1. 1.
    +1
    ama komşunun karılarıyla, kuzenlerinizle yaşadığınız anılar paylaşıldığında ağzınızın suyu aka aka "anlat panpa" yazıyordunuz.

    ne o gene ne denli bir rezil cinse ait olduğunuzu hatırlatmamdan mı korktunuz? .s
    ···
  2. 2.
    +1
    amk kaşarı yüz saate yazacaksan gibtir git anlatma

    yada adam gibi yaz anlat

    10 dk bı yazılır mı amk .

    inşallah o eriff bu 2senede gibilmedik bi burun deliklerini bırakmştır
    ···
  3. 3.
    +1
    ertesi gün okulu asıp, öğlene kadar ayağımı dinlendirip erkenden bara gittim. sıla bir gün önce gelmediğim için, surat asacaktı, laf sokacaktı. gerçekten kendisine hakkımı hiç helal etmiyorum, bir insan olsun ki sadece başkalarının mutsuzluğuyla beslensin, sürekli insanları mutsuz etmeye endeksli olsun. hiç uğraşacak halim olmadığından o gün onunla, diğer garsonlar gelene kadar yapılması gereken ön temizliğin ve düzenlemenin çoğunu yaptım. sıla gelip, o kadar yaptığım şeye rağmen, üfff çoğu masanın sandalyeleri uyumsuz konulmuş deyince, dilimi ısırdım bir şey demeyim diye. ayağımın ağrısı halen geçmemiş, bununla beraber tüm bar üstümden geçmesine rağmen bir geçmiş olsun, niye yordun kendini bu kadar denmesini beklerken, öteki lafları duyunca şok olmuştum.

    akşam oldu, gene yoğun. ipini koparan bara geliyor. ayağım deli sızlamış durumda ve bir şişmiş ki, adeta kıvranıyorum, ayakta soğuk terler döküyorum. herkese iyim diyorum ama nerde, yarını düşünüyorum. zaten bugün bu kadar şişmişse, yarına ayakkabım girmez kesin diye düşünürken bardan mehmet'in girişini gördüm. elinde bir poşet vardı. direk yanıma geldi, aaa, hoşgeldiniz dedim, hoşbulduk, ayağın için krem mrem getirdim dedi. bak bu da sporcu spreyidir, ben sporda ne zaman kaza yapsam hemen bunu kullanırım çok faydasını görürsün dedi.ya niye zahmet ettin, dedim. boşver be, ayağın iyi olsun da tek dedi. bunlar ne kadar parasını ödemek istiyorum dedim, abartma istersen dedi. baktım altında kalamazdım, hadi o zaman oturda sana bira ısmarlayım dedim. gülümsedi, ne birası ya dedi, bu ilaçlar en az 20 bardak viski parası eder dedi. güldük karşılıklı. bir de hakır hakır güldük nedense. oysa şimdi düşünüyorum da oldukça sığ bir espiri, gülünecek hiçbir tarafı yok.

    birasını masasına getirdim, teşekkür ederim dedi. rica ediyorum, asıl ben teşekkür ederim dedim... baktı uzun uzun, seni her gördüğümde yaşadığımı hissediyorum dedi. neden bana kendini kapatıyorsun dedi. başka bir isteğiniz var mı dedim duymamazlıktan gelerek. oysa kalbim bir atıyordu ki anlatamam size. ama kalbimi değil, mantığımı dinleyecektim.

    yapma bana bunu dedi acı acı... duymamazlıktan gelip, diğer masalara yöneldim...
    ···
  4. 4.
    +1
    dinliyorum sabaha kadar burdayım bacım dök içini
    ···
  5. 5.
    +1
    ya bak harbı yuz saate yazacaksan yazma

    gerzek mısın nesın
    ···
  6. 6.
    +1
    bu bin kurularına bakma anlıyorum halini devam et sabaha kadar burda dinleyeceğim seni.
    ···
  7. 7.
    +1
    evli olan adamla ne tak isin var sillik sutruk fahise yosma kahbe huur
    ···
  8. 8.
    +1
    anlatma lan karadul
    ···
  9. 9.
    0
    nedir lan bu yaşça büyük erkek merakı. uyandırayım en fazla 19-20 yaşına kadar büyür ondan sonra büyümez.
    ···
  10. 10.
    0
    http://www.youtube.com/wa...Av78s&feature=related
    ···
  11. 11.
    0
    @93 çünkü söylediğin şey, o kadar önyargılı bir cümle ki. hayatım boyunca hep önyargılardan tiksindim.
    ···
  12. 12.
    0
    onlat huur dinlicem ben
    ···
  13. 13.
    0
    tamam harun abi yarın dükkanı ben açarım
    ···
  14. 14.
    0
    @101 teşekkür ediyorum inceliğin için. öperim *

    yeniden merhaba arkadaşlar. dün epey içmişim. kalktığımdan beri adeta ölü gibiyim. takip edenlere ayrıca teşekkür ediyorum. bugün uzun uzun yazacağım.

    http://www.youtube.com/watch?v=kKWMEKcGQGs
    ···
  15. 15.
    0
    akşam iş çıkışı, doğru iclal'in çalıştığı bara doğru yürümeye başladım. biraz konuşmam lazımdı. bir de eğer o barda işe başlayacaksam, bana uygun pozisyonları soracaktım. aslında mutfağı istiyordum. en azından herkesten uzakta, sarhoşları çekmeden sadece yemekleri yapardım.

    yürürken aklıma gene mehmet geldi. bir günaha kimse kolay kolay girmek istemez. acaba karısı nasıl bir kadındı ki, muhtemelen düzenli bir işi vardır karısının dedim içimden, benim gibi ordan oraya savrulmuyordur. ailesi de eminim onu çok terbiyeli büyütmüştür, benim gibi kopuk bir ilişkisi yoktur aileden. kesin çok güzel olmalı diye düşündüm. saçları mesela her hafta bakıma gidiyordur, harika bir rengi vardır. böyle thalia'nın saçları gibidir. benimkiler gibi süpürge gibi görünmüyordur. tahta memeli de değildir eminim benimkiler gibi. kilosuyla, boyuda çok orantılıdır kesin, benim kadar zayıf olamaz. pazar günleri brunch yapıyorlardır eşi ve arkadaşlarıyla beraber. benim gibi sabahın erken saatlerinde yollara düşmeye çalışmıyordur. geceleri uyurken kesin mehmet'e sarılıyordur. o gövdeye uzanmak eminim çok güven veriyordur. gülümsedim bir an. inşallah çok mutlu olurlar dedim. bir üşüme geldi bana bir anda, artık eylül ayıydı. hastalanmamam lazımdı, artık çıkarken bir de yanıma hırka almalıyım, banane mehmetten ve eşinden diye içimden konuşup, nihayet iclalin çalıştığı bara geldim.

    bir yoğun,bir kalabalık,bi gürültü. gecenin karanlığında ve sessizliğinde, şehrin en sahte ışıkları ve en rahatsız edici gürültüsü. iclal beni görünce el salladı, bar kısmına oturup bekledim onu.
    ···
  16. 16.
    0
    beklerken, iclal uğradı yanıma, bir kadeh şarabı da bana ikram etmek için getirmiş. hemen anlatman gereken şeyi anlat, çünkü bir türlü işe odaklanamadım senin yüzünü gördükten sonra dedi. moralin tak gibi belli, iş sorunsa zaten burada hazır işin dedi. yok dedim, iş değil iclal.. sanırım bir adama aşık oldum yani aşkta değil de hoşlantı sanırım dedim. eee ne var bunda, mal mısın bunun neresi kötü ki dedi. adam evli ve sanırım oldukça zengin ama aramızda hiçbir şey yok, haberi bile yok hatta sadece tek taraflı bir şey, yarından sonra da görmeyeceğim zatem. iyi tak yemişsin deyip bu gitti çağıran müşteriye. suratı öyle düşmüştü ki iclalin, anlamıştım iclal çok kızmıştı. merakda ediyordu ayrıntıları ama iş vardı şu an.servis yaparken iclali düşündüm. ne kadar yoğun çalıştığını, güçlü olduğunu, hiç yılmadığını tabir yerindeyse tam bir erkek gibi kızdı.
    ···
  17. 17.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=yjijahQK6O8
    ···
  18. 18.
    0
    şarap içerken yanıma gene geldi iclal, sert bir ifadeyle iş noldu, bırakıyor musun dedi. evet dedim, yarın ayrılıyorum burada başlayacağım dedim. tamam birazdan yanına alper bey gelecek.

    alper bey barın sahibi bu arada.40 yaşını devirmişti çoktan, uzun saçlıydı. hayatımda tanıdığım en tatlı, en hakkaniyetli,en içten gülümseyen, en vicdanlı patronumdu. sevgilisiyle beraber yaşıyordu. halen oldu görüşürüm, çokta severim. ekmeğini çok yedim, bugün çağırsa çok yoğunuz, yardıma gel diye gene koşa koşa giderim. halen oldu barı var, ne zaman gitsem kendi içkimi, kuruyemişimi, yemeğimi kendim alırım. kimse de bir şey demez.

    şarabımı yudumlarken, geldi yanıma alper bey. tanıştık, biraz sohbet ettikten sonra biraz yoğun çalışıyoruz biz dedi. eğer bu yoğunluğa ayak uyduracaksan, buyur istediğin gün başla dedi. mutfak diyecektim, diyemedim. belki ilerleyen günlerde geçebilirdim mutfağa. adam o kadar kibar ve sevecendi ki yüzsüzlük yapmayım dedim. alper beye yarın gece başlayacağımı söyledim, çalışma şartlarını ve para işini konuştuktan sonra gitti alper bey yanımdan.

    şarabımı bitirip, iclalin yanına gittim. eve gitmeliydim erkenden, dinlenmeliydim. iclale ben gidiyorum dedim, yarın görüşürüz dedim, iyi dedi bu bozuk şekilde. iclal ben kötü bir şey yapmadım dedim, yapmadığını biliyorum dedi, ama aklında bulunsun öyle bir ilişkin olursa, sakın bana söyleme. evli bir erkekle ilişki yaşayan birisiyle arkadaşlık kuramam ben dedi. güldüm, sarıldım iclale. elimdeki pastırma paketini de ona verdim, kardeşine zütür dedim, pastırma getirmiş bir tanıdık kayseriden dedim. pakete baktı, oha be bu ne kadar pastırma dedi, kıtlık falan mı varmış memlekette dedi. anam bu benim sülaleme yeter dedi gülümseyerek. ay iclal abartma deyip ayrıldım.

    eve doğru yola koyuldum. arkamı döndüm. yeni çalışacağım bara baktım uzaktan. bir barda garson olacaktım. sabahlara kadar çalışacaktım. öyle yorulmuştum ki.. hayırlısı deyip tekrar yürümeye devam ettim.
    ···
  19. 19.
    0
    reserved
    ···
  20. 20.
    0
    devam edelim bakalım *

    ertesi gün işe gitmem gereken vakitten daha geç gittim, o gün istifa edecektim. zaten müdürüm dünden razı postalamaya. aslında hiç gitmeyecektim ama işin ucunda mehmet'i görmek vardı. işe gidince, aman millette bir surat, bir imalar umrumda bile değildi. müdüre söyledim bugün son kez çalışıp,ayrılacağımı, peki dedi.

    kendimi yormamam lazımdı çünkü artık geceleri çalışacaktım. ayakta kalmak içinde vitamin falan aldım. hayatımı düşünüp bir an içim daraldı, nefes alamadım. sonra mehmet'i düşündüm. onu bir daha göremeyecek olmakta içimi sızlattı. iyi ki ayrılıyordum burdan, yoksa mehmet'e olan duygularım sağlıklı değildi ve bazı konularda ne denli saplantılı olduğumu biliyordum.saplantı tehlikelidir, hepimiz biliriz.

    akşamı ettim, mehmet gelmişti nihayet. hoşgeldiniz dedim, hoşbulduk ya dedi, ne kalabalık bir akşam. sorma dedim. moralin mi bozuk senin biraz dedi, yok sadece endişeliyim dedim. bugün buradan ayrılıyorum dedim, bu bir suratını ekşitti, hadi ya daha iyi bir iş mi buldun dedi. ya aslında hayır dedim, sadece ders programım gündüz çalışması için uygun değil dedim, bende bir tanıdığın barında garson olarak çalışacağım dedim. bar mı dedi, yüzünü daha da asarak.evet dedim, hangi barda dedi, barın ismini söyledim. gülümsedi birden aaa desene artık daha sık görüşeceğiz dedi. ben o taraftaki barlara çok geliyorum, birde senin çalıştığın barda misafirin olurum dedi. inşallah dedim, bugün başlıyorum dedim. gülümsedi.

    baktı uzun uzun. o kalabalığa rağmen, mağazada sanki sadece ikimiz vardık. uzun uzun baktı.gülümsedi, sonra hadi ben gideyim alışveriş hevesim kalmadı dedi.

    artık bir bira ısmarlarsın dedi ve gitti.

    bakmıştım gene arkasından.

    ben mehmetin arkasından sonraları o kadar çok baktım ki,bana dayak atıp,fenalaşıp hastaneye kaldırıldığımda, karısının doğumgünü için erken gitmesi gerektiğini belirtip,hastane kapısından çıkarken de bakmıştım. evimden kovulup,sokakta kaldığımda da kongreye gideceğim diye yürürken apartman kapısından çıkarken de bakmıştım. dayak yeyip, karakolluk olduğumda gene işi olduğunu erkenden kaçması gerektiğinde de arkasından bakmıştım.

    http://www.youtube.com/watch?v=smoitQ8TYU8
    ···