ezilen bir çocuktum ilk zamanlar

2-3 hafta kadar böyle üzüldüm. ardından her gün azalarak devam etti sevgim. bi süre yalnız kalmaya karar vermiştim. 2 ay kadar geçmiş lise 1 böylece bitmişti. karnem geldiğinde 4 tane 1, 7 tane 2 vardı. anlayacağınız fena sıçmıştım. annemle babamın verdiği tepki ise çok sertti.

babam : fen lisesine gidecek çocukken anadolu lisesi kazandın ses etmedik. ilk dönem kötü karne getirdin ergenlik çağı içi kıpır kıpır dedik içimize attık ama bu karne ne be !

ben : haklısın baba ne desen haklısın

babam : ulan bi kestirmiyorsun saçlarını okuluna ne zaman gitsem hocalar müdürler senden şikayetçi. müdür bana diyor ki; birine kılık kıyafetten kızdığımda senin çocuğun ismini veriyor, o çocuk o saçlarla okula giriyorsa bizde böyleyiz diyorlar. bu çocuk yüzünden disiplini sağlayamıyoruz diye sitem ediyor. hadi derslere çalışmıyorsun bari huzuru bozma be çocuk

ben : kusura bakma baba düzelcem söz

yaz tatili başlamıştı fakat burnumdan geliyordu vermem gereken dersler sayesinde. herşeye rağmen akıllanmıyor pc'de takılıyordum. babam da derslerini veremezsen ne tak yicen diye bana sarıyordu haklı olarak. yaz tatilimi doyasıya yaşayamıyordum. bir gün;

babam : senin sorumluluk sınavlarını bekleyemeyiz biz memlekete gidiyoruz 15 gün abilerde kalacaksın ev ayarladım sana.

ben : baba evde kalsaydım

babam : sana evi bırakır mıyım ben daha 15 yaşındasın ocağı açık unutacan bişey yapacan. hem git abilere belki iki bişey öğrenirsin dini olarak. hem de derslerine çalıştırırlar seni.

ilk baş baktığımda gaddarca yaklaştığını düşünsem de iyiliğimi istiyordu herşeye rağmen. baba sonuçta amk.

@171 panpam bekleme lütfen. normal işine bak sen bro. bu hikayede 15 yaşındayım an itibariyle amk. daha önümde anlatacağım 4 yıl var. 2-3 haftaya anca biter hikaye. al başlık takibe girdikçe okursun. benim yüzümden zamanın boşa gitmesin amk

babamların gidiş günü gelmişti. ben de çantamı hazırlamış abi evine gitmiştim. arabaya bindik, babam beni eve bırakmadan önce marketin önünde durdu. gel dedi ve markete girdik. 60-70 liralık erzak aldı. zeytin, puding, ekmek, peynir, sucuk, pirinç vs hemen hemen herşey. bir de alışveriş bimden olduğundan o fiyata karşılık baya ağır poşetlerle çıktık marketten. ardından bana da harçlık verdi ve abi evinin önüne bıraktı.

babam : erzakları abilerine ver selamımı söyle.

ben : peki

babam : hadi bakalım abilerini dinle derslerine çalış

ben : tamam baba geçcem sınavları söz

babam : tamam hadi bakalım allaha emanet ol

babamın ve annemin elini öpüp arabadan indim. ardından eve gittim.

eve geldiğimde selamun aleyküm nidalarıyla abilerle kucaklaştık ve elimdeki erzakları abiye verdim. ne gerek vardı olm allah razı olsun babandan gibi olağan tepkilerle karşılaşmıştım. bunun dışında da abiler gayet sıcakkanlıydı. herşey iyi güzeldi.

evin konumu da gayet iyiydi. şehrin takılmalık yerlerine minibüsle değil yürüyerek gidebilecektim. yaz tatili olmasına rağmen 4 abi vardı evde. memleketlerine gitmemişlerdi. 2 tane de polislik sınavlarına çalışan öğrenci vardı. onlar da benim gibi 15-20 gün kalacaklardı. bir de ben vardım tabiki. ortam sıcaktı. dini muhabbetler evde pek yoktu. sadece namazlar kılınırdı. onun dışında sürekli pes turnuvaları yapardık. eve gece geliş saati konusunda ev abileri beni kısıtlamıyordu. çok güzel geçiyordu anlayacağınız. pes 6 oynuyorduk. bir de türkçe spiker vardı ki evlere şenlik.

@180 inbox bak bin

polislik sınavına hazırlanan abilerle takılıyorduk. bunlar öyle cemaat abisi değildi. sınava çalışmaya gelmiş kişilerdi. sigara alkolü geçtim karı kız olaylarında da çok ileriydiler. onlardan aldığım tavsiyeler ve fikirlerle hem hayatım hem de kızlara bakış açık bütünüyle değişecekti.

balkonda sigara içiyorlardı sürekli. ben de onlarla takılıyordum. beraber muhabbet ediyorduk. benim en çok muhabbetimin olduğu kişi bilal abi idi. karı kız mevzularında profeyşınıldı adam amk. bilal abiye şuana kadar yaşadıklarımı anlattım. gülümsedi. aynılarından geçtik be olm diye cevap verdi. ardından bitmek tükenmek bilmeyen nasihatlar zinciri başladı.

bilal abi :

1-) bak güzel kardeşim kadınlar güce taparlar. eğer güçlü görünmezsen koca bi sıfırsın. öyle seni seviyorum, sensiz yapamamlar olmayacak. ağırbaşlı olacaksın ! erkeksin olm sen. fiilinden belli giben sensin gibilen ise o.

2-) kızlara sürekli buluşma teklifini sen yapma, hatta hiç yapma. sen yapmadıkça o da yapmayacak inat edecek. ama sen kararlı devam edersen onun da direnci kırılacak ve teklif kızdan gelecek

3-) durduk yere mesajlarına geç cevap ver. sorduğunda ise işinin ne olduğunu söylemeden işim vardı de geçiştir.

4-) ilgilenme. hayatının merkezinde ben varım diye düşünür yoksa. bunu düşündürtme kıza. her an ya beni bırakırsa diye düşünmeli sana tapmalı hatun

5-) seni seviyorum yazarsa bi gülücük at yada çok tatlısın de geçiştir. öyle ağzında sakız olmasın bu iltifat sözleri. ağır ol, erkeksin sen

6-) ilk mesajı hiç sen atma demiyorum ama nadiren sen at. karşıdan bekle, elbet direnci kırılacak ve yazacak.

7-) kızın yanında çok sıcakkanlı davranma, gülme hep öyle.

8-) saçma sapan erkeklik gösterisi olan hesap ödemeyi yapma. sen de, kız da baba parası yiyorsunuz. kızın da babası para kazanıyor, senin baban da. böyle düşün. hesapları ortaklaşa ödeyin, arada kıza çak hesabı.

9-) sözünü hatuna geçirmesini bil. nasıl olacak dersen gerektiğinde bağırıp çağır sert bir şekilde. bakma sen orda burda kızların romantik erkek istediği yalanlarını gibtir et. kadınlar sert erkeklerden hoşlanır. kadınlar yönetmek için değil, yönetilmek için yaratılan varlıklardır. erkekleri tarafından yönetilmek isterler. bunun için de sert olman lazım. gerekirse tehdit edeceksin hele bi benim dediğimi yapmazsan gibi

10-) öyle hediye alma gibi saçmalıklara girme. doğumgününde basit bi hediye al yeter. yok 6 ay oldu hediyesi yok 1 yıl oldu hediyesi, yok barıştık hediyesi, yok sevgililer günü hediyesi falan olmayacak. bunlar seni güçsüz gösterir.

11-) karşındaki hatuna değer verme. haa gönül bu kaptırırsın gönlünü ona bişey diyemem. böyle bi durumda da hissettirme değer verdiğini. dediğim gibi ağırbaşlı ol

12-) ilişkide fedakarlık yapma, bırak o yapsın amk.

13-) asosyal takılsan bile kız napıyorsun mesajı attığında arkadaşlarla halı saha maçım var, arkadaşlarımla cafede takılıyoruz gibi cevaplar ver. sosyal görün. hayatında bir çok insan olduğunu ve tek olmadığını düşünsün

14-) bu kadar gaddarlığa rağmen arada romantizmi de unutmuyoruz. çok nadiren yapılacak bu ama baştan söyliyeyim. gözlerinin içine bakıp onu sevdiğini falan söyle. durduk yere seni seviyorum günaydın mesajı at. ne yaparsın orası sana kalmış amk. yalnız takunu çıkarma ama. ve bunu çok yaparsan taku çıkar ve güzel sözlerin bi anlamı kalmaz. nadiren yap ki kıymeti belli olsun. çok önemli burası çok nadiren yapılacak bunlar. örneğin ayda bir.

15-) hatunun yanında rahat ol. burnunu karıştırıp osur anlamında değil tabiki. kasma cool takıl, arkadaşlarınlaymışsın gibi ol. onun yanında özel bi çaba sarfetme davranışlarında. sıradan olduğunu bilsin.

ve daha birçok buna benzer nitelikte nasihat vermişti bilal abi.

bilal abiyi anlatayım bu arada kısaca. üni 3 öğrencisiydi. fakat yine de polislik sınavına hazırlanıyordu nedenini hatırlamıyorum amk. baya zengindi bunun babası. bi gün alışverişe gittiğimizde 180 liraya tommy'den tişört almıştı amk. giydiği markalar levis lacoste tommy falandı. onun dışında dediğim gibi alkol sigara karı kız boldu bu binte.

ertesi gün ortaokuldaki kolejden arkadaşlarımla buluşmuştum. buraklarla falan. güldük eğlendik eskileri yad ettik. hepsi abazalaşmıştı baya. malum ilkokulda vardı ama lisede kız yoktu. sadece erkekti. ps3 oynadık kafeye gittik bilardo oynadık falan o gün gayet iyiydi. takılmayı uzun tutmuştuk. eve döndüğümde saat gecenin 2'si idi. abiden azar yiyeceğimi düşünürken;

abi : gel olm turnuvaya başladık yeni barça'yı sana bıraktık

o ara bilal abi bana imalı imalı bakıyordu.

ben : tamam abi pijamalarımı giyip geliyorum

abi : tamam çabuk

yanlarına gittiğimde;

bilal abi : naptın lan bu saate kadar ?

ben : arkadaşlarla takıldık

bilal abi : manita mı lan

ben : yok abi erkek arkadaşlar kız yok zaten şuan.

bilal : tamam bakalım. yaz geldi yap bi tane.

ben : bakacaz bakalım

saat 6 gibi uyumuş öğlen 12-1 gibi kalkmıştık. kahvaltımız ettik. herkes ders çalıştı o gün. akşam olduğunda saldık tekrar muhabbete daldık bilal abiyle. o ara bir mesaj geldi. mesaj hiç tahmin etmeyeceğim birindendi. mesaj bizim sitedeki ayça'dan idi.

ayça : selam =)

ben : selam

ayça : naber ?

ben : iyiyim sen ?

ayça : iyiyim. rahatsız etmiyorum umarım ?

ben : yok müsaitim

ayça : görünmüyosun sitede kaç gündür ?

ben : arkadaşların yazlıkta kalıyorum

ayça : hımm anladım

ayça solcu bir ailenni kızı idi. abilerde kaldığımı ilk başta söylememeliyim diye düşündüm o an ve böyle bir yalan uydurdum.

ayça ile mesajlaşırken olan şaşkınlığımı bilal abi farketmemiş değildi.

bilal abi : ne oldu lan olm o tip ne ?

ben : şaşkınım amk kızın teki mesaj attı da

bilal abi : manita muhabbetine mi attı ?

ben : aynen abi büyük ihtimal

biz bunları konuşurken ayça ile mesajlaşma da son gaz devam ediyordu.

o akşam halı saha maçımız vardı. mesajlaşırken ayça'ya bundan da bahsetmiştim.

ayça : ee nabıyosunuz arkadaşlarınla bakalım =)

ben : birazdan halı saha maçına gidecez. (abilerle gidiyorduk amk; normal cemaat abileri bide bin bilal abiler)

ayça : aaa başarılar canım =))

o an şok oldum amk kız niyeti çok açık belli etmişti.

durumu hemen bilal abiyle paylaştım.

ben : bilal abi bak şuna ( mesajları gösterdim biraz kızı anlattım)

ben : dediğin gibi ağırdan satayım dimi

bilal abi : bunun gibi kaşar kızlar ilk ataklarında bozulmayı sevmezler, sen de canım deyip yavşama ama bozma da sonrasında çıkmaya başlayınca ağırlığını koyarsın zaten.

ben : tamam abi güveniyorum sana

ardından ayça'nın aaa başarılar canım =)) mesajına teşekkürler yazıp yolladım.

ardından ayça ile mesajlaşmalar devam etti. yakın ve sıcak mesajlaşmalardı bunlar. ayça'yı anlatmalıyım biraz. çünkü;... çünküsünü anlayacaksınız hikayenin devamında.

ayça; balık etli, siyaha yakın kestane rengi saçlı, (uzun ve düzdü), beyaz tenli, kara gözlü, 1.66 boylarında, göğüsleri dolgun, bacakları ise ne ince ne kalındı. balık et bacağıydı. hoş ve çekiciydi anlayacağınız o bacaklar. yani tam bi ergenin istediği fiziğe sahip bir kızdı. balık et, dolgun memeler...

o gün 7'de başladığımız mesajlaşma saat 12'ye kadar sürmüştü.

ben : halı saha maçımız başlıyor, bitince yazarım

ayça : tamam tekrar başarılarrr

ben : sağ ol

saat 1'de maç bitmişti. 1:15 gibi tekrardan yazdım.

ben : kaybettik maçı

ayça : olsun ya kaybetmek de var kazanmak da

ben : haklısın ee se napıyosun

vs vs böyle devam etti konuşma.

bir süre mesajlaştıktan sonra saat 2 gibi uyudu ayça. biz de evde bin bilal abi ve diğer şakirt abilerle pes turnuvası yaptık her zamanki gibi. uyuduğumda saat sabah 6 civarıydı.

ayça : günaydıınn =) (saat 11 suları)

ayça : uyanmadın mı hala ? uyanınca yaz hemeen ( saat 12 suları )

uyandığımda saat 2 idi. ilk iş olarak telefona baktım ve mesajları gördüm. ardından;

ben : sabah 6 gibi uyudum, anca uyanmışım günaydın =)

ayça : maşallah erken uyuyosun baya =)

ben : ahahah

henüz 16 yaşına bile basmamış lise 2'ye geçen ergenin tekiydim. ayça ise lise 1'e henüz yeni geçmişti. ama dediğim gibi mal olarak lise son hatunlarını aratmıyordu. neyse, ergenliğin de verdiği mallıkla mesaj manyağı olmuştuk. o gün sadece ayça ile mesajlaşmıştım ve hiç unutmam gelen kutumda 300 küsür mesaj vardı. akşam olduğunda ise bazı şeylerin zamanının geldiğini düşündüm ve;

ben : ayça şimdi seninle bir şey konuşucam

ayça : dinliyorum

ben : seninle neden konuştuğumuz az çok belli, normal 2 arkadaş bu kadar çok konuşmaz =) durduk yere canım demelerin falan .p .p

ayça : sıcakkanlılığımdan o yaaa =))

ben : neyse uzatmaya gerek yok bi bayan olarak ilk atağı sen yaptın, tamamlamak bana düşer .p

ayça : bekliyorum =)

ben : benimle çıkar mısın ?

ayça : hımmm

ayça : eveettt =))

ben : =))

o değil de benimle çıkar mısın ne amk kendimden utandım... ahahahah. neyse devam ediyorum.