Beyler şimdi size en basit şekilde, kabataslak ölçeklendirip, evrenin büyüklüğünü kavramanızı sağlamaya çalışacağım.

Başlıyoruz.
Önce bir zemine 10 tane tuz tanesi koyun, (plütonu gezegenden saymıyorsanız 9 tane) şimdi bu 10 tuz taneciği bizim güneş sistemimiz oldu, güneşin etrafındaki 9 gezegen tabi içlerinden biride dünyamız. Koskoca güneş sistemini ne kadarda çok küçülttük değil mi.

Şimdi bir üst kademeye çıkıyoruz, bir kova dolusu tuzu önceden koyduğumuz 10 tuz tanesinin üstüne dökün. Buda bizim galaksimiz oldu samanyolu 10 tuz tanesi ne kadarda önemsiz kaldı değil mi. Bu tuz öbeğinin içinde milyarlarca gezegen yüzbinlerce güneş var, muhtemelen daha çoklar ama milyar hiçte küçük bir sayı değil.
Tuz ölçeğimize göre en açık havada çıplak gözle görebildiğimiz bütün yıldızlar bir çay kaşığına sığar.
Daha da karmaşıklaştıralım, tuz ölçeğine göre evrendeki bütün yıldızları sığdırabilmemiz için bize nasıl bir tuz kabı lazım sizce ? Bir varil ? Bir kamyon ? Bir gemi ? Belki de büyük bir stadyum ?

Cevap hiçbiri, tahmin edilen evrendeki bütün yıldızların her birini tuz tanesi kadar küçük varsaydığımızda bu tuz kütlesini, çapı 13 kilometre olan bir topun içine ancak sığdırabiliriz, bu topun içindeki 1 tuz taneciği de bizim güneşimiz.
Atıyorum en baba stadyum 500 metre uzunluğunda olsun. 13 kilometrelik topu siz hayal edin.
13 kilometre çaplı tuz dolu bir top. Vay Canına!
Tabi bahsettiğimiz topta sadece yıldızlar vardı, gezegenler ve diğer gökcisimleri için ayrı bir top hayal etme işini de size bıraktım.

Hayal edebildiniz mi ? Ettiyseniz yeni bir düşüncem var, bu devasa iki top aslında, büyüklüğünü aklımızın almadığı bir evrenin içindeki birer atom taneciği kadar küçük kalıyor olamaz mı?.

Şimdi sessizce şukunuzu verebilirsiniz.