1. 26.
    0
    okeyin nasıl oynandığını bilirim ama sürekli olarak biten bir tip olmadım hiç. çok nadir bitebiliyorum. o zamanlarda öyleydi şimdide öyle. kız 2 oyun üst üste bitti. 3. elde benim elim kötü bu elde sen bitiver dedi alaycı bir tavırla. şans o olacak ki el diğerlerinden daha sağlam gelmişti. bitmeye müsait bir el diyebiliriz. bi süre sonra tekteydim. 3 tane 7li dizmem gerekiyordu fakat 2 7li vardı. mert solumdaydı. 3 atmıştı. yerden bir tane taş çektim ve 7'ydi. bitmiştim. mert tüline isyan ediyordu. sonra bana bakarak gizem iyi oynamıyo olsa işin vardı oğlum dedi. o anda kızın isminin gizem olduğunu öğrendim. öncesinde tülin kıza hayatım, bebeğim mert kıza kanka diyordu. ismi hiç geçmemişti. ondan sonra o dörtlü olarak oyunu bırakıp masaya oturduk. hocaların ve öğrencilerin dedikodularını yapıyorduk 4 kişi bildiğiniz. gizemlede karşılıklı belli başlı diyaloglarımız gerçekleşiyordu. hiç bir şekilde samimiliğe yönelik değil gerçekten adam gibi konuşuyorduk.
    ···
  2. 27.
    0
    bi süre sonra herkes dağılmaya başladı. kızlarda kalkalım dediler. benim aklımda onları eve bırakmak falan yoktu aslında. mert biz sizi eve bırakırız isterseniz? dedi. bende kaldığınız evler birbirine yakınsa benim için problem olmaz dedim haliyle. normalde evleri birbirine çok zıt iki yerde oturuyorlarmış. fakat gizem o gece tülinlerde kalacakmış. bu yüzden iki kişi içinde adres aynı olunca bırakın dediler. herkes kendi hesabını ödedikten sonra cafeden çıktık. evleri bulunduğumuz noktadan 20 dakika kadardı yürüyerek. yavaş yavaş yürümeye başlamıştık. ufak ve tatlı sohbetlerle ilerliyorduk. bir süre sonra tülinle mert önde yürümeye başladılar. bu istemli olarak yapılan bir şey değildi. öylesineydi yani. gizemde benim yanımdaydı. parmaklarımda ki dövmelerin hoş durmadığını söyledi gülerek. bende haklısın yaptırdığımda lisedeydim. hataydı ama lisede yaptığım ilk hata değil dedim ukala bir şekilde. böylece net olarak uzun bir sohbete başladık. arada gülüyor arada ciddi bir şekilde konuşuyorduk. bir süre sonra sohbet iyice kıvdıbına gelmişti ama aynı zamanda evlerinin sokağına da gelmiştik. sokakta aile bireyleri görmemesi adına sokağın girişince kendilerini bıraktık. onlar gidince bizde kendi yolumuza yürümeye başladık mertle beraber
    ···
  3. 28.
    0
    mert okulda çoğu kişiden daha çok sevdiğim bir çocuktu. dürüsttü ve dobraydı. eleştirileri hiç çekinmeden söyleyen karşısındakinin arkasından ciddi ciddi asla konuşmayan bir tipti. evde çok sıkılıyorum teyzemlerle. bu gece işin yoksa sana geleyim dedi. ne işim olacak amk , ilk size gidelim bi üstünü değiş gidelim bize dedim bende. evine geldikten sonra üstünü değiştirdi bu sonra bize kaçtık. bize geldiğimizde evimin atmosferini beğendiğini 15 dakkada 1 söylemeye başladı bu. tülinle mesajlasıyordu gece. tülin ( adıma takma olarak yavuz diyorum. ) yavuz napıyor demiş. mert döndü napıyo diyim kanka dedi bana. bende zıbarıyo de amk ne biliyim napıyorum dedim. kapandı gitti o arada mevzu. saat 3 civarında tanımadığım bi numaradan mesaj geldi. yavuz bey. diye. merte numarayı sordum. numarayı çevirip aradı kimmiş diye. ismi gizem gözüktü. allah allah nerden çıktı dedim. efendim? diyerek mesaja cevap verdim.
    ···
  4. 29.
    0
    gizem ben."numaranı tülinden aldım. tülinde mertten almış." oha diye bi tepki verdim. ondan sonra sms üzerinde sıkı bir muhabbet çevirmeye başladık. anlattıkça anlatıyordum , anlattıkça anlatıyordu. ağzı iyi laf yapıyordu kendini dinlettiriyordu. kafa dengi olduğumuzu onaylayarak en yakın zamanda tekrar buluşmak üzere bir birimize söz verdik. sabaha karşı 5 gibi falan ben sızmışım. mertte benden hemen sonra film izlemeye başlamış. ama o da filmi bitirmeden uyuya kalmış. telefonda 2 kısa mesaj vardı okunmamış. okudum onları. ikiside geceden ve gizemdendi. birisi tabi ki haklısındı. diğeri ise mert uyuyakaldığını söyledi , tatlı rüyalar * dı. garip bi suçluluk hissi uyandı bende. kusura bakma uyuya kalmışım gece demek zorunda hissettim kendimi sabah. ve dedimde. onlarda bayağı geç yatmış olacaklardı mesajıma 2-3 saat boyunca cevap gelmedi.
    ···
  5. 30.
    0
    mertle beraber kahvaltı yaptık. mert kahvaltıdan sonra okulda görüşürüz diyerekten evden gitti. pazar günlerini evde geçirmeyi severim. duşa girip çıktıktan sonra televizyon karşısında meyve yiyerek pinekliyordum. bi süre sonra televizyondan sıkıldım ve bir film taktım. akıl defteri vardı televizyon sehpasının önünde. başka film aramak zor geldiği için o filmi taktım bende. herkes güzel yorumlar yapıyordu filme ama konusu pek hoşuma gitmemişti anlatılanlara göre. ama gerçekten film aramak zor geldiği için o filmi taktım. o sırada gizemler uyanmıştı. napıyosun diye mesaj attı gizem. bende hiç film açıcam simdi sen? dedim. o da hiç tülinlerden çıktım eve gidesim yok öyle işte dedi. bende hiç bir duygusal amaç beslemeden bizde film izlemeyi teklif ettim kendisine o da kabul etti. bizim eve gelmesi için bineceği otobüsü ve nerde ineceğini söyledim. evide indikten sonra tarif ettim. evim incin değildi hiç bir sıkıntı yoktu. kıza karşı öyle bir şey hissetmediğim için kendimide kasmıyordum.
    ···
  6. 31.
    0
    otururken mesaj geldi. kapıdayım , her şeyi söyledin ama hangi zil olduğunu söylemedin ayrıca bu zillerde neden isim yazmıyo? demişti. otomatiğe bastıktan sonra 3e bas asansörde. diyerek mesaj attım. kapıda bekliyordum. gelmişti. üstünde günlük kıyafetler vardı. ne dar ne bol bir mavi kot pantolon üstünde maviyle uyum sağlayan muhteşem bir beyaz sweet vardı. kumral olmasına rağmen beyaz sırıtmıyordu. içeri geçti. kapıyı kapattım. hangi odaya geçeceğini sordu. bende en son ki odaya geç dedim ellerinde ki poşetleri alarak. çantasını vestiyere astı ben mutfağa girince o da arkamdan geldi. yardım etsem fena olmaz iyice öküz olmıyım zaten rahatsız ettim seni de dedi. bende , ben teklif ettim gelmeni niye rahatsız olayım? dedim. olsun olsun diyerek bana yardım etti cipsleri tabaklara döküp içeri geçtik. filmi izlemeye başladık. filmi o da izlememişti. iyi denk gelmişti yani
    ···
  7. 32.
    0
    koltukta iki yabancı gibi oturmuyorduk. yeni tanışmamıza rağmen çekingen bir yapısı yoktu. filmi izlerken aklıma onu ilk gördüğüm gün geldi ve ne düşündüğünü merak ettiğimi hatırladım. film bittikten sonra sormak üzere filme odaklandım. dediğim gibi iki yabancı gibi değildik. aramızda cips tabakları vardı sadece. hiç bir tensel temas olmuyordu. filmde anlamadığı ve etkilendiği yerlerde sesli tepkiler veriyordu

    (bkz: nası ya nası oluyo kii)
    (bkz: adam çok etkileyici konuştu ya)

    cipsler bittikten sonra tabakları birlikte mutfağa zütürdük. koridorda bir lavabo var. onda ellerimi yıkamak üzereydim ki bir kıç yedim. kibar ol bayana yol ver diyerek güldü. ellerini yıkadı. içeri geçti. bende ellerimi yıkarken fesüpanallah çekip yerime geçtim. film anlatılanların aksine çok iyiydi. anlatamıyorlarmış filmi bunu anlamıştım. bir daha kimseye bu film nasıldı diye sormamaya o gün karar verdim zaten. gizemde filmi bayağı beğenmişti. saat 18 sularında ben kalkıyım artık dedi. bende bırakıyım seni diyerek pardesüme davrandım. ama yok beni kuzenler alıcak şu caddeden dedi. caddeye kadar bırakıyım dedim. o da tamam o zaman dedi. beraber caddeye çıktık. kuzenleri geldi bende onları görünce hoşçakal diyip oradan uzaklaştım.
    ···
  8. 33.
    +1
    eve vardığımda " hay gibeyim neyi düşündüğünü sormaya unuttuk iyi mi " dedim amk. bir küfür etmeye başladım anlatamam. sonra neyse sorarım gördüğümde deyip yattım amk. televizyon falan izledim. takıldım işte. o sene üçüncü sınıftım. dersler ağırdı. finaller yaklaşınca eve kapandım ders çalışmaya başladım. gizemle o ara ne denk gelebildik ne de uzun uzun sohbet edebildik. halinden hatrından haberim oluyordu sadece. iyiyim diyordu hep. finallerde gelip geçtikten sonra rahatlamıştım. stresim yoktu en azından artık.
    ···
  9. 34.
    0
    @75 1.72 panpa devam ediyorum.
    ···
  10. 35.
    +1
    stabil olarak öğleleri mesajlasmıyorduk. o arkadaşlarıyla vakit geçiriyor ben arkadaşlarımla vakit geçiriyordum. geceleri fena sohbet dönüyordu. film izlediğimizden beri hiç görüşmemiştik. gece bayağı sohbet ettik yine. aynı bu gece gibi uyku tutmuyan bir geceydi o gecede. sabaha karşı 6 sularıydı herhalde kıza sabah kahvaltıya gidelim beraber istersen? hanidir beri görüşmüyoruz dertleşiriz biraz dedim. aklımda kızın o gün ne düşündüğü vardı. ya insan böyle ufak şeylere kafayı taktı mı merak ederde eder ya. benim ki de öyle oldu. çok önemli bir şey değildi belki ama merak ediyordum. kahvaltıyı kabul ederse illa ki o günü ona hatırlatacak , anımsatıcak ne düşündüğünü soracaktım. özel bir şeydi derse bile benim için konu kapanacaktı. ama onun cevap vermesi gerekiyordu. benim için önemli olan bu konu hakkında cevap alabilmekti , sonuca ulaşmak değil.
    ···
  11. 36.
    +1
    uyuya kalmazsam olur ama haberin olsun sabahın köründe senin için süslenemem. bu ne hal dersen görünce öldürürüm seni dedi. güldük sonra bayağı. saat 8 sularında kahvaltıya gideceğimiz yerin yakınında bir mevkide buluştuk. o sabah gözüme çok farklı gelmişti. bu farklılık incin ve hazırlıksız gelmesindendi. ama düşündüğünüz gibi kötü bir farklılık değil aksine hoş bir farklılıktı. sadece şampuanla yeni yıkanmış adeta kış gününde kokusuyla olduğumuz yere bahar havası katan incin saçları , kendine göre bol yeşil çizgili bir polo t-shirt altına da pembe bir eşofman giymişti. en altada beyaz bir nike ayakkabı. o kadar tatlı gelmişti ki gözüme anlatamam. mekana girdiğimizde sohbet etmeye başladık siparişi verdikten sonra. fakat ben kendimi sıktığımı rahat konuşamadığımı farkettim kızın karşısında. nerden çıktı bilmiyorum konu eşref abiye geldi kampüs kantincimiz olan. dedim içimden aha tam yeri sor soruyu.
    ···
  12. 37.
    +2
    " ya bilmiyorum hatırlar mısın ama bir okul günü kantinde dalgın dalgın oturuyordun sen yalnız başına. bayağı dalgındın. eşref abiye selam verip çıktın eve gittin sen " dedim. baktı bana böyle anlamsız anlamsız. " ben bunu genelde yaparım hangisinden bahsediyorsun? " dedi. " cafede okey oynadığımız günü hatırlıyosun? onun bi gün öncesi. " dedim. " evet , hatırlıyorum. ne oldu ki ? " dedi. " çok dalgındın. sanki bir şeye kafan takılmış gibi. o an çok düşündüm , tahmin etmeye çalıştım kendi kendime ne düşünüyor bu kız diye. " dedim. güldü bana " beni mi kesiyordun kantinde? " dedi. züt gibi kaldım amk. güldü bayağı ben sustum sonra. sonra o da sustu. " hocayla tartışmıştım o gün ben. " dedi sonra. ben cevabımı aldığım için rahatlamış ve huzurluydum. " peki bakalım " dedim. ama dediğim gibi kızın karşısında kendimi rahat hissedemiyordum. her zamankinden farklıydı.
    ···
  13. 38.
    0
    @83 3 sene önce ayrıldığımız ve kendisinden bir oğlumun bulunduğu eşim kardeşim.
    ···
  14. 39.
    0
    o sırada siparişler geldi. 2 sıcak simit çay zeytin peynir domates karıştırılımış bir tabakla geldi. beraber yedik. sohbet sohbeti açtı. sabah vaktini atlattıktan sonra kafam yerine iyice gelmeye başladı. kafam yerine geldikçe kızdan hoşlandığımı farkettim. napacağımı şaşırdım. çünkü kız beni etkilemek için özel bir çaba göstermiyordu. bende ondan böyle bir şey hiç bir zaman beklemiyordum. her şey bir anda çok değişti hayatımda. geceleri kitap okumak yerine gizemi düşünmeye başladım. onunla mesajlasırken bile onu düşündüm.
    ···
  15. 40.
    +1
    bir iki hafta böyle idare etmeye çalıştım. ama gizemle karşılaşmalarımız ve sohbetlerimiz git gide artıyor samimiliğimizde aynı derece sınırlarını azdan aza genişliyordu. her görüşümde ondan daha fazla etkileniyordum. bir gece oturup sadece düşünmeye karar verdim. napmam gerekti? açılmalı mıydım? onu kaybetmekten korkuyordum çünkü gerçekten bana iyi arkadaşlık eden biriydi. sigarayı bırakmam gerektiğini söyleyen tek arkadasım oydu. ders çalışmaya teşvik ettiren falan. her gece bak mutlaka dersine calıs ders bırakma bu sene hiç deyip dururdu. bende sinir olurdum. ne uyuzsun ya iki dakka keyfimiz var şurda konuşuyoruz , taktın derse diyip tavır atardım bende. kötülüğünü istiyoruz sanki diyip üste çıkardı oda haliyle. bunları düşününce ne bileyim. bir cesaret geldi ve açılma kararına vardım
    ···
  16. 41.
    +1
    insanlarda yüz yüze konuşmakta iyiyimdir. sadece hoşnut olmayacağından korkuyordum. bundan memnun olmayacağından arkadaşlığımızı bitireceğinden. okulda mesaj attım. " eşraf abinin oraya gelir misin? " diye. " geliyorum bir şey mi oldu? iyi misin? " dedi. bende " iyiyim , sorun yok. sadece konuşmamız gerek. " dedim. " geliyorum. " dedi. 5 dakka geçmedi damladı hemen. oturdu karşıma. gözlerinin içine bakıp " öncelikle özür dilerim. " diyerek cümleye başladım..
    ···
  17. 42.
    +1
    " ne için? yavuz iyi olduğuna emin misin? " dedi. " bu zamana kadar bana hep arkadaş gözüyle baktın. ama ben buna sadık olamadım. seni kendimden alamadım. geçtiğimiz haftalarda sana kendimi rahat ifade edemediğimi farkettim. senden hoşlanıyorum. " dedim. güldü şöyle bi sessizce. sustu cevap vermedi. " özür dilerim. " dedim tekrar. " niye özür dilediğini hala anlamadım" dedi. tekrar ettim. " sana sadık olamadım arkadaşlığına.. " dedim. " duyguların yüzünden kendini suçlama , eğer duygularına yön verebilecek olsaydık hoşlandığın kişi asla ben olmazdım. " dedi. çok doğru bir cümle kurmuştu. ne diyeceğimi bilmiyordum. her şey anlamsızdı.
    ···
  18. 43.
    0
    @90 36 şu an kardeşim.
    ···
  19. 44.
    +3
    en sonunda tek diyebileceğim " yani? " oldu. gözlerime baktı. 20-30 saniye kadar durmadan hiç gözlerini kaçırmadan gözlerime baktı. " yavuz , ben uyumayı çok severim biliyo musun? " dedi. masadan kalktı ve okuldan dışarı çıktı. anlamamıştım. ne demek istediğini , ne cevap verdiğini ne ima ettiğini. zaten beyin amcıklaması yaşıyordum iyice dıbına koydu gitti. gizemden hoşlandığımı gizem dışında kimseye söylememiştim. tepkileri ne olurdu bilmiyorum. son zamanlarda gizemle fazla vakit geçirdiğimin farkında olan arkadaşlarımsa bizi yakın iki arkadaş olarak görüyordu. kahvaltıdan önce bende öyle görüyordum. fakat artık gizemin bende ki yeri bambaşkaydı.
    ···
  20. 45.
    +3
    gece olduğunda mesaj attım " ne demek istedin? " diye. kendin bulduğunda her şeyi anlayacaksın dedi. 5-6 gün boyunca düşündüm. ne demek istemiş olabilir diye. en sonunda bir arkadaşıma anlatmaya karar verdim. rahatlamam gerekti. bunun için en uygun isim mert olacaktı. ne de olsa hem gizemi hem beni tanıyordu. bir akşam bize çağırdım. gizemle olanları anlattım. şaşkınlıktan belli bi süre mantıklı yorum yapamadı. fakat sonra gözümü açtı. gizem uykuyu çok severmiş. gecelerini tülinle kalmadığı sürece kimseyle paylaşmaz uzun uykularla tanınırmış arkadaş çevresinde. fakat gizemle nerdeyse her gece 4.30 a kadar en az konuşup sohbet ediyorduk. az çok çözmeye başlamıştım.
    ···