-
26.
+26Elifle liseye giderken tanışmıştık. Ondan önce çok fazla kızla çıkmıştım ama hiç birine ısınamayıp konuşmamıştım fazla. Ama elifle tanıştığım günden sonra hayat benim için anlam kazanmıştı. Yaşamak daha da bi güzel olmuştu. Belki de ilk aşkı onunla yaşamıştım ben. ikimizde birbirimizi deliler gibi sevdik, hatta o kadar sevdik ki kendimizden bile kıskanmaya başlamıştık. 2 sene kadar süren bi ilişkimiz olmuştu. Acısıyla tatlısıyla 2 sene geçirmiştim kendisiyle. Bana sevmeyi, sevilmeyi, kıskanmayı, kıskanılmayı, değer vermeyi öğreten ilk kişiydi kendisi. Ama 2 sene boyunca birbirini tanıyan 2 insana dönüştürmüştü zaman bizi. Gün geçtikçe sevgimiz alışkanlığa dönmüş, birbirimizin kıymetini anlamamaya başlamıştık. Ve böylesi zamanlarda en ufak bir tartışma bile çekilmeyecek kadar büyük bir sorun olarak görülüyordu. içimizde hala sevgi olsa da böyle devam ederek birbirimizi üzmeyelim, kötü anılarla hatırlanacağımıza güzel anılarla hatırlayalım birbirimizi dedik ve anlaşarak ayrılmıştık.
-
-
1.
0sen hala bu kiza birseyler hissediyorsun delikanli
-
1.
-
27.
+26ben seni sevemiyorum. Seni sevmeyen birisiyle mi devam edeceksin yoluna. Kendini seven birisini bul, benden iyilerini hakediyosun. Kendine iyi bak " diyerek kalktım masadan ve dışarı çıktım. Hayatımda ilk defa bi kızı böyle masada terkederek kalkmıştım. içimde bi vicdan azabı vardı, insanları üzmeyi pek seven birisi değilimdir. Keşke başka yolu olsaydı ama her türlü üzülecekti zaten, biraz ağır konuşayım ki bana karşı içinde bişey kalmasın diye düşünerekten böyle konuşmuştum. Az ilerledikten sonra uzaktan cafenin içine baktım göz ucuyla. Hala masada oturuyordu. Cebimden bi dal sigara çıkarıp yaktım, başım öne eğik bi şekilde yoluma devam ettim.
Ayrılığımızın üzerinden 3-4 gün geçmişti. Ne bir mesaj atmıştı, ne de ulaşmaya çalışmıştı. Bu durumdan memnundum, böyle olmasını istiyordum çünkü. Artık sevdiğim tek bi insan vardı, o da benim için imkansızdı. Onun hayaliyle yaşamak zorundaydım, olanları bilse beni kabul etmezdi, yalan üzerine kurulu bir ilişkimizde olsun istemiyordum. Buna alışmak zorundaydım, beni tamamlayan insanı bulup kaybetmiştim, ve şimdi ekgib olmanın verdiği acıyla yaşamak düşmüştü banada. Bu bile yaptıklarımın cezasını çekmem için yeterli bi cezaydı, ama yaşayacaklarımın sadece başlangıcıydı aslında. -
28.
+26 -1. O cafede saatlerce oturup, yorgunluğumuzun geçmesini bekleyip kavgayı konuşmuştuk. Kafama takılan tek şey o elemanların nereden çıktığıydı. Mustafaya sordum " etraf bomboştu bu elemanlar birden nereden çıktılar" diye. Zeytiburnu sahilinde denizin dibinde koca koca taşlar var, balıkçılar falan o taşların üstünde balık tutar genelde. Sahil kısmı daha yüksektedir oraya göre. Bu elemanlarda ya önceden oraya saklanıp kavgayı beklemişler yada ilerden taşlık alana inip bizim oradan çıkmışlar sanırım, detayını bilmiyoruz. Bu mesele de burada kapanmış oldu, çünkü o günden sonra çocuktan hep bi mesaj daha bekledim intikamlarını almak isterler diye, mesaj falan gelmedi ama. Belkide onlar kendilerini yendi, bizi kaçtılar diye düşünmüş olabilirler ufak bi ihtimal olsada. O akşam yatağa yattığımda kendimi çok sakin hissediyordum, deşarj olmuş gibiydim. Ağrılarımın ve yorgunluğumun üzerine güzel bir uyku çekmek istiyordum fakat istemesem de aklımdan ufaktan ufağa geçiyordu, bi kız için değer mi bunları yaptığıma..
-
29.
+24Kızlarla tanıştık, hepsininde gözleri benim üzerimdeydi, sanki kızı istemeye gelmişiz gibi alıcı göcüyle baktılar hepsi, galiba kızlardan da onayı almıştım çünkü benimkine bakarak gülümsüyorlardı ara ara. Mustafa, kızların çok olmasından olacak çekinmişti baya, başlarda pek konuşamadı. Telefonu açmış birisiyle mesajlaşıyor, ekrana baktım ana menüde geziniyor sadece, dedim " napıyon olm sana 3 tane güzel kız bulduk, sen amele gibi telefonla uğraşıyosun, kaldır kafanı önüne bak, çocuk gibi oturma kenarda ". Sonra mustafa üzerinden konuşarak mustafayıda sohbete kattım, fazla zaman geçmeden çekingenliğini üzerinden atarak konuşmaya başladı o da.
Sevgilim kötü bakışlarına maruz kaldığım için kızlarla pek konuşamamıştım aslında, arkadaşlarından kıskanıyordu beni. Bende fazla üstüne gitmedim, kendisiyle konuştum sürekli. Mustafa da kızlarla sohbet ediyordu. Kızlar yavaştan toparlanmaya başlamıştı, başka zaman yine görüşelim diye mustafa ve benden söz aldılar. Hesap istendi. Mustafa hemen hesaba atıldı, " bugünlük benden olsun, bidaha ki sefere de ben sizin bi kahvenizi içerim " dedi. Mustafayı böyle görünce harbidende şaşırdım yani, bizim mustafa hesabı ödüyordu vay be.. Kızlar ilk başta itiraz etse de mustafa zaten halletmişti hesabı. Dışarı çıktık, kızlar beraber gitmek istediklerini söylediler, bizde vedalaştık mustafayla beraber geri döndük. Yolda dedim buna " hayırdır lan güzel kızları görünce salyaların akmaya başladı, hemen hesaba atladın bide artislik yapıcam diye". Buda dedi " kanka sorma ya karizmayı çizdirmeyelim diye yaptıkta iyi girdi, sen bana biraz ateşlede beraber ödemiş olalım". " Yok kardeşim sen kaşındın, madem yaptın bi artislik çek bakalım cezasını" diyerek cebimden 10 kuruş çıkarıp uzattım, sakız alırım diye hemen ona da atladı zaten. -
30.
+24Elifle artık sık sık konuşuyordum, kısa bi süre bi kızla takıldığımdan bahsetmiştim ama detaya inmemiştim hiç, üzülmesin diye. Yaşadığım şeylerden pişmanlık duysamda zamanı geri alamıyordum. Ayrıca benim amacım onu üzmek değil, mutlu etmekti bu yüzden bu konu üzerinde de çok durmamıştım. Onun haricinde aramız daha iyiye gidiyordu, oda konuşmak istiyordu bende. Yeni sevgililer gibiydik ve ben gerçekten mutluydum.
4-5 gün geçmişti aradan, ben Elifle konuşmaya devam ediyordum, aramız artık çok daha iyiydi. Her zamanki gibi derslerden sonra dışarıda biyerde oturup takılıyoruz oğuz ve mustafayla. Yine dersten çıkmışız, yemeğimizi yemişiz bi cafede çayımızı içiyoruz. Herkes telefonuna gömülmüş, ben Elifle konuşuyordum, onlarda kendi hallerinde takılıyordu. Mustafa yanıma yaklaşıp " kanka gel bişey göstercem, senden habersiz iş yapmayalım " dedi ve telefonundan mesaj göstermeye başladı. Konuştuğu kişi eski sevgilimdi. Dürüst olmak gerekirse içimde ne bi kıskanma oldu nede başka birşey, benim için önem arz eden bi kişi değildi kendisi. Mesajlara hızlıca göz gezdirdim ve kız bariz bi şekilde mustafaya yazıyordu. Mustafada benden onay bekliyordu, kızın napmaya çalıştığını anlamış değildim, intikam almak için mustafayı mı kullanıyordu, yoksa hoşlanıyor muydu gerçekten. Çünkü mustafayla araları iyiydi hep. Anlamanın tek yolu onun isteğine cevap vermekti. " Kanka bu kız sana bariz yazıyo anlamışındır sende, yaz buna akşam buluşalım mı diye gelmesse yarın yemeğin benden. Çık takıl biraz, eline kız eli değsin, ama kendini kaptırma sakın, o zaman müdahele ederim " dedim, " sen rahat ol kanka işimizi biliyoruz biz, kaybedecek bişeyim yok, kız hayır dese bile beleş yemek yerim" diyerek güldü ve biraz daha konuşup akşam çıkma teklifinde bulundu, tamda tahmin ettiğim gibi, kız kabul etmişti hemen. -
-
1.
+3Sigara içerken bile yazıyorum bak kıymetimi bilin
-
2.
0Bizde suku atiyoz panpa devam sardi baya
-
1.
-
31.
+25 -1Çocuk lise son olmanın verdiği abilik tavrıyla saymış sövmüş. Belli ki kızın eski sevgilisi yazmış arkadaşının hesabından. Hani öyle kavga meraklısı birisi de değilim kavga olsunda gidelim dövelim diye, ama böyle bi durumda da kendimi ezdirmem. Dedim buna " lafını bil doğru konuş, karşında yaşıtların gibi liseli birisi yok. sıkıntın neyse insan gibi dile getir". Aradan yarım saat geçtikten sonra bi mesaj daha geldi sen kime bulaştığını bilmiyosun, pişman edicem seni, o kızdan uzak dur falan yine böyle bi kendinden emin bi şekilde hakaretler etti. Bende dayanamadım artık " klavye delikanlılığını bırak, adamsan çık karşıma" dedim. Bu da kabul etti, teke tek kapışacaktık ertesi akşam. Hayatımda ilk defa bi kavga için anlaşmıştım. Ne hallere düştük diye de içimden geçirsemde bi yandan da gidip çocuğu dövmek istiyordum. Aslında ben çabuk ve aşırı derecede sinirlenen bi insanımdır, sinirlenince karşımdaki insana dalmak isterim. Ama şimdi tanıdık birine sinirlenince vuramıyorsun, vursan bile ciddi bi darbe olmasın diye kendini tutuyosun. Ama bu sefer farklıydı, yıllardır içimde biriktirdiğim siniri bu eleman üzerinde boşaltacaktım. Sonuçta tanımadığım bi insandı ve istediğim şekilde vuracaktım, acımayacaktım. Bidaha kendisini görmem zaten diye düşünüyordum. Ama şöyle birşey daha vardı, biz teke tek sözleştik, fakat ben resimlerden anladığım kadarıyla ondan daha kalıplıydım. Kendinden kalıplı birisine tek dalmaya pek cesaret edemezdi, etse bile boş gelmezdi diye düşünerek bende kendimi garantiye almak istedim ve mustafayla oğuza anlattım olanları. Dedim " durum böyle böyle, sizde geleceksiniz benle ama uzak biyerde oturun izleyin sadece, eğer başkaları gelirse sizde gelirsiniz, veya bıçak falan çıkarırsa duruma göre müdahele edersiniz, onun haricinde sakın karışmayın" dedim, onlarda kabul ettiler.
Yaptığım şey çok çocukcaydı, ama kendimce olan sebeplerimle bu düşünceyi kafamdan atarak ertesi akşam kavga edeceğimiz yere gittim. -
-
1.
+6Teke tek gel diyo on kişiyle gidiyo
-
1.
-
32.
+23Eve vardığımda hava kararmıştı. Karnım aç olmasada anne zoruyla yemek sofrasına oturtuldum ve ufaktan bişeyler yemeye başladım. O cebimdeki telefonun titrediğini tüm vücudumla hissetim ve hemen mesajı açtım, komşusunun kızı mesaj atmıştı, " mektup başarıyla sahibine iletilmiştir, inşallah yine beraber olursunuz, iyi şanslar * " yazıyordu. Bende teşekkür mesajıyla cevap verdim ve bu sefer heyecanım kat kat arttı. Mektubu aldığına göre şuan muhtemelen onu okuyordu. Heyecandan olmayan iştahımda kapanınca kalktım masadan, odama geçip kendimi yatağıma attım. Telefondan kısık sesle bi şarkı açtım ve mesaj gelsin diye telefona odaklandım. Bekledim bekledim bekledim, şarkılar bittikçe umudum kırıldı, heyecanla bekleyen ben mesaj atmayacak kafasıyla beklemeye başladım. Sanırım beklerken uyuyakalmışım, sabah arkadaşın derse geç kalma diye aramasıyla uyandım, uykudan kapanan gözlerim birden heyecanla telefon ekranına bakmaya başladı. " 1 yeni mesaj "
-
-
1.
+1Devdıbını getir panpa sardı beni bu hikaye benim duruma benziyor devdıb et devdıb
-
1.
-
33.
+23Hemen mesajı açtım, uzun bir mesaj gelmişti. Yattığım yerden doğrulup heyecanla okumaya başladım, mesajda yazılanları okuyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Beklediğim cevaplardan biri olsa da umduğum mesaj değildi malesef. Kısaca özetlersem " Ahmet, biz birbirimizi gerçekten sevdik, güzel günler geçirdik, kötü günlerde geçirdik. Hayatım boyunca unutamayacağım adam olarak kalacaksın ve seni hep güzel hatırlayacağım, seninle geçirdiğim günler için hiç pişmanlık duymadım, duymayacağımda. Bende seni unutamadım, bende senin ekgibliğini hissediyorum, bende seni özlüyorum ama aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum. Son zamanlarımızı sende gayet iyi biliyosun, birbirimizi üzmekten başka hiçbirşey yapmadık. Yaşadığın duyguları anlayabiliyorum, çünkü aynılarını bende yaşıyorum, fakat mantıklı düşününce sonunu bildiğim bi ilişkiye tekrar başlamak istemiyorum. Seni çok iyi tanıyorum, bu mesajı okuduktan sonra gerçekten üzüleceksin, istediğin cevabı sana veremedim diye. Ama sende beni anla lütfen, ne ben seni daha fazla üzmek istiyorum, ne de sen beni daha fazla üzmek istiyorum. Özür dilerim... "
-
34.
+22Ben bu konularda hassasımdır, benim veya mustafanın yaptığı bu hatanın sonucunu o küçük çocuk ödeyecek değil ya, onun tek suçu bizim gibi anne ve babaya sahip olmadı, bunun cezasını o canıyla ödemeyecekti, biz kendimiz ödeyecektik. Bunları mustafaya söyledim ve kürtajı unutmalarını söyledim, zaten bildiğim kadarıyla ülkemizde de yasaklanmıştı artık. Bu çocuk doğacaktı ve kimin olduğunu o zaman öğrenecektik.
Asıl önemli olan konu şimdi napacağımızdı. Hadi mustafayla ben rahat sayılırdık bebek doğana kadar, ama kızın karnı büyüyecekti. Ailesi bunu farkedince nolacaktı ? Bu çocuk kimden diye soracaklardı, o zaman karşılarına mustafayla ben mi geçecektik bizden birinin olabilir, doğunca öğreniriz diye. En azından şimdilik temsili bi baba lazımdı, mustafayla kısa bi bakışma gerçekleşti aramızda. Sonra ben buna dedim , " bak mustafa güzel giden bi ilişkim var ve o ilişkinin devam edebilmesi için %50 şansım var. En azından bu ilişkimi garantiye alayım, çocuk benden değilse devam edebileyim ilişkime " dedim, mustafa biraz düşündükten sonra "tamam çocuğun temsili babası ben olurum ama çocuğun kimden olduğunu öğrenene kadar ailemin kulağına gitmeyecek " dedi, kimsenin lüksü yoktu zaten, kabul ettik. -
35.
+23 -1Mesajı açarken gülen yüzüm, kaparken üzgündü. Defalarca okudum mesajı, her defasında aynı şeyi anladım. istemiyordu. Belli ki korkularıda vardı. Bu iş henüz burada bitmemişti. Bizim için bi hala bi umut olduğunu, değişebileceğimi, mutlu yarınlara uyanabileceğimizi ispatlamalıydım ona. Nasıl mı yapacaktım, hiç bi fikrim yoktu.
Biyerden başlamam lazım diyerek 2-3 saat sonra bende ona uzun bi mesaj attım. Onu çok iyi anladığımı, aynı şeyleri benimde düşündüğümü, ama karamsar olmadığımı, kalbimizdeki sevgiyle bunları aşabileceğimizi anlattım, onun için değişebileceğimi söyledim. 3-4 gün boyunca mesajlaştık, ben onu ikna etmeye çalıştım, o da beni ikna etmeye çalıştı. Ben geleceğe iyimser baktıkça o kötümser baktı. Ama farkettiğim birşey vardı, o da iyimser bakmak istiyordu, sadece korkularını yenemiyordu. Güven verdim kendisine, sevgimi gösterdim ve 3-4 günlük sürecin sonunda kazanan taraf ben değildim, bizdik. -
36.
+23 -1O sıra mustafa beni arayıp adresi veriyor ve oraya gelmemi söylüyor hemen. Ben ilk baş olayı bilmediğim için mustafaya ve kıza söve söve gidiyorum, oraya varınca özet geçiliyor bana olay.
Artık kızın annesinin herşeyden haberi vardı, kız arasıra " ahmeti karıştırmayın ben mustafayla evlenirirm hallolur " dese de saçmaladığını bildiğimiz için cevap bile vermiyorduk, çocuğun benim olma olasılığıda var sonuçta. Ne yapacağımıza karar veremiyoruz, kızın annesi aslında rahat bi kadın gibi görünüyor, toplum baskısıyla hareket edecek bi kadınada benzemiyor ama Türk olarak herkesin kanına işlemiş bişey bu sanırım. Neyse, kadın bizi susturup anlatmaya başlıyor " bu çocuk ikinizden birinin ve doğana kadarda bilemeyeceğiz, ikinizin ailesinede söyleyip ortalığı karıştıramayız. Kimle evleneceğinede karar veremeyiz, bu bebek doğana kadar kızımla görüşmeyeceksiniz, bebek doğduğunda gerçek babası bulunduğunda işimize ordan devam edeceğiz, şimdi gidin evlerinize ve biz size bebekle ilgili haber verene kadar kızımla görüşmeyi aklınızdan bile geçirmeyin" diyerek bizi ufaktan ufaktan evinden kovuyor.
Mustafayla çıkıp yakındaki bi parkın bankında oturuyoruz. Artık bebek doğana kadar bu olaydan uzak kalmıştık, bebek doğunca bize haberi gelecekti. Bizde o zaman öğrenecektik kimden olduğunu. 5-6 ay boyunca bunun stresiyle, azabıyla yaşayacaktık. Zaten yaz tatiline giriyorduk, beni oyalayan derslerde olmayacaktı. Kafayı yemezsem iyi diye düşünüyordum. Mustafayla kararlaştırdık ve bebek doğana kadar bu konu hakkında çok önemli birşey olmadığı sürece konuşmayacağımıza söz verdik. -
-
1.
+1Buralari ozet gec panpa spoileri yedik zaten
-
1.
-
37.
+21Ve Son olay kardeşlerim
Elife gelirsek. Ben o akşam ona herşeyi detayına kadar anlattım kendisine, bana hakaret etti, kızdı, ağladı. Haklıydı da, bu şeylerin başıma gelmesinin bi sebebi de bendim aslında. Benimle daha fazla görüşmemek istediğini söyledi, tahmin ettiğim gibi. Onu ne kadar çok sevdiğimi yüzlerce kez söyledim, ona en çok şu sıralar ihtiyacım olduğunu söyledim, eskiden yapılmış bir hataydı bu bizim için, geleceğimiz için, ilişkimiz için bu zaman kadar sakladığımı söyledim. Bu olay olana kadar aramız çok iyiydi, ne kadar kötü bi olay olsada bu aramızı bozmasın, benden soğumuş olabilir, bana olan güveni sarsılmış olabilirdi ama bunlar düzelmeyecek şeyler değildi. Çok ısrar ettim kendisine, herşeyi düzelteceğime söz verdim. Bu kadar ısrarımdan olsa gerek tamam dedi. 2-3 güne kalmadan uzunca bi mesaj attı. Bu şekilde yapamayacağını söyledi, hala sevsede beni böyle kabul edemezmiş. Bu saatten sonra benimde diyecek bi sözüm kalmamıştı, elimden geleni yapmıştım bitmesin diye. Kendine iyi bak diyebildim sadece. Yaşadığım o lanet günlerden sonra ağlamaya bağışıklık kazanmamıştım sanırım, ağlamak istedim ağlayamadım. Duvarları yumruklayarak kırmızı damlalar akıtabildim sadece... -
38.
+22 -1içimdeki siniri, çaresizliği, pişmanlığı nereye kusacağımı bilmiyordum. Kafamı kaldırdığımda karşımda kız duruyordu, bunun suçlusu oydu " Sen nasıl bi kaşarsın ilk günden beni, ikinci günden mustafayı yatağına alırsın. Hepsi senin yüzünden başımıza geldi, pis oyununa alet ettin beni, niyetim olmayan şeyi nefsimi kullanarak yaptırdın bana, aynı şeyi mustafayada yaptın, sen şeytansın, sen bu yaşananları hakediyosun ama biz haketmiyoruz. Lanetini bizede bulaştırmak zorunda mıydın " diye sövmeye başladım ve mustafa zorla beni susturarak dışarı çıkardı. Cafede 3-5 kişi vardı zaten, onlarda bana bakıyolardı tip tip. Mustafa beni sakinleştirmeye çalışıyodu, oturduk bi kenara, bi sigara yaktım, ardından bi tane daha ve ardından bi tane daha. Geçmiyordu hiç bişey, bu sigara denen meret hiç bişeye yaramıyodu, ne sakinleşebiliyodum, ne de içimdeki huzursuzluk geçiyordu. Eğer çocuk bendense napacaktım, bunu aileme nasıl açıklıcaktım, bu kız çocuğumun annesi mi olacaktı, ben bu kızla mı evlenmek zorunda kalacaktım, sevdiğim insana bunları nasıl açıklıcaktım, bir daha nasıl onu hayal kırıklığına uğratıp üzecektim? Hadi diyelim çocuk benden değil, mustafayıda bu belaya ben bulaştırdım, mustafanın hayatını mahvetmiş olacaktım. Yaşadığım bi olay bu kadar mı hayatımı cehenneme çevirebilirdi... Kafamdaki sorular yerdeki izmaritlerle çoğalmaya devam ediyordu.
-
39.
+20Kızın olayına gelirsek, onu benim elinden kurtaran sebebiyse; kızın annesiyle babası ayrıydı ve kız babasıyla yaşıyordu. Babasının tam olarak ne iş yaptığını hiç bi zaman sormamıştım, iş adamı demişti kendisi sadece. Babası annesini aldattığı için ayrılmışlar, ama kızın annesi anadolu yakasında oturduğu için, kızında tüm hayatı sürekli avrupa yakasında olduğu için babasıyla avrupa yakasında yaşamaya devam etmiş. Benim anladığım kadarıyla babasıyla araları iyi değildi, ama kız rahat dolaşabiliyor, babası karışmıyor diye şikayetçi değildi halinden, annesiylede sık sık görüşüyordu. Ama olay öyle değilmiş, kız büyüyüp olgunlaşınca babası buna kızı gibi değil metresi gibi davranmaya başlamış. Kız ne kadar istemesede, sürekli tehtid etmiş, birisine bundan bahsedersen annenin ve senin başına geleceklere karışmam gibisinden. Kız ne yapacağını bilememiş ve sessiz kalıp göz yummuş bu olayı. 1 senedir babası buna böyle davranmaya başlamış ve bu haysiyetsiz, şerefsiz adam kızına tecavüz ediyormuş anlıcağınız. Benle tanışmadan 1-2 hafta önce babası eve sarhoş gelmiş bi akşam ve o gün bebeğin tohumları atmışlar. Kız artık bu hayata dayanamayınca evlenip kaçmak istemiş, annesinin yanınada kaçamıyor babasının tehtidlerinden dolayı. O sıralar otobüste beni görüyor, bakıyor eli ayağı düzgün bana yavşamaya başlıyor işte başta anlattığım olaylar gerçekleşiyor. Kızın amacı benden hamile kalmaya çalışmak, bu sayede bebek olunca bi nevi zorunlu evlilikte olacak ve babasından kurtulacak. Babamla kalmaya devam edeceğime sevmediğim bi insanın karısı olurum daha iyi kafasındaymış kız
-
40.
+20Kafamızı dağıtmak için başka şeylere yöneldik, ben 3 ay boyunca evin yakınındaki bi cafede kasaya baktım, çalışan garson arkadaşlar yaşıtım olduğu için o iş sayesinde kafamı dağıtabildim yazın, en azından eskisi kadar hayata küsmüş değildim, farketmesemde duruma alışmıştım biraz daha. Ailemin veya kız arkadaşımın durumu öğrenmesiyle herşey daha da kötü olabilirdi aslında ama ben bunları düşünerek moralimi bozmak istemedim.
Kız arkadaşım diyince ondan da bahsedeyim, bütün bu süreç içersinde en yakınımda olupta olayı bilmeyen kişiydi kendisi. Ona olayı anlatmamın imkanı yoktu, anlatamazdım. Sevdiğim insana bunları anlatıp hayal kırıklığına uğratamazdım. Tek yapmam gereken bebeğin kimden olduğunu öğrenmekti, eğer baba bensem kızdan başka sebeplerle ayrılacaktım, bunu ona anlatamazdım hiçbi şekilde. Baba ben değilsemde ilişkime devam edecektim, ve belki yıllar sonra, belki aylar belkide günler sonra uygun bi vakitte herşeyi anlatacaktım ona.
Benim duygusal değişimlerimi kız sürekli farkediyordu, öğrenmeye çalışıyordu derdimi ama hep bişekilde geçiştiriyordum, yalan söylemeye bile başlamıştım ama sadece bu konudaydı yalanlarım. Gerçeği ondan uzak tutmak için elimden geleni yaptım ve içim kan ağlarken o üzülmesin diye gülen yüz maskesiyle dolaştım yanında. Bu kadar süre boyunca artık yalandan mutlu görünmeye alışmıştım, eskisi kadar farkettirmiyordum ona. -
41.
+205-6 ay daha böyle geçti, mustafayla hiç konuşmadık bebek hakkında, daha cinsiyetini, sağlık durumunu hiçbişeyini bilmeyorduk. Kendimizi olaydan uzak tutmak için arayıp sormuyorduk bile. Ben yaz tatilimin 3 ayını çalışarak, 1 ayını oturarak geçirdim, kalan 1-2 ay boyuncada okula devam ettim.
Mustafada yaz tatilinde ingilizcesini geliştirmek için ingiltereye gitti 3 ay, 1 ayı evinde geçirip, 1-2 ay boyuncada beraber okula devam ettik. Söylediğine göre ingilterede tek bi kızla bile dışarıda başbaşa görüşmemiş, dersimi aldım artık diyordu.
5-6 ay geçer, ve birgün mustafayla dersteyken bi telefon gelir mustafanın telefonuna.
Arka sıralarda oturduğumuz için mustafa alnını koydu sıraya, telefonu açtı. Bende kendi telefonumdan oyun oynuyorum o sırada, mustafa telefonu kapatıp bana döndü ve " ahmet, bebek.. bebek dün akşam doğmuş.." dedi. Ulan bu anın geleceğini biliyordum ama kendimi bu an için hazırlamamıştım hiç. Büyük gün gelmişti sonunda. O an eşyalarımı toplayıp çıktım dersten mustafayla, oğuzda peşimize takıldı. Durağa geçip otobüse atladık, telefondan da hastanenin detaylı adresine bakıyoruz o ara. 30-40 dakikaya hastaneye geldik ama yol boyunca kalbim nasılda atıyor, sanki savaşa gidiyorum. içimde de beni rahatsız eden bi his var, mustafanın yüzünden düşen bin parça zaten. Oğuz ortamı yumuşatmaya çalışsada biz sessizliğe gömülmüştük. -
42.
+20Hastaneye vardığımızda oda numarasını öğrenip odaya çıktık hemen. Biz odaya girdiğimizde kız uyuyordu, annesiyle küçük kız kardeşi vardı oda da bitek. Kardeşi 4-5 yaşlarında olduğu için bişey bildiğide yok tabi, oda da keyifli olan bi oydu. Bebek tam karşımda, küvezin içinde yatıyordu, ufacık bişeydi, onu görünce içim cız etti, üzerindeki mavi battaniyeden erkek olduğunu anladım. Acaba bu benim oğlum muydu.. Mustafada bebeğe bakıyordu sadece, ben kafamı kaldırıp kadına yöneldim ve " dna testini yapalım hemende bitsin şu çile, yada başlasın " dedim. Kadında onayladı zaten. Mustafayla odadan çıkıp testi nerde yaptırabileceğimizi sorduk, oraya gittik ve gerekli şeyleri halledip odaya geri döndük. 1-2 güne çıkacaktı sonuçlar. Tekrar bebeğin karşısına geçtik, bebeği kucağıma alıp sevmeye başladım, sonuçta ya oğlumdu yada arkadaşımın oğluydu, inkar edemezdim, bu bebeğin olanlardan hiç bi suçu yoktu, onu dışlayamazdım. Ben kucağımda tutarken uyanıp ağlamaya başladı, susturmaya çalıştık, kendiliğinden sustu sonra. Gözlerini açıp etrafa bakmaya başladı ve o an beynimden vurulmuşa döndüm. Bebeğin gözleri maviydi. Yeni doğan bebeklerin gözleri mavi gibi durur sonra değişir derler ama bu bildiğin masmavi gözdü. Ahmet şimdi s*çtn dedim içimden çünkü kızında mustafanında gözleri kahverengiydi. Yine genlerinde varsa onlardanda mavi gözlü çocuk olur ama düşük ihtimal, yüksek ihtimalle çocuk benimdi, hatta kesindi benim olduğu. O dünyam gerçekten başıma yıkılmıştı, ayakta duracak gücüm kalmamıştı sanki, bebeği mustafa verip oturdum ve " çocuğun gözleri mavi.." diyebildim sadece.
-
43.
+20Ailemin olaylardan haberi yok, hepsi neşeli ve mutlu, her zamanki gibiler. Bi abim var benim benden 3 yaş büyük, ama hiç muhabbetimiz yok aramızda, ikimizde çok zıt kişileriz. Abi kardeş olayı olmadı hiç bizde, aynı evde yaşayan iki yabancıydık. Ben o gün bütün olayları ilk abime anlattım, ağladım zırladım karşısında, napıcam lan ben bizimkilere nasıl söylicem dedim. Abim ilk defa abilik yaptı bana, vurdu bi tokatı ilk önce " kendine gel lan kocaman adamsın ne ağlıyosun karşımda kalıbından utan, dünyanın sonu mu sanki, sendeki derdi nimet sayanlar var. Yaptığının cezasını kendi içinde elbet çekeceksin ama sonsuza kadar sürmicek bu, 1-2 aya alışacaksın buna, herkes alışacak, sen gel benle ben söylerim bizimkilere " diye tuttu zütürdü beni. Babam kendi işleriyle meşguldü, ilk önce anneme anlattık, abim girdi lafa bende ağlayarak devdıbını getirdim, annemin gözleri açıldı fal taşı gibi, kızmaya başladı bana sonra o da ağlamaya başladı. Geriye bitek babam kalmıştı, babamı çağırdık, baktı annemle ben ağlıyoruz, noluyo burda diye tedirgin oldu, abim anlattı bu sefer herşeyi. Abimin anlatması bitmeden babamdanda sağlam bi tokat yedim, düşündükçe hala yanağım sızlar. Babam hiç istikrarını bozmadan dinledi kalanını, kaşları öyle bi çatıktı ki, ilk defa babamı böyle görüyordum. Oda azarladı, hakaret etti, senin gibi adam olmayan biri bide bebek mi çıkardı başımıza, ailemizin yüz karasısın falan saydırdı sürekli. Annemin ve babamın gözlerine baktığımda sevgi görmüyordum artık, utanç ve üzüntü görüyordum sadece. Babam hemen evlilik lafını açtı zaten " madem bu b*ku yedin, hatalarınada katlanacaksın, evleneceksin o kızla, helaline alacaksın, o çocuğada gözün gibi bakacaksın. başka yerde kalıp rahatlayacağınıda düşünme, burada bizimle kalacaksınız, okulunu bitirip mesleğine başlayınca ne halt yiyosan yersin " dedi, ve düğün şarkıları çalmaya başladı kulağımda şimdiden.
-
44.
+21 -1O akşam yatağıma yattım ve birdaha kalkamadım. Ne ailemin karşısına çıkmaya yüzüm kalmıştı, ne de yaşamaya takatim. Ben bu zamana kadar hep iyi çocuk olmuştum, iyiyi kötüyü ayırt eden biriydim, helale harama dikkat ederdim. Sadece tek bi haramı gerçekleştirdim, onda da hayatım cehenneme dönmüştü. isyan ediyordum kendi içimde, Allah affetsin ama Allaha bile isyan ediyordum, naptımda bana bunları yaşatıyorsun diyordum. O akşam göz yaşlarım aktıkça anladım ki önceden akıttığım göz yaşlarım, aşk acısı, falan hepsi yalan şeylermiş, asıl acı buydu. Eskiden ne salak şeylere üzülürmüşüm, keş o günlere dönebilsem o şeylere gülebilsem dedim. Ama artık herşey geçmişti. 2-3 gün boyunca annemle beraber hastanedeydik sürekli, abimde geliyordu işleri bitince, babam hiç gelmemişti. Annem olayın şokunu atamamıştı daha ama bebeği görünce yüzü gülüyordu bitek, içi kan ağlarken.
3. günkü gidişimizde hemşire dna testinin sonuçlarını bıraktı. Zarfı aldım ve açmaya başladım. -
45.
+20Mustafa ben oğuz kız falan buluştuğumuz sıralarda, kız mustafadan hoşlanmaya başlamış ortak yönleri fazla diye ama birden beni terkedip onlada çıkamaz diye bişey yapamamış. Ben ondan ayrılınca fırsat bilmiş mustafayla konuşmaya başlamış, sonra onlarda çıkıyorlar 3-4 hafta kadar. Kız mustafadan gerçekten hoşlanıyor, hamile olduğunu öğrenince ise çocuğun mustafadan olması için dua ediyormuş sürekli, evlenecekse de onla evlenmek için. O yüzden sürekli evlilik bahsi açılınca mustafayla evlenirim gibisinden atlıyordu ortaya. Babasından olma olasılığıda vardı çocuğun ama mustafaya kitlerim diye düşünmüş. Tabi dna testi sonucu kızın bütün planlar yıkılıyor, çocuk babasından oluyor..
Nasıl bi yol izleyecekler napacaklar bilmiyorum, bundan sonrası onun kendi problemi. Ben daha fazla bu işe bulaşmamak için çıktım aradan, mustafayıda tembihledim kız senden hala hoşlanıyorsa sana yazabilir, sakın cevap verme, hatta numaranı değiş. Bizi sürüklediği bela hayatımızı cehenneme çevirdi zaten, biz daha fazla bulaşmayalım bu işe dedim. Ve o günden sonra kıza noldu, bebeğe noldu bilmiyoruz. -
-
1.
0Kızı kim gibmiş peki
-
2.
0Kızı kim gibmiş peki
-
3.
+3oğuz gibmiş
diğerleri 1 -
1.
başlık yok! burası bom boş!