Sevgilimle önümüzdeki haftalarda 6. yılımızı dolduracağız. Taa üniversiteden beri ilişkim devam ediyor. Yaş 25.

ikimiz de çok yoğun çalışıyoruz. ben geçenlerde ciddi bir kaza geçirdim. bi haftaya yakın işe gidemedim. ama sevgilime sadece ayağımı burktuğumu işe gitmeyeceğimi söyledim. Zaten böyle şeylere ciddiyetini sevdiğim insanlara söyleyemem.

Fakat hanımefendi, 5 gün boyunca evi 1 km bile uzaklıkta olmamasına rağmen gelip uğramadı akşamları. sonuçta işe bile gidemeyecek durumdaysam evde ne halt yiyorum acaba... Hep mesai vs yapıyor biliyorum yıl sonu kapanışları var. ama bakıyorum perşembe gecesi işteki kızların birinde pijama partisine gidiyor kalmaya. hani böyle facebookta zaten akşam 22 yi gördüler mi saatin altında ofiste çekilmiş fotoğraflar koyup, arkadaş listelerinde olan müdürlerine gönderme yapıyorlar falan... mesela o gece de evli olan kadının evinde 3 kız kalmışlar. hani sıkıntı yok. zaten aklıma da başka bir şeyden şüphelenmek gelmez. ama anasını satayım ilk 2 gün sıçmaya bile gitmeye üşendiğim vakitler oldu ayaklarımın üzerine basamadığım için. yemek olayına hiç girmiyorum bile. (ailemin yanına gidemiyordum bu olayı hiç bilmiyorlar). Cumartesi oldu geldi nasılsın vs kendince anaçlık ediyor. Tamam eyvallah...

geçen gün bana dert yanıyor. iş arkadaşı kocası hasta diye ona bakmak için evde kalmış. bütün işler ona yığılmış. biz evlenince o da öyle yapacakmış. hatta birlikte vakit geçirip yalnız kalmak istediğimizde de müdürlerimiz yalan söyleyebilirmişiz böyle bir artısı daha varmış evliliğin... bu muhabbetin üzerine de önümüzdeki cumartesi şirketin kahvaltısına davet etti beni, herkes kocasını eşini çocuğunu getircek vs. bu olayları sevmediğim halde gelmemi istiyor. kırmamak için gitmeliyim. yani o her alanda beni "hayatımın anlamı, evleneceğim adam" gibi gösteriyor, öyle olmasını da istiyor. Bense bugüne kadar her haltı kendi başıma çözdüm ya nasıl olsa bi yolunu buluyorum sıkıntılarımın. ama anasını satayım bu böyle olmaz...

birkaç yıl önce istiklalde yürürken havyan gibi yağmur yağmıştı. sular seller zütürüyo. onun ayağında bot olduğu halde yine de çorapları ıslanmıştı. ben spor ayakkabıylayım gerisini sen düşün. gittik iki dk burger king e girdik. ben yakındaki bi defactoya falan girdim. bi çift çorap aldım. burgerda değişti. sonra baktım ayakları tekrar ıslanacak yağmur da duracak gibi değil... aldım kucağıma burgerdan akmnin oradan kalkan dolmuşlara kadar taşıdım onu kollarımda. bütün millet bakıyo. kimisi mal diyo, kimisi romantik bişey sanıyo... ayaklarım zaten pert ama sallıyorum "yooo su geçirmiyor ki" diyorum...