tadımı kaçırmıştır gecenin bir vakti.
niye kaçırmasın ki?
fakulteli picyazsa da yazmasa da şu sözlüğe bir dinamizm kattığını kim inkar edebilir? öncelikle bir rekabet duygusu oluşturuyor aramızda. en azından bende öyle. yazdıklarımı beğendiğini, takdir ettiğini düşünerek entry kurgularken kendimi suç üstü yakaladığım zamanları saymakla bitiremem. bitirsem de uzun sürer.
fakulteli pic in olmadığı bir sözlüğe rağbetin bu seviyede olmayacağını iddia ediyorum. karşı argümanlarla gelmeyin, kalbinizi kırarım ayrıca. kimileri onu tahtından indirmek için geldi, kimileri tanışıp birer hamburger yiyebilmek için. kimileri ise ondan daha zeki, daha kültürlü olduğunu cümle aleme gösterip el öptürmek maksadıyla bastı "ben de"ye... şu veya bu sebeple bir çok kişi,
fakulteli pic faktörünü hesaplayarak geliş temposu tutturdu, duruş belirledi.
fakulteli pic nasıl kaliteli yazarların sembolik ismi olduysa gitmesiyle sanki hepsini de alıp zütürmüş gibi olacak.
sözlükten olmayan birine sözlüğü anlatmak istediğimizde başvurduğumuz bir belkemiğidir
fakulteli pic.
- sözlük diye bir yer var, bakmanı tavsiye ederim.
- nasıl bir yer?
- bak açayım. her şeyi bulmak mümkün burada.
- ne lan bu, hep am gib züt.
- yok yok, çok kaliteli yazarlar da var. bak mesela (x)...
yukarıdaki x yerine
fakulteli pic i koymayacak kaç kişi var? her nesle mensup çok kaliteli kumaştan yazar arkadaşların varlığını yakinen biliyorum, mümkün mertebe de takipçileriyim ama yüksek binayı üzerine kurduğumuz duvardan eksilen tuğlaların açacağı her gediği doldurabilir miyiz? 6 katlı binanın birinci katını çektiğimizde geriye 5 kat kalmaz maalesef. en az 2 kat zeminle yeksan olacak, belki de içeri çökecek.
yaprak dökümü başlayalı çok olmuştu ama sanırım kemalin gitmesiyle ağaç gözümüze daha bir çıplak görünecek.
"ben de giderim" diye büyük bir laf etmek istemiyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki
fakulteli pic başta olmak üzere, inci sözlüğü inci yapan yazarların olmadığı bir dünyaya entry girmek istemiyorum.