/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 10.
    0
    Olayın yaşandığına canı gönülden inanıyorum kardeşim.
    Hikayelerini gibere ay severek takip edeceğim.
    ···
  2. 9.
    0
    Evet, yaşanmıştır.
    ···
  3. 8.
    0
    bundan 4-5 sene önce okurken inanmazdım böyle şerleri ama buna benzer 30 hikayem vardır şimdi
    ···
    1. 1.
      0
      Sormasi ayip simdi kac yasindasin hocam ?
      ···
  4. 7.
    +1
    Reyisss adını görmeden sen olduğunu tahmin ettim aq. Özlettirme kendini :/
    ···
  5. 6.
    +1
    Özet:kötü bir niyetim yoktu , yıllık izindeyim, gibtim
    ···
  6. 5.
    -1
    neper la fahise oglu
    ···
  7. 4.
    +1
    Boşaldım
    ···
  8. 3.
    +1
    Yalanciyi gibmiyolar
    ···
  9. 2.
    +1
    Rezerved
    ···
  10. 1.
    +1 -1
    Bir gün evdeyim. Senelik izine çıkmışım. Evde dinleniyorum ancak bir yere kadar. Öyle bir sıkıldım ki kendimi alışverişe vurdum. Bir gib beğenip alamadıktan sonra dışarı çıktım. Tam arabaya binecekken yandan "afedersiniz" diye bir ses geldi. Ses, 1.65 boylarında çok hafif balık etli, beyaz tenli, ortalama büyüklükteki göğüslere ve çekici bir vücuda sahip, dar kot pantolon ve dekolteli bir kazak giymiş orta yaşlı bir kadından geldi. Kadın, benden 4-5 yaş büyük, 32-33 yaşlarında çok hanım birine benziyordu. "Rica etsem poşetleri taşımama yardım eder misiniz?" dedi. Hemen insanlık görevi olarak "tabi ne demek" diye atıldım. Poşetleri alırken kadının parmağındaki yüzük dikkatimden kaçmadı. Poşetleri aldıktan sonra "nereye hanfendi?" dedim. "Durağa kadar yardım edebilirseniz sevinirim" dedi. Poşetleri durağa kadar bıraktıktan sonra otoparktan arabayı aldım. Bindim, "ulan nereye gitsem" diye kendi kendime söylenirken ve yavaş yavaş hareket ederken durakta kadını otobüs beklerken gördüm. Bir an kadına acıdım, otobüslerde sürünmesin kadın diyip yardım etmeye gittim. Zaten evliydi, taşıdığım poşetlerde gördüğüm kadarıyla bir de küçük çocuğu vardı. Tamamiyle iyi niyetle yavaşça durağa yaklaştım:

    - merhaba, yükünüz ağır isterseniz gideceğiniz yere kadar bırakayım yanlış anlamazsanız?
    sağına soluna, otobüs istikametine baktı.
    + yok yanlış anlamam da sizi işinizden alıkoymayayım.
    - işim yok ki, senelik izindeyim. Yani bu kadar yükle görünce sizi acıdım açıkçası. Boş boş gezeceğime yardım edeyim dedim.
    + peki o zaman x yere gidiyorum, ters düşmüyor değil mi?
    - Yok yok, hem ters düşse de sıkıntı değil bomboş gezicem zaten izin bitene kadar.
    + iyi bari.

    Yavaş yavaş, nerelisin falan filan diye muhabbet ettik. Kadın, antalya'ya yeni taşınmış. Buraları da pek bilmiyormuş. Ayrıca bizim mahallede oturuyormuş. Tanışmış olduk. Biraz daha ilerledikten sonra " aa dur dur telefonumu unutmuşum" dedi. Aniden durdum." Beni bir arar mısın?" dedi. Aradım, telefon çantasındaydı. "huh iyi bari" dedi.
    Eve de az kalmıştı. Eve bıraktım bunu. Sonra biraz kahveye falan gittim. Eve geldim. Saat gece 23.30 gibi mesaj geldi. "Ben münevver napıyosun * " diye. "Tanıyamadım" diye mesaj gönderdim. Sonradan fark ettim bugün aradığım numara olduğunu. Tam yacazakken o yazdı zaten. Konuştuk biraz. Yarın gezmek istiyormuş ama buraları bilmiyormuş. Direkt " kocan, çocuğun?" diye mesaj attım. Kocası kamyoncuymuş. Sefere çıkmış. 3 gün sonra gelecekmiş. Çocuğu da yaşlı kaynanasına bırakmış. Tamamiyle iyi niyetle aldım bunu. Kıpkırmızı ruj sürmüş, çok güzel dekolteli dapdar bir elbise giymiş. Altında da dar bir pantolon. Siyah..
    Ne yapalım ne edelim derken bira içmeye karar verdik. Girdim mahalleye, dayıoğlunun dükkandan 5-6 tane bira aldım. Yanına çerez falan. Arkamdan geldi, elini çantasına attı. izin vermedim. Kendim de hesap ödemedim, dayıoğlu amk. Dayıoğlu da mesaj atıyor bu kim amk diye. giblemedim.
    Bindik arabaya. Bizim orda meşhur bir tepe vardır, her yeri görürsün. Oraya çektim arabayı. Biraları içip bir yandan da sohbet ediyoruz ama en ufak kötü niyetim yok. Yarım saat sonra "daha içecek miyiz yaa" dedi. "içmeyelim mi?" dedim. "içmeyelim" dedi ve esnedi. "Uyumak istiyorsan koltuğu yan yatır bak kol var" dedim. "ben senin göğsünde uyumak istiyorum" dedi. "iyi tamam, gel arka koltuğa geçelim o zaman" dedim. Geçtik arka koltuğa. Ön koltukları ittirdim. Arka taraf kocaman oldu. Bu direkt kafasını kucağıma koydu, yüzü benim dalgaya geliyor amk. O direkt öyle kafasını koyunca ben de saçlarını okşamaya başladım. Sonra biraz da ben uzanmak istedim. Ama ben göğsüne uzandım. Yumuşacık memeleri vardı lan. iyi niyetim kötüye dönmeye başladı. Benimki kalkmaya başladı.
    Kafamı kaldırdım bir süre sonra. Yüzümü okşarken göz göze geldik. Direkt yapıştım dolgun dudaklarına. Çilekli ruj tadını da aldım. Ellerimi direkt memelerine attım.
    O da benimkine attım. Çektim dudaklarımı, direkt yüzüne karşı " seni bagajda gibmek istiyorum" dedim. "olur" dedi. Dışarı çıktık. Açtım bagajı, yasladım bunun kafayı. Sıyırdım pantolonu iç çamaşırı, az amıyla oynadıktan sonra tükürükleyip soktum direkt içine. Bir bacağını da kaldırıp öyle gibtim karıyı.
    O gün üç posta attım. Kocası geldikten sonra da gibtim bunu. Am züt sakso... Ağzına yüzüne defalarca boşaldım.
    Aradan zaman geçti. Bu yazmaz oldu. Ben yazayım bari dedim. Mesaj attım. Sen kimsin dedi. Anladım ki bu kocası. Yani öyle tahmin ettim. Unutacak değil ya. Ben ayfer dedim. Ben kocasıyım münevver markete kadar gitti dedi. Tamam dedim. 15 dakika sonra mesaj geldi. Kadın beni "canım a" diye kaydetmiş ne alakaysa. ismim mustafa. Amk şansa bak ordan yırttık. "Aşkım kocam bu gece sefere gidiyor üç gün yok, doya doya kayarsın bana" dedi. Dediği gibi de oldu. Aradan zaman geçti, bunlar taşındı maşındı. Şimdi karıyı bulamıyorum amk.
    Tümünü Göster
    ···