gibtirip gider midin

Anlat bekliyorum.

Anlatsana olm ya bekliyoz hadi.

Çok seviyordum onu. gözleri bakışları çıkardığı sesler beni benden alıyordu. Adı Rıfattı. diyeceksiniz şimdi eşeğe böyle isim mi koyulur koydum işte.

"3 yıl önce kaybettim rıfatımı. Herşey 3 yıl önce başlamıştı zaten."

Pazarda dolaşırken yaşlı bir moruğun elinde esir şekilde gördüm onu. Yaşlıyı oç dedikten sonra koşarak adamın yanına gittim. "Bu eşşek benim olmalı çok güzel parası neyse veriyim" dedim. Adam bir miktar para söyledi verdim varımı yoğumu.

Tuttum semerinden girdim semerciğine evimin yolunu tuttum.

Yolda sürekli göz göze geliyorduk. Etkilenmiştim ondan. Gözleri, Burnundaki o pislikler, Amcık gibi kokan vücudu, Güneş sarısı dişleri. Evet etkilendim ondan. Yolda giderken okşadım onu nasılsın diye sordum cevap vermedi çekingen belli ki. Güldüm geçtim doğal yeniyiz daha diye. Ellerim sırtından karnına doğru iniyordu çok yumuşaktı kevaşe.

Güzel gidiyor devammm.

Eve yaklaştık. heyecanlanıyordum artık nasıl da bakıyor kömür gözleriyle. ayağında ayakkabısı da yoktu ki fakir belliydi. çıkarttım ayakkabılarımı bende. Tuttum semerinden soktum içeri nasıl mutlu benle olduğu için. Alt tarafında sallanan boruyu saymazsak gerçekten ciksiydi. gri tüyleri sempatik durmuştu onda.

Odaya soktum onu. çok da büyüktü dıbınakoyım nasıl sevdim ben bu huuryu. evde bıraktığı pis kokuya pek aldırmıyordum olsun.

Up up up

içecek hazırladım kömür gözlüme. Nasıl da bakıyor etrafa masum masum. içim eridi ona bakınca yine. Bardağa kattığım kolaları uzattım ona. Almadı. artık iyice üzülmeye başlamıştım niye almıyordu ki ?. masaya koydum kolayı. Aklıma hap atmak geldi ama yapamazdım masumdu çünkü o.

oturdum koltuğa. yine süzüyorum. gerçi bana yapabileceği ihanetleri tahmin edebilseydim giberek öldürürdüm onu oracıkta.

" Neden konuşmuyorsun benimle ?"
...

" Ben kurtardım seni onların elinden rıfadım"
...

" susuyorsun"

Sabrım iyice taşmaya başlamıştı artık. odanın ortasında dört ayak üstünde durmuş salyalarını akıtıyordu kaltak. diyemedim birşey.

Duşa girmek ister misin ? sorusuyla devam ettim süzmeye onu. " Rahat giyecekler verebilirim sana". Olmazdı. çok büyüktü o ve dört ayağı vardı şaşırıyordum nasıl olur diye. ayağa kalktım yavaşca yanına yaklaştım onun. gözlerinin içine bakıyordum. Yap artık diyor gibiydi. Yavaşca dudaklarımı yaklaştırdım dudaklarına. Çok büyüklerdi. dıbınakoydumunun huursu kimlere sakso attıda o haldeydi kim bilebilir.

Artık heyecan yükselmişti. dayanamıyordum. tam öpeceğim " şportğp" diye ses duydum. Çok korkmuştum gözüm hiç birşey görmedi. geri çekildim ve rıfat'mın kalçasından tak süzüldüğünü gördüm. sinirlenmiştim evi kirletti temiz birisiyim ben. gözlerim doldu ve bir tane yumruk patlattım suratına ve bir tane daha.

Demin eve pisliyor ama önemsemiyorum diyordun düzelt bence.

Deli gibi oradan oraya sallanmaya başladı. Tutamıyordum huuryu. özür dilerim lütfen yapma birtanem diyordum. Sarıldım sımsıkı ona, huzur vardı gri tüylerinde. Sakinleşesiye kadar tuttum onu. bitti artık herşey sakindi.

Bana bunları neden yapıyorsun dedim kaç kere cevap vermiyordu ki salak salak sesler çıkarıyordu anlamıyordum.

K*rd ü memnu biliyom ben bunu ya sonunda eşşek ölüyo

Banyodan aldığım bezlerle temizledim pisliklerini. Bu kadarı fazlaydı aslında. salyaları anlarım ama işin içine tak girerse kötü. bir zaman sonra işim bitti. hiçte yorulmuyordu. sürekli dört ayağının üstündeydi. " Acıktın mı ?" diye sorum. bir şey söylemedi huur yine. mutfağa gittim dolapta son kalan bamya çorbasını tabağa doldurup getirdim önüne. azıcık da ekmek.

Gerçek aşk budur helal olsun

Yemeği de yemiyordu bir türlü. her şeye tepkisiz kalıyordu. benimi sınıyordu kaltak anlamıyorum. çektim sandalyeyi karşısına yemesini bekliyorum. bir müddet sonra o büyük narin dilini şlapp diye soktu çorbaya. her şey aniden oldu yine. suratıma gelen çorba damlalarını görmedim bile. her taraf çorbaydı dalgamı geçiyordu. sandalyeye tekme savurdum ıslak elimle tokatlamaya başladım huuru. niye böyle yapıyorsun bana bunları diyerek ağlıyordum. oda üzülüyordu tepinişlerinden anlıyordum.

Amk k%rdü

Birşey demeden kapıyı suratına çarpıp çıktım evden. parka gidip kazları izlerken bir müddet ağladım. Aramak geldi aklıma telefonu olmadığı gelmedi aklıma. bir müddet daha takıldıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Aklıma çiçekçi geldi. çiçekçi dükkanı bulup içeriye girdim ve bir demet çiçek alıp evin yolunu tuttum.

Mutluydum ona sürpriz yapacaktım. hızlı adımlarla eve yaklaştım.