1. 1.
    +3 -9
    hayatımı anlatmaya başlıyorum 12 yaşımdan şu ana (19)'a kadar anlatacağım. reserveleri alın.

    not : hikayeci binler gelsin, hikaye uzun başlık takibe alın amk

    sadece benim yazdıklarım için;

    http://inci.sozlukspot.co...zamanlar/@orangemustaklee

    edit : çaylak yediydim binler devam ediyorum hikayeye
    ···
  2. 2.
    +4 -1
    nasıl bi ailede, nasıl bi çevrede büyüdüğümü anlatmalıyım ilk önce dostlar.

    aşırı dindar bir ailede büyümüştüm. 10 yaşımdan beri her ramazan orucumu ekgibsiz kılar, 5 vakit namazımı aksatmazdım. onu geçtim sabah namazı için bile evimin yanındaki mescide giderdim. televizyonda biraz açık giyinen bir kadın olduğunda kanal değiştirilirdi. yıllardır evimize zaman gazetesi gelirdi. bunun yanında sürekli abiler ablalar yemeklere iftarlara gelirdi. annem ve babam sürekli cemaat evlerine para ve eşya yardımı yapardı kendi ceplerinden.

    az çok kafanızda bir şey belirmiştir dostlar olaylara başlayayım.

    12 yaşımdaydım. 6.sınıfa gidiyordum. ergenlik belirtileri yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlıyordu. dalga geçilen ezilen bir çocuktum o zaman. saçlarım hep 3 yada 4 numara olurdu. kulaklarım kepçeydi. hep alay konusu oluyordu kulaklarım. sınıftaki iyi çocuklarla arkadaştım, sınıfın binleri beni sürekli eziyor kulaklarımı elleyip kaçıyorlar, kızların içinde beni rencide ediyorlardı. tabi yaş küçük olunca çok da derinden etkileniyordum. her günüm zindandı. ama mahallemdeki çocuklarla aram iyiydi. okuldan da aramın iyi olduğu çocuklar vardı. her şeye rağmen tam olarak bi memnuniyetsizlik taşımıyordum. şehrimi oturduğum çehreyi seviyordum.

    ama maalesef babamın taini çıkmıştı.

    benim için büyük değişimin başladığı zamanın ilk adımıydı bu.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    babamın tayini yaz mevsimine 1 ay kala falan yapılmıştı. üzgündüm, mahalledeki arkadaşlarımdan ayrılacağım için. önce babamla annem gitti taşınacağımız şehre. ben ve kardeşimi dedemlere bıraktılar. onlar orada kiralık ev bakıyorlardı. gün gelmiş evi de bulmuşlardı ve taşınma hazırlıkları başlamıştı. tain olacağımız şehre taşınmıştık. şehrin ismini veremem fakat, sahile kıyısı olan bir karadeniz şehriydi. alışmak sadece arkadaş konusunda değil havalar konusunda da zordu. geceleri nemden cam pencere açık olmasına karşın uyuyamıyorduk.

    hiç arkadaşım yoktu bu şehirde. bütün yaz bilgisayar başında fifa oynamıştım. nihayet yaz bitmiş, okullar açılmıştı. 7. sınıftım. evimize yakın bir devlet okuluna vermişlerdi beni.

    not : babamın durumundan da bahsedeyim bu arada. an itibariyle aylık 4000-4500 geliri var. zengin değiliz ama ortadan da iyiydik yani
    ···
  4. 4.
    0
    yeni şehrimde yeni okuluma gidiyordum. arkadaşlarıma hiç ama hiç alışamamıştım. her şey benim açımdan çok kötüydü.

    ta ki annem bir gün okula gelene kadar.
    ···
  5. 5.
    0
    hiç unutmuyorum annem bir gün anahtarı bırakmak için okula gelmişti. bir yere gidecekmiş, dönüşte eve gidersin hesabı anahtarı bırakacak bana işte. sınıfımdan içeri girdi bir de ne görsün. kızlar etek kaldırmaca oynuyor, erkeklerin çüklerine fake olarak dokunuyormuş gibi yapıyorlardı. normalde orada dini bi nasihat vermesini beklerdim oradakilere. fakat o anahtarı bıraktı ve gitti. ardından eve gittiğimde annemin bana bıraktığı yemekleri yedim.

    akşam olmuş annem eve gelmişti. babamın da eve gelmek üzere idi. babam eve gelir gelmez hoşgeldin canım demesini beklerken;

    annem : bunu hemen xxxxxx'e veriyoruz

    babam : hayırdır ?

    annem : anlatırım

    not : bunu dediği kişi bendim. xxxxxx ise şehrimdeki cemaatin özel okuluydu.
    ···
  6. 6.
    0
    ben ne kadar karşı çıksam da beni kendimi babamın opel astra'sında bulmuştum. istikamet cemaatin özel okuluydu. ardından okula vardık. müdür müdür yardımcılarıyla sohbetler edildi kahveler içildi. ardından

    m.y=müdür yardımcısı

    m.y : oğlunuzun şuana kadarki karneleri epey başarılı, zaten aile yapısı olarak da bizden olduğunuz aşikar. fakat önce bir sınava sokmamız gerekiyor.

    babam : tamam hocam sokalım

    75 soruluk bi sınav gelmişti önüme. 30 net üstü yaparsam alınacaktım. azmış deyip geçmeyin. zaten 15 soruluk ingilizceyi hiç işaretlemedim. çok zordu, oradaki öğrenciler anaokulundan beri ingilizce görüyordu. neyse sınav bitmiş ve 39 net yapmıştım. okula alınmıştım. üzülüyordum başlarda. bir sürü para vereceğiz off diyordum. fakat iyi ki gitmişim o okula.
    ···
  7. 7.
    0
    okula başlamıştım.o seneki eğitim öğretim yılı başlayalı 1 hafta olmuştu. yani senenin başıydı henüz. sınıf hocamız beni sınıfın en sosyal çocuğunun yanına oturtmuştu. sınıfa uyum sağlamam için yardımcı olma mevzuları işte. her şey çok iyi gidiyordu. saçlarım hala kısaydı, ama herkes bana iyi gözle bakıyor, herkes benim okula ve ısınmam için elinden geleni yapıyordu. 1 hafta içinde okula uyum sağlamıştım. ardından günler, haftalar, aylar geçti. arkadaşlarımla can ciğer gibiydik. her hafta en az 1 kere yatılı program olurdu okulun en üst katındaki lüks yerde. ne eğlenirdik. gecenin 3ünde hocalar uyuyunca aşağı inip güvenliğe halı sahanın ışıklarını açtırır maç yapardık. bekar hocaların evine kalmaya giderdik. bizimle ilgilenirler bir dediğimizi iki etmezlerdi. bu sıcak ortamda çok büyük arkadaşlıklar kurmuştum. öyle cemaat arkadaşlığı falan demeyin amk o zaman ne biliyoruz ki, hepsi normal arkadaşlıktı işte.

    çok samimi bir arkadaşım vardı. adı burak'tı. herkes ona burak pitt diyordu. yakışıklı bir çocuktu. enseleri uzundu. o zamanlar da modaydı tabi bunlar. ben de ondan özenmiş ense bırakmaya karar vermiştim.bir gün kuaföre gitmiştim ve;

    ben : abi enseleri bırakalım

    kuaför : orantısız olur kulaklardan da bırakman lazım.

    ben : tamam o zaman ordan da bırakalım.

    günler haftalar geçiyor, saçlarım uzuyordu. bir gün gelmişti ki o gün hayatımın değişeceğinin ilk sinyallerini alacaktım.
    ···
  8. 8.
    0
    binler şu an seçim olsa tayyibe oy vermem amk 7 yıl öncesi şu an az sabır amk
    ···
  9. 9.
    0
    işte o ilk sinyaller;

    seda : sen de saçların uzayınca fena değilmişsin ha =)

    ben : sağ ol yenge sen zaten dillere destansın maşallah =)

    seda : ahaha sağ ol =)

    seda burak'ın manitaydı binler. yani bana ilham veren arkadaşımın.

    ben de böyle bi havalanmalar, özgüven artışı falan olmuştu. o sene bitmiş ve 8. sınıf olmuştuk. işte değişim bu sene başlayacaktı.
    ···
  10. 10.
    0
    bana ilham verem arkadaşım burak, bana manita ayarlama girişimlerine başlamıştı bile. okulun en huur en kısa etekli kızını bulmuştu benim bin arkadaşım burak. bulduğu kızın adı büşra idi. tabikide kabuklarını kırma durumu anında olmuyordu. başta burak olmak üzere arkadaşlarım bana cesaret veriyordu, ben ise bi türlü kızla konuşamıyordum. ardından burak o zaman iş başa düştü dedi ve büşra'nın yanına gitti.

    not : beyler okul başarılı bi okuldu solcu ve laik ailelelerin çocukları azımsanmayacak kadar çoktu.
    ···
  11. 11.
    0
    burak gitti ve kızla konuştu ardından yanıma geldi;

    burak : aga

    ben : he de bakayım

    burak : olmadı aga kusrra bakma kendi kendime gelin güvey olup seni böyle bi şeyin içine soktum hakkını helal et.

    ben : hay ben senin amk olm ya

    burak : hahahah bak bak nasıl üzülüyo tamam dedi lan züt sevin bakalım.

    ben : taşak geçmiyon demi lan

    burak : yok lan valla amk gel inanmıyosan.

    ben : nabacaz lan ?

    burak : kızın yanına gitmicez merak etme

    ben : iyi tamam hadi bakalım.

    ardından burakla koridorda yürümeye koyulduk. büşra sınıfının kapısının önündeydi. beni gördü gülümsedi ve el salladı. işte o an benim için bi milattı. evet sevgilim olmuştu. gerçekti. içimde kelebekler uçuşuyor, mutluluktan ne yapacağımı bilemiyordum.
    ···
  12. 12.
    0
    okulda bu aşk hemen yankılarını bulmuştu. ardından okulun en bin çocukları bile yanıma : olm o kız benim de gözüme batmaya başlamıştı ama sen önce davrandın hadi bakalım hayırlı olsun tarzı cümlelerle geliyorlardı. ben ise aşırı bi mutluluk içindeydim. sanki hayatım değişmişti. artık kızlar bana yakışıklı çocuk, fena değil gözüyle bakıyorlardı. erkek arkadaş çevrem çok iyiydi. dersler full makara geçiyor, not problemimiz olmuyordu. sözlü notlarımız da 95'ten aşağı değildi. hayatım 10 numaraydı anlayacağınız.
    ···
  13. 13.
    0
    tabi bu ve bunun gibi bir sürü olumlu gelişmeye rağmen ergendik. büşra ile konuşmalıydım. ama cesaret konusunda ekgiblerim vardı. arkadaşlarımın da gazıyla büşra'nın yanına gittim.

    ben : meraba

    büşra : meraba hoşgeldiiin

    ben : hoşbuldum. öğle teneffüsünde görüşelim diyorum sen ne dersin ?

    büşra : oluurr ne zaman gibi ?

    ben : öğle teneffüsü başlar başlamaz koridorun sonundaki pencerenin orada buluşalım, sakin olur hem hocalar görmez, herkes yemekhanede olur zaten. biraz muhabbet ederiz, teneffüsün sonlarına doğru ineriz yemekhaneye

    büşra : peki tamam o zaman

    ben : tamamdır hadi görüşürüz

    büşra : görüşürüüzz

    ilk defa bir kızla buluşacaktım. ergenliğin verdiği heyecanla birlikte içim kıpır kıpırdı. hemen soluğu burak'ın yanında aldım. o da hadi bakalım kardeşim göreyim seni, sakin ol muhabbet edeceksiniz sadece gibi laflarla bana özgüven aşılıyordu.

    not : rehber hocalarımız ailelerle can ciğerdi. sürekli mangal partiler konferanslar vesilesiyle görüşürlerdi. bu ilişkinin bilinmemesi gerekirdi. ondan dolayı sakin bi zamanı seçmiştim. yoksa yiyişmek falan ne haddime o zamanlar kızın elini tutamazdım heyecandan.
    ···
  14. 14.
    0
    sosyal dersiydi. öğle teneffüsü zili yaklaştıkça kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. nihayet zil çalmıştı. heyecandan çişim gelmişti amk. burak ve arkadaşlar benle şakayla karışık taşak geçiyordu. sınıftan çıktım ve yola koyuldum. koridorda adımlarımı ağır ağır atıyordum. büşra ise çoktan dediğim yerdeydi. koridorun sonundaki pencerenin orada. beni gördü ve ardından tuvaletin kapısını göstererek geliyorum birazdan işareti çaktım. bi güzel işedim. elime yüzüme su vurdum ve yanına gittim büşra'nın.
    ···
  15. 15.
    0
    @40 aynen öyle panpam
    ···
  16. 16.
    0
    merhabalaştık önce. ardından bir kaç kelam ettik. konu anlayacağınız üzere dersler falandı. henüz değişimin en başlarıydı, kabuklarımı kırmak ne haddime, sadece eskiden üzerimde olan eziklik yoktu. onun dışında hala cesaretsizdim. elini bile tutamamıştım büşra'nın.20-25 dakika kadar konuştuktan sonra vedalaştık ve farklı yollardan yemekhaneye indik. yemekte pilav üstü et döner, çorba, ayran, her çeşit salata ve tatlı vardı. yemeğimi alıp hemen bizim binlerin yanına oturdum.

    ben : kaçıncı tabaktasınız lan ?

    burak : ben 3

    ali : ben 4

    burak : onu bunu gibtir et konuştunuz mu lan elini tuttun mu kızın ?

    ben : konuştuk aga ama elini falan tutmadım

    burak : neyse olm ona da sıra gelir ilk buluşma nasıl olsa.

    ben : aynen aga.
    ···
  17. 17.
    0
    yemeklerimizi yiyip yukarı, sınıfımıza çıktık. her zamanki muhabbet makaralar işte. ardından burak bini;

    burak : kanki senin kız güzel mal da var bacaklar falan ama bıyık da vardı hafiften.

    ben : farkettim

    burak : söyle alsın amk

    ben : ne bu bin tavırlar amk iyi ki seda'yla öpüştünüz, sen diyebilirdin sanki

    burak : makara yapıyom olm
    ···
  18. 18.
    0
    bu büşra ile ilk ve son buluşmamızdı. sebebini hatırlamıyorum ama biz bu büşra ile 5-6 gün çıkıp ayrılmıştık. ardından günler haftalar geçti, yan sınıftaki güzellik harikası kübra gözüme çarpmaya başlamıştı. konuyu burak kardeşime açtım. o da güzel kız kusursuz nerdeyse hadi bakalım hayırlısı gibi cümlelerle bana karşılık veriyordu. ben açılsam mı açılmasam mı diye düşünürken haftalık olağan yatılı programı gelmiş çatmıştı. sınıftaki bi arkadaşta, mehmet'de kübra'nın numarası vardı. arkadaşlarla bu konuyu konuşuyorduk.

    ben : ben bi sıçmaya gidiyorum siz bişey yazmayın kıza

    mehmet : tamam kanka

    tuvaletten geldim ve;

    mehmet : mesaj attık

    ben : naptınız olm ya geldi mi cevap

    mehmet : daha değil

    birkaç dakika sonra mesaj gelmişti. gelen cevap olumsuzdu. biraz sitem ettim mehmet'e ama aramızda bir küslük olmamıştı. sınıfımızın arkadaşlık ortamı sarsılmaz bi bütündü çünkü.

    1-2 hafta üzgün dolaştım. yavsaş yavaş olayı unutmuştum, olağan hayatıma dönmüştüm.
    ···
  19. 19.
    0
    ardından sene sonu gelmiş ve lise sınavına girmiştik. harika bir sınavdı. iyi bir anadolu lisesi kazanmıştım. okulumdan arkadaşlarımdan kopacağım için üzgündüm. oradaki arkadaşlarımın babaları zengindi, anaokulundan beri oradaydılar, lisede de devam edeceklerdi. babam lisede de okutabilirdi belki ama ay sonu hep ucu ucuna yeten maaş canımı sıkıyordu. böyle konuları çok kafaya takardım. para biriktirsin ev alsın, arabasını değiştirsin derdim hep. babamın da böyle planları olsa gerek devlet okulunda okumama razı olmuştu.

    yaz tatili gelmiş memleketime gitmiştim.
    ···
  20. 20.
    0
    ananemin ve babannemin hamur işlerini yiyerek, denize girerek geçti yaz tatili. ortaokuldaki özel okulumda saçlarımı tam olarak uzatamadığım için yaz tatili de benim için bir fırsattı. saçlarımı baya bi uzatmış, papaz gibi olmuştum. ardından lise başlamıştı. okulun ilk günü upuzun saçlarla gitmiştim okula. ağzımda sakız, artiz yürüyüşler falan herkesin gözü bendeydi. öyle ki dışardan tam bir bine benziyordum. malum ergenlik işte kendimizi bi tak sanıyoruz. lisenin daha ilk gününden müdür ve hocalar saçıma laf etmişti hemen kestirmemi söylemişlerdi. ben de tamam hocam diyerek geçiştirmiştim.

    sınıfta en arka sıraya oturmuştum. yanımda benim gibi bin bir arkadaş vardı. her konuda sınıfın elebaşları biz olacaktık. bu açık ve netti. benim yaptığım tek iş güzel kızları tespit etmekti. okulumuz kezbanlarla dolu bir okuldu, fakat güzel kız da yok değildi.
    ···