Beyler hemen anlatayım büyük büyük köşeli dedem padişahın ibrikçi başının torunuymuş.
E haliylede biraz bize mal varlıgı kalmış işte sarıyerde villa bogazda yalı filan gümüş ve altın şamdanlar ve nice kıymetli eşya.

Bi gün yine porşe caymanla sokakta gidiyorum bir fakir gördüm görseniz zütündeki don delik deşik yazık dedim hemen sevap poind kazanmak için yanımdaki havyarı aldım( kilo kilo alırım yanlış olmasın)

Hemen çagırdım bu buram buram kokan fakiri gellan buraya dedim.
Buyur abi çekti.
Al ye karnını doyur dedim. Gözleri açıldı aynı kedi gibi tüylerini filan kabarttı.

Havyardan bir tadım aldı hemen yüzünü ekşitti bin, bu ne yeaaaaaa filan dedi hemen o an kolumdaki rolex saati çıkarıp şamarı bi koydum kaldırıma serdim.

Sonra "havyar bulamazlarsa yarak yesinler " diyip porşemle son gaz oradan uzaklaştım gibicem bu fukaraları ya.