fakir beratın hikayesini dinlemek isteyenler

@45 entrylerimi okusan büyük biri olduğumu anlarsın

@46 izlemedim ama güzeldir heralde

Saklambaç oyununda kurtarmak diye bir şey vardır bilirmisiniz?ben ve kardeşlerimi hiç kurtaran olmadı.hep ebe oluyoduk biz.her el 2-3 kişi ebeler ebelenenleride kurtarırlardı. berat,Ahmet, murat yine ebe. sonra bu mahallede saklambaçın tekmelisini keşfettiler yezidin torunları. bizim mahallede akşam olunca saklambacı küçük büyük herkes oynardı. bizi oyuna aldıklarına bakmayın sırf dövmek için aşşalamak için alıyolardı. bizde safız cahiliz nato kafa nato mermeriz kandık bunlara. oynuyoruz her akşam.ama o tekmeli saklambaç oyunu bir başladı canımızdan bezdirdiler bizi. dayak yemekten mosmor olurdu her yerimiz.sen salakmısın niye oynadınki dayak yediğin oyunu diye soran olacaktır. bizi aralarına alıyolardı ya bizim için o yeterdi.

@50 biz çokda çirkiniz ciddi ciddi zenci gibi kapkarayım dudağım kocaman burnum şekilsiz

Bir de çok şanssızdık biz. taso çıktı sabah herkesi keperdik akşam olunca türkerle burak gelir bütün tasolarımızı geri üterlerdi. hatta borç verirlerdi adi köpekler. bizi küçük düşürürlerdi. türkerle burak tasoda, sporcu kağıdında hep ortaktılar bütün mahalleleri dolaşır herkesi üter gelirlerdi. mahallede kapış kapış yaptırırlar fakir çocukları birbirine düşürürlerdi. sana bir tokat atıym bir taso veriym derlerdi kabul ederdik. bunların elleri el değilki ütü gibidir.bir tokatla yanağında kaç kemik varsa kırarlardı. burak sürekli benim küçük kardeşimle de uğraşırdı. kocaman bebe 4 yaşındaki çocuğa tokat atar salto yapardı. sümüklü ahmetti kardeşimin lakabı.hep sümüğü akardı kardeşimin. silmeklede geçmezdi iz yapardı burnunda. halbuki kendileri sıcacık evde otururlar bilmezlerki buz gibi kapıcı dairesini…

@54 inşallah bir gün izlemek nasip olur

@58 aleyküm selam başım gözüm üstüne

internet kafeler ortaya çıkmaya başlamıştı. mahalledekilerin alayı toplanır counter oynamaya giderlerdi. bizim paramız yoktu biz sadece seyrederdik. arada sıra 250bin liraya 15 dk falan oynardım. bazen kafe sahibi acır 1 saat açardı 250bine.ama genelde izlerdim milleti pek oynayamazdım. counter oynamayı pek beceremezdim nerde bizde o kabiliyet.bu yüzden gta 3,vice city falan oynardım. vice cityde oynadığım süre içinde ezilmişliğimin hıncını oyun içinde alırdım. sağı solu bombalar, tank indirir bol bol bigbang yazardım. mahallenin binleri yenimahalede bir internet cafe keşfettiler çet internet cafe hala durur yerinde.o zamanın en ucuz internet cafesiydi. saati 50bindi. sırf oyun oynucaz diye 10-15 kilometre yol giderdik her gün. ucuz olduğu için bende memnundum. ancak elimde siğil olduğu için internet kafeci bir zaman sonra içeri almadı beni. klavyelere mauselara dokunma millete bulaştıracaksın derdi bana vebalı muammelesi yapmıştı huur çocuğu. çok gururum kırılmıştı.

Durumumuzda bir yandan gitgide kötüye gitti. nerdeyse para almadan sadece kapı dairesinde kalma karşılığı binanın işlerini yapıyorduk. elimize geçen 3-5le de karnımızı doyururduk. çok fakirleştiğimizden hayat pahalandıkça tutunamaz hale geldik.bu yüzden babam ve annem çok acı bir haber verdiler bize. küçük kardeşim ahmeti köye Reçber olarak yollayacaklardı. haaa siz soracaksınız 4-5 yaşındaki çocuk ne iş yapacak köyde diye.ben de bilmiyorum. evden bir boğaz eksiltcez diye Reçber olarak gönderdik dediler ahmeti. artık o sümüklü Ahmet yoktu. benim için dünyanın en şirin insanı mahalledekiler için bir ucubeydi o.

fakirin başlığı bile tutmuyo

upupupup

Okul hayatımdan da biraz bahsediym. aslında çok zeki bir çocuktum. derslerimde çok iyiydi.ama yine sınıfta da fakirlik yüzünden, değil öğrenciler hocası tarafından da ezilen öğrenciydim.bir sene geç başladım ilkokula. sınıfta mahalleden iki eleman vardı faruk ve yunus…ikisininde boyları kısa, kavga etmeyi bilmeyen, zütten bacaklı tiplerdi.ama dinozor gibi taşşaklıydı ikiside. ikisinin de kocaman abisi ablası vardı. benimse sadece benden iki yaş büyük bir abim. kapıcı bir babam ve artık köyde yaşayan bir kardeşim vardı.

upupupupupup

@65 mantar gibi boyumuz vardı bizim hepsi bizim yanımızda kule gibi dururdu bir de yaşça büyüklerdi. yaş gücü diye bir şey var. hele türker basketbolcuydu zaten

Yunusda tıpkı eren gibi hastaydı. kalbinde üfürük var diye kandırmışlar çocuğu. kalbi delikti çocuğun. sinirlenmeye üzülmeye gelmiyodu. faruksa tam bir magandaydı. ikiside dediğim gibi kısaydı ama korkardım onlardan. hiç arkadaşlık yapmadı benimle ikiside. sadece beni dövmeyi severlerdi. istesem ikisini aynı anda döverdim ama onların abilerinden ablalarından misliyle dayak yiyeceğim için hiç karşılık veremedim onlara. okul da çok fazla atarlı değillerdi ama mahalleye gidince hey yavrum hey. faruktan 2 yaş büyük olan soner beni tutardı faruk boyuna yumruklardı beni. soner de türkerin kardeşi tabi o da hayvan gibiydi. geçen gördüm türkerin boyu 190,sonerin boyu 185.çocukluklarından belliydi. tabiki çok antreman yaptı onlar bizleri döve döve güçlendiler,kas yaptılar.ama allah öteki tarafta bunların hesabını sorar onlardan.

@69 yok tu be yoktu hep ezdi bizi bunlar hiç yardım etmezdi kimse çirkiniz diye. ayakkabı boyacısı zannederlerdi.bir de okulun da lideriydi bu burakla türker.

Havaya biri rastgele taş atsa bizim kafamıza gelirdi. biri boncuklu tabanca sıksa gözümüze gelirdi. biri arabanın tekerleğine vurup alarm çaldırsa bize suç kalırdı daha niceleri…
Bu şanssızlık okulda da devam etti. okul yepyeni olmasına rağmen bir sabah geldiğimizde tavanın görüntüsünde gariplik vardı.bu şartlarda bu sınıfta ders işlenmemesi lazımdı. tavan çökücek gibiydi. inadına ders işlediler ve olan oldu…tavan çöktü…36 kişilik sınıfta tavan kimin kafasına çöktü dersiniz.bir tek ben yaralandım. sınıfın en ezik en fakir çocuğu ben yani berat…

@70 vallahi billahi küçük çocuk değilim. hikaye değil de daha çok anıları mı paylaşıyorum

@74 şuku falan istedim mi sizden buraya stres atmak için girdim. mekan bile verdim daha ne diyeyim adres mi veriym.sen de mi aşşalıycan. hani burda yazıyolar ya çirkinim sevgilim olmuyo diye onlarda mı yalancı. benim için aşk, sevgi yoktur. zaten hiç kimseye bir şey veremem cahil, çirkin bildiğin bir kapıcı oğluyum

Bu arada türkerle burak sınırları aşmıştı. çocuklara bizi dövmenin verdiği haz yetmiyordu.bu sefer bir çılgınlık yapıp benim babama dalaştılar. ezik,saf, cahil ama bir o kadar da iyi bir insan olan benim canım babama. burak birden babama saldırdı ve çelme taktı. türkerde yardım etti yere yatırmasına.15-20 çocuk vardı bunu izleyen. düşünebiliyormusunuz babanız iki tane 15-16 yaşındaki çocuktan dayak yiyor gözünüzün önünde.haa benim babam istese o 20 çocuğu birden döver. dedim ya zengin mahallesi barındırmazlar bizi hiçbiryerde. hiç gözümün önünden gitmez. babamı o bin çocukların yere yıkışı…