1. 1.
    0
    Burjuva pedagoglar, eğitimi, bireylerde istenilen yönde davranış değişikliği oluşturma süreci olarak tanımlamaktadır. Bu tanımdan yola çıkarak eğitimin, egemen sınıfların toplumu kendi düzenlerine kazanmanın ideolojik araçlarından biri olduğu söylenebilir. Önceki üretim biçimlerinden/sistemlerden farklı olarak, kapitalist üretimin “özgür” bireylere dayanması ve burjuva devletin vatandaşlık ilişkileri üzerine şekillenmesi, kapitalizmin toplumun tamdıbını kapsayan, genel ve zorunlu bir eğitim politikası geliştirmesine neden olmuştur. Üretkenliğin ve karlılığın (sömürünün) arttırılmasına dayalı bir sistem olması, kapitalizmin eğitime, vatandaşlık eğitiminin yanı sıra üretim süreçlerinde ihtiyaç duyulan vasıflı emek gücünün üretildiği bir süreç olarak da işlev yüklemesine yol açmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak eğitim, Fransız Burjuva Devrimi’nden sonra “devletin temel görevlerinden biri” olarak tarif edilmiş; 1948 tarihli insan Hakları Evrensel Bildirisi’nde “her insanın eğitim hakkı olduğu” ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde ise “Her çocuğun parasız, temel eğitim hakkı bulunduğu” ilan edilmiştir.

    özet: malesef ülkemizde insan hakları yoktur. malesef eğitim sistemimiz burjuva eğitiminden dahi karışık ve kötü hale gelmiştir. komünist olmak için geç değil
    ···