/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -1
    Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, 14 asır önce indirilen Kuran-ı Kerim’de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:
    Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)

    Yukarıdaki ayette geçen “sema (gök)” kelimesi Kuran’ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Nitekim burada da bu anlamda kullanılmıştır ve evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. Türkçeye “Şüphesiz Biz genişleticiyiz (genişleteniz/genişletmekte olanız)” olarak çevrilen Arapça “inna le musiune” ifadesindeki “musi’une” kelimesi, “genişletmek” anldıbına gelen “evsea” fiilinden türemiştir. “Le” ön-eki de takip ettiği isim ya da sıfata vurgu ekleyerek “çok fazla” anlamı katmaktadır.

    Dolayısıyla bu ifade “Biz göğü veya evreni çok fazla genişletiyoruz” anlamı taşımaktadır. Bilimin bugün varmış olduğu sonuç da Kuran’da bize bildirilenle aynıdır.1

    20. yüzyılın başlarına dek bilim dünyasında hakim olan tek görüş, “evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği” şeklindeydi. Ancak, günümüz teknolojisi sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sürekli olarak “genişlediğini” ortaya koydu.
    Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre, 20. yüzyılın başlarında evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar.

    Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Bu buluş astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden biri sayılmaktadır. Hubble bu incelemeler sırasında yıldızların, uzaklıklarına bağlı olarak kızıl renge doğru yaklaşan bir ışık yaydıklarını saptadı. Çünkü bilinen fizik kurallarına göre, gözlemin yapıldığı noktaya doğru hareket eden ışıkların tayfı mor yöne doğru, gözlemin yapıldığı noktadan uzaklaşan ışıkların tayfı da kızıl yöne doğru kayar. Hubble’ın gözlemleri sırasında ise yıldızların ışıklarında kızıla doğru bir kayma fark edilmişti. Kısacası yıldızlar sürekli olarak uzaklaşmaktaydılar. Yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil, birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Herşeyin sürekli olarak birbirinden uzaklaştığı bir evren ise, sürekli “genişleyen” bir evren anldıbına gelmekteydi. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemlerle de kesinlik kazandı.

    Konuyu daha iyi anlamak için, evreni şişirilen bir balonun yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi, evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Aslında bu gerçek 20. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri sayılan Albert Einstein tarafından da teorik olarak keşfedilmişti. Fakat Einstein, o devrin genel kabul gören “durağan evren modeli” ile ters düşmemek için, bu buluşunu bir kenara bırakmıştı. Einstein bu davranışını daha sonra, “hayatının en büyük hatası” olarak adlandıracaktı.2
    Bu bilimsel gerçek, henüz hiçbir insan tarafından bilinmezken, Kuran’da asırlar önce açıklanmıştır. Çünkü Kuran, tüm evrenin yaratıcısı ve hakimi olan Allah’ın sözüdür.

    1) S. Waqar Ahmed Husaini, The Quran for Astronomy and Earth Exploration from Space, Goodword Press, 3. baskı, New Delhi, 1999, ss. 103-108.
    2) http://www.time.com/time/...ntist/profile/hubble.html
    ···
  1. 2.
    0
    islamda kaynak kurandır, aynen,yalan yahudi hadislerine inanmayın
    ···
  2. 3.
    0
    genişler zumqi
    ···
  3. 4.
    0
    Kuranı pusula olarak kullanıp yeni keşifleri biz yapmadıkça hiç bir anlam ifade etmiyecektir. Bunu yapıcak bir astrolog var mı ülkemizde veya herhangi bir bilim adamı. Boş konusmayalım lütfen. Biz daha kuranı anlamayıp namaz kılan nesilleriz. Kaç kişi türkçe okuyor veya arapça biliyor dini anlamadan dini yaşamaya calısan bir toplumuz.
    ···
  4. 5.
    0
    Lan kuranda falan belirtilmemiştir evrenin genişlemesi. Dawkins reis izleyin az ufkunuzu açın amk.
    ···
  5. 6.
    0
    Müslümanım ama böyle söylemler aptalca.

    Kuran'a bakılarak bilim yapıl(a)maz. Zira bilim her bilgiye kademe kademe ulaşır. Yani bir bilginin "doğru" olarak kabul edilebilmesi için onun ispat edilmesi gerekir. Bu 'ispat' içinde belli bir aşama gereklidir. Bu aşamayıda, bilim addıbının kendinden önceki teorileri, gözlemleri, verileri vb. kendi gözlemleri sonucu elde ettiği yeni bilgilerle sentezleyip yeni bir teori veya kanun ortaya çıkarması; şeklinde özetleyebiliriz.

    Peki neden Kuran'a bakılarak bilim yapılamaz diyoruz? Çünkü; Kuran ve diğer kutsal kitaplardaki bilgilerin hepsi doğmatiktir. Sonuca belli bir aşama kaydederek değil, doğrudan varır. Dolayısıyla bilim dünyası bu verilerle ilgilenmez. Evrenin genişlemesi örneğine dönecek olursak, bu bilgiyi bugün değilde bundan yüz sene önce söyleseydin, sevgili arkadaşım, bilim dünyasından kimse seni umursamazdı. Çünkü onlar sana "iyi de kardeşim evrenin genişlediğine dair somut verilerin/kanıtların nedir?" diye soracaktı. Sende bu soruya -Albert Einstein'ın izafiyet Teorisi daha ortaya konmadığından- büyük ihtimal cevap veremeyecektin.

    Aklı başında, rasyonel düşünebilen her Müslüman'ın Kuran'ı doğru anlayıp onu doğru amaçlarda kullanması lazım, değil mi? Kuran'a dayanarak herhangi bir bilimsel kanuna ya da teoriye destek veremeyeceğin gibi red de edemezsin. Kuran'ın amacı bilim yapmak değildir çünkü.

    Sağlıcakla kalın.
    ···
  6. 7.
    0
    evren genişliyorsa kendisinden daha büyük birşeyin içinde olması gerekir.
    kendisinden daha büyük birşeyin içindeyse herşeyi kapsamıyordur.
    herşeyi kapsamıyorsa evren değildir amg.
    ···