1. 26.
    +10
    yavaşça yer değiştiriyoruz örtü de başımızı örte kıçımızı açıyor. ne taktan bi malzeme bu sürekli kayıyor.. yukardayım. göğüslerini emdim uzun uzun..
    ve en çok oralardan haz duyduğunu anladım. itina gösteriyorum her tepkisine.. vajinasına doğru iniyorum artık. dil darbeleriyle çok fazla bastırmadan tepkisini ölçüyorum.
    başımı ve omzumu sıkmasından anlıyorum ki o da doruk noktada artık. dillemeyi pek sevmediğimden ben yukarı doğru çıktım tekrar. bu kez kontol bende.
    üst üsteyiz ve zorlukla penisimi vajinasına yaklaştırıyorum. biraz etrafında sürtüyorum ki nazikçe bir giriş olsun zaten ıslanan vajinası bana zorluk çıkarmayacak.
    ucunu yavaşça içeri soktum. merveden sert bi nefes alma tepkisi geldi. bu iyiye işaret. çıkardım tekrar biraz soktum yine aynı tepki. iyice ıslandı bu arada.
    ve hala dar. bu kez biraz daha soktum ama hal bir elim penisimde ve ben yönlendiriyorum. bu kez gözleri açıldı ama acıdan değil. penisimi artık çıkarmıyorum. sarıldık.
    sadece hafif darbelerle sokup çıkarıyorum. köklemeyi asla düşünmedim. canını yakmayı asla istemem.. tempomu biraz daha artırdım ve darbelerim sertleşince
    sırtımdaki elleri de sertleşmeye başlıyor. tırnakları uzun değil, iyiki.. arabadaki terimizin 3 katı terledik. ve ben sevdiğim kadınla sevişiyorum..
    belli bir müddet bu şekilde devam ettik. ben yoruldukça o üste geçti veya tam tersi. ben boşalmamak adına kısa aralar veiryorum ama gittikçe zor durumlarda kalıyorum.
    o an aklımdan içine boşalmak geldi. bir çocuğumuzun olmasını istedim. ama bu aptalca bir fikirdi. hemen sildim zihnimden. ben iyice hızlandım ve neredeyse boşalacaktım ama
    o benden önce davrandı bacakları titredi hemen kendini geri çekti ve bi süre öyle kaldı. belki ilkti, belki daha önce boşaldı bilmiyorum..
    bende bıraktım artık kendimi ve dışarı boşaldım. ikimizde rahatladık. göğsüme doğru yatmıştı ve nefes alışverişleri belli bir ritmi yakalamıştı.
    bu boşalma kısmı aldatıcı gelebilir ama şunu söyleyim eğer aşkla bir sevişme varsa ve ön sevişmeyi iyi ayarlarsanız boşaltmak çok da sorun değil. ki boşalmaya da bilirdi.
    yani tamamen fizyolojik ve duygusal. neyse.
    ikimizde mutluyduk.
    ···
  2. 27.
    +5 -5
    beyler ancak yazıyorum laptopta. sol kolum uyuştu adiler hızlı yazacam diye.. zaten yorgunluktan geberiyorum. neyse devam.
    bu çeşme bigi yerler tenha olur suyunu dolduran gider yani. bizde girince oraya merve sordu noldu niye duruyoruz diye. bende başta renk vermemek için susadııım dedim. güldü tabi gamzesine kurban olduğum tamam dedi iç de gel hadi.
    gittim bi elimi yüzümü yıkadım hafif gerindim vs. gibtir olup döndüm arabaya. özellikle kenara çekmiştim arabayı zaten. koltuğa oturunca gözlerine baktım mervenin "seni seviyorum ben merve" dedim. ellerimi uzattım tuttu o da"bende" dedi. ikimizinde gözlerinin içi gülüyordu. birbirini seven iki insan konuşmadan sadece bakarak ne kadar çok şey anlatabilir o an yaşadım. bi süre sonra gözlerim dudaklarına kayıyordu gayri ihtiyari. bunlar kaçamak bakışlardı ama yaklaşmaya başlamıştık birbirimize. ve öpüştük. onu öperken hissettiklerimi yazsam o da başlı başına bir hikaye olur heralde. sevgiyle, aşkla öpüyordum başlangıçta. nefes alış verişlerini dinlemek o kadar güzeldi ki dudağındaki o tat hayatım boyunca almadığım bir lezzetti. bir ömür öpebilirdim onu. nefeslerimiz hızlanmaya başlamıştı biraz biraz ve bu başka şehvetlerin bir habercisiydi sadece. ellerini bıraktım hafif te yan oturduğumuz için zorlanarak sol elimi gömleğinin al düğmesine uzattım. gömlek ve üzerine kazak giymişti. alttan iki düğme açtım. elimi tutu hafifçe itti. beni red mi ediyordu yoksa istemem yan cebime koy durumu mu bilemiyorum nefes alış verişlerimize güvendim ve düğmeleri bırakıp elimi açtığım iki düğmeden içeri soktum. yavaş yavaş tenine dokunmak beni de azdırıyordu ama onun ani irkilmeleri ne durumda olduğunu gösteriyordu.
    sıcacık göğüslerine varmıştım. ama sütyeni çin seddi gibi geçit vermiyordu. bense ince dokunuşlarla o kaleye girmeye kararlıydım..
    ···
  3. 28.
    +10
    dudaklarım kasıklarına doğru kaydıkça vajinasının kokusu da gelmeye başladı belliki ıslanmıştı. ve kesinlikle kötü değildi koku. bilmiyorum bana kötü gelmedi en azından..
    çıtıpıtıdan biraz hallice bi kızdı merve. kendine bakardı ve çekiciliğinde fiziğinin etkisi yadsınamazdı.. vajinasının etrafını öpüyordum ve kasıldığını görebiliyordum..
    ama ne kadar yaklaşsamda iç çamaşırını sıyırıp vajinası yalamadım.. henüz vakti değildi. tekrar yukarı çıktım iyiyden iyiye dağılmıştık ikimizde. onun saçının iyice dağılmsı beni iyiden iyiye tahrik ediyordu.
    biraz daha sertleşmişti hamlelerim. bu kez ben davrandım ve yavaşça boxerımı çıkardım. eh ne kadar dikildiğini anlatmama gerek yok heralde. zevkin doruklarında geziyorduk.
    ilk hamleyi ben yaparak onu cesaretlendirmek istedim. ve itiraz hakkı kalmaması gerekirdi. tekrar beline doğru yöneldim sonra daya aşağı ve ve iç çamaşırına. sıra ondaydı. yavaşça sıyırdım tertemizdi vajinası.
    ya o da umuyordu bu birleşmeyi ve hazırlık yaptı ya da her daim bakımlı olduğuydu sebebi. ben ikinciye inandırdım kendimi. iş çamaşını biraz da seri bir şekilde sıyırıp çıkardım.
    kollarım ve belim iyice ağrımaya başlamıştı. ama olsun değerdi.. şu anda ikmizde çırılçıplaktık..
    ···
  4. 29.
    +9 -1
    bu kadardı beyler.
    o günden sonra cidden üzüldüm yani içten içe kahroldum ama ne kimseye söyledim ne de belli ettim. ne de o günden sonra merveye ulaşmak için çaba harcadım.
    ikimizde biliyoruz çünkü.
    son yaşadıklarımız işte 29 ekim vs. derken şubat tatiliyle beraber yaklaşık 7 ay oldu görmeyeli..
    ~
    bazı sorulara cevap vereyim
    başlık aslında evli bir kadınla ilişkim var olmalıydı doğru ama o başlık açılmış muallakler mecburen bunu açtım. zaten algıda tamamlama denilen bir şey var.
    çoğunuz onu ilişkim diye okudu geçti.

    sonra yaşlar mevzusu ben şu an 26 yaşındayım, o da 27. bu yaşadıklarımız olduğu esnada biraz daha küçüğüz işte anlayın 1 -2 yaş.

    diğer mevzu yazma tarzım, betimlemeler vs sebebiyle zütünden uyduruyo, mabadından çıkarıp yazıyo diye eleştiriler geldi. beyler benim branşım
    türkçe, edebiyat değil. ama çok kitap okurum ben. tahayyül edemeceğiniz kadar çok. o yüzden bardaktan taşanlar bunlar. rahat olun yani uydurma yok.

    son olarak şehirler soruluyor. o kadarını söyleyemem tadir edersiniz ki.

    edit:imla
    ···
  5. 30.
    +4 -6
    ertesi gün tüm öğretmenlerin milli eğitimde gibko bir toplantıya çağırıldığını öğrendim. hemen müdüre gittim hocam toplantı varmış öyle mi dedim, evet hakan hocam sen istersen katılmayabilirsin sana kalmış dedi. sağolun hocam deyip çıktım. olumlu olumsuz bi cevap vermedim.
    öğretmenler odasına gittim bizim arkadaşlara taklıkdım oğlum ücretli olmak var şu hayatta toplantılar bile opsiyonel falan dedim güldük eğlendik iki dakka. bu da odadaydı-kod isim veriyorum artık bu demekten yoruldum amk: merve diyeceğim- ve sözlerimden gitmeyeceğimi anlamış olacak ki ben dolabın başındayken çaktırmadan yanıma gelip belli belirsiz "sen de gelir misin" dedi. bu bir soru değildi, bu bir istekti. ve benim için kırılma anıydı ya kaybedecektim ya da sonu olmayan bir maceraya başlayacaktım. "peki" gülümserken..
    ···
  6. 31.
    +6 -3
    neyse devam ediyorum..

    bundan sonra bu şekilde yiyişmelerimiz birkaç ay daha devam etti ama bir yandanda içim içimi yiyor ulan diyorum kocası görse şimdi adam çıkarsa beylik tabancasını alnımdan vursa sesimi çıkaramam. anlayacağınız ben bu kadına bu kadar aşıkken ondan vazgeçmek zorundaydım.

    bunları düşündükten sonraki gün okul çıkışında beni beklemesini söyledim. tüm hocalar gittikten sonra öğretmenler odasında başbaşa kaldık. yalnız ben durumu hiç çaktırmadığımdan bunun haberi yok ayrılacağımdan neyse bu bi anda yapıştı işte dudaklarıma bende dayanamadım bi 2-3 dakika öpüştük tam ayrılacağımız sırada kapı bir anda açıldı.

    o dakika tabir-i caizse başımdan aşağı kaynar sular döküldü beyler. ayşe nin kocasıydı gelen. araları kötü olduğu için jest yapmak için okula gelmişti ama gördükleri hiç hoş değildi. nitekim oracıkta beni domalttı ve 30 cm lik damarlı yannanıyla beni oracıkta becerdi. daha sonra çırılçıplak soyup zütüme sandalye sokmaya çalıştı.

    anlayacağınız sakın ha sakın evli kadınlarla ilişki yaşamayın beyler sonu hüsran oluyor.
    ···
  7. 32.
    +7 -2
    -"yapamam"

    ne kadar kısa, net ve keskin bir kelime. zihninde farklı cümleler beni kırmayacak belki yıkılmamı engelleyemeyecek ama en azından daha az acıtan
    ifadeler bulabilirdi. eminim bulmuştu ama belli ki o da son kertede hepsini silip attı ve geriye kalan son taş parçasını sapladı bana.

    aslında nedenini çok merak etmiyordum. çünkü bir aylık süreçte istemesemde olası olumsuz cevaplarının nedenlerini de düşünmüştüm. ve muhtemelen
    benim zaten düşündüklerimden birini söyleyecekti. toplum baskısı, kocasına daha fazla ihanet edemeyeceği vs vs.

    -"bir şey demeyecek misin?" diye devam etti az sonra.

    +"benim sorum hayatımızın akış yönünü değiştirecek bir soruydu ve sende olumsuz bir cevap verdiğine göre artık bu yolda devam edemeyeceğimiz anldıbına gelir"
    belki de söylemek istediklerinin hepsini ben demiştim ona bir şey kalmamamıştı diyecek.

    -"nedenini de mi merak etmiyorsun?"

    +"hayır"

    derin bir nefes aldı toparlandı ve "pekala" dedi. sonundaydık artık yolun. güzel gitmiştik ama son engelde duvara çarpmıştık.
    -"ama şunu unutma.." diye cümleye başlamıştı ki elimi kaldırıp dur şeklinde bir işaret yaptım.

    +"lütfen" anlamıştı. bana söyleyeceği sözün ne olduğunu anladığımı anlamıştı. ben sana hep aşıktım diyecekti biliyorum.
    çünkü bütün vücudunuzu yalanlarınıza alet etsenizde bir bakışınız aslında ne demek istediğinizi söyler.
    o kalkınca bi süre sonra bende kalktım. dışarı çıktım. salt oksijen alabileceğim bir yere gitmeliydim zira nefes almakta zorlanmaya başladığımı hissettim..

    şehrin biraz dışında merveyle son gittiğimiz yere gittim. derin derin soludum. kahretsin sanki hala mervenin kokusunu duyuyorum..
    üzülmüştüm.ama bir daha ağlamadım. onunda kendince nedenleri vardı. zihnim hem olumlu hemde olumsuz sonuçlara göre belli bir yol çizmiş gibiydi.
    sanki otomatik davranıyordu vücudum. ve bende kabullendim..
    ···
  8. 33.
    +8 -1
    nerden esti bilmiyorum, -belkide yıllar önce kontrol altına almam gereken id'imin baskısı sonucudur-

    +"biliyor musun" dedim "en çok neyin hayalini kuruyorum"
    -"neyin?"
    +"elinden tutup parka zütürdüğüm, kaydırağın en üstüne çıkarıp aşağıda ellerimi açıp onu bekleyen, renkli gözlü güzelliğini senden alan bir kız çocuğumun olması hayalini kuruyorum" dedim.
    -"g ggerçekten mi" dedi. hafif kekeleyerek.
    daha sıkı tuttum elini,
    +"sen de istemez miydin" dedim daha ileri giderek. aşkın verdiği bir cesaret miydi bu?
    ürkek bir şekilde,
    -"evet isterdim dedi" eminim ki aklından büyük bir coşkuyla ve istekle söylerdi ama aşkının baskın gelemediği mantığının bir yarısı
    hala onu kontrol ediyordu..

    o ana kadar kurduğum en güzel cümle buydu. aşkımı ondan çocuk sahibi olacak kadar belli etmiştim. ikimizde biliyorduk ki bu bildğimiz anlamda
    bir çocuğa sahip olmaktan çok birbimize ait olma isteğiydi.. ve o istek yazın gerçekleşecekti.
    ···
  9. 34.
    +4 -5
    15-20 dakika sürdüm. hız yapmayı oldum olası sevmemişimdir yakarım sigaramı açarım cd çalarımı klagib müziğimi dinleye dinleye giderim. keyif alırım.
    arada dikiz aynasından bakıyorum ama renk vermiyor kaçamak bakışlarıma kaçamak bakışarla cevap veriyor.

    ben bozdum bach'ın müziğini
    + "nasılsın"
    - "iyiyim, sen nasılsın" dedi
    + "bilmiyorum" dedim "sen iyiysen ben de.." sonunu getirmedim gerek yoktu anlamıştı.
    bir şey demedi.

    bir on dakika kadar daha sürdü saate bakmıyorum ama müziğin süresinden tahmin edebiliyorum.
    + "kahvaltı yaptın mı" dedim
    - "yapmadım"
    daha önce çok defa kullandığım bir yol olduğu için nerde gözlemeci var nerde köy kahvaltısı var bilirim. biraz sonra ikinci reklamdan sağa döndüm.
    xxxx'in yeri köy kahvaltısı, mangal vs vs.

    kahvlatılıklar çaylar geldi hava da güzel bir tek sevdiceğim mutsuz gibi ve benim bir şey yapmam lazım.
    çayına şeker atışını izliyorum şimdi, karıştırdı bir yudum aldı sanki çayın o narin teninde izlediği yolu görüyorum ve kendi kendime eğer diyorum yaktıysan boğazını seni bir daha içmeyeceğim çay. rest çekiyorum çaya.
    -"güzelmiş" dedi.
    bir yudumda ben aldım şekersiz çayımdan barış ilan etmiştik.
    +"siz" dedim, "vitrin çocukları böyle kaliteli kahvaltılara alışkın değilsinizdir dokunmasın " dedim gülerek.
    - "siz çok alışkınsınız sanki beyfendi geçen kurban olanları herkes biliyor" dedi (kurbanda ki olayları gibtir edin önemli değil)
    ve bunları söylerken biraz da olsa keyfinin yerine geldiğini gördüm ya olsundu laf da soksa güler geçerimdi.

    edit: imla
    ···
  10. 35.
    +7 -1
    çok daha özenli giyindiği her halinden belliydi. ya da bana öyle geliyordu. onun oda tutması daha kolay oldu kimliğini gösterdiği için.
    halledince hafifçe bana döndü tamam der gibi eğilip ayağa kalktım ve asansörün önünde beklemeye başladık. film gibiydi.
    başkalarıda vardı bekleyen asansöre bindik topluca. hiç konuşmadık. o inince bende indim peşinden biraz daha yavaşladım ve odasına
    girince bende odaya doğru yöneldim birkaç dakika sonra. resmen ellerim titriyordu.. kapıyı vurdum,
    konrtol amaçlı "buyrun " dedi. "benim" dedim sadece ve kapı açıldı, içeri girdim ve kapandı.
    ellerini tuttum, bıraksam kalbim yuvasından fırlayıp balkondan kendini özgürlüğe bırakacak gibiydi.. neden sonra bir şey demedik sadece sarıldık birbirimize..
    konuşmanın manası kalmamıştı. artık başbaşaydık ve kalplerimizin senfonisini dinliyorduk.. ne ahenkli bir ses..
    yanyana oturduk yatağa. kendimde hala uzun ve anlamlı cümleler kurma cesaretini göremiyordum.. saçlarını okşadım. gözlerini kapadı o esnada.
    aşkla sevgiyle dokunulmayalı kimbilir ne kadar olmuştur diye düşündüm.. üzüldüm.

    +"sensiz geçirdiğim süre yıllar gibi geliyor artık" dedim.
    -"benim de" dedi. kısa cevaplar vermeyi hep severdi. kısa ama net.
    +"gözlerine baktığım zaman derinlerde çok derinlerde üzüntü görüyorum" dedim.
    -"evet" dedi. "seni neden bu kadar geç tanıdığımın üzüntüsü"
    o an balkona çıkıp kadir abimiz gibi seviyorum uleeen diye bağırasım geldi. aşıktı bana, benim ona olduğum gibi.
    biraz daha yaklaştım başını göğsüme yasladım. uzun uzun kokusunu soludum. hiç unutmayım diye kokusunu..
    ~
    evet beyler. orada buluşmamız malumun ilanıydı aslında. bundan sonra olacaklar sadece aşkla hissedilebilecek hareketler. +18.
    isteyen olursa anlatırım ama bu aşk hikayesini bölmemek adına bu gidişat iyi diyorum. yok biz bu saate kadar erotizmi bekledik derseniz anlatırım..
    ···
  11. 36.
    +3 -5
    giblemiyoruuzz
    ···
  12. 37.
    +4 -3
    seminerde pek bi tak olmadı ben bir iki tanıdıkla karşılaşınca merveden biraz uzaklaştım haliyle. dönüş yolundayız.
    bu kez biraz daha erken davranıp kontağı çalıştırınca elimi uzattım, anlamıştı gülümseyerek sımsıkı tuttu elimi ve sarıldı yine yarım saat kadar bu şekilde gittik elim uyuştu ama kopsa yine bırakmadım elini.
    radyo açmıştım bu kez. pek radyo dinlemem hangisi olduğunu hatırlamıyorum ama gibko bi yarışma programı vardı. iki kişi arıyo radyocu soruyo ilk cevaplayana anasının dıbını yolluyo gibi bi formatı var neyse bi soru çıktı bu iki malda bilemedi bende bi yerden duymuştum yapıştırdım cevabı fibula diye. radyocuda biraz sonra cevabımız fibula olacaktı deyince benimki ho yanağımdan kocaman öpüverdi. lan şaşırdım bi an sevindim de bi garip oldum yani. güldüm "bu neydi şimdi" dedim. "soruyu bildin ya" dedi masumca. ölürüm sana dedim içimden. sonraki iki soruyu da bildim ve iki öpücüğüde aldım. artık o an ölsem gülerek ölürdüm heralde o kadar mutluyum amk. neyse sonraki soruyu bilemedim üzülüyorum falan yalandan güye öpücüğü kaçırdık diye bu kez daha büyük öptü. bu kez sormadım neden diye.
    neyse bir müddet daha gittik. duble yollarda bilirsiniz sağında solunda çeşme vs varsa oralarda yola biraz çıkıntı yaparlar kamyoncular işte yoldan geçenler dursun diye. bildiniz mi. hah işte bunlardan birini ilerde görünce bende sinyalimi verdim girdim.
    ···
  13. 38.
    +7
    bu arkadaşta erkeğin huursu işte gavatta diyebilirsiniz takip edin evlenince karısını gibelim
    ···
  14. 39.
    +7
    @65 sen zihnini kemirirken, merveyi de o gece kocasi kemiriyor ve cilginlar gibi gibiyordu askini.
    ···
  15. 40.
    +7
    sizin yetiştireceğiniz neslin amk. okuldakı ögretmenler fuckbudylık yapıyolar.

    püüü amk
    ···
  16. 41.
    +7
    bu aşk sahneleri sevginin vazgeçilmezidir. bi arkadaş niye anlatıyorsun demiş madem bu kadar sevdin. anlatıyorum çünkü ibret alınması gereken çok nokta var, anlatıyorum çünkü içimde biriktirdikçe kalbim ağrıyor..
    inanıp inanmamak sizin elinizde hikayede tutarsız yerler zamanlar varsa buyrun açıklarım. ama betimlemelerden kaynaklı ise bi şey diyemem sonuç yaşayan benim ne kadar anlatırsam anlatıyım yaşamın yerini tutmuyor..
    ···
  17. 42.
    +7
    karaktersiz kadın. öyle insanlardan nefret ediyorum eğer gibici bir insansan gib geç sonrada kocasına haber ver karın böyle huur diye
    ···
  18. 43.
    +6 -1
    daha sıkı tuttum elini ona doğru döndüm ve yaklaştım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.ama geri çekilmedim çünkü kokusunu doya doya içime
    çekmeyeli aylar olmuştu şu an hissettiğim duygunun ve kokunun sarhoşluğunu doyasıya yaşamak istiyordum.. sarıldık.sımsıkı. onunda derin nefesler
    aldığını hissettim, rahatlamıştı. ikimizde rahatlamıştık. bi süre öyle duruk. ben bir daha böyle bir durumun olmasına izin vermeyeceğimi ve onu çok özlediğimi anlattım.
    o da ayrı kaldığımız günlerde beni unutmaya çalıştığını ama bu aşka bu duyguyu yakıştaramadığını itiraf etti.
    mutluyduk yeniden. arkama yaslandım derin bir nefes alıp verdim. elimi camdan çıkarıp çırağa iki çay işaretini yaptım. çaylar geldi içtik pek konuşmadık bu sürede
    bakışmak yetiyordu ikimize de. sevgiyle bakan iki göz varken destan yazmaya ne hacet.. çaylar bitince saate baktı "artık gidelim" dedi.
    "gitmeden" dedim "son bir şey söyleyeceğim"
    dinliyorum anldıbına gelen bir hareket yaptı başıyla.
    +"bu yaşadıklarımızın adı aşk".."ve bir o kadar da ihanet." ..irkildi
    "mutsuz bir evliliğin olduğunu biliyorum" kelimleleri birbirine bağlayamıyorum. laf cambazlığı yapmanın artık gereği yoktu. varmak istediğim cümleyi söyledim.
    "kocandan boşanmanı istiyorum"..
    ···
  19. 44.
    +3 -4
    seminer 5 gün sonraydı bu beş gün normal geçti her zamanki gibi yani. ben bir taraftan aptal aşık hayaller kuruyorum bir taraftan da olum evli kadın yapma etme diyorum.
    hala gün gibi aklımda günlerden salı. sabah saat 7.30 da xxxx meydanından seni alayım diye sözleştik önceki gün,
    sabah 7.25 meydandayım. arabamda. evgeny grinko çalıyor fonda(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM).
    7.30 saatime baktım, köşeden göründü meleğim..ve yanında belki de azrailim kocası.
    hızlı hızlı geliyorlar gözlerim mi kararıyor, beynim karıncalanıyor sanki. ellerim de terlemeye başladı, benim ellerim hiç terlemez ki..
    aralarında ne geçti bilmiyorum ama ikisininde suratı asıktı. yaklaşınca camı açtım soğuk bir "günaydın" dedi kocası. cevap verdim aynı şekilde.. arka koltuğa oturdu merve. "iyi yolculuklar" diledi kocası "eyvallah" dedim ve sürdüm.
    ···
  20. 45.
    +7
    ben biraz doğruldum ve neredeyse kusursuz fiziğini seyre koyuldum. onu utandırmış olmalıyım ki ;
    -"şu örtünün altına girebilir miyiz" dedi.
    aslında vücudunu seyre doyamamıştım lakin istekleri emirdi benim için örtüyü üzerimize örttük. yanına uzandım. iyice yaklaştık, birbirimize döndük. yüzyüzeyiz ve öpüşüyoruz..
    narin vüduyla şu an üzerimde penisimin hizasından biraz aşağıda lakin o da öpücükleriyle adeta benim orgazmıma yardım ediyor. örtü iyiden iyiye
    sıyrıldı. kalçasını ve bacaklarını görüyorum. ne harika bir varlık. saçlarını önüne düşünce başının bir hareketiyle diğer yanına atıyor buklelerini..
    onu günlerce izleyebilirim öylece. o da kollarının ağrısına dayanamıyor belli bir zaman sonra mecburi olarak biraz daha yukarı kayıyor ağırlığını vücuduma bırakmak için ve
    vajinası penisime değiyor.. bu en sevdiğim anlardan birisi nazikçe sürtüyorum bende. gözleri kayıyor hafifçe zevk alıyor meleğim..
    yorulduğundan olacak başını bırakıyor göğsüme doğru. artık yukarı geçme zamanı..
    ···