1. 51.
    0
    her şey yolundayken hatta mehmet bile artık aklıma çok gelmezken, işe girdiğimin ikinci haftasonunda, bir cumartesi akşamı bara mehmet geldi. sevindim mi,üzüldüm mü anlamamıştım açıkcası. sevinmiştim çünkü o gelince sanki tam güven içindeydim, öyle bir enerjisi vardı üstümde bir de ne kadar özlediğimi farkettim, üzülmüştüm çünkü çok kalabalıktı bar. ee be adam, insan gelmek için cumartesiyi mi seçer dedim içimden.

    o kadar kalabalıktı ki bar, sadece bir hoşgeldin deyip, boş masaya aldım. anlamsızca bir de niyeyse tokalaşırken, öpmüşüm bunu yanaklarından. ben bile yadırgadım yaptığımı ama kötü bir niyetle değil gerçekten sadece o an ki şaşkınlık, kafası karışıklık ve meşguliyetle alakalı bir durum sanırım.

    boş kaldıkça yanına gidiyordum, havadan sudan konuşuyorduk. moralinin bozuk olduğunu farkettim. hiç gülümsemiyordu çünkü, alyansını takmadığını farkettim bir de. üstelememiştim ama. servis yaparken başka masaya, iclal çekti köşeye. kim kızım o, adam valla heykel gibi adammış dedi. hiiiç eski bir arkadaşım dedim. bana ayarlasana gııı dedi bu muzipçe. söyleyemedim iclale o an... o an söylesem kesin ipler kopardı... gülümsedim, yok bebeğim benim gözüm onda dedim. vay sürtük dedi bana gözkırparak..
    ···
  2. 52.
    0
    ee sonra
    ···
  3. 53.
    0
    üzgünüm ne yuvanı dağıtabilecek kadar vicdansızdım ne de prensiplerimi çiğneyip gurursuzdum.

    Dönüp geriye bakıyorum da, sanki yıllar değil yüzyıllar geçmiş aramızdan... Aramızdan ayrılıklar, ihanetler, kayboluşlar, vazgeçişler, yeniden bulmalar, korkular, yalnızlıklar, savrulmalar geçmiş ve bu ilişki ne çok biçim değiştirmiş...

    http://www.izledinlet.com...-aldinc-affetme-beni.html
    ···
  4. 54.
    0
    panpaa içinde gibiş var mı ciddiyim ona göre takip edicem
    ···
  5. 55.
    0
    @139 olm git sex hikaye sitelerine onları oku bin.. anlat kız dinliyorum.
    ···
  6. 56.
    0
    pankuş çok tatlı anlatmışsın kuşum
    oluyor öyle insan bazen mutlu olamıyor. suç inan sende diil o erkeği dışarıda arayışlara sürükleyen kaltaktadır emin ol.
    insan evde huzuru bulamayınca her erkekte olur bu.

    çok emektar çok asil bi kızmışsın takdir ettim
    ···
  7. 57.
    0
    takip eden tüm arkadaşlara teşekkür ederim. güzel bir cuma ve haftasonu olsun dilerim hepimiz için * . neyse devam edelim:

    siparişleri hazırlarken, bir ben bir gökhan doldururyorduk biraları, mehmeti birden yanımda farkendince bir an ürktüm. adam beni izliyordu gülerek. mehmet niye öyle bakıyorsun dedim, hiiiiç seni izlemeyi çok seviyorum dedi. dışarıda arkadaşların var mehmet, git istersen, ben getireceğim siparişlerinizi dedim. yok ben zütürürüm, sen yorulmuşsundur zaten dedi. halen gülüyordu. gökhan'da bir yandan biraları doldururken bize bakıyordu olayı çözmeye çalışıyordu. böyle şeyler olur bar ortamlarında, eğer müşteriler sarkıntılık yaparlarsa garsonlara, garsonlar aralarında anlaşıp müşterileri değiştirirler yani bizim barımızda böyleydi. göz kırptım, bir sorun yok anlamında.

    tam hazırladım bunların isteklerini, mehmet aldı zütürdü dışarıya. tam başka masaların siparişlerine koşarken, iclal çekti kapının önünde, mehmet'in o beraberinde getirdiği o muşmula suratlı karıya söyle, beğenmiyorsa defolsun gitsin bu bardan dedi. noluyo be dedim, geldiğinden beri bir afta tafra, sürekli şikayet edip homurdanıp durdu, siz içerde biraları hazırlarken dedi. sana mı bir şey dedi dedim, evet dedi, masa istedi, sandalye istedi, mümkün olmadığını söyledikçe, küçümser bakışlar atmaya devam etti dedi. çetin'e bile laf sokmuş dedi. herhalde algılamasında bir sorunu var arkadaşın dedi, gitti.

    bir şey demedim. siparişlere devam ettim. saat gecenin 3'ü olmuştu.bar epey boşalmıştı. mehmetler zaten çoktan içeri girmişti. birkaç masa kalmıştı dolu olan. sipariş vermek için mehmet seslendi, gittim yanlarına. 4 tane türk kahvesi istediler, 3 kişilik masaya 4 tane kahve istemeyi anlamlandıramamıştım baişta, herhalde misafiriniz gelicek dedim, ilker yok size ısmarlamak istedik masamızda dedi, arkadaşımızla bir kahve içmek istiyoruz eğer sakıncası yoksa dedi. aa peki, teşekkür ederim deyip kahveleri hazırlamaya gittim.

    kahveleri alıp, masaya oturdum. ilker ile mehmet birbirini gerçekten çok seven yakın dosttu, bunu hep gördüm zaten sonralarıda. meltem ise şişmiş ve mutsuz gözlerle etrafı seyrediyordu. bende bana söz geldikçe konuşuyordum. mehmet baktı bana, bar kaçta kapanacak dedi, 5 dedim. iyi seni ben bırakacağım evine dedi. meltem gözlerini dikmiş bizi dinliyordu, ilker ise başka şeylerle ilgileniyormuş gibi yapıyordu. kahvaltı yaparız bir yerlerde, konuşmamız gereken şeyler var dedi, çok yorgunum üstelik sende sarhoşsun, başka zaman daha müsait bir zamanda konuşsak olmaz mı dedim, hayır bugün konuşacağız dedi. tamam dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 58.
    0
    tekrar garsonların oturduğu msaaya döndüm, artık son müşteriler vardı ve bizde biraz dinlenmek için her gece otururduk bir masada son müşteriler gidene kadar. alper abi sağolsun, asla üzerimize gelmedi. iclal sordu, noldu falan diye anlattım bende, alper abide köşede bizi dinliyormuş. tamam o zaman sen erken çık dedi bana. biz kapatırız barı dedi. bir sevindim, en azından uyku vaktimden çalınmayacaktı erken çıkmam sayesinde. mehmet ile neyi konuşacaksak konuşacaktık, bende evime gidip uyuyacaktım. hemen hazırlanıp, mehmetlerin yanına geldim. hadi çıkalım dedim, çıktık dışarısı buz gibi. halen yollarda içen gençler var,tunalı bestekardan aşağı tunus caddesine doğru yürüyoruz.arabaları oradaki otoparkın ordaymış. yolda giderken, meltem ile ilker önden gidiyorlardı elele.

    hayatım boyunca elele yürüyen sevgilileri anlamadım ben. hadi ergenken falan yapılırda, yetişkinlerin elele yürümesi nedir ya, etrafa "biz çiftiz" imajını vermek istemek, bana biraz görgüsüzce gelmiştir hep. bu yüzden hiçbir sevgilimin elini tutmadım yolda yürürken. birkaç sevgilim bu huyuma çok sinir olurdu hatta. en fazla da mehmet. güldüm bunlara bakarak.

    "neye güldün" dedi mehmet ama nasıl sarhoş bu. yok bir şey, aklıma bir şey geldi de ona güldüm dedim. ne konuşacağız biz mehmet dedim. ne olacağımızı dedi. ben böyle yaşamak istemiyorum artık dedi. niye işkence çekiyoruz karşılıklı, bunun bir çözümü olmalı dedi. öyle sarhoştu ki, bazı zamanlar yürürken sendeliyordu.ama öyle tatlıydı ki, öyle içim gidiyordu ki mehmet'e. mehmet çok üzerime gelmiyor musun dedim, yok asıl sen geliyorsun dedi. mehmet sen evlisin dedim, evet ama bu bir engel değil. zaten başarılı bir evliliğimde yok dedi. ooooff neyse bugün bunları değil, başka şeyleri konuşacağız dedi.otoparka geldik, ilkerlerle vedalaştık, onlar bindi arabasına, bende mehmet'in arabasına binip yola çıktık. saat sabahın 4'ü. artık hiçbir şey yok yollarda çorbacılar dışında. adam zaten öyle sarhoş ki,kaza yapmasından korkuyorum. her şeyi göze alıp, mehmet hadi bana gidelim dedim, daha rahat ederiz hem dedim. sende sarhoşsun, yollarda daha fazla rezil olmayalım dedim.

    tamam dedi büyük bir sevinçle,daha süper olur hem, biraz konuşurz birazda yiyecek bir şeyler alırız,tv izleriz dedi, arabayı benim evin olduğu semte doğru sürmeye başladı.

    mutluydum, mehmet ile konuşup benim evimde,sonra uyuyacaktım... karısı da, varsa çocuğuda açıkcası o an hiç umrumda olmamıştı... belliydi çünkü mehmet bugün benle kalacaktı...

    keşke bazen insan duydularına bu kadar yenilip, aptal,aciz ve hain duruma düşmese...

    http://www.youtube.com/wa...gm8O0&feature=related
    Tümünü Göster
    ···
  9. 59.
    0
    amk binleri yok yengemle seviştik,yok yattığım kız arkadaşım capsli deyince pekekentlerin sayfalarını reserved etmeyi biliyorsunuz. sinirlendirmeyin adamı. kız zaten yaptığı hatanın farkında içini döküyor bırakın da anlatsın.
    tamam sakinim.
    ···
  10. 60.
    0
    eve gelene kadar hiçbir şey konuşmadık, bu birkaç şey aldı. eve girince, açıkcası evimden utandım. öyle kötü bir evdi ki hiç unutmam, eşyalarım eskiydi, evim pisti.bu ise hiç bakmıyordu bile eve, sadece bana bakıyordu. bende oturdum ona bakıyordum. tv'yi açayım dedim, biraz ses olsun. tamam dedi gülerek, hadi sende biraz uzan, dinlen, bende aldıklarımızdan bir şey hazırlayım, şimdi de ben garson olayım dedi gülerek. müsaade isteyip, şarkı söyleyerek mutfağa gitti neşeli neşeli. ilk defa geldiği bir evde öyle rahattı ki, çok severim zaten gittiği eve hakim olan insanlara. mutfağa sessizce gidip, mutfak kapısının orda, onu izliyordum. öyle neşeliydi ki,bir an evim huzur buldu pozitif enerjisiyle. tabaklara kuruyemiş koyuyordu. şarabı açmış, kadehleri yanına hazır etmişti. o sarhoş haline rağmen, öyle enerjikti ki.

    baktım uzun süre böyle.. seviyorum bu adamı dedim içimden...

    tekrar salona geçtim ben... oturdum koltuğa,tv'ye bakarken bu geldi. efendim evinize fare düşse ölür, buzdolabınızda yiyeceğe dair hiçbir şey olmadığından meze hazırlayamadım, affola dedi. aa yemekle hiç aram yok biliyorsun dedim, efendim afrika tam yerinizmiş dedi, gülüştük.

    hiç konuşmadık, şarap içtik tv'ye bakarak... konuşmak istemiyordu biliyordum... sonra yanıma geldi, neden bu kadar hüzünlüsün dedi. neden bu kadar zor bir hayatı yaşıyorsun dedi. boşver dedim...
    ···
  11. 61.
    0
    boşver demek daha çok işime geldi, ne yani şey mi deseydim, Mehmet haftanın 7 günü işte canım çıkıyor, üstelik haftanın 5 günü yoğun şekilde okulda anamı ağlatıyor. Vizelerde başlıcak, çoğu dersin notları bile elimde değil. ailemle görüşmüyorum yıllardır.Üstelik evsahibimden nefret ediyorum. Mahallede istenmiyorum. Bunlar yetmezmiş gibi birde evli bir adama deli gibi aşığım. Hayat ne kadar adaletsiz,ne kadar zoooor…bıktım artık yaşamaktan, bileklerimi kesiciğim. dünyanın yükü hep bende, hayat beni istemiyor…
    Bunları söylediğimi düşündüm o an, işte direk öpüşmeye başlarız bu sahneden sonra biz. Uhuuuuuuuffff duygu sömürüsüne bak…

    m: boşver aşkım ben her şeyi düzelteceğim. yeter ki sen üzülme!
    Ayd2: tamam aşkım. artık çok yoruldum.

    Bir an sahnenin ne mide bulandırıcı olduğunu düşünüp, iyi ki boşver demişim dedim içimden.
    ···
  12. 62.
    0
    sonra sohbet etmeye başladık, öyle espirili, öyle tatlı bir sohbeti vardı ki, bir kez daha aşık olmuştum. Gülmekten karnım ağrımıştı hatırlıyorum.onu dinlerken tüm yorgunluğum gitmişti.. işinden,arkadaşlarından, yaptığı spordan, oynadığı oyunlardan, alkol sevdasından, seyahat aşkından hayatının neredeyse hepsinden bahsetti…günağarmıştı, saat 7 olmuştu. gelen uykumu değil açıkcası, gideceğim işi düşündüğümden, ben uyusam artık dedim. Tamam, dedi böyle bozulduğunu belli etmemeye çalışarak,o kadar alkole rağmen halen kibar olmaya çalışıyordu, dedim hadi sende uyu çok içtin zaten. yalnız sana verebileceğim bir şort falan yok dedim. Yani gerçekten yoktu, çünkü 40 kilo ve 162 boyunda bir kızın en büyük şortu bile, 190 boyunda,95 kilo bir adama imkanı yok olmazdı…şaşırdı bu, ne yani burada kalmama müsaade edecek misin dedi, elbette dedim. Zaten bu sarhoş halde hiçbir yere yollamam seni dedim. teşekkür ederim dedi, nerede yatacağım peki ben dedi. valla bir yatağım var dedim, mecburen paylaşacağız. gözleri bir parladı bunun. ilk defa bu kadar mutlu bir şekilde gülümsediğini görmüştüm uzun zamandır. neyse yattık yatağa.

    o kısmı anlatmayım, malum özele giriyor.
    ···
  13. 63.
    0
    yalancı lan bu
    ···
  14. 64.
    0
    öğlen bir olmadan ben uyandım ama yanımda kimse yoktu, ölü gibiydim adeta. mutfaktan sesler geliyordu. mehmet çoktan kalkmış, duşunu almış, dışarı çıkıp alışveriş yapmış, yetmemiş kahvaltı hazırlamaya bile başlamış. hatta çay tiryakisi olduğundan mıdır nedir, benim evime yeni, büyük bir çaydanlık bile almış. benim çaydanlığım vardı ama bu beğenmemiş çaydanlığı, çayın daha güzel ve lezzetli olacağını düşündüğü bir çaydanlık almış, yani sonradan öyle söylemişti... günaydın dedim, bu döndü ohoooooo, uyandınız mı bakim, kahvaltı 20 dakikaya hazır efendim dedi. masaya baktım, hiç acıkmamıştım daha. adamın hevesi kırılmasın diye, aaa süper görünüyor valla, dur duş alıp geliyorum hemen dedim.

    duşa girerken, mehmet'in eşi geldi aklıma. acaba nerde biliyordu ki kocasını... ben nasıl bir oyunun parçası oluyordum... normal değildi bu yaptıklarım. birilerinin bedduasını alıyordum belki göz göre göre.

    suyu açtım, gene ağladım duşta. geceyi düşündüm, ne güzel bir gece geçirmiştim oysa, ama mehmet'in karısı. belki sabaha kadar koccasını beklemişti, ağlamıştı sonra gelmeyeceğini anlayıp. keşke ona kal demeseydim..

    kahvaltıda konuşmalıydım mehmetle... en azından ayılmıştı... bende dinlenmiştim... nihayet sağlıklı bir şekilde konuşabilecektik...
    ···
  15. 65.
    0
    ayd2: güzel olmuş ellerine sağlık.
    m: hiçbir şey yemedin be, az yemek ye de biraz normal bir kiloya ulaş.
    ayd2: karın ne kadar meraktadır kimbilir şimdi.
    m: gelmeyeceğimi söyledim ona. bir arkadaştayım dedim. oooff nerden açtın şimdi bu konuyu.
    ayd2: ne yani benimle olduğunu biliyor mu?
    m: hayır, kapatsak şu konuyu.
    ayd2: yalan söyledin yani, ne güzel.
    m: niye böyle bir sabahın içine ediyorsun ki? ne güzel kahvaltı ediyoruz.
    ayd2: sence de fazla değil mi bu? yattık bitti işte. niye sevgiliymişiz gibi davranıyorsun ki? bu kahvaltı,eve alışveriş olayı. sanki çiftmişiz gibi beraber kahvaltı olayları falan. biz sevgili değiliz mehmet. olamayız da zaten şu koşullarda.
    m: eee neyiz peki? hem öyle konuşuyorsun ki sanki ben tam bir küçük aptalmışım gibi.
    ayd2: bir şey değiliz ya, birbirimize karşı cinsel çekimimiz vardı, bunu da yaşadık ve bitti.
    m: bu mudur yani?
    ayd2: mehmet kendimi kötü hissediyorum, vicdanım rahat değil.
    m: evliliğim iyi değil. bitmiş bir ilişki zaten ben seni bundan sonraki hayatıma dahil etmeye çalıştıkça,sen salak salak çıkışlar yapıyorsun.
    ayd2: eminim öyledir.
    m: oooof neyse ben gidiyorum ya, sıçtın resmen günümün içine şu tavırlarınla. b
    ayd2: bence de git.

    ilk gürültülü kavga. ilk mehmet'in bana bağırdığı sabahtır. tamam belki bende hatalıyım ama vicdanım rahat değildi ve bunun suçlusu olarak mehmeti görüyor ve ondan alıyordum hıncımı... sonra bu hazırlanıp, evimden ayrıldı...

    öylece kalakalmıştım...

    ağlamadım ama kızdım kendime... neden onu evime davet etmiştim ki, neden onunla yatağımı paylaşmıştım ki, sonuçta ben de onu seviyordum ve yaşanılacaklar zaten ortadaydı. mehmet ne evime gelmek istemişti, ne de benimle yatmak. günahı fişekleyen bendim aslında.

    utandım kendimden... annemi düşündüm... duysa sanırım beni dayaktan gebertirdi...

    çok özlemiştim annemi...
    ···
  16. 66.
    0
    ağlayarak mehmet'in eve yaptığı tüm alışverişi poşetleyip, kapıcıya vermek üzere hazırlamıştım. adam öyle alışveriş yapmış ki eve, sanarsınız benim evde 40 kişi yaşıyor. adam bir de etçil olduğundan özellikle o tarz şeyler almış, vejetaryan olduğum için asla yiyemiyorum öyle şeyler. zaten yemek yemiyordum doğru dürüst, bir de yesem bile benim bozuk buzdolabım bunları birkaç güne bozardı. kapıcıya verdim poşetleri, telefonum çalıyordu, arayan mehmetti, bir önceki gün telefonlarımızı vermiştik birbirimize o büyüyle.

    ayd2: efendim?
    m: beni çok kırdın.
    ayd2: yaptığımız şey normal değil.
    m: farkındayım, bana akıl verme.
    ayd2: tamam işte görüşmeyelim, ne de olsa ikimizde birbirimizi seviyoruz, günah işlemeyelim.
    m: seni seviyorum.
    ayd2: bende, hem de çok.

    dıt dıt dıt
    ···
  17. 67.
    0
    neyin kafasındasın sen panpa?
    ···
  18. 68.
    0
    beyler işlem tamam mehmet gibmiş bunu dağılabiliriz
    ···
  19. 69.
    0
    caps yoksa inanma da yok :(
    ···
  20. 70.
    0
    anlat la yarram dinlioz

    edit: reserved
    ···