evrim

uydurmadır.

maymunlarla dans edemediğim evrim, evrim değildir ayrıca.

inci sözlüğün bir milyar yıl sonra ekşinin yanında geçebiliyor olması kadar ihtimaldir.

sizin dedeniz maymunsa bi şey diyemem denmemiş ya kimse bu başlıkta, hepinizin zütüne gibeyim.

vardır lan uzatmayın

anal ciks kadar gerçektir.

uzun yıllar boyunca evrim teorisi üzerine çok şeyler yazılıp çizilmişti. bir yandan insanın tek hücreli canlıdan geldiğini savunanlar, bir yandan da akıllı yaradılışcılar mevcuttu. myar için çalışan bilim insanları uzun yıllar sonra belirli bulgulara ulaşmaya başladılar.

yumurta ve spermden oluşan zigotun içindeki dna, fiziksel gelişimin ne şekilde gerçekleşeceğini belirler. ağaç, böcek, kuş, insan birbirinden farklıdır. insan beynini öğrenebilen bir bilgisayar olarak ele alalım. embriyon geliştikçe hücreler farklı gruplara ayrılsalar da temel yapı, ilk zigottan daha karmaşık bir yapı alamaz

yani doğuma hazır çocuk içindeki program, sadece dna tarafından belirlenen içgüdüsel davranış bloku ile sınırlıdır. bundan sonra çağdaş bilim, bize bu çocuğun yetiştirilmeye dayanan faktörlerle insan olmayı öğrendiğini söyler. halbuki bireyin çevresini kaydedebilmesi, bu bilgileri tasnif ederek benzer durumlarla kıyaslaması, öğrenmeye başlaması için gerekli işletim sistemi karmaşık bir programlamayı gerektiriyor.

doğan bebek büyüdükçe hafızası da artıyor ancak kendine varoluşunu hissettirecek ve öğrenme kapasitesini sağlayacak beyin progrdıbının bir yerden indirilmesi gerekir. bu insanı insan yapan beyin programı nereden geliyor. bu programa karşılık olarak ruh terimi kullanılmaktaydı. aynı programın daha basit halleri birçok canlıda buılunuyor. canlıların bu beyin programlarını iki şekilde indirebilecekleri teorileri oluşmaya başladı.

çoluk çocuk uydurması

ilki, hemcinslerinden telepatik yolla, ikincisi ise uzaydaki bir medeniyetten gelen çok zayıf radyo dalgaları ile. bu radyo dalgaları büyük binalardan yansıyarak insan topluluklarına ulaşır ve çoğaltılarak güçlenir. sonuçta her durumda ilk seçenekteki gibi dolu beyinlerden boş beyinlere yüklenecektir. boş beyinlerden kasıt yeni doğmuş bebekler, çok büyük pgibolojik travma geçirmişler ve doğduğundan beri hemcinslerinden uzakta yetişmişler. bu son kesim önce nasıl öğreneceklerini öğrenirler yani telepatik yolla son beyin işletim sistemini indirirler sonra da dil ve diğer davranışları taklit ederek öğrenirler

bizim ilgimizi çeken evrim halkasındaki en ilkel canlıdır. bu canlının nesiller boyunca rastgele gelişmesi insana kadar ulaşmıştır.

halkanın ilk türlerinin yapma olduğu ve sonradan evrimleştiği düşüncesi ağırlık kazanıyordu. yani hem evrim hem de akıllı yaradılış olabilirdi. bunun için dna programlayabilen eski ve ileri uygrarlık olması gerekiyordu ama şimdi varlar mıydı ve varsalar neredeydiler?

mesut abimiz tom cruise ile işi pişirirken gereken açıklamayı yaptı:

@12 darwin, ali demirsoy falan çoluk çocuk mu lan kevaşe

evrim falan neyin yok ;)
insan olan insan. maymun olan da hala maymun dıbına koyiim

benim babam insandı, dedem de insandı, onun babası da insandı. o halde evrim yok.

@18 dedem de atın gibini zütüne almış kılıç sallardı aq

her medeniyet, kendinden daha aşağı seviyede başka bir medeniyetin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. en basit seviyeden en karmaşık seviyeye geçiş sonrasında, nüfüs artışından kaynaklanan sorunlar nedeniyle medeniyetlerin yok olması ve sadece seçilmiş örneklerin yaşamaya devam etmeleri, gerekiyorsa bunların başka gezegenlere göç ettirilmeleri gerekmektedir. her medeniyet bir nesildir. nesillerin ilk örnekleri şimdiki anladığımız biçimde canlı olmayabilirler.

örnekler:

şimdiki neslimizi ele alalım. ilk örnekleri tek hücreli canlılar, son örnekleri insanlar.
bizimkinden bir önceki nesil. bizim evrimimizdeki canlıları dna’dan meydana getirenler. bunlar hala bizleri geliştiriyor ve programlıyor olabilirler. bulundukları yer muhtemelen dünya dışı bir gezegendir.
gelecek nesil. şimdiki neslimiz, yani insanların keşiflerini sırayla ele alalım. elektrik keşfedilir sonra radyo dalgaları. radyo dalgalarını alan ve yayan lambalı devreler yani radyo alıcı/vericileri. transistör (1950). basit transistörlü devreler. dev bilgisayarlar (dinozor denebilir bunlara). mikroişlemci. (1970). kişisel bilgisayarlar. robotlar. (bunlar diğer keşiflerle birlikte sürekli gelişmekte). (1990) internet ve birbirleriyle haberleşen bilgisayarlar. (dönüm noktasıdır). çoklu bilgisayar yazılım modelleri. mobil cihazlar, örneğin hücresel şebekeli telefonlar. cep telefonlarına kamera eklenir – dönüm noktası (2001). robotlarda yapay zeka gelişir ve haberleşme devreleriyle entegre çalışmaya başlarlar. (2020). robotlar hem kendi kararlarını verebilmekte hem de merkezi yönetimle kuımanda edilebilmektedir. hepsinde global pozisyonlama ve stereoskopik (3 boyutlu) görüntüleme mevcuttur. koku alma, hassas dokunma sistemleri ile havadaki her türlü kimyasal madde ve hareketlenme algılanabilir. taşıt araçlarının tümü bu özellikleri taşımaktadır (2030). taşıt araçları küçülür ve alternatif enerji ile çalışanları çoğalır. atomik enerjinin kontrollü elde edilmesi bu taşıtların başlıca güç kaynağıdır. (2050). teknolojinin bu baş döndürücü gelişmeleri sonrasında olabilecekleri hayal etmek güç olmasa gerek