+15
Neyse selamımı verdim, çaylarını uzattım klişe olan " yav ne gerek vardı yiğenim daha yeni içtik " vesaire vesaire sözler söylendikten sonra oturdum yanlarına Sebo reis bana bakıyor ben ona bakıyorum o şaşkın bir gülüşle
Sebo Reis: hayırdır yeğenim niye burdasın senin saatin değilmi şimdi neçen burada durun?
Ben: Bugün biraz erken kapattım mesaiyi Sebahattin abim. Al buda yevmiyen.
" Diyerekten 180 lirasını uzattım " O memnuniyetli ve aynı zamanda gizleyemediği şakınlığıyla bir yandan paraları sayarken bir yandan da
- Bugünki hasılat ne kadardır cigerem? Malın mazotunu aldııığn? yıkattığn? pek erkencisin içkillendim vollahi? Yoksa bankamı soyduuğn?
Ben:(sinsi ve aynı zamanda bir o kadar masum bir gülüşle) Yok dayım. Bugün sabahtan belli hiç durmadım, 5 dakika boş gezmedim, mazotunuda aldım, arabayıda şimdi Necati'ye yıkatıcam zaten, başkada bişeyi yok hasılatta (750+ Tl ve extradan 100$ olmasına rağmen) 300 lira dedim.
Sebo Reis: ( Yüzünü biraz buruşturdu zannımca çıkardığım paranın yüksek olmasına şaşırmış ve
300 lira kaldırmama rağmen 180 lira vermeme sinirlenmiş olacakki biraz somurttu ve) Yiğenim 200 vereydinya yarın işler düşük olur 160 verirdin yarın.
Nallıhan Dayı birden atladı:
Nallıhan Dayı: Belagnı giberim seboo, boduzun dölü çocuğa 120 lira galmış onadamı goz dikiyon ney ellam. Ağzının burnunun ganını birbirine gatarım vallaha bah. Bidaha gormiyim böyle şeyler didiğini çocuğa, bırakta bugünde evine alışveriş neyim yapsın o paraynan. Eksiği gerağ vardır ellağm.
Sebo Reis: ( Utanmış olacakki) Haklsın emmim kusra bakma! Oğlum sende git evine dinlen yat uyu Ziya'yada haber et erken gelsinde erkenden çalışsın oda fazla kazansın çoluğu çocuğu var.
Ben : Tamam Sebahattin abi dedim.
" Ayı Sebo, Nallıhan dayımın ettiği laflarla benim yanımda öyle bir mahçup olduki eller dizde dizler çarpık ve bitişik, yüz hafiften kızarmış, kel kafasından damla damla ter akıyor ama laf edemiyor zütelek ahahahha "
Neyse duraktan birisinin bizim o tarafa işinin düşmesini bekledim, 1 saat sonra Hakan abi var onun Bakırköy tarafına işi çıktı giderken benide zütürdü hoşbeş muhabbetle vardık karşılıklı hadi Allaha emanet olları söyledik, Hayırlı işler dileğimi ilettim ve oradan ayrıldım.
Eve uğramadan bir hışımla hemen Tuncer abinin dükkanına uğradım, elimde bulunan 100 doları ateşledim Tuncer abiye
Ben: Abi bana en gerezinden bi kombin yapta alemlerde ismimiz unutuldu sanmasınlar, ortalığı kasıp kavurmaya devam edelim.
Tuncer Abi: Hemen Aslanım, Beyaz bir pantul, pembe çizgili kareli lacivertte bir gömleğim var hemen getireyimde bir dene hele.
Ben: Olur abim bu işin doğayeni sensin.
" Getirdi ürünleri, kabinde denedim tam istediğim gibi cuk diye oturdu üstüme gömlekle pantolon kabinden çıktım Tuncer abi:
- Vay vay vay vay yegenim gibmedik amcuk bırakmayacan heralde yavv, ne bin bebesin ne geysen cuk diye oturuyor Allahıma, dur sana birde ithal ettiğimiz kemerlerden veremde, 10 km öteden parla
Ben: Yapma yav abi, getir hele getir.
Tuncer Abi: Al yegenim denemene hiç hacet yok. al git burdan.
Ben: Tamamdır abi senin sözüne itimadım sonsuz
" Dedim ve 100 doları orada bin edip eve çıktım."
Eve girer girmez direk eşofman takımını çektim ve yatağa atladım ilk bi 10 dakika tavana mal mal baktıktan sonra, kısa günün karını ve o gün yaşadığım maceraları aklımdan geçirirken şizofrene bağlayıp kendi kendime bayağı bi güldüm.
Böyle böyle düşünürken bonzai mağduru bağcılar kekoları gibi sızmıştım...
Tümünü Göster