zevkten mahrum etmek istemiyorum. Dinlen yarin sorguda sende bulunacaksın dedi. Selam verdim. Odadan çıktı, maskeli adamda onu takip etti. Yine o tarifsiz mutluluk ve huzur içimi kaplamıştı. Kendimi yatağa bıraktım..
    ···
  12. 201.
    +4
    O sırada El-Resai'nin telefonu çaldı. Büyük antenli telefon demeye bin şahit isteyen eski bir şeydi. Telefonu açtı ve konuşmaya başladı. O sırada bense sonumun geldiğini düşünmeye başlamıştım. Şimdi anlamıştım asıl ölüm hissi nasıl oluyor çünkü diğer her şeyde bir nebze umut vardı ama şuan adamlarını öldürdüğüm bir IŞID başının elindeydim. Konuşsam ölecektim. Konuşmasam daha acılı ölecektim. O sırada kamuflajın yakasının iç kısmında bir şey gözüme çarptı. Çenemle biraz itelediğimde yazıyı okuyabildim..

    Volasea Rimande !..

    Bu o sesin adıydı ama bana burda ne faydası olabilirdi ki? Geçmiş gözümde canlandı. Odamda yemek için israr ederken yaşlı adam söylediğinde nasıl duymaya başlamıştım? Odamda sese duyarlı mıydı? Belki de tüm tesiste vardı. O an El-Resai'nin kahkahasıyla irkildim. Senin kendi dostların bile istemiyor ajan ! Haha ! Telefondaki kimdi bilmiyorum ama seni nasıl konuşturacağımı söyledi bana..

    O an beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Blöf mü yapıyordu? Yoksa gerçekten birisi beni satmış mıydı? Artık hissizleşmiştim ve dönüp imkansız olduğunu mu söyledi? diyip sırıttım. Oda Blöf yaptığımı mı düşünüyorsun? O zaman sana şöyle söyleyeyim damağındaki iyileşmeyen yaranı biliyorum. Orayı dağladığım da da gülebilecek misin bakalım haha! dedi. Gözlerim açıldı. Bir ihtimal ya o ses damağımdaysa? ya komutan bu günü düşünebildiyse? dedim içimden. El-Resai bana doğru ağır adımlarla gelmeye başlamıştı. Denemekten hiç bişey olmazdı.

    Telefondakine teşekkür ettiğimi söyle Diyip güldüm. Kafamı eğip yüksek bi sesle Volasea Rimande !!! diyişimle çınlama dağ taşa kadar çıkmıştı sanki. Hemen ağzımı hafifce açıp dilimi çıkardım. El-Resai ve yanındaki 2 asker yerde kıvranıyordu. Masaya baktığımda saatim tam kafamı hedef alıyordu. Sandalyede zıplayarak çapraz durdum. Artık tam kollarımın bağlı olduğu sandalyenin koluna bakıyordu. 14:30 diye bağırdım bağırırken ses benimde beynimde yankılanmıştı. Demir parçası kolumu sıyırarak sandalyenin kolunu paramparça etmişti. Ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra ayağa kalkıp aksesuarlarımı ve mermi takımımı taktım. Uyuşturucu mermiyle El-Resai'yi boynundan vurdum. daha sonra bıçağımı alıp 2 askerin boğazını kestim..

    Çadırdan dışarı çıktığımda bütün askerler meydanda yan yana yerde kıvranıyordu. O an bir bombayla hepsini uçurma düşüncesi vardı kafamda ancak hepsini bıçağımla boğazlarını keserek öldürdüm. Askerlerin işi bittikten sonra dönüp El-Resai'nin boynuna bir uyuşturucu mermi daha sapladım ve araçlarından birine koyup sınıra doğru yola çıktım.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 200.
    +4
    Kardeslerim hepinizden ayri ayri ozur dilerim ani bir cenaze haberiyle sehir disina cikmak zorunda kaldm ne deseniz haklisiniz. Aksam yazmaya baslicam halen okumak isterseniz tabi.. Tekrar ozur dilerim
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz la yaz 3 gündür bekliom
      ···
    2. 2.
      0
      Aga tabi okuyacaz kaç gün oldu
      ···
      1. 1.
        0
        ++++++++++++++++++++++++++++++
        ···
  14. 199.
    0
    ayranç
    ···
  15. 198.
    0
    Ulan oruspu cocugu yazsana it
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···
  16. 197.
    0
    huurçocuğu
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···
  17. 196.
    0
    ne bir saat on dakikası bir gün 18 oldu amk
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···
  18. 195.
    0
    Lan senin dibina sokiyim bu kadar bekletilirmi
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···
  19. 194.
    0
    Yok oldu amk
    ···
  20. 193.
    +1
    huur çocuğu neredesin
    ···
    1. 1.
      0
      ++++++++++++++++++++++++++++++
      ···