/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +88 -26
    2011 yazında gerçekleşmişti.Ben, bu tarihte Erdek'te bir otelin barında çalışıyordum. Bu nedenle geceleri geç yattığım için öğlen kalkıyordum. Yine böyle gece, geç saatlere kadar çalıştığım bir günün ertesi, öğlen saat 4 gibi kalktım ve her zaman yemek yediğim yer olan otelin karşısındaki büfeye gittim. Orada otelin güvenliklerinden biriyle karşılaştım ve beraberce bir masaya oturduk. Yemeğimizi yerken yanımıza benim arkamdan biri yanaştı ve aynen şu cümleyi söyledi: "Falına bakmamı ister misin?" Ben, bu lafın bana söylenmediğini düşünerek tostumu yemeğe devam ederken sesinden kadın olduğunu anladığım o şahıs aynı soruyu tekrarladı: "Falına bakmamı ister misin?" Bunun üzerine dayanamayıp arkamı döndüm. Ben de herkes gibi, döndüğümde o tipik falcı kılığındaki birini göreceğimi sandığımdan hızlı ve sinirli bir dönüş yaptım -ki bunun bir diğer nedeni o güne kadar fala inanmıyor olmamdı-. Kadınla göz göze geldik ve kadın az önce sorduğu soruyu benim ona herhangi bir şey söylememe fırsat vermeden yineledi: "Falına bakmamı ister misin?"
    ···
  2. 2.
    +25 -2
    Bende üzerimde neden olduğunu bilmediğim o bir anlık şaşkınlığı atarak hızlı bir şekilde, “Hayır!” diyerek arkamı döndüm. Bunun üzerine yanımdaki güvenlik arkadaşımın kadına, "Benim falıma bak." dediğini duydum. “Duydum... ” diyorum; çünkü o 3-5 saniye arası, sanki yaşanmamış gibi geliyordu. Arkadaşım, kolumu tutarak benim de baktırmamı, parasını kendisinin vereceğini söyledi. Ben de gayri ihtiyari, sanki bunu yapınca rahatlayacakmışım gibi kafamı olur anlamında salladım. işte tam bu sırada falcı kadın, arkadaşıma onun falına bakmayacağını söyledi ve benim yanıma gelerek sanki bir “Rıdvan” (cennetin bekçisi) gibi tepemde dikildi. Bunun üzerine ben de ne istediğini, istediğinin para mı olduğunu sordum. Falcı kadın, aynen şunları söyledi: "Falına bakıcağım!"
    ···
    1. 1.
      0
      Kaya da mi çalışıyodun
      ···
  3. 3.
    +24 -2
    Ben de sanki bu bir oyunmuşçasına, "Niye?" dedim. Kadın, buz gibi donuk sesiyle, “Çünkü az önce istediğini söyledin." dedi. Az önce kaynağını bilmediğim, o irkilme sebebim gibi görünen kadın, bana bir anda çekici gelmeye başladı. Aklımdan "Neden olmasın ki, ne kaybedersin ki zaten." denen o en tehlikeli düşünce geçti. Falcı kadına, “Tamam.” dedim. Kadın, hiç duraksamadan yanıma oturdu ve kafasını yere doğru eğerek bana sağ elimi uzatmamı söyledi. Ben de biraz yaramazlık olsun diye aklımdan sol elimi uzatmak geçiyordu ki, falcı kadının ağzından beynimdeki tüm kanı donduran şu sözler döküldü. “Sakın ha, yanlış elini uzatmak gibi haylazca bir şey yapma!” işte o an kendimi felç olmuş gibi hissettim. Oradan gitmek istiyordum; ama mümkün değildi. Ayaklarım, sanki yere mıhlanmış gibiydi. Ben, bu korkuyla karışık durumda sağ elimi kadına uzattım. Kadın, parmaklarımın arasına bir bezden sıktığı sıvıyı sürdü ve sağ elimi sol elimle kapattı. Sonra sanki bana acırmışçasına baktı. Ardından elimi açtı ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bir an sustu ve bana kelimelerine hiç aralık vermeden şunları söyledi:
    ···
  4. 4.
    +18 -3
    “Bir kağıt alacaksın ve bu seni büyük bir topluluğun içine sokacak. 3 gün içerisinde çok sevdiğin iki insanı kaybedeceksin. Şu an sıkıntıların var; ama yarın bunların hepsi sona erecek. Annen, çok uzaklardan bir haber alacak." Ve en son söylediği söz ise şuydu: "2 abinden büyük olanı, küçük olanından daha uzak bir yere gidip sizden ayrılacak." Olayın hikaye kısmını geçerek size o hafta olan olaylardan bahsedeyim. 2 gün sonra üniversite sınav sonuç kağıdım geldi ve ben artık bir kalabalığın içinde olmaya hak kazanmıştım. Bundan bir gün sonra, kuzenimin intihar ettiği haberini aldık ve aynı gün dayım, kalp krizinden öldü. Ortanca abim, aniden askere gitmeye karar verdi ve diğer abim de üniversite için Avusturalya'ya gitti. Ben, bu olayın üzerinden yaklaşık 3 yada 4 ay sonra tesadüfen tekrar Erdek'e gittim. Aklıma bu kadın geldi ve aramaya karar verdim.
    ···
  5. 5.
    +22 -2
    Ancak tüm aramalarım boşa çıkmıştı ki, son bir kez uğradığım benzin istasyonundakilere sorarken birisi bana, o kadını tanıdığını ancak o kadının yaklaşık 3 sene önce öldüğünü söyledi. Benim o anki halini tarif edemiyeceğim için bu tarifi size bırakıyorum. Daha sonra adama olayı anlattım. Adamınbana inanmamış olduğunu anlasam da, kadının yaşadığı yeri bilip bilmediğini sordum. Bana kadının evini tarif edebileceğini söyledi. Ben, tarif doğrultusunda eve gittim. Ancak gittiğim yer, bir ev değil harabeydi. Yanmış, yıkık dökük içinde, şarap içenlerin olduğu yıkıntı bir yerdi. Ben, evin içine girdim, biraz dolaştım. içerde şarap içen insanlara böyle birini görüp görmediklerini sordum. Kimse görmediğini söyledi. Ben de ümidimi kesmiş evden tam ayrılacağım sırada, az önce çıktığım merdivenlerin üstünde kadının benim elimin üstüne sıktığı bezi gördüm. Diyeceksiniz ki aynı bez olduğunu nerden biliyorsun. Çünkü o günden sonra, sağ elimdeki koku hiç çıkmadı...
    ···
  6. 6.
    +46 -1
    Beyler beni tanıyanlar eskiden bilir. Silik yedikten sonra 1 sene uğramadım sözlüğe. Eskiden bu saatler inci için hikaye saatleri demekti.
    Herkes bir başlık altında toplanırdı. Simdi cok değişmiş. Hikaye anlatıyorum kimse ilgilenmiyor. Suçlusun basliklarina gidiyorlar. Sol tasakta saniyede 3 baslik açılıyor. Çöplük olmuş burası. Tavır yapmıyorum ama dinleyen yoksa cidden anlatmamında bir manasi yok
    ···
    1. 1.
      +1
      Adam haklı beyler.. ama sadece bu yüzden sende hikayeyi yarıda bıraktığın için suçlusun..

      Suçlusun leblebici fikret abi
      ···
    2. 2.
      0
      Devam panpa biz dinliyoz
      ···
  7. 7.
    +15 -2
    Tamam beyler. Dinleyenler olduğuna göre sizler için devam anlatacağım. Yerlerinizi alın siz. Yeni uyandım.
    ···
  8. 8.
    +32 -1
    Elimdeki koku ile aynı kokuya sahip olan o beze dokunup dokunmamak arasında tereddüte düşmüşken, harabe dediğim evin üst katından basamaklardan aşağı birinin indiğini ayak seslerinden anladım.
    O an inen kişinin falcı kadın olabilmesi ihtimalini düşününce heyecanlanıyor fakat inenin bir ayyaş olabileceğinide göz ardı etmeyerek heyecanımı dindirmeye çalışıyordum. Ve gür ama yıpranmış bir erkek ses tonu yankılanıyor kulaklarımda.
    "Sakın ona dokunuyum neyim dime gardaşım"
    Cümlenin ardından adamın kendiside basamaklardan inerken görebileceğim seviyeye inmişti. 40 yaşlarında, orta boylu esmer bir adamdı. Görünüş itibari ile bana birazda alkolik gibi geldi.
    ···
  9. 9.
    +33 -1
    Selâmün aleyküm abi. Kusura bakma rahatsız ettim. Evde kimse yok sanmıştım ben. Birine bakmıştımda dedim biraz ürkek bir tavırla.
    O esnada adam yanıma kadar yanaştı. Sigara var mı dedi. Bir iki saniye adamın yüzüne boş boş baktıktan sonra "a evet abi var" diyerek paketten bir dalı öne doğru sürüp kendisine uzattım.
    Sigarayı alıp yaktı. Derin bir nefes çektikten sonra konuşarak dumanlı nefesini vermeye başladı;
    "Sendemi teyzemi arıyon gardaş. Teyzem öleli 3 sene oldu"
    Bir sigarada kendime yaktım. "Ama 3-4 ay önce kendisi bir otelde falıma baktı" dedim.
    "Hatta şuradaki bezi elime sürerek baktı"
    Adam aniden o sakin ve yorgun haraketlerini teekedip büyük bir panikle ayağa kalktı.
    "Ney neeey, o bezi eline mi sürdü ?"
    Aşırı tepkisi karşısında şaşkınlığa düşmüştüm.
    "Evet abi hatta kokusu bile hala elimden çıkmadı" dedim.
    Bunun üzerine adam elindeki izmariti yere atarak oturduğum yere yanıma yaklaştı ve yüzüme doğru egilerek "Şinci yaraa yidin gardaş" dedi
    ···
    1. 1.
      0
      Decam et kardes dinliyoz
      ···
    2. 2.
      0
      devam et bin kurusu
      ···
    3. 3.
      0
      devam et bin kurusu
      ···
    4. 4.
      0
      Adam sana yarragini falan mu yedirtcek go
      ···
    5. 5.
      0
      Hadi devam
      ···
    6. 6.
      0
      La olum cok sardi devam et la
      ···
    7. 7.
      0
      Devam et.
      ···
    8. 8.
      0
      Ahahahhahaha
      ···
    9. 9.
      0
      3 saate bir yazmaya devam edersen giberim tahtani.
      ···
    10. 10.
      0
      Ee sonra
      ···
    11. 11.
      0
      Şinci divam et gardaş
      ···
    12. 12.
      0
      AMKSHKDGDHMCGNXKSZJFLHDHKLGSGKDHJKDADFKHGDFKS
      ···
    13. 13.
      0
      Haykırdı oç
      ···
    14. diğerleri 11
  10. 10.
    +21
    Bu lafın üzerine elbette şaşkınlığım ve endişelerim dahada artmıştı.
    Ses tonumun titrememesine engel olamaksızın
    "Niyeki abi" diyebildim sadece.
    Adam bana "Gel hele yokarı çıkalımda anladıyım" dedi. Fakat o an korktuğum için yukarı çıkmak istemiyordum. Çünkü yukarda ne olduğunu, beni nelerin bekledigini bilmiyordum.
    Ama o an uyduracak yalan bulamadım. Sonuçta adamın niye öyle dediğinide bilmek istiyordum.
    Adamında emri vaki bir şekilde sırtımdan hafif tutarak yukarı doğru çıkmak isteyişiyle bende kendimi ona bırakıp onunla birlikte çıktım.
    Daha öncede dediğim gibi ev çok eskiydi.
    Her bastığım adımda tahtalar gıcırdıyor sanki yıkılacakmış hissi veriyordu. Üst kat daha ilgi çekiciydi. Duvarlarda koyu kırmızı mürekkep ile yazılmış anlayamadığım bir takım yazılar vardı. Adam geçti koltuğa oturdu benide karşısına oturttu.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et pic
      ···
    2. 2.
      0
      Seri yaz panpa
      ···
  11. 11.
    +29 -1
    Beyler Özür diliyorum gün içinde hem işlerle ilgileniyorum hemde elimden geldiğince hikayeyi devam ettirmeye çalışıyorum. Akşam musait olduğumda cok seri sekilde yazacağım ama yinede gün icindede part part atacağım. Sizden ricam takipte oldugunuzu şuku vererek veya entry girerek belli edin. Hikaye yeni başlıyor zaten ilerleyen kısımlarda gerçek fotoğraflarda atacağım
    ···
    1. 1.
      0
      Ya kardeşim hadi devam etsene
      ···
    2. 2.
      0
      harbiden yav
      ···
    3. 3.
      0
      rezzo devam etseneeeee
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +11 -1
    Adamın söyleyeceklerini can kulağı ile dinleme pozisyonuna geçmiştim.
    Adam:"Gardaş benim bir tezyem vardı 3 sene önce öldü"
    Ben:"Falıma bakan teyze mi?"
    Adam:"Dinle hele"
    Benim teyzem fala bakardı bakmasına amma diğer falcılar gibi atıp dutmazdı. Benim teyzem cinlerle hallederdi işini. Cinleri vardı. Bu duvardaki yazıları neyim hep onların cinleri yazdı.
    Bazı geceler olur teyzem evı yıkarcasına bağırır birileriynen gavga iderdi odasında. iki çocuğu varıdı. Ikiside gendini ahanda bu tavana astı. Daha doğrusu asıldı birileri tarafından.
    Ben:" Abi kusura bakma araya giriyorumda, niye ?
    Adam:" Cinlere borcu vardı"
    Ben:" Nasıl yani ya?"
    Adam:"La bi dur hele. Öyle bildiğin borçlardan neyim değil. Cinler teyzeme insanlar hakkında bilgi veriyodu. Teyzem onlarin bu özelliğini gullanaraktan para gazanıyodu. Amma falcılıktamnnaadar gazanılırsa oadar tabi. Garşılığında ise cinlere taze gan vermesi gerekiyodu. Taze enerji. Ruh enerjisi. Cinler insanlarin enerjisiynen beslenirler. Aah teyzem ah az insanın canını yakmadı. Gurban idecek can bulamayıncı aşağıdaki bezi hazırladı
    ···
    1. 1.
      0
      Çok yavaşsın amk
      ···
  13. 13.
    +9
    Adamın söyledikleri bana deli saçması gibi gelsede içimdeki korkuya yenik düşüyor neticeyi merak ediyordum. Adamı dinlemeye devam ettim.
    Adam:" O bezin içinde büyülenmiş efsunlu şeyler var. Mezarlardan toplanmış kemik ilikleri. Ölü insanların ilikleri. Üzerine haftalarca büyüler yaptı. Sıvısını bulaştırdığı insanlar cinlerin enerji gaynağı olacak. Cinler o zaata musallat olup onu bitirene kadar uğraşacak. Insanların gorktuğu andaki yaymış olduğu enerjileri sömürürler. Amma ve lakin cinler daha fazla dayanamadı teyzemim evlatlarına musallat oldular. Çocuklar bi vakit sonra tavanda asılı bulundu.
    ···
  14. 14.
    +7
    Şinci gel gelelim teyzeme. Evlatlarının ölümünden sonra adıyamanda bu işlerin ehli bir adama gitti. Cinlerinin hepsini yaktırarak intikdıbını aldı. Ama içlerinden biriynen cinsel bi münasebet yaşamış. Ona işlememiş. Bi gaç hafta sonrasında teyzem odasında bağıra bağıra can verdi.
    Cin tehlikeli. Zuzula cin kabilesinden. Teyzemin büyülü bezini aldı. Insanlara teyzemim gılığında görünüp bezi sürer. işleme süresi 3 aydır.
    Kimde daha cok enerji varsa onu seçerler.
    Bu enerji üzgünkende yayılır. Aşıkkende.
    Bunalımdayken. Korku anında. Veyahutta kimsesiz içine gapalı yalnız insanlarda.
    Cinler borçlarını almak istiyorlar. Bu zuzula cini senle uğraşacak. Yani gardaş o falına bakan teyzem değil cindi...
    ···
  15. 15.
    +9
    Korkarak güldüm. Güldüm çünkü korkumu bastırmak istiyordum.
    "Ben böyle saçmalıklara inanmam. Çetemisiniz nesiniz bilmem. Benden paramı istiyorsunuz bilmem. Ama söylediklerine çocuk inanmaz. Çıkmak istiyorum ben.
    Adam:"Buyur gardaşım gapı aşağıda. Ama yine gelecen bana"
    Hemen aşağıya inip dışarı çıktım. Bu deli adamın söylediklerine takılmamalıydım. Hızlı adımlarla uzaklaştım ordan. Kafa dağıtmak için eski çalıştığım bara gittim. Ve içmeye başladım.
    istanbula dönmem lazımdı ama içimden gelmiyordu. içmeye devam ettim. Yeterince sarhoş olunca kendimi gece vakti dışarı attım.
    Sahil kenarında yürümek istedim. Kumsalda yürüyecek temiz hava alacaktım.
    Midem bulana bulana sahildw yürürken bir çocuk sesi duydum. Bu ses denizden geliyordu.
    Oda ne? Küçük bir kız çocuğu denizde boğuluyor.
    ···
  16. 16.
    +8
    Bu küçük kız gecenin bu saatinde ne yapıyordu denizde. Onu kurtarmam lazımdı. Gömleğimi çıkarıp atladım denize. Ben ona doğru yüzdükce o gülmeye başladı. Ona yaklaşıp onu tuttuğum anda beni suyun altına çekmeye başladı.
    Bu küçücük kıza gücüm yetmiyordu. Ben çırpındıkca beni suyun altına çekiyor. Boğuluyordum. Su yutuyordum. Yaşadıklarıma anlam vermeme vakit bile bulamıyordum. Canımın derdine düşmüştüm.
    Suyun dibinde boğularken gözlerimi bir ara açtım. Kulaklarım uğulduyordu. Ve o uğultu seslerinin arasında acı çeken bir hayvan sesine benzer bir ses duyuyorum. Bana şunları diyordu;

    Kayıp yolcu.

    Doğru yerdesin.

    Doğru zamanda.

    Güneş yalancıdır.

    Yalan gözlerinde.

    Gece gerçektir.

    Gece hamiledir.

    Muhteşem gece.

    Raza hyinhyin.

    Derin yalancı.

    için gerçektir.
    ···
  17. 17.
    +7 -1
    Gözlerimi açtığımda sahilde sırılsıklam yatıyordum. Gece 3 olmuş. Bu neydi şimdi ?
    Bir sarhoş rüyası mı yoksa gerçeğin ta kendisi mi?
    Çok yorgundum. Adamın bahsettiği gibi enerjim sömürülmüş hissediyordum. Gün ağardığında tekrar adamın yanına gitmeye karar verdim.
    Önce otele gidip dinlenmeliydim. Kendimi yatağa attığım gibi uyumuşum. Sabah telefonumun çalmasıyla irkilerek uyandım. Arayan arkadaşım hakandı. Bana istanbula ne zaman döneceğimi sordu. Ben seni ararım gün içinde dedim ve hemen hazırlanıp falcı kadının evine doğru yola koyuldum.
    ···
  18. 18.
    +11
    Nihayet gelmiştim. Harabe evin kapısını çaldım açan olmadı. Tekrar çalıp bekledim. Fakat yine açan yoktu. Çaresizce kapının önüne oturup beklemeye başladım.
    Ve evin az ötesindeki ahırdan kudurmuş gibi havlayan köpek sesleriyle yerimden fırladım.
    Gelen giden yoktu. Ahırın kapısı açıldı ve adam beliriverdi. Elinde mavi bir leğen içinde ise et vardı. Beni görünce hoşgeldin gardaş dedi.
    "Abi konuşmamız lazım" dedim. Beni içeri aldı ve yine üst kata o korkunç mekana çıktık.
    Abi senin adın ne diye sordum.
    "Ammar" dedi. Fazla önemsemeyip hemen konuya girdim. "Ammar abi dün başıma bi işler geldi" Gülerek lafımı kesti. "Şimdi inandın mı"
    Abi nolursun yardımcı ol bana dedim.
    Nolursun kurtar beni böyle bir şey varsa.
    Adam bana yardım edeceğini fakat biraz zaman alacağını söyledi. Anlaşılan burada biraz daha kalmak zorundaydım
    ···
  19. 19.
    +7
    Hakana telefon actim ve erdeğe gelmesini söyledim. Hakan en yakın arkadaşımdır.
    Birkikte büyüdük. Biraz saf bir çocuktur ama iyidir. Ciddi bir durum olduğunu söyleyince ilk otobüsle geleceğini söyledi. Ben ise o esnada ammar abiden bu işten nasıl sıyrılacağima dair akıl almak istedim. Bana teyzesinden ögrendiği ilimler ile yardımcı olacağını söyledi. Fakat bu evde bulunduğum sürece içim daralıyordu. Abi dışarı çıksak başka yerde konuşsak dedim kabul etmedi. En fazla bahçeye kadar çıkarım dedi.
    Peki nasıl kurulacağım bu işten dedim. Bana 2 basamklı bir görevden sonra bu işten tamamiyle kurtulacağımı söyledi. Kendisi akşam tekrar gelmemi söyledi. Gerekli vefkleri hazırlayacağını söyledi. Bende mecburen otele geri dönüp hakanı beklemeye koyuldum
    ···
  20. 20.
    +10
    Akşam hakan geldi yanıma. Ona olan biteni tüm ciddiyetimle anlattığımda oda en az benim kadar şaşırdı. Maceraperest bir çocuktur. Dedim ya saf kalpli. Bana destek çıkacağını söyledi. Bu yolda beni yalnız bırakmayacaktı.
    Akşam olunca hakan ile birlikte tekrar ammar abinin harabesine gittik.
    Ammar abi hakanı görünce buda kim diye sordu.
    Arkadaşım olur kendisi abi beni yalnız bırakmadı dedim.
    Arkadaş ayağı züt ayağıdır dikkat et gardaş dedi.
    Hakan bozulmuştu. Ama oda benim gibi çekiniyordu.
    Ammar: Gelin hadide çözelim şu işi
    Yukarı çıktık.
    Hakan: Amir abi duvar kağıtları çok egzotikmiş senmi çizdin hehe
    Ammar: Amir değil ammar ! Ben değil cinler çizdi
    Ben hakanı hafifçe dürterek rahat durması için uyardım.
    Ben: abi sen bakma ona bizim işe dönelim
    Ammar: Bak fikret...
    Ben: abi adımı nerden bildin. Daha söylemedimki..
    Ammar: Gevezelik itme fikret. Beni dinle.
    Ben: Tamam abi buyur
    Ammar: Bak fikret teyzemim ilim kitaplarını kurcaladım. Bu işten kurtulmanın tek bir yolu var 2 görevden geçer. Evvela bana 77 tane genç erkek kanı getireceksin.
    Hakan: Niye amir abi ? Niye erkek kanı ve niye 77 ?
    Ammar yine sinirlenerek içinden birşeyler mırıldanırken ben hakanı tekrar dürttüm susması için.
    Ammar: 77 erkek kanını getirdiğinizde son bir görev bekleyecek seni. Sonrasında sana bir daha hiç bir cin musallat olamayacak.
    ···