eğer bu bağlığı okuyacaksanız vazgeçin

rezrved

okusanıza amırcıklar..

o gece tuğba'yla çok yakınlaştık. ben tuğba'nın bu kadar saf ve masum olabileceğini aklımdan bile geçirememiştim beyler. çok güzel ve havalı olduğundan umursamaz takınacağını ve benimle sadece eğleneceğini düşündüm. fakat kız çok samimiydi. sevgiye aç olduğu gözlerinden okunuyordu. kendisine ciks objesi gibi bakılmasından nefret ettiğini de okuyordum gözlerinden. o gece biralarımızdan sonra uzun bir süre kafasını omzumdan kaldırmadı. kız rahatsız olmasın da kafasını kaldırmasın diye heykel gibiydim. belime ağrılar girmişti ama hiçte gibimde değildi.

reserved

@37

büyük bir hevesle girdim başlığa sonrada vazgeçdim.

@49 ne biçim bir müzik birikimim olduğunu bilsen kendinden utanırsın. neyse kimseler okumuyor diye hikayenin pek üstüne düşmedim beyler. azmettirici istekleriniz doğrultusunda yazmaya devam edeceğim.

@1 arabesk raper olma yolunda emin adımlarla ilerliyosun

ya sana cok pis sövücem anlatsana dıbına kodmun

kende gel amk. http://www.dailymotion.co..._shortfilms?search_algo=1

anlatacağım beyler. takip edenler uplarlarsa iyi olur.

hay dıbına koyiyim bi kere de biri bi hikayeyi bitirsin

eeeeeeeee panpa hadi bekliyoruz

devam panpa

gittiğimde tuğba'yla cansu bira içiyordu beyler. oturdum yanlarına. tuğba'yla ilk yüzyüze konuşmamız olucaktı bu. koskoca okul kızı bir vukuatla huur ilan etmişti bile. ama tuğba bunları hiç giblemiyor ve ne derlerse desinler diyordu bana. bir süre oturup havadan sudan bahsettikten sonra cansu ortamı terketti. tuğba'yla başbaşa kaldık. ben çağırdıklarında anladım beyler. tuğba'nın ilk defa benden hoşlandığını düşünmeye başladım. sevgilisi vardı tuğba'nın daha önce de dediğim gibi. ve tuğba;

- ayrıldık joni.
+neden?
-ayrıldık işte boşver.
+peki.

biralarımızı yudumladık. ve bir anda ölüp cennete gittiğimi düşündüren o hareket gerçekleşti. tuğba omzuma başını koydu. o an aklımdan günlerce hatta aylarca aç susuz bu şekilde bekleyebileceğimi düşündüm. başı omzumdayken. ilk gördüğüm an vurulduğum tuğba, ve ne kadar özgüvenim yerinde olursa olsun asla benimle olmasını hayal bile edemeyeceğim tuğba başını omzuma koymuş birasını yudumluyordu. dayanamadım. öptüm dudaklarından.

aylarca tuğba'yla msnden konuştuk. bu sırada tuğba'nın bir sevgilisi oldu. sevgilisiyle olan sorunlarını anlattı bana. arkadaş gibi konuşuyorduk ama birbirimize karşılıklı olarak dokundurmalarımız oluyordu. özellikle ben artık gardımı indirmiş ve yüzeysel olmasa da ona ondan hoşlandığımı belli etmeye çalışmıştım istemsiz bir şekilde. bir gün akşam saatlerinde telefonum çaldı. arayan tuğba'nın okuldan en yakın arkadaşı cansu'ydu. cansu bana tuğba'yla seni sahilde bekliyoruz. gelirmisin dedi, gittim..

tuğba'nın sınıfında mehmet diye bir çocuk vardı. bizimle takılırdı. msn adresimi istedi. o zamanlar facebook bu kadar gündemde değildi. bizim gibi teenagerların en büyük lüksü msndi. bir gün msnden tuğba senin msnini istiyor vereyim mi dedi. ver tabii ki de dedim. ekledi beni. durumunda 'dışarıda' yazıyordu. hiç unutmam o anı. 2 saat boyunca bekledim çevrimiçi olmasını beyler. en sonunda o yazdı.

-nbr?
+aa ben sana yazıcaktım ama dışarıda yazıyor diye yazmadım.
-hayır ya çok rahatsız eden oluyor o yüzden sürekli böyle yapıyorum ben.

aramızda böyle bir diyalog geçti. uzun yıllar oluyor beyler hatırlayamıyorum gerisini fakat ilk konuşmamız böyleydi. ben ne kadar içten içe ona hayranlık duysam da bir türlü asılamadım. hala bana şans vermeyeceğini düşünüyordum çünkü.

bizim okulda herşey çok çabuk yayılır dedikodu haline gelirdi. bir gün bizim okulda dallamanın biri olan yakup ve tuğba'nın dedikoduları baş göstermeye başladı. göya yakup'la tuğba takılmıştı. ve bunu yakup ballandıra ballandıra erkekler tuvaletinde anlatıyordu. ağzına verdim diyordu tuğba'nın. yazlığa zütürdüm içirdim ağzına verdim diyordu. tuğba çok sessiz, sakin bir kızdı. sınıfından çok nadir çıkardı ve bütün erkekler uzun uzun kitlenirdi beyler. tabii ki onun güzelliğini kıskanan bütün kızlar da tuğba'yı kaşar ilan etmişlerdi zaten.

onun ismine tuğba diyelim beyler. o kızı ilk gördüğümde gözlerime inanamadım. bu zamana kadar gördüğüm kızlar insansa bu nedir? inanamadım beyler. böyle bir güzelliğin yeryüzünde olabileceğine ihtimal veremiyordum. cristiano ronaldo freekick'in başında nasıl duruyorsa ben de hayatın başında öyle duruyordum fakat bu kız benim tüm gardımı indirebilirdi eğer bana bir şans verme ihtimali olsaydı.

yeni okulumda yine sevgililerim oldu. fakat tuğba'yı her görüşümde içim parçalanıyordu. onun benle olabileceği ihtimali aklımın ucuna dahi gelse gidip aşkımı ilan edebilirdim fakat o kadar güzeldi ki, böyle bir güzelliğin benimle ilgilenmesi adeta o ömür için israf olabilirdi. çünkü bu kadar güzel birşeyi ben haketmiyordum.

günler geçti ve yeni okuluma adapte oldum. adeta çete kurmuştum. peşimde bir tayfa vardı ve ben nereye gidersem peşimden geliyorlardı. bu sefer diğer okulumdakinden çok daha popülerdim. hemde daha kalabalık bir okulda. başka sınıftaki erkekler bile benimle gelip tanışmak istiyolardı. beyler inanmazsınız sadece ilk iki hafta içinde tam tdıbına 13 kız bana çıkma teklifi etti.

egoizmin pençelerine çoktan kapılmıştım artık. rockstar gibi hissediyordum kendimi. bu ilgiye çok çabuk alışmıştım. ve birgün onu bahçede gördüm..

sırf senin için @35. evet binbir güçlükle kazandığım anadolu lisesi bir çırpıda ellerimden uçup gitmişti. ama bu deneyim bana bazı getiriler kazandırmıştı beyler. anadolu lisesinin bir esprisi olmadığını ve sadece çalışkan öğrencilerin orda bulunduğunu ve adının ondan anadolu lisesi aldığını anladım. düz liseye geçmem hiçbirşeyi değiştirmeyecekti.

neyse konumuza dönelim. ilk sene sınıfta kalmamın ardından kendime yeni bir sayfa açtım. hiç tanımadığım bir yerde yeni bir okulda hayatıma yön vermek üzere bulunmaktaydım. yeni arkadaşlar edindim. işin ilginç kısmı hala kendimi bir ezik gibi görmeme rağmen bu okulda da popülerliğim gitgide artmaktaydı. kızlar adeta benim yüzümden kızlar tuvaletinde birbirine girer olmuştu. vay dıbına koyim ben neymişim dedim.