1. 1.
    +9
    Sol baştan 4.sıradaki okatiye benziyo aq
    ···
    1. 1.
      +1
      Ben biraz daha insaflıymışım 5i benzetmiştim aq
      ···
  2. 2.
    +5
    Şimdiki insanlar neden maymun oluyor?
    ···
  3. 3.
    +4 -1
    bişeyler mırıldansanıza sinir olmak istiyorum.
    ···
  4. 4.
    +1
    Eğer attan geldiysek . Nereye gidiyoruz lan biz ?
    ···
  5. 5.
    +1
    ALLAH YOKSA MADEM ÖNCESiNDE NE VARDI?
    ···
  6. 6.
    +1
    2 kardan adam konuşuyormuş
    ···
    1. 1.
      +1
      Anlat panpa dinliyorum güneş çıkınca eridiler mi
      ···
  7. 7.
    +1
    Bigbang
    ···
  8. 8.
    +1
    Şimdiki maymunlar neden insan olmuyor?
    ···
    1. 1.
      +1
      hayır amk böyle soru şeklinde değil bilmiş bilmiş kesin çürütmüş teoriyi gibi yapıcaksın
      ···
      1. 1.
        +3
        Darvin evrim teorisini açıkladığında hücre sadece yuvarlak bir cisimden ibaretti şimdi hücrenin içindede çeşitli şeylerin olduğu biliniyor.
        + ben egoist biriyim gibsen kendi teorimden başka teoriye inanmam. Yobazım amk
        ···
      2. 2.
        +4
        gerizekalı konuştu. dıbına kodumun malı. ateizm bi kere maymundan insana geçiş evresini hiçbir zaman savunmadı. maymunun insanın bir atası oldugunu savundu. yani goril maymun insan vs bunlar hep en tepedeki atalar. benzerlik göstermeleri o yüzden. maymundan gelmemiz mümkün degil.bir gün herkes ateist olcak
        ···
      3. 3.
        0
        Benimde atam Oğuz han dır kafir
        ···
      4. diğerleri 1
  9. 9.
    +1
    piramit
    ···
  10. 10.
    0
    beyler kabul etsenizde etmesenizde evrim var tam olarak olmasada maymundan geldik bu böyle öğrenin artık amk
    ···
  11. 11.
    0
    ÖYLE VEYA BÖYLE, Evrimciler günümüzde gerçekten telâş içerisindedirler. Bu telâş sadece yaratılışçıların baskısından dolayı değil, aynı zamanda ve belki de daha ciddî olarak, ken­di iç uyuşmazlıklarından dolayıdır. Evrimcilerin, evrimin ge­nel kavrdıbına her zaman kayıtsız şartsız teslim olmadıkları­nı ileri sürmelerine rağmen, evrim mekanizmasının başlıca destekçisi olan Neo-Darwinizm'in bütün yapısı, artık tama­mıyla çökmüştür. Evrimin Kederli Gözyaşları kitabının ya­yınlanmasından bu yana heyecan verici ve gürültülü yıllar geçti. Ancak bundan sonraki yıllar daha da gürültülü geçece­ğe benzemektedir.

    ÖYLE VEYA BÖYLE, Evrimciler günümüzde gerçekten telâş içerisindedirler. Bu telâş sadece yaratılışçıların baskısından dolayı değil, aynı zamanda ve belki de daha ciddî olarak, ken­di iç uyuşmazlıklarından dolayıdır. Evrimcilerin, evrimin ge­nel kavrdıbına her zaman kayıtsız şartsız teslim olmadıkları­nı ileri sürmelerine rağmen, evrim mekanizmasının başlıca destekçisi olan Neo-Darwinizm'in bütün yapısı, artık tama­mıyla çökmüştür. Evrimin Kederli Gözyaşları 1 kitabının ya­yınlanmasından bu yana heyecan verici ve gürültülü yıllar geçti. Ancak bundan sonraki yıllar daha da gürültülü geçece­ğe benzemektedir.



    izah edilemeyen başlangıç

    SADECE türlerin orijini değil, aynı zamanda hayatın kendisi­ni de izaha yeltenen evrim fikri, daha işin başlangıcı sayılan canlı ile cansız arasındaki boşluğu dahi açıklayamamaktadır. Şartlanmış evrimciler, hayatın kökenini daima tabiatçı te­mele dayalı bir felsefe ile açıklamaya çalışmışlardır. Ancak bunların düşünceleri gerçek bir vakıaya dayanmayıp, hiçbir zaman bir inanç olmaktan öteye gidememiştir. Bir zamanlar, evrimci ilim adamları tarafından da dünya çapında kabul edi­len spontan generasyon, ya da kendiliğinden meydana gelme inancı, şimdi artık hiç kimse tarafından rağbet görmemekte­dir. Bu inancın, Lamarcksizmde olduğu gibi, karşılaştığı prob­lem, denenebilirliği idi. Nitekim Louis Pasteur tarafından dik­katle denendiği zaman, tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. Ancak, en azından mutaassıp evrimciler tarafından kastedilen tek şey sadece, günümüzde hayatın cansız maddelerden meydana gelmiş olması değildir. Bunlar, kendilerinden çok daha emin bir şekilde, hayatın geçmişte, şartların farklı oldu­ğu bir zamanda her nasılsa meydana gelebildiğini söylemek­te ve tecrübe edilebilir olmadığından dolayı da bu iddia reddedilememektedir.

    Böylece evrimciler, bilinmeyen bir hayat şeklinin, bilinme­yen bir kaynaktan oluşan, bilinmeyen enerjilerle beslenen, bilinmeyen bileşimdeki bir atmosferle temas halinde olan, bi­linmeyen kimyevî yapıdaki bir denizde, bilinmeyen bazı hâ­diselerle meydana geldiğini ileri sürmektedirler. Bu durum, bütün sistemi, denenebilirliğin çok ötesine zütürmekte ve böylece Evrimciler için çok cazip hale gelmektedir. Bu senar­yo günümüzde hemen her biyoloji kitabının ayrılmaz parçası halindedir ve öğrenciye modern ilmin kesin sonuçları olarak takdim edilmektedir.

    ingiltere'de Dr. John Gribbin'in son yayınladığı bir makale­sinde bu durum şöyle tenkit edilmektedir:

    Dünyanın ilk atmosferinin oksijensiz olduğu, fakat oksi­jenle birleşebilen metan ve amonyak gibi hidrokarbonlarca zengin olduğu yaygın şekilde düşünülmüş ve öğretil­miştir... Bu faraziyenin arkasında yatan sebep, böyle bir atmosferin, kompleks fakat cansız hayatın başlangıcı ola­bilecek moleküllerin gelişmesi için ideal ve esas olabile­ceği inancıdır... Bu tablo, genel olarak hayalleri cezp et­miş, amonyak ve metandan oluşmuş bir atmosferle sarılı bir gezegenin, deniz ve göllerinde hayatın oluşumu hikâ­yesi, her okul öğrencisinin bildiği ilmi bir folklor haline gel­miştir. Böylece bir kuşağın "sigortalı bilimsel gerçeği" ikinci ku­şağın "bilimsel folkloru" olmuştur.2
    Monitör, oksijensiz atmosfer fikrinin hızla değiştiğine dik­kati çeker ve şöyle der:

    Eski oksijensiz atmosfer fikrinin terk edilmesi, birçok evrim doğmalarından birisi olup, bu doğmalar günümüz­de parçalanırcasına değiştirilmekte veya terk edilmekte­dir. Oksijensiz atmosfer fikri son zamanlarda öyle hızlı bir şekilde çürütülmüştür ki, birçok evrimcinin bu durumdan haberi bile olmamıştır. Mars ve Venüs gezegenlerinin at­mosferleri ile ilgili uzay programları ve yer kürenin içeri­sindeki volkanik gazların bileşiminden elde edilen bilgiler, konuya vâkıf ciddi ilim adamlarının oksijensiz atmosfer fikrini terk etmelerinde büyük rol oynamıştır. Her ne kadar hayatın kökeni ile ilgilenen biyologlar, indir­genmiş gazlardan ibaret atmosferden sık sık bahseder­lerse de, bu durum, son gelişmelerden haberdar olmamak kadar, bu gelişmelere şiddetle karşı koymak isteğin­den kaynaklanmaktadır... Üç gezegenin hepsinde de ilk atmosferin oksijenli bir atmosfer olduğunun ortaya çık­ması, güneşin ültraviyole ışınları ile enerjisi sağlanan ve metan/amonyak gazlarından oluşmuş bir atmosfere sa­hip yer kürede, hayatın meydana geldiğini bildiren biyolo­ji kitaplarını yeniden yazma zamanının geldiğini gösterdi.3
    Clemmey de ilk atmosferin CO2 bakımından zengin oldu­ğunu belirtir:

    ilk atmosferin oksijensiz atmosfer olduğunu gösterir şe­kilde takdim edilen jeolojik deliller, hem çelişkili ve hem de oldukça müphemdir. Son yapılan biyolojik ve geze­genler arası araştırmalar, CO2 bakımından zengin ve muhtemelen serbest moleküler oksijen ihtiva eden bir ilk atmosferin olduğunu destekler mahiyettedir.4
    Gribbin, ilk atmosferin yapısının, Evrimcilerin ileri sürdü­ğü tarzda olmadığını ve evrim görüşünü desteklemediğini, bu düşüncenin terk edilerek, kitapların son bulgulara göre yeni­den yazılması gerektiğini nazara vermekte ve bunun büyük bir mali yük getireceğini belirtmektedir:

    "Şimdi, yeniden yazılmak mecburiyetinde olan ders ki­taplarını ve hiçbir zaman mevcut olmamış bu egzotik dünya şartlan altında hayatın nasıl meydana gelmiş olabi­leceğini göstermek için plânlanan anlamsız deneylere harcanmış olan milyonlarca doları düşünün... Hepimiz bütün bu ders kitaplarını yeniden yazmak ve her okul öğrencisinin, hayatın kökenini ve dünya atmosferinin evrimi konusunda en iyi teorinin hangisi olduğunu bilme­sini sağlamak zorundayız.5
    Dünün doğması, bugünün folkloru olduğundan, muhte­melen yarının devrini doldurmuş mitolojisi olacaktır. Dünya evrimleşmese bile, Evrim Teorisinin bizzat kendisi daima evrimleşmektedir.

    Oksijensiz Atmosfer
    Dünyanın ilk atmosferinin oksijensiz olduğu, fakat oksi­jenle birleşebilen
    metan ve amonyak gibi hidrokarbonlarca zengin olduğu yaygın şekilde
    düşünülmüş ve öğretil­miştir... Bu faraziyenin arkasında yatan sebep,
    böyle bir atmosferin, kompleks fakat cansız hayatın başlangıcı ola­bilecek
    moleküllerin gelişmesi için ideal ve esas olabile­ceği inancıdır dıbını dıbtığım
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      senin ben gelmişini geçmişini... :D okumadım ama ilk cümle yeter. iyi sinir oldum teşekkür ederim.
      ···
  12. 12.
    0
    Soldan 4. bildigin Kürt aq evrim varsa Kürtler niye naz yapip ağırdan alıyorlar
    ···
  13. 13.
    0
    sayende evrime inandım panpa sol baştaki sana benziyor .d .d çıldırsana hadi .d
    ···
    1. 1.
      +1
      sağ kolum koptu sinirden.
      ···
  14. 14.
    0
    Eğer bir madde varken yok olamıyor yokken de var olamıyor ancak değişime uğruyorsa evrendeki bunca maddeyi ve atomu yaran güç neydi? Tek yol deizm akıllı ol
    ···
  15. 15.
    0
    Hayvan oğlu hayvan
    ···
  16. 16.
    0
    ananı maymunlar ...

    mutlu oldun mu panpa???
    ···
  17. 17.
    0
    Dine dön putperest pekekent!!!

    Not : Sinir olman için yeterlimi bu panpa
    ···
    1. 1.
      +1
      yok böyle evrimi çürütmeye yönelik şeyler söylesen yeterli olur.
      ···
      1. 1.
        +1
        Maymunlar insan oluyorsa maymunları kim yarattı bu yeterli olmuştur panpa ama
        ···
  18. 18.
    0
    diğer maymunlar niye evrimleşmedi quamki
    ···