1. 26.
    0
    @96 göktaşı mantıklı panpa. sadece dinozorlar değil, vücut kütleleri fazla olan tüm canlılar yok oldu o dönemde. tüm canlıların yarısından da fazlası. memelilerin şansı da buydu zaten. küçüktüler.
    ···
  2. 27.
    +1
    @99'a ek olarak asit yağmurları, tüm dünyayı kaplayan ve karanlık hale getiren toz bulutu ve bitkilerin çoğunun yok olması ve sonrasında gelen buz çağını da unutmamak lazım.
    ···
  3. 28.
    0
    @102 panpa tüm canlılar yok olmuyor. yanılmıyorsam böyle 4-5 olay var dünya üzerindeki yaşamı bitme noktasına getiren. düşüncelerim baya yavaşladı şu anda belgesel falan izle o konuyla ilgili anlatılıyor oralarda.

    @105 koy zütüne panpa şimdi ben de tekrar okuyunca bir şey anlamadım. olasılıksal açıdan hiçbir canlının olmadığı bir gezegende yaşamın oluşabileceğini söylemek istedim.
    ···
  4. 29.
    +1
    @108 tüm koşullara dayanabileceğini düşünmek saçma olur. ama yaşamın çok inatçı olduğunu da kabul etmek lazım. bir ara baya konuşuldu şu konu mesela: bir fabrikanın naylon atıklarını döktüğü suda, naylonu sindiren enzimlere sahip bakteriler bulunuyor. ve bu enzimlerin tek işlevi naylonu sindirmek. belli ki evrimsel süreç işlemiş. zira naylon doğada bulunan bir madde değil, insan üretimi sentetik bir madde. zaten mikro evrimler sürekli gerçekleşiyor. bunu yadsımaya imkan yok. mikro evrimler birikerek makro evrimler meydana geliyor. insanlar genellikle çat diye makro evrimin gerçekleştiğini düşünüyorlar, o yüzden evrim saçma gelebiliyor. bunu moleküler boyutta düşünmek lazım. ve sorduğun soruya gelirsek, çok ekstrem bir durum olmadığı müddetçe yaşamın varlığını sürdüreceğini düşünüyorum ben.
    ···
  5. 30.
    0
    @114 insanlarda doğal seleksiyon eskisi kadar iyi işlemiyor. tıbbın ve teknolojinin geliştiğini düşünürsek, ortama uyum sağlayamayacak canlılar üreme yaşına gelmeden elimine edilemiyorlar. mutasyon geçiriyor muyuz? mutlaka geçiriyoruzdur. mesela beta talesemi hastaları sıtmaya yakalanmıyor. sıtmanın sık olduğu yerlerde, beta talesemi oranı da fazla olarak görülmüş. bak bu bile düşünürsen bir doğal seleksiyon olmaya aday.

    verdiğim örnek bilinçli seleksiyon. inek yetiştiricilerinin yaptığı gibi. en iyi hayvanları çiftleştirip kusursuz bir ırk yaratma çabası yani. gelecekte insanlara böyle olacağı düşünülüyor.

    @116, kurbağalara, deri ve trake solunumuna ve akciğerli balıklara bi bak panpa. geçiş evrelerini atlıyorsun.
    ···
  6. 31.
    0
    @120 sakin ol şampiyon biz ne diyoruz ki?
    ···
  7. 32.
    0
    @122 sana bir tavsiyem var panpa, canlıların evrimsel sıralamasına göre dolaşım sistemlerini incele. özellikle de kalplerini. yapısını, nasıl çalıştığını, kirli-temiz kanın karışıp karışmadığını... kısacası karmaşıklığını incele. detaylı okumana gerek bile yok. resimlerini yan yana koyup baksan da yeter. bir tarafa böceğin dolaşım sistemini, diğer tarafa da memeli kalbini koyup kıyaslarsan, elbette mucize görürsün.
    ···
  8. 33.
    0
    @127 yanılmıyorsam 22 veya 23 ara form var panpa.
    ···
  9. 34.
    0
    @132, teori kavrdıbını siz çok yanlış algılıyorsunuz. teori, bilimsel bir kavramdır.

    teori, varlığı sağlam delillerle bilimsel olarak desteklenen, geçerliliği ve güvenilirliği saptanmış, doğru olma ihtimali oldukça yüksek olan, çürütülememiş, ancak doğruluğu da yüzde yüz kanıtlanamayan kavramlara denir. örneğin evrim teorisi, örneğin yer çekimi teorisi.

    yaratılış ise, bir fikirdir. dogmatiktir, sorgulanması bile yasaktır, bu açıdan bilimsel verilere de dayanmaz haliyle.

    elma ile armutu kıyaslıyorsunuz. yaradılış bu bağlamda, evrimin rakibi değildir, olması da mümkün değildir. ha, sen inanırsın o ayrı. ama evrim teorisine karşı bir rakip olarak sunmak abes kaçıyor.
    ···