+3
-3
eziklere gün doğdu!
yıl 1993, galatasaray’a hem puan, hem averaj lazım. zalas isimli kaleci 5. dakikada topu tutar ve kornere çıkar. kornerden gelen topu içeri alır. sonra yine üzerine gelen her topa geriye doğru atlayarak içeri alır. i̇lk yarı sonunda hocası da onu içeri alır ve yedek kaleci arif oyuna girer. sonuç 8-0.
yıl 2004, beşiktaşlı futbolcular rizespor ve akçaabat sebatspor maçlarında oynamamaları yönünde telkinlerde bulunulur. beşiktaş yenilir ve bursaspor küme düşer. beşiktaşlı futbolcular maçtan sonra sevinç gösterilerde bulunur. bu mahkeme dosyasında var ve suç sayılmaz.
yıl 2001, fenerbahçe deplasmanda samsunspor’a karşı oynar, diğer tarafta galatasaray kendi evinde trabzonspor’a. arada 1 puan vardır, fenerbahçe berabere kalırsa durum averaja kalacak ve arada 3 averaj farkı var. trabzonspor maça çıkmadan trabzonspor kaptanı hami mandralı kameralara aynen şu cümleyi kullanır, gönlümüz elbette galatasaray’dan yana. rakip galatasaray, ama bu adamin gönlü onların şampiyon olmasından yana. yani ne gerekirse verecekler. averaja kalma olasılığı üzerine trabzonspor henüz ilk yarıda 4 gol yer. neyse ki fenerbahçe 3-1 maçı alır ve şampiyon olur.
gecikmiş adalet adalet değildir.
bunlar olurken susan insanlar, 14 nisan’da bir yasa çıkarır. nedense fenerbahçe’nin şampiyon olduğu senede. yani son 4 senede 2 kere son maçta şampiyonluğu kaybeden fenerbahçe… madem böyle neden biz son maçta şampiyonluklar kaybettik? neden diğer takımlar kaç averaj gerekiyorsa aldı, kaç puan gerekiyorsa aldı?
bundan önce bariz yapılanlar, mahkeme tutanaklarına geçenler asla şike sayılamamışken, bu sefer nedense birden, oynamayan futbolcu bile şike yaptı deniliyor.
yahu oynayanlar açık ve seçik şike yaptıklarını, başka bir takım için oynadıklarını veya oynamadıklarını basına açıklarken, siz nasıl gelip afaki şeyler üzerinden emenike’yi gözaltına alırsınız?
biz kiminle şampiyonluk için yarışsak, diğer takım oyuncuları tv kameralarına açık seçik gönlümüz x takımdan yana demedi mi? gönlünün yana olduğu takım karşısında sonraki maçlarda yenilmediler mi? bundan daha açık şike mi olur? bu tüm tv kayıtlarında var, gazete köşelerinde var.
sayın mehmet ali şahin, devlet bakanı, saygıdeğer politikacı, karabükspor onursal başkanı, bizim maçtan önce karabükspor kampına gidip futbolcularla konuşmadı mı, gönlümüz trabzonspor’dan yana demedi mi, şehiri, yönetimi ve futbolcuları baskı altında tutmadı mı? karabükspor’un son maçı trabzonspor ile değil miydi? emenike’nin o maçlarda oynanaması şikeyse sayın mehmet ali şahin’in yaptığı nedir? nerede o 14 nisan yasası?
gençlerbirliği futbolcuları değil miydi bizim maçta trabzonspor için oynadık diyen, sonra da trabzonspor’la maçları vardı, ne oldu o maçta? nerede yasa?
galatasaraylı futbolcular değil miydi trabzonspor’un şampiyon olması işimize gelir diye bas bas bağıran, sonra da yenilen, peki orada da şike kuralı işlemiyor mu?
beşiktaş maçından önce tribünlerde kendi futbolcularına yenilin diye ağlayan çarşı, futbolcularının trabzonspor’a şampiyonluk yolunda başarılar dileyip maça çıkması şike değil de nedir?
ya bursaspor’un fenerbahçe maçında trabzonspor’a mesaj gönderip sizin için puan alacağız demesi ve sonra trabzonspor ile maç yapması, yenilmesi? bunlar 14 nisan’daki yasalarda yok mu?
spor bakanı’nın fenerbahçe şampiyon olduktan sonra tepki görünce trabzon’da yaptığı günah çıkaran açıklamalara da bir şey demiyecek mi kimse? ne demişti kendisi, ben sizin için elimden geleni yaptım, şimdi hiçbir şey yapmayanlar beni eleştiriyor. bu şikenin itirafı değil midir? kendisi henüz elinden geleni ardına koymamış ki bu olaylar oluyor. kimse onun bu olaylardan haberi yoktur demesin, rengini açık seçik bildiğimiz, her şekilde trabzonspor için elinden geleni yapan bir spor bakanı’nın bu olaylardan haberi olmaması mümkün mü?
alenen şike yapmak serbest, telefon dinlemesi, oynamayan futbolcu, görünmeyen olaylar, afaki suçlamalar, bunlar şike. yok efendim yok, böyle bir adalet yok.
şike saydığınız şeylerin rakiplerimiz tarafından senelerdir yapıldığını görmeniz için telefon dinlemenize, kayıt yapmanıza gerek yok. google’dan bakın, ligtv’den röportajları izleyin, göreceksiniz.
hadi diyelim suç sabitlendi, 14 nisan’dan sonra olanlarda biz varız, hadi diyelim fenerbahçe küme düşürüldü. hani o arap baharı diye anılan, halkın haksızlığa karşı ayaklanması var ya, hani takdir ettiğimiz, devletçe yardım ettiğimiz. demek ki bu halk da haksızlığa gelemiyor, bunu hiç göz ardı etmemeli.
fenerbahçe yanlışlıkla küme düşürülürse seneye yine çıkar, hem de daha çok gelirle çıkar, çünkü 35.000 satılan kombine 55.000 olur, naklen yayın havuzundan çıkan fenerbahçe’nin maç başına alacağı para da artar, ayrıca fenerium’un ne ürünü varsa peynir ekmek gibi satılır, o zaman görün siz curcunayı.
şike nedir? tdk’ya soralım;
şike fr. chiqué
a. 1. sp. bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma. 2. mec. bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma: bu işte şike var.
bu manevi şike dedikleri fenerbahçe aleyhine a-le-nen, alenen, senelerdir yapılıyor. bu pişkinler bunu saklamaya gerek bile görmüyorlar. onlara susup, gizli, ispatlanmamış olaylara ceza verirseniz o zaman olacaklar şu’dur.
2004-2005 senesinin şampiyonu fenerbahçe olmuştur. geleneksel olarak boğaz köprüsü’ne fenerbahçe bayrağını asmak istedik. gelen cevap köprünün statiği bozuluyor şeklindeydi. bir sene sonra galatasaray şampiyon oldu ve ne hikmetse o köprünün statiğini bozmayan bayrak asıldı. fenerbahçe taraftarı da köprünün statiğini düşünerek o bayrağı kesti. bir daha astılar, bir daha kesildi. 3. kez astılar, yine kesildi ve bir daha asılmadı. köprünün statiği bizim için önemliydi.
adaletin sağlanması da bizim için önemlidir. bizim ecdadımız bu ülkenin savunması için kurtuluş şavaşında şehit düştü, adaletini sağlamak da yargının elindedir. bu adalet gecikmeden sağlanmalı, bu ülkenin temel direği olan tek spor kulübü’nün daha fazla zarar görmesi engellenmelidir. bu iş taurasi olayına benzemez. bu insanlar orada sustu, adaletsizliğin daniskasına eylem yapmadılar diye düşünen varsa, biz baltalarımızı çoktan gömdük, ancak yerini hala biliyoruz, çok fazla zorlamamak gerekir diyen insanlar çıkabilir. çıkar demiyorum, yargı ne derse o olur, toplumun huzur ve refahı bizim için her zaman önceliklidir.
biz fenerbahçeliyiz, gerekirse yemeyiz, kulübümüze veririz. şimdi sevinen, bayram yapan ezikler, bu işte aklanınca bakalım o pişmiş kelle gibi sırıtan, adaletsizlikle yıllardır beslenmiş yüzünüzü nereye saklayacaksınız?
bunu herkes bir kere daha okusun, tarihinde bu kadar kısa aralıklarla şampiyonluğu son maçta kaçıran hiçbir takıma şi̇ke suçlamasında bulunamazsınız, bunu bırakın yasaları, mantığın en primitif hali bile yazmaz. bu bayrdıbınız çok uzun sürmez, sonra bir ramazan topuyla uyanırsınız, ama karşınızda daha çok birlik olmuş bir camia görürsünüz. ve o sizin şi̇ke amaçlı kutsal ittifaklarınıza, bukalemunsporlarınıza benzemez, çünkü onun adı fenerbahçe, hepinizin kabusu oldu, hepinizin kabusu olarak kalacaktır.
aynaya bak ve gördüğün şey ile gurur duy, çünkü sen fenerbahçelisin ve gurur senin doğum hakkın…
cengizhan yeldan
5 temmuz salı
edit: kaynak antu