evli bir kadının hatıra defteri capsli

yeni bir eve taşındım. benden önceki kiracılar giderlerken evde bazı eşyalarını bırakmışlar. kiraladığım evin sahibi bu eşyaları kullanabileceğimi söyledi. ayağı kırık bir masa, eski bir buzdolabı ama çalışır vaziyette, birkaç eski kilim ve koli bandıyla kapatılmış büyükçe bir mukavva kutu.

eve yerleştikten sonra kutunun içinde ne var diye merak edip açtım, nasıl olsa ev sahibim evde eski kiracıdan kalan eşyaları kullanacağımı söylemişti zaten. kutudan birkaç havlu, jack london'ın kitapları, el işi örgü bir battaniye buldum.

kitap okumayı severim. kutudan çıkan kitapları incelerken arasında siyah ciltli, kalın bir defter buldum. bu bir günlüktü. bu başlıkta bu günlükte bulduğum ibret verici anıları sizlerle paylaşmak istedim. aşk, mutlu bir evlilik, ihanet, yalan hepsi bir arada.

bu başlıkta evli bir kadının hatıralarını okuyacaksınız. eminim sizler de benim gibi büyük bir şok yaşayacak, hayretler içinde kalacaksınız.

capsi birazdan imgimleyip verecem. bu caps hatıra defteri sahibi evli kadının capsi. taratıp hemen hazırlıyorum.

11 eylül 2007

bu mu severek evlendiğim adam? her şey ne kadar hızlı değişiyor. melek kocam evlendikten 6 ay sonra şeytan oldu.

20 eylül 2007

sevgili günlük

mutlu bir evlilik olmadığını söylemişlerdi ama inanmamıştım. kocam sanki evde ben yokmuşum gibi davranıyor. nerde hata yaptım ben?

22 eylül 2007

evli miyim, bekar mı bilmiyorum. gerçekten kadınlar venüsten erkekler marstanmış. kocamla aramda bu kadar kısa bir sürede sağır-dilsiz oyunu oynayacağımızı tahmin edemezdim. dikkatini çekmek için giydiğim meme çatalımı gösteren dekolte elbiseye bile bakmadı. yemeğini yedi, televizyon seyretti ve ben yatıyorum dedi, diğer geceler gibi. kadınlık duygularım da evliliği gibi ölüyor sanırım. 3 aydır kocamda tık yok.

25 eylül 2007

sevgili günlük

kocam olacak adamdan asla çocuk yapmamaya karar verdim.

bugün çok güzel bir şey oldu. genç kızken bana arkadaşlık teklif eden mahallenin en utangaç delikanlısı ... ile (burası hatıra defterinde okunmuyor. sanırım adamın ismini yazdı ama sonra karaladı) facebook'ta karşılaştık. profil resiminden önce tanıyamadım onu. o cılız, sıska adam gitmiş yerine adaleli, iri pazulu, çok yakışıklı bir adam gelmiş. şimdi ben ona arkadaşlık teklif ettim, tabii facebook ile. zaten kocamın face sayfam olduğundan haberi yok, karısının varlığı gibi.

27 eylül 2007

arkadaşlık teklifimi kabul etti. face sayfasına girince bir sürü fotoğrafını gördüm. çoğu denizde, teknede çekilmiş capsler. nerde o cılız oğlan berde bu adaleli adam. hayretler içindeyim.

onun mayolu, ıslak saçlı, yakışıklı resimlerine faceden bakarken ne yalan kadınlığımı tekrar hatırladım.

1 ekim 2007

sevgili günlük

kocam olacak adam beni delirtiyor. onu tahrik etmek için bugün mini eteğimi giydim. bana yan gözle dahi bakmadı. gene her geceki gibi "ben yatıyorum iyi geceler" dedikten sonra kaşlarını çatarak "ne bu kıyafetin. sen huur musun. evli bir kadına mini etek yakışır mı" dedi.

evde kocama mini etek giymekle huur olunur mu allahaşkına?

bugün face arkadaşım bana gül yollamış. resmini tabii. ama o güller kokuyordu gerçekten.

@18 burada yazdıklarımın hepsini aynen evde bulduğum günlükten alıyorum. bazı sayfalarını da taratıyorum. o sayfaları görünce sanırım inci şüpheciliğiniz ortadan kalkar.

hatıra defterindeki evli kadın face arkadaşının yarağını yiyecek mi yemeyecek mi

az sonraaaaaaaaaaaa

4 ekim 2007

sevgili günlük

bugün face arkadaşımla tam 3 saat telefonda konuştuk. istanbul'da yaşıyor. eskilerden, mahalle komşularımızdan, dedikoducu mualla hanım teyzeden bahsettik. çocukken kedi köpek ne varsa taşlayan cimboli lakablı kenan veteriner olmuş, hem şaşırdım hem sevindim.

onunla konuşurken elim sık sık bacak arama gitti ne yalan. işallah bu defter kocamın eline geçmez.

@25 fotoları foto olarak hatıra defterinin sayfaları arasında buldum kardeşim. onları tarattım. şerlokçuluk oynama bana burda.

caps geliyor beyler. amkodumunun imgimi.

bu hatıra defteri gerçekten ibretlik. bir kadının cinselliğini basamak basamak anlatıyor. üniversitelerde okutulmalı bu hatıra defteri.

bir melek nasıl şeytan oluyor, şeytan nasıl melek olduğuna insanları kandırıyor hepsi bu günlükte...

yorumlarınızı okudum. her zamanki inci şüpheciliği. kadının hatıra defterinden orijinal capsler ve fotolarını verince gene ayni şeyi diyemeyeceksiniz.

devam ediyorum.

4 kasım 2007

sevgili günlük

kocam olacak adam bana artık evde hayaletmişim gibi davranıyor. zengin koca iyi olur diye evlendirildim ama aşk paradan daha önemli.

genç kızken yüzüne bakmadığım cılız oğlan (bu lafıma hep güler) adonisli adaleli dalgalı kumral saçlı bir erkek olmuş. facedeki hemene hemen bütün arkadaşları kadın. kıskanmıyor değilim.

2 gün sonra buluşacaz. allahım çok heyecanlıyım.

yarın ağdacımdan randevu aldım...

6 kasım 2007

bugün bütün hayatım değişti. daha doğrusu "cılız oğlan" değiştirdi. evli bir kadın olmanın en iyi yanı salak kocaları aldatmak sanırım...

olan biteni buraya yazmaya çekiniyorum ama senden başka derdimi dökecek arkadaşım yok sevgili günlük... hem olsa da anlatamam bugün yaptıklarımızı.

saat 14:00 de buluştuk. elinde tek bir papatya ile gelmiş. bembeyaz dişli, geniş omuzlu, şeker gülüşlü olmuş bizim cılız oğlan. artık ona şeker çocuk diyecem.

6 kasım 2007

ayni günden devam ediyorum sevgili günlük...

aynen türk filmlerinde kocasını aldatmak isteyen tanınmamak için büyük bir güneş gözlüğü takan artistlere döndüm. gözlüğün ecele faydası yok, tanınırsam çok kötü olur. beni şeker oğlanla gören olursa büyük olaylar çıkar. benim umurumda değil ama ailem için bu komik önlemleri almak zorundayım. babam kocamı aldattığımı öğrense kalpten gider, anneciğim felç olur...

daha önceden telefonda anlaştığımız gibi ıssız bir yerde buluştuk. balçova telefirik altındaki çay bahçelerinden birinde. onu görür görmez heyecandan dilim tutuldu, elim ayağım titredi ne yalan bacakaram da sulandı. çok yakışıklı biri olmuş bizim cılız oğlan.

o gün 2 saat konuştuk. izmirde bir şirkette çalışıyor. her şeylerden bahsettik. eskilerden mahalledeki tiplerden yok ayten vardı naptı, yok şişman esmer bi oğlan vardı adı neydi. onun yanında kendini huzur içinde hissettim. elimi tuttu, bir erkeğin sıcaklığını ile hayatımda ilk defa kalbim ısındı, kadınlığım ilk defa şaha kalktı.

6 kasım 2007

bugün 3. defadır seninleyim sevgili günlük... bu gün çok güzel bir gündü...

şeker çocukla ölene kadar konuşmak isterdim ama evliyim. onun yanından hiç istemeden ayrıldım. gözlerinin ışığı hala beni aydınlatıyor, ellerinin sıcaklığı ile ısınıyorum.

aman allahım... yoksa ben aşık mı oluyorum.

11 kasım 2007

bugün şeker çocuğun evine gittim. beni evine davet etmesi onun gerçekten bekar olduğunun ve benimle ilgilendiğinin beni istediğinin kanıtıydı. ağdam 5 günlüktü ama oralarım hala pırıl pırıl parlıyordu, belki heyecandan bana öyle geldi, bilemiyorum...

evi çok sade döşenmiş. o evde yaşamayı o kadar çok isterdim ki. şu evliliğin gözü kör olsun...

sevgili günlük biraz sonra yazacaklarımı düşündükçe o anları tekrar yaşıyor gibi olacağım.

11 kasım 2007 tarihini koluma dövme bile yaptırmayı bile düşünüyorum. zaten o tarih kalbime kazındı.

bugün şeker çocukla deliler gibi seviştik.

ne pahasına olursa olsun, bu hatıra defterimin kocam olacak o salağın eline geçse de geçmese de bugün olan her şeyi ama her şeyi açıkça yazacağım. yoksa bu sır ile patlarım.

11 kasım 2007 saat: 12:00 de verdiği adrese gittim. ben öyle istedim zira evli bir kadının dışarıda bir erkekle buluşup birlikte bir eve girmesi büyük bir risk. o gün yeni aldığım siyah darımsı bir elbisemi giydim, siyah rengin bana çok yakıştığını söylemişti ve şeker pembesi renginde dantelli külodumu... şeker çocuğa şeker gibi bi külot. giyinirken kalbim defalarca durdu yeniden çalışmaya başladı sanki, veya bana öyle geldi.

her kadının kopma anı vardır. onun kapısını çalarken tam bir kopma, değişim içindeydim. ne olursa olsun dedidim kendi kendime. ne pahasına olursa olsun kadınlığı öğrenecektim.