-
26.
+3 -1neyi haber verecekti. nerede buluşacağımızı mı? eğer bu bir ayrılıksa neden büyük bir risk alıp dışarıda buluşuyoruz ki? eğer bu bir ayrılık değilse benim bilmediğim ikimiz hakkında önemli olan ne? ya da ikimiz hakkında mı? ama bu içsel konuşmaların çoğu eski türk filmleri gibi mutlu sonla bitmeye başlamıştı. o zaman anladım ki siz isteseniz de istemeseniz de eğer aşıksanız zihin olumlama yapıyor. ben de düşünmemeye çalıştım. çokta düşünmeye gerek yoktu, spontane gelişsindi artık.
beklediğim haber beklemediğim bir anda geldi. öğretmenler odasında teneffüste arkadaşlarla lak lak yaparken merve geldi önümde durdu ve "hakan hocam bahsettiğiniz kitap bu heralde inceleyip verirsiniz." dedi. iyide ben öyle bir şey istemedim ki?
kitabı alıp gayri ihtiyari sayfalarını çevirdim ve notu da o esnada gördüm. hemen tenha bir yere geçtim. sıradan bir bloknota el yazısıyla özenle yazılmış ve merve gibi kokan bir not tutuyordum elimde.(hala saklarım)
"bu kadar uzun bir yazıyı ancak bu şekilde anlatabilirdim." ile başlıyordu cümle. kötü değildi ama iyi bir başlangıçta değildi. devam ettim..
"geçenlerde okula gelen kırtasiyecileri hatırlarsın xxx yayınlarının yeni çıkan tesitini tanıtıyorlardı, ayten hocayla konuştuk onlarla
ve öğrencilerle anlaşıp tüm öğrencilerle anlaşıp herkese alalım diyorduk. bunun için xyz kırtasiyesine gideceğiz cumartesi
saat 12.30 da. işimiz yarım saate biter saat 13.00 gibi abc'ye gelirsen ben ayten hocanın yanından erken ayrılacağım. orada görüşürüz."
sonunda belki seni seviyorum yazmıyordu ama ben varmış kabul ettim. iyiyden iyiye meraklanmıştım. anlaşıldı dedim kendi kendime ,
cumartesiye kadar zihinsel işkenceye devam..
---ara not: beyler bu hikaye gibişten çok aşk hikayesidir. başta söylemeliydim belki ama aşkın ağır olduğu bir hikaye. sevişme el de elbetteki olacak ilerde.--- -
27.
+3 -2günlerden cumartesi. hava biraz bulutlu. saymur yağsa rahatlar. saat 12.45. erken gelmeyeceğini biliyorum ama işimide şansa bırakamam.
saat 13.10. kapıdan ürkek adımlarla girdi. önce sağa sola neredeyse herkesi tek tek kontrol ederek girdi. TAnıdık yoktu ben de
defalaraca kontrol etmiştim. ve işte tam karşımda duruyor. güzel kızdı merve. hafif bukleli saçları vardı, asla ağır makyaj yapmazdı.
hafif bir pembe ruj vardı o gün de dudağında. ve tabi gamzesi.sol yanağında sadece gülümsediğinde görmeye mazhar olduğum
o gamzesi. o gamzeyi bir kez daha görebilmek için ömür boyu şaklabanlıklar yapabilirim diye düşündüm. yaklaştı ve,
-"merhaba" dedi "biraz geciktim galiba".
aman allahım kuaföre mi gitmiş, yoksa benim için mi? hayal mi kuruyorum?
+"önemli değil" dedim. "beklerim"
gülümsedi yine ve gamzesi göründü o sol yanağında olan.. gözlerimi kapatsam acaba gamzesinden kalpine giden bir yol bulabilir miyim?
+"ne içersin"
-"portakal suyu alabilirim" koşturmuş sanki yanakları çok hafif al al olmuştu.
biraz taktan işlerini konuştuktan sonra işte test meselesi okul vs. ben açtım sözü.
+"bu kadar önemli olan neymiş bakalım seni dinliyorum" dedim. -
28.
+2 -2bir yudum aldı portakal suyundan. o güzel dudakları nın bardakta bıraktığı olmayan izi görebiliyordum.
- "ben eşimle liseden tanışıyorum" dedi. "belki çocukça ama o zaman sözleşmiştik birbirimizle evleneceğiz diye, üniversiteye farklı
şehirlere gidince ayrıldık. üniversite bitince ben ilk yıl atanmadım. lisede ayrılınca bir daha görüşmemiştik. sonra facebookta beni eklediğini gördüm.
sohbet etmeye başladık eski günlerden vs. -o çalışıyormuş bu arada- o sözümüzü hatırlattı şakayla karışık. bende üstünde durmadım.
bir iki defa arkadaş ortamında karşılaştık sohbet ettik, daha sonra yalnız takılmaya başladık ve bir ayda evlenme kararı aldık" dedi.
+"nasıl" dedim. "bir ay biraz kısa değil mi"
-"o zaman değildi için değildi hakan" dedi ve devam etti. "hem işim yoktu hem de ailem bir taraftan bak ne güzel işi var iyi de çocuk diyordu. ablam
liseyi de bildiğinden bak liseden de tanışıklığınız var diyerek beni ikna etmeyi başardılar."
şaşırmıştım. ama anlattıklarından çıkardığım sonuç mutlu bir evliliğinin olmadığıydı.
devam etti
-"başlarda onu daha iyi tanımaya çalıştım çok durumda fedakarlık yaptım ama gerçekten anlayışsız ve geçimsiz bir insan olduğunu anladım" dedi.
"ama her şey için çok geç tabi, evlendikten sonra pişman olsan ne fayda..". "aklına gelmiştir mutlaka çocuğumuz yok, ben istemedim" dedi.
içimden belki de seminer sabahı kocasının asabiyetinin sebebi budur diye düşündüm.
-"ben" dedi "çok yanlış bir şey yapıyorum, sana aşık oluyorum" -
29.
+4 -2kafam karışıktı biraz. taşlar oturmaya başladı lakin yeni sorular çınlamaya başladı zihnimde. ve en önemli soru peki şimdi ne olacak?
bunun cevabını daha sonra uzun uzun nasılsa düşüneceğim diyerek o anki duruma odaklandım. konuşma sırası bendeydi.
+"sana staj için ilk gördüğüm andan beri anlayamadığım bir bağ ile bağlıyım sanki" dedim. "şartlar ne olursa olsun kopmadı bu bağ
ve şu an çok daha güçlü.. "bir an için duraksadım "bende sana aşığım ve bunun gelip geçici bir duygu olmadığını düşünüyorum" dedim.
"o gün arabada yaşadıklarımız bir duygu patlamasıydı ve hayatımda yaşadığım en güzel anlardı"
-"benim de" dedi. "insan aşık olduğu kişi görünce bile heycanlanıyor dedi" biraz utandı bunu söylerken.
+"iyiki tanımışım seni" elini sımsıkı kavrarken.
ikimiz içinde bu sohbet iyi gelmişti. ben bir nebzede olsa kafamdaki soru işaretlerini gidermiştim. o da sanırım kendi zihnindeki "nedeni" bana
anlattığı için rahattı. belki bir defa dokunmuştum narin tenine, belki bir defa içmiştim o dudaklarından aşkı ama bağlanmama yetmişti.
beni ona çeken şey her ne ise, onu da bana çekiyordu..
yaklaşık 1 yıl bu şekilde devam etti. çok nadir buluştuk. sırf ellerini tutabilmek, gözlerinde aşkı görebilmek için ayda yılda bir olan
buluşmalarımızı iple çekiyordum. ve bu duygu karşılıklı olunca beklemek de koymuyordu. eski zamanlarda gibiydik.. sevdiğinle ne kadar zor
görüşürsen o kadar zor tüketirsin aşkı.. telefonunu özellikle almadım. bir iki defa dayanamayıp mektuplar yazdım, sonu seni seviyorumla biten..
ve cevaplar aldım yine sonu seni seviyorumla biten.. okulların kapanmasından önceki son buluşmamızda..
xxxx kafe. daha çok üniversiteliler takılır burada. ben bir defa gelmiştim.
ve ben yine erken geldim. -
30.
+2 -1çok vakit geçmeden o da geldi. her zamanki gibi güzel ve bakımlıydı. beyaz tenliydi merve. bunu gösterecek kıyafetler giymesede diri bir vücudu vardı.
ortalama bir boyu vardı ama tam olarak kaç olduğunu bilmiyorum. belki ekstra bir özelliği yoktu ama aşıktım ben ona.
pembe bir tişört kiymiş, yine en sevdiğim hafif pembe rujunu sürmüş ve işte gamzesi.. acaba sadece bana mı görünüyor gamzesi?
ikimizinde yaşı çok büyük olmadığından sırıtmıyorduk kafede.
-"meraba" dedi elini uzatarak.
+"hoşgeldin" dedim elimi uzattım ama bırakmadım. anladı. elimi bırakmadan masaya oturdu.
+"özledim seni" dedim. "çok özledim"
-"ben de" dedi. "biliyor musun" dedi, "son haftalarda hep seni görüyorum rüyamda"
+"hayırdır inşallah" dedim gülerek.
-"bilmiyorum ki dedi pek olmazdı"
cevap vermedim. havadan sudan mevzularda konuştuk. elini nadiren bıraktım bu sürede. ikimizinde eli terlemişti ama önemli değildi bu. -
31.
+8 -1nerden esti bilmiyorum, -belkide yıllar önce kontrol altına almam gereken id'imin baskısı sonucudur-
+"biliyor musun" dedim "en çok neyin hayalini kuruyorum"
-"neyin?"
+"elinden tutup parka zütürdüğüm, kaydırağın en üstüne çıkarıp aşağıda ellerimi açıp onu bekleyen, renkli gözlü güzelliğini senden alan bir kız çocuğumun olması hayalini kuruyorum" dedim.
-"g ggerçekten mi" dedi. hafif kekeleyerek.
daha sıkı tuttum elini,
+"sen de istemez miydin" dedim daha ileri giderek. aşkın verdiği bir cesaret miydi bu?
ürkek bir şekilde,
-"evet isterdim dedi" eminim ki aklından büyük bir coşkuyla ve istekle söylerdi ama aşkının baskın gelemediği mantığının bir yarısı
hala onu kontrol ediyordu..
o ana kadar kurduğum en güzel cümle buydu. aşkımı ondan çocuk sahibi olacak kadar belli etmiştim. ikimizde biliyorduk ki bu bildğimiz anlamda
bir çocuğa sahip olmaktan çok birbimize ait olma isteğiydi.. ve o istek yazın gerçekleşecekti. -
32.
+5 -1bilenler bilir bazı şirketler yazları hem biraz tatil hemde gibtiri taktan yeni gelişmelerini tanıtmak için elemanlarını belli yerlere gönderir. işte antalya, kızılcahamam, trabzon vs vs.
bunun eşininde o yaz benzer bir durumdan ötürü katılması gerekiyor o toplantılara ve tabi merveyle beraber gidecek. aslında merve bana aralarının bu çocuk meselesinden dolayı
bozuk olduğunu söylemişti ve gitmek istemediğini ama kabul ettirememiş demekki yazın ankarada olan bu toplantılara katılmak için 1 haftalığına gittiler..
işin garip tarafı millet tatil beldesinde yapıyor bunun şirketi ankarada yapıyor. ama sonradan öğrendim ki tatil için olanı devamında antalyadaymış. neyse.
nereye gideceklerini nerede kalacaklarını biliyordum. söylemişti . dayanamadım. hangi aşık dayanabilir ki..
onu görmeden geçirdiğim günler benim için yok hükmündeydi. ve gitttim.
güzel bi yer ankara. daha önce geldim ama çok eskidendi. ama hala soğuk bir şehir ama kendi halinde bana benziyo.
her neyse.. . ben de ankaraya fazla bilmediğim için başkent öğretmen evinde oda tutmuştum. metroya yakınmış zaten kolay buldum.
normalde bilmiyorum öğretmen olamayanlara oda zor veriliyormuş ama oradakilere rica ettim ücretli öğretmen olduğumu hacettepe üniversitesine konferansa geldiğimi söyledim.
lan zaten haberlerde duymuştum buraya vekiller falan gelip kalıyomuş bizim neyimiz ekgib amk. neyse odayı tuttum tek kişilik yok dedi iki kişilik bi oda verdi.
kaldıkları otele gidiyorum.. otelin salonunda toplantının kaçta yapılacağını falan öğrenmem lazım. kocası beni görmüştü bir iki defa da konuşmuşluğumuz vardı beni görürse
sıçtığımın resmiydi bu yüzden gayet dikkatli hareket ediyordum. ilk defa orada nasıl görüşeceğimizi düşündüm. tel nosunu almadığıma küfrettim tam da zamanıydı amk.
her ihtimale karşı yanıma kağıt kalem almıştım. programı öğrendim.. başlayana kadar her ihtimale karşı otelin dışında pusuya yatıp bekledim.
toplantı başlamış olmalı.. -
33.
+3panpalar kolay değil yazmak. bir taraftan da tekrar yaşıyorum amk o duyguları.
-
34.
+6toplantının başlama saatinden 10-15 dakika sonra otele geri döndüm. lobiye oturup beklemeye başladım. işin açığı kaldıkları odayı sormaya zütüm yemedi. sorsam adam gelip biri sizi sordu diyeceklerdi,Tümünü Göster
kıllandırmanın manası yok yani. beklemeye başladım. yarım saat kadar sonra gördüm merveyi. 4-5 metre uzağımdan geçti beni beklemediği için görmemişti belli ki.
kapıdan çıktı. muhtemelen sıkıldı ve dolaşmaya karar verdi biraz. bende takibe başladım. bazen dükkanlara giriyor bazen sadece camekana bakıyordu.
biraz daha yaklaştım arkasından. uzaklaşmıştık otelden. kalabalık da artmıştı. bir camekana uzunca süre baktı ve yanındakine de
bakacağını düşünerek izliyordum. beklediğim gibi oldu dalmıştı camekana. tam zamanıydı. belki liseli aşıklar gibi bir hareketti ama olsun aşkın liseli üniversitesi olmaz,
arkasına geçip gözlerini kapadım ve hiç sesimi çıkarmadım..
bir an duraksadı tabi hiç beklemediği bir hamleydi, ellerime dokundu.
-"hakan" dedi sevinçle.
+"meleğimm" dedim bende sessizce..
sarıldık uzun uzun. çok sonraları zihnimde geçmişin kritiğini yaparken benim olduğumu orada nasıl bildi acaba sorusu geldi aklıma.
ya bi başkası çıksaydım, eski bir arkadaşı vs. ama ellerimden anladı sanırım. aşkla tuttuğu elleri görmese de anlar insan.
nasıl geldin vs faslından sonra bi kafede oturup hasret giderdik. evliliğinin iyice kötüye gittiğinden falan bahsetti. güzel şeylerden de konuştuk.
artık ayrılma vaktiydi. ikimizde biliyorduk ki artık bu buluşmalar yetmiyordu. ben onun kokusunu içime uzun uzun çekmek istiyordum doyasıya..
geçmişte onun yaptığı gibi çıkardım kağıdı ve üzerine kaldığım yerin adresini verdim. nasıl gidileceğini yazdım. bunları söyleyebilirdim ama
ikimizde çok heyecanlı olduğumuzdan eminim uçar giderdi aklından..
kocasının toplantı günlerini ve saatlerini öğrendim. ertesi gün kısaymış toplantı ve ondan sonraki gün 12.00 den 17.00 a kadar sürecekmiş. "kaçabilir misin" dedim
"evet" dedi.
plan şuydu. iki gün sonra o da başkent öğretmen evine gelecek bir o da tutacak arkadaşınında geleceğini söyleyerek odayı iki kişilik tutacaktı. ben lobiden onu takip edecektim odaya kadar.
bende aradaki günde bu çarşafları falan ne zamanlar değiştirildiğini vs öğrenecektim işmizi garantiye almak için. her şey hazırdı..
~
iki gün sonra saat: 12.25. merve öğretmen evine girdi. -
35.
+2 -1panpa yalan yok. bu kadar ayrıntılı sallayacak olsam kitap yazarım:)
-
36.
+7 -1çok daha özenli giyindiği her halinden belliydi. ya da bana öyle geliyordu. onun oda tutması daha kolay oldu kimliğini gösterdiği için.
halledince hafifçe bana döndü tamam der gibi eğilip ayağa kalktım ve asansörün önünde beklemeye başladık. film gibiydi.
başkalarıda vardı bekleyen asansöre bindik topluca. hiç konuşmadık. o inince bende indim peşinden biraz daha yavaşladım ve odasına
girince bende odaya doğru yöneldim birkaç dakika sonra. resmen ellerim titriyordu.. kapıyı vurdum,
konrtol amaçlı "buyrun " dedi. "benim" dedim sadece ve kapı açıldı, içeri girdim ve kapandı.
ellerini tuttum, bıraksam kalbim yuvasından fırlayıp balkondan kendini özgürlüğe bırakacak gibiydi.. neden sonra bir şey demedik sadece sarıldık birbirimize..
konuşmanın manası kalmamıştı. artık başbaşaydık ve kalplerimizin senfonisini dinliyorduk.. ne ahenkli bir ses..
yanyana oturduk yatağa. kendimde hala uzun ve anlamlı cümleler kurma cesaretini göremiyordum.. saçlarını okşadım. gözlerini kapadı o esnada.
aşkla sevgiyle dokunulmayalı kimbilir ne kadar olmuştur diye düşündüm.. üzüldüm.
+"sensiz geçirdiğim süre yıllar gibi geliyor artık" dedim.
-"benim de" dedi. kısa cevaplar vermeyi hep severdi. kısa ama net.
+"gözlerine baktığım zaman derinlerde çok derinlerde üzüntü görüyorum" dedim.
-"evet" dedi. "seni neden bu kadar geç tanıdığımın üzüntüsü"
o an balkona çıkıp kadir abimiz gibi seviyorum uleeen diye bağırasım geldi. aşıktı bana, benim ona olduğum gibi.
biraz daha yaklaştım başını göğsüme yasladım. uzun uzun kokusunu soludum. hiç unutmayım diye kokusunu..
~
evet beyler. orada buluşmamız malumun ilanıydı aslında. bundan sonra olacaklar sadece aşkla hissedilebilecek hareketler. +18.
isteyen olursa anlatırım ama bu aşk hikayesini bölmemek adına bu gidişat iyi diyorum. yok biz bu saate kadar erotizmi bekledik derseniz anlatırım.. -
37.
+1beyler bu arada hızlı yazıp yetiştirecem diye tek dal sigara dahi içemedim. sigara içiyim. yeni entryde +18 yaşadıklarım geliyor.
-
38.
+5dedim ya orada buluşmamız malumun ilanıydı diye. birbirimizin olmaya gelmiştik. içimizde ki aşkın taştığı andaydık. insan belli bir yerden sonra
aşkını göstermek adına bu yola giriyor yani siz istesenizde istemesenizde giriyorsunuz. neyse.
bu sarılma safhasından sonra alnından öptüm ve normal bir şekilde sarıldık birbirimize. ikimizinde biraz heyecanlandığını hissedebiliyorum.
boynu beni cezbediyordu. ve bunları düşündükçe nefes alış verişlerim artıyordu.. biraz çektim kendimi geriye. ama aramızdaki yüzlerimiz arasındaki
mesafe bir karış kadardı. işte esas kırılma anı buydu. ya orada ona sahip olacaktım ya da bir daha onu görmeyecektim. buna dayanamazdım aşka ve iç güdülerime yenik düştüm..
yavaşça yaklaştım ve dudağının hafifçe kenarına bir öpücük kondurdum. .
ama çekmedim dudağımı bir tane de ortasına kondurdum öpücüğü. bu esnada ellerimiz birbirimizin
sırt ve bel civarında gezinmeye ve muhtemel zevk noktalarını aramaya başlamıştı. artık öpüşmelerimiz daha ateşli ve hızlıydı. bazen dudağını emiyor bazen de daha kenarından öpüyordum.
bu sırada da ellerim tişörtünün altından sıcak tenini yoklamaya başlamıştı. o da bir taraftan yavaş yavaş giydiğim tişörtü sıyırıyordu..
bütün bunları hızlıca ve hayvanice değil aksine yavaş yavaş ve zevkini çıkararak maksimum haz alarak yapıyorduk..
ben tişörtünü iyice sıyırmıştım ama tekrar düşüyordu haliyle ve beklenen hamleyi yapıp yavaşça tişörtünü çıkardım. sadece sütyeni ile kalmıştı.
ve ben onu hayranlıkla izliyordum.. o da benim tişörtümü çıkardı. artık farklı haz noktalarını bulma zamanı gelmişti. ikimizde deliler gibi ısınmış ve terlemeye başlamıştık.
boynuna ve kulak hizasına öpücükler konduruyordum. irkilmişti bir anda. bu iyiye işaretti, daha sonra zirvedeyken bu noktaları kullanıp onu kendinden keçirecektim..
o da elleriyle sortımda ve göbek civarında muhtemel haz noktalarımı keşfediyordu..
boynundan sonra omuzlarına öpücükler yağdırıyorum nazikçe.. ve yavaşça sütyeninin kopçasını açtım.. -
39.
+4 -1önümüze düşüverdi sütyeni utanmıştı. refleks olarak göğüslerini kapatmak istedi hemen ama izin vermedim. artık utanmaya gerek yoktu..
sütyeni bir kenara attım.
+"artık" dedim "benim olmanı istiyorum" bir şey söylemedi. onu rahatlatmıştı bu sözlerim belli ki.
tekrar sarıldı bana. meme uçlarını göğsümde hissedebiliyordum
bende iyiden iyiye zevke gelmiştim. sarılırken yatağa doğru yatırdım onu, ben hemen üstündeydim ağırlığımı vermeden çk daha rahat bir pozisyona geçtim.
artık göğüslerime dudaklarıma amadeydi. bende boynundan başlayarak göğüslerine iniyordum. hafif inilti veya irkilme hissedersem hem o noktayı hafızama
yazıyor hemde daha fazla ilgileniyordum. o da bu esnada elini sırtımda bel çevremde gezdiriyor ve ara sırada saçlarımı hafifçe çekiyordu.
göbeğine doğru indim. allahım ne kadar estetik bir vücudu var.. ben belini ve göbeğinin etrafını dudak ve belli belirsiz dil darbeleriyle döverken nefes alışverişerinin
daha da sıklaştığını anlayabiliyordum..
biraz daha ileri gitme vakti gelmişti yavaşça kot pantolonunun düğmesini açtım. irkildi aniden. şaşırdım ama artık duramazdım. düğmenin açılmasıyla
oluşan küçük boşluğu dudaklarımla adeta fırça darbeleri gibi darbeli bir şekilde öperek kendinden geçirmeye çalışıyordum. biraz yorulmuştum yukarıda.
ama dayandım. tekrar yukarı çıktım ve narin dudaklarına yöneldim. o da bu esnada benim pantolonumun kemerini zorda olsa açtı.
(gibtiğimin kemeri hep zor açılmıştır zaten) zorlanarak da olsa bir taraftan öpmeye çalışıp bir taraftan pantolonumu ayarlarımla sıyırdım.
dışardan bakınca komik bi görüntü ama ben sadece d&g boxerımla kalmıştım ve onunda ön düğmesi açılmış pantolonundan iç çamaşırı görünüyordu.. -
40.
+11sıra onun pantolonunu çıkarmaya gelmişti. ve bunu büyük bir zevkle ben yaptım. gayet yavaş bir şekilde pantolonun iki tarafından tutup sıyırmaya başladım.
yatağın ucuna kadar gelmiştim ve çıkardım pantolonu biraz dar olduğu için zorlandım ama inanılmaz zevk aldım. artık sadece iç çamaşırlarımızla
kalmıştık. onda beyaz renki bikini altına benzer bir çamaşır vardı.(ne dendiğini bilmiyorum) ve bende de boxer. aşağı gelmişken vücudunun alt tarafını boş geçemedim.
çünkü orayı da hiç görmemiştim ve her bir milmetre karesini hafızama kazımak istiyordum.. ayaklarını okşadım önce çok narin ayakları vardı ve küçük. bende ayak fetişi olmadığından
sadece bir kaç defa öperek geçtim orayı. çok tepki vermedi. sanırım onda da yoktu. ayak bileklerini kavradım ve diz kapağından itibaren yukarı doğru öpücüğe boğdum.
işte bundan etkilenmişti. çok düzgün bir kemik yapısı vardı. basenleri de geniş olmadığından çok daha düzgün görünüyordu bacakları. öpücük yağmuru her ne kadar dudaklarım artık uyuşmaya başlasa da,
kasıklarına doğru kayıyordu. asıl hedef oraydı çünkü ikimizde biliyorduk bunu. bilmediğimiz tek şey bundan ne kadar haz alacağımızdı...
*)" >*~
bu arada betimleme diyonuz ama hikayenin güzel tarafı beyler ne hissetiğimi anlatmasam kerhane gibişinden ne farkı kalır.. benim hikayem bu beyler kimse dinlemese de biraz daha anlatacağım. -
41.
+10dudaklarım kasıklarına doğru kaydıkça vajinasının kokusu da gelmeye başladı belliki ıslanmıştı. ve kesinlikle kötü değildi koku. bilmiyorum bana kötü gelmedi en azından..
çıtıpıtıdan biraz hallice bi kızdı merve. kendine bakardı ve çekiciliğinde fiziğinin etkisi yadsınamazdı.. vajinasının etrafını öpüyordum ve kasıldığını görebiliyordum..
ama ne kadar yaklaşsamda iç çamaşırını sıyırıp vajinası yalamadım.. henüz vakti değildi. tekrar yukarı çıktım iyiyden iyiye dağılmıştık ikimizde. onun saçının iyice dağılmsı beni iyiden iyiye tahrik ediyordu.
biraz daha sertleşmişti hamlelerim. bu kez ben davrandım ve yavaşça boxerımı çıkardım. eh ne kadar dikildiğini anlatmama gerek yok heralde. zevkin doruklarında geziyorduk.
ilk hamleyi ben yaparak onu cesaretlendirmek istedim. ve itiraz hakkı kalmaması gerekirdi. tekrar beline doğru yöneldim sonra daya aşağı ve ve iç çamaşırına. sıra ondaydı. yavaşça sıyırdım tertemizdi vajinası.
ya o da umuyordu bu birleşmeyi ve hazırlık yaptı ya da her daim bakımlı olduğuydu sebebi. ben ikinciye inandırdım kendimi. iş çamaşını biraz da seri bir şekilde sıyırıp çıkardım.
kollarım ve belim iyice ağrımaya başlamıştı. ama olsun değerdi.. şu anda ikmizde çırılçıplaktık.. -
42.
+7ben biraz doğruldum ve neredeyse kusursuz fiziğini seyre koyuldum. onu utandırmış olmalıyım ki ;
-"şu örtünün altına girebilir miyiz" dedi.
aslında vücudunu seyre doyamamıştım lakin istekleri emirdi benim için örtüyü üzerimize örttük. yanına uzandım. iyice yaklaştık, birbirimize döndük. yüzyüzeyiz ve öpüşüyoruz..
narin vüduyla şu an üzerimde penisimin hizasından biraz aşağıda lakin o da öpücükleriyle adeta benim orgazmıma yardım ediyor. örtü iyiden iyiye
sıyrıldı. kalçasını ve bacaklarını görüyorum. ne harika bir varlık. saçlarını önüne düşünce başının bir hareketiyle diğer yanına atıyor buklelerini..
onu günlerce izleyebilirim öylece. o da kollarının ağrısına dayanamıyor belli bir zaman sonra mecburi olarak biraz daha yukarı kayıyor ağırlığını vücuduma bırakmak için ve
vajinası penisime değiyor.. bu en sevdiğim anlardan birisi nazikçe sürtüyorum bende. gözleri kayıyor hafifçe zevk alıyor meleğim..
yorulduğundan olacak başını bırakıyor göğsüme doğru. artık yukarı geçme zamanı.. -
43.
+10yavaşça yer değiştiriyoruz örtü de başımızı örte kıçımızı açıyor. ne taktan bi malzeme bu sürekli kayıyor.. yukardayım. göğüslerini emdim uzun uzun..
ve en çok oralardan haz duyduğunu anladım. itina gösteriyorum her tepkisine.. vajinasına doğru iniyorum artık. dil darbeleriyle çok fazla bastırmadan tepkisini ölçüyorum.
başımı ve omzumu sıkmasından anlıyorum ki o da doruk noktada artık. dillemeyi pek sevmediğimden ben yukarı doğru çıktım tekrar. bu kez kontol bende.
üst üsteyiz ve zorlukla penisimi vajinasına yaklaştırıyorum. biraz etrafında sürtüyorum ki nazikçe bir giriş olsun zaten ıslanan vajinası bana zorluk çıkarmayacak.
ucunu yavaşça içeri soktum. merveden sert bi nefes alma tepkisi geldi. bu iyiye işaret. çıkardım tekrar biraz soktum yine aynı tepki. iyice ıslandı bu arada.
ve hala dar. bu kez biraz daha soktum ama hal bir elim penisimde ve ben yönlendiriyorum. bu kez gözleri açıldı ama acıdan değil. penisimi artık çıkarmıyorum. sarıldık.
sadece hafif darbelerle sokup çıkarıyorum. köklemeyi asla düşünmedim. canını yakmayı asla istemem.. tempomu biraz daha artırdım ve darbelerim sertleşince
sırtımdaki elleri de sertleşmeye başlıyor. tırnakları uzun değil, iyiki.. arabadaki terimizin 3 katı terledik. ve ben sevdiğim kadınla sevişiyorum..
belli bir müddet bu şekilde devam ettik. ben yoruldukça o üste geçti veya tam tersi. ben boşalmamak adına kısa aralar veiryorum ama gittikçe zor durumlarda kalıyorum.
o an aklımdan içine boşalmak geldi. bir çocuğumuzun olmasını istedim. ama bu aptalca bir fikirdi. hemen sildim zihnimden. ben iyice hızlandım ve neredeyse boşalacaktım ama
o benden önce davrandı bacakları titredi hemen kendini geri çekti ve bi süre öyle kaldı. belki ilkti, belki daha önce boşaldı bilmiyorum..
bende bıraktım artık kendimi ve dışarı boşaldım. ikimizde rahatladık. göğsüme doğru yatmıştı ve nefes alışverişleri belli bir ritmi yakalamıştı.
bu boşalma kısmı aldatıcı gelebilir ama şunu söyleyim eğer aşkla bir sevişme varsa ve ön sevişmeyi iyi ayarlarsanız boşaltmak çok da sorun değil. ki boşalmaya da bilirdi.
yani tamamen fizyolojik ve duygusal. neyse.
ikimizde mutluyduk. -
44.
+7bu aşk sahneleri sevginin vazgeçilmezidir. bi arkadaş niye anlatıyorsun demiş madem bu kadar sevdin. anlatıyorum çünkü ibret alınması gereken çok nokta var, anlatıyorum çünkü içimde biriktirdikçe kalbim ağrıyor..
inanıp inanmamak sizin elinizde hikayede tutarsız yerler zamanlar varsa buyrun açıklarım. ama betimlemelerden kaynaklı ise bi şey diyemem sonuç yaşayan benim ne kadar anlatırsam anlatıyım yaşamın yerini tutmuyor.. -
45.
+17 -1evet neyse. artık beraber olmuştuk. bu birleşme aşkımızı öldürmedi aksine bizi daha çok bağladı birbirimize.. hikayenin geri kalan kısmında sevişme sahnelerini bu kadar uzatmayacağım. hem biraz utandım hemde ihanet gibi hissetmeye başladım. bu yüzden geri kalan kısımda duygusal çalkantılarım ve sonumuz belli olacak.
bu günlük bu kadar beyler. saat 10.00 dan beri durmadan yazıyorum ve 2 dal sigara 2 bardak da çayiçebildim. dediğim gibi geri kalana yarın devam edeceğim ama gibiş sokuş kısımlarını özet geçeceğim. isteyen hikayeyi burada bitirebilir. şuku veren de çükü verenda sağolsun. yarın görüşürürz beyler bileğim gibildi amk.*
öpüyorum gözlerinizden.
-
banane olm
-
bazi insanlar sadece dunyanin
-
turkiyede dogmak
-
dua lipa travlara benziyor
-
bozdun mu ulan kızı
-
abi karı milleti sevilmez zaten
-
çoook sıkıcı
-
sozlugun yavaslik
-
sabahtan beri kakılmışa kakıyom
-
sozluge gelen tum trafik ferredan geliyo aq
-
vajinanın sidikli tadı ve kekremsi kokusu
-
sözlüğe 1 gigolayt ram vermişler amg
-
allah dünya hayatına müdahele etmiyor
-
karının makata aparat taktırnak istiyorum
-
çaylak olan adam niye sinyal atar
-
simetrik olmayan yüz ve göz
-
travesti ile el ele gezen incici
-
ateistlere de bise demiyorum
-
sıradan bir incici cuck aile fotosu
-
beyler geelin re cep tayyibe neden oy verdiklerini
-
a101 den hadi kart alırken kimlik gerekiyor mu
-
muallak taşı gerçekten havada duruyor mu
-
incelller benim kardeşimdir
-
izmirde yine grev mi var
-
habiscan niye caylak laa
-
metroda katledilen kizin odasi
-
kemiği ince toz haline getirip suyla hamur
-
gelin bişey sorcam instada
-
bakircan zencilere boşuna kinleniyor
-
jew slayer ne haber dostum
- / 1