1. 1.
    -7
    anlatacağım anlat diyen olursa. nasıl darmadağın olduğumu, nasıl tavizler verdiğimi, sonrasında nasıl toparladığımı. hepsi gerçektir isimler dışında.
    ···
  2. 2.
    0
    aman iyi anlatmıyorum, madem merak etmiyorsunuz.
    ···
  3. 3.
    0
    @6 kimsenin yuvasını yıkmadım ben. *
    ···
  4. 4.
    0
    peki *
    ···
  5. 5.
    0
    arkadaşlar anlatmıyorum tamam, siz çok ahlaklısınız. ben sizin ahlakınızı bozabilirim * .
    ···
  6. 6.
    0
    @19 arkadaşım yazdım ya, anlatmıyorum tamam diye * .
    ···
  7. 7.
    +1
    ama komşunun karılarıyla, kuzenlerinizle yaşadığınız anılar paylaşıldığında ağzınızın suyu aka aka "anlat panpa" yazıyordunuz.

    ne o gene ne denli bir rezil cinse ait olduğunuzu hatırlatmamdan mı korktunuz? .s
    ···
  8. 8.
    0
    üniversitedeyim o yıllar. hem çalışıyorum, hem okuyorum. 18 yaşını geçmiş herkesin, ailesiyle yaşamasını hayatım boyunca hep sağlıksız bulduğumdan, üniversiteyi kazanınca evimide ayırdım ben. hayatım boyunca, hep fazla cesur olmamdan kaybettim ben. bir giyim mağazasındayım, belirli bir kotamız var. hem maaş, hem prim alıyoruz. ama lanet olsaı mağaza nedense maaşlar konusunda hep sıkıntı yaratsa da, primleri hemen ödüyor. o ay da hem harç, hem iki aylık kiram beni bekliyor. hazırlık bitmiş, birinci sınıfa geçmişim. aynı ay tiroid bezleriminde hızlı çalıştığını öğrendim. nasıl kıvranıyorum acılar içinde, her gece borçlarımı düşünüyorum, ağlıyorum sızlıyorum.
    ···
  9. 9.
    0
    dinleyen yok sanırım?
    ···
  10. 10.
    0
    arkadaşlar dinleyen yoksa, boştan yere anlatmayayım!
    ···
  11. 11.
    0
    yavaş beee, ben kimsenin yuvasını yıkmadım.
    ···
  12. 12.
    0
    aynı ay çalıştığım mağazada, -bu arada çok ünlü bir markadır- ciddi sayıda bir eleman çıkarıldı. tam bir yaprak dökümüydü. artık tek bir katta değil her kata hizmet etmekle görevlendirildi kalan çalışanlar. hiçbir şeyi bilmiyoruz ama çat diye attılar bizi. bana da eskiden çalıştığım çocuk giyim, genç giyim dışında bir de klagib erkek giyim katı yüklendi.
    ···
  13. 13.
    0
    öyle garip ki erkek giyime, sadece 1 erkek görevlendirilirken, 3 tane de kadın görevli eşlik ediyordu. umrumda değildi, tek derdim dilediğim kadar satış yapıp, primden kazanmaktı. iyi çalışıyordum. diğerlerine göre daha gençtim ve sempatikliğimi kullanmak zorundaydım. çünkü aynı ay harç param yatacaktı ve ev sahibim her gün telefonlarla taciz ediyordu.
    ···
  14. 14.
    0
    bir müşterim var ki, haftada en az 2 kez uğrar. birsürü alışveriş yapar. adam 30'lu yaşlarda-sonradan öğrendim 32 yaşında olduğunu-. ama nasıl tatlı, nasıl sevimli. böyle kaslı falan bir tip. alışveriş yapmaya geldiğinde, özellikle benim yanıma uğruyor, işte şunu aldım falan diyor, deniyor ama bir yakışıyor ki aldığı her şey. beyaz altından alyansını farkediyorum hep . bir küfrediyorum içimden, eşini de kıskanıyorum " allahım ne kadar şanslı bir kadın, şu an muhtemelen en ciksi iççamaşırlarını giymiş halde kocasını bekliyordur. bense salak salak halen o kaltağın,bu yakışıklı kocasına bir şeyler satıp para kazanma derdindeyim. adaletin bu mu dünya?" falan diyorum ama bir yandan da mutluyum, en yağlı müşterim bu adam.bir yandan da dua ediyorum,"allahım bu adam sayesinde geçimimi sürdürüyorum, allah onu karısına ve varsa çocuklarına bağışlasın diye.
    ···
  15. 15.
    0
    neyse bir gün işten çıktım, o ay primde en fazla kazanan elemandım. sürpriz olarak 2 aydır yatmayan maaşımda yatmış. gittim önce evsahibimin parasını yatırdım, harç paramı yatırdım, paramın artakalanınıda çeyrek altın almak için hesabımda bıraktım. bir de motivasyon olma amaçlı, kendime ödül diye 3 bira parası çektim. haketmiştim çünkü.bir de eve aylardır almadığım muz aldım. okul başlayacaktı, çalışma sistemimi değiştirmem lazımdı. müdürde tek kelimeyle arızanın teki. ders progrdıbını da bilmiyorum daha. neyse hallolur her şey deyip, 3 biramı içip, 1 tane de muz yeyip yattım o gece.
    ···
  16. 16.
    0
    gece rüyamda annemi gördüm. bana çok kızgındı. hiç okumamı istemeyen babam, o da benimle konuşmuyordu. dedim ya hep fazla cesurdum, hep bundan kaybettim. sabah oldu gene işe gittim. bir hafta sonra ders programları başlayacaktı. gene oğun süreç başlayacaktı. sabah okul, sonrası iş. hocaları kafalarsan, devamsızlık yapıp gene iş. hep para derdi. paraya deli gibi ihtiyacım olduğum dönem. akşamları pavyonlarda masalara oturan arkadaşlarım var, gel işte birkaç gün otur çıkarırsın istediğin parayı diyorlar ama henüz o kadar düşmedim.
    ···
  17. 17.
    0
    müdüre dedim ki, 2 haftaya okulum başlayacak, çalışma saatlerimde ve verimiminde bir düşüklük olabilir ama hccalarımla konuşacağım, artakalan her zamanı burada geçireceğim dedim. valla çaresini bulursan iyi olur, senin gibileri istersem sokaktan bile bulurum 10 tanesini dedi. iyi bir elemanımsın evet ama imkansız değilsin dedi. hayatım boyunca sanırım işittiğim en ağır hakaretti. ağlayarak çalıştığım birime döndüm. sürekli bluzları düzeltiyorum, vitrinleri düzeltiyorum müşterilerle ilgileniyorum ama gözlerim bildiğiniz davul ağlamaktan. istifa edeceğim ama paraya ihtiyacım var, nerde bulacağım şimdi iş. daha okulumun bitmesine yıllar var. evi de arayamam, zaten okulu bırakmam için dört gözle bekliyorlar.
    ···
  18. 18.
    0
    o haldeyken, gene en yağlı müşterim gelmiş. dediğim gibi prim önemli olduğundan, düzelttim kendimi"aaa, hoşgeldiniz" falan deyip en sahte gülümsememle çıktım karşısına. öyle aptal şeyler sunuyorum ki, normalde asla adamın giymediği takım elbiseleri falan gösteriyorum. bu hı falan yapıyor, bakıyor bana anlamsızca. bense en dandik şeyleri sunuyorum. müşterim yani aylardır, adamı az çok tanıyorum ama niyeyse o an sadece satışa odaklandığımdan profesyonel düşünemiyorum. gözlerimde davul bu arada. bir ceketi getirirken ben buna, bu çekti beni bir köşeye:
    ···
  19. 19.
    0
    neyin var senin ya, hiç görmediğim kadar berbat görünüyorsun dedi. ama bir ciksi,bir sahiplenici, bir babacan bakıyor anlatamam size. zaten adama platonik bir şeyler hissediyorum sırf evli diye bir şey yapamıyorum. yani olur da adama açılsam, yuvasınnı bozma ihtimalini düşünüp kahroluyorum. içimde olmaması gereken bir sevgiye yer verdim çünkü. filizlenmemesi için her şeyi yapıyorum."bir şeyim yok efendim" deyip, başka tarafa yöneldim. bana sadece insancıl yaklaşan bir insan vardı, bunu kötüye kullanamazdım hele de evliyse.
    ···
  20. 20.
    0
    hayat işte. garip bir süreç. aynı gün, o kadar fazla üzerime geldi ki bende dayanamayıp anlattım her şeyi. duygu sömürüsü değil, gerçekten o kadar üzerime geldi ki anlatmak zorunda kaldım. bu "haa, tamam. öyle mi?" deyip hiçbir şey almadan gitti. ertesi gün oldu, düşünün ki, 20'ye yakın müşteri ve hepsi benim etradımda, hepsi bana danışıyor, sadece beni istiyor. bu da içlerinde.
    ···