1. 76.
    0
    plajda kimse kimseye dalga kaldırmaz ama en azından poposunu şalla örterim
    ···
  2. 77.
    0
    çıplaklar kampına da giderim, swinger işine de girerim
    ···
  3. 78.
    0
    yobaz.avi
    ···
  4. 79.
    0
    giydiririm , zaten nişanı atmak için yer arıyo aq
    ···
  5. 80.
    0
    isterse giyer onada karışcak halim yok ya amk.ama kavga çıkar benden söylemesi. hatun akıllı ol akıllı
    ···
  6. 81.
    0
    kesinlikle giyemez benim bünye kaldırmıyo
    ···
  7. 82.
    0
    ne kadar şakirt var görmüş olduk amk sözlüğünde. tabi ki giydiririm amk sorduğun soruya bak oç burası imam hatipliler sözlüğü falan mı dıbına kodumun çarşambalısı
    ···
  8. 83.
    0
    tabi giyecek lan yobazmiyiz amina goyin isterse giyer istemesse giymez
    ···
  9. 84.
    0
    @37 ulan huur çocuğu herkes senin kadar abaza kişilikli değil dediği şeye bak yok havuza denizde off karıya bak falan dıbına koyduğumun şakirt görünümlü abazası ulan senin gibiler yüzünden millet tedirgin oluyor ulan be gavatın tohumu senim gibi abazalar olmasa millet rahat rahat giyecek bikinisini mayosunu dıbına koyduğumun salağı madem öyle deniz havuza gitme huurnun çocuğu sen kimsenin karısına kızına bakmazsan sen rahat ol kimsede senin karına kızına bakmaz eğer huur bi karın varsa milleti tahrik ediyorsa ona bakarım giberim de amın feryadı seni. kişiliksiz yobaz huur çocuğu
    ···
  10. 85.
    0
    giydiririm tabe len
    ···
  11. 86.
    0
    cevap verecem ama önce . . .

    20. yüz yıla damgasını vuran, varoluşçu olduğunu kabul etmeyen ancak büyük ölçüde egzistansiyalist filozof. kısmen ateist varoluşçu olarak anılır takipçisi jean paul sartre'ın tam ateist olduğu gibi. ancak inanıp inanmadığı hususu halen bile tam olarak açığa çıkarılamamıştır ki kimseyi de ilgilendirmez. freiburg’da öğrenci bulunduğu sırada heinrich rickert’in yeni kantçılığın ile edmund husserl’in fenomenolojisinin etkisi altında kalmıştır. 1923’te marburg’da profesör olmuştur. 1927 yılında en büyük eseri olan sein und zeit’i neşretti. bu eser ile felsefe dünyasında büyük bir heyecan uyandırmış ve selefi husserl’in ardından freiburg üniversitesi felsefe kürsüsüne çağrılmış ve ardından da üniversitenin rektörü olmuştur. kendisini husserl’in fenomenoloji okuluna sokanlara veyahut kendisine varoluşçu diyenlere şiddetle karşı çıkar. heidegger başyapıtı varlık ve zaman olmak üzere ve diğer eserlerinde varlık problemi üzerinde felsefesini şekillendirir. varlık ve zaman’da varlığın zaman ile içten bağlılığına vurgu yapılır. bu bağlılık insan varlığının analizi yoluyla ortaya çıkar ona göre. kendisi çok fazla itiraf etmese de soren kierkegaard’dan büyük ölçüde etkilenen heidegger insan varlığının “endişe”, “sıkıntı”, ve “her an ölümle yüz yüze bulunma” gibi asli karakteristiği üzerinde durdu. bazı noktalarda kendisini eleştirse de jean paul sartre’a en derinden teesssir eden filozof heidegger’dır. zaten felsefe dünyasında varoluşçuluğun en güçlü temsilcisi olarak gösterilmesinin de ana müsebbibi, hakkındaki yazıları ve kitapları ile sartre olmuştur. heidegger batı felsefe tarihinde “varlığın anlamı” ile ilgili soruyu ortaya atan, ve batı medeniyetinin buhranının temelinde “varlığın ihmal edilmesi” nin yattığını iddia eden ilk düşünürdür.

    biraz felsefesinden söz etmek gerekirse, heidegger’a göre insanın 3 temel yapı özelliği vardır:
    1) olay özelliği, yani o dünyada önceden bulunması
    2) egzistansiyalist özellik, o olduğu ve olabileceği bir imkandır
    3) eksilme (dedikodu, tecessüs ve kaypaklık yüzünden imkanlarının önemli bir kısmını eksilterek dünya içinde sadece şimdiki zamanda bulunmaya olan meyli)
    sıkıntı vasıtası ile insan yoklukla yüz yüze gelerek kendi sınırlılığını (acizliğini) ve ölümün kaçınılmazlığını görür; fakat zaman içinde şimdi vasıtasıyla geçmişten geleceğe doğru hareket eden insan, karar vermek suretiyle kendisini değerlendirir, varlığını bütünlüğü ile seçer ve bu şekilde sağlıklı benliğine ulaşır.

    heidegger’a göre ilk felsefik problem varlık’tır. heidegger’ın ölene kadar uğraşısı insan varlığının analizi olmuştur (daseinsanalytik). ancak bu şekilde varlığın gerçek yüzünün tanınabileceğini savunmaktadır. heidegger başlangıçta insan varlığının (dasein) analiz ve tasvirinde fenomenolojik metodu kullanarak hocası husserl’in izinden gider. fenomenoloji’de bütün ön fikirli logic ve epistemolojik yargılar bir tarafa atılıp fenomenlerin kendilerini ortaya çıkardıkları kabul edilerek analiz yapılmaktadır.

    ona göre dünya her tarafa yayılmış bir cevher yahut içinde insanın yerleştiği bir mekan halinde tasarlanan bir kap değildir. varoluşçu tarzda dünya insana has bir ilgi alanıdır, ve bu alan ilgiden bağımsız değildir. insanın olmadığı yerde gerçeklik yoktur. dasein, üretimde bulunan, düzenleyen, uygulayan, teşebbüs eden, arayan, soran düşünceli bir varlık olarak dünya içindedir. dünya fenomeni bir cevher ya da objektif öz olarak anlaşıldığı zaman nasıl tahrif ediliyorsa, insan varlığı veya dasein de bir cevher ya da kendi kendine yeten asli bir süje olarak tefsir edildiği zaman, öylece bozulmaktadır. descartes’in düşünen cevher (res-cogitans) düşüncesinin hatalı olduğunu bu şekilde ortaya çıkardığına inanır.

    ona göre insan, önce kendi varlığını anlayan ve sonra objektif dünya denemesine girişen soyut bir epistemolojik süje değildir. insan vasıtasız ilgileriyle kazandığı dünyasına önceden sahiptir. dünya onun varlığına şekil verir. böylece heidegger’ın fenomenolojisi, kartezyen gelenekten çağdaş epistemolojik teoriye miras kalan süje-obje dikotomisini kırarak, dünyasından ayrı kalan “ben”i yalnızlığından kurtarır.
    insan varlığının birlikte yaşama özelliği, onun başkalarıyla bir arada bulunduğu kadar, yalnız kaldığı zaman da kuvvetle kendini gösteren bir fenomendir. yalnızlık birlikte bulunmanın ekgib bir şeklidir. bir anonim kişi olarak var olmak bir kimsenin topluluk dünyasında şahsiyetini kaybederek bir stok varlığa dönüşmesidir. yani, insan kendisini ve başkalarını aldatmaya dayanmayan toplu yaşamayı mümkün kılan varoluşçu hürriyeti kaybederek, bir obje yahut eşya haline getirir.

    insan bu şekilde başkaları tarafından kullanabilen bir alet konumuna gelir. anonim kişi bu şekilde şahsiyetini kaybeder, adetler ve günlük yaşamın gereksinimleri ile vaktini doldurur. yani varlığın sıradanlaşmasına teslim olur. anonim kişi daha çok ortalama seviyede buluna bir nevi düz adam’dır. ortalama onun kabiliyetinin ölçüsü ve yaratıcılığının sınırıdır. bu bütün üstünlüklerin düzleştirildiği ve bütün orijinalliklerin önemini kaybettiği eş seviyeye indirgeme işlemi hayatı monoton bir hale sokar. herkes tarafından iyi bilinme, anonim olma, insanın kendisini topluma vermesine ve ferdiyete bağlı sorumluluktan uzaklaşmasına yol açar. ortaya das man yani halkın düşündüğünü düşünen, duyduğunu duyan uniform yapılar çıkar. göründüğü gibi 1976'da ölene kadar varlık problemi ile boğuşan büyük üstat insanlığın içinde bulunduğu problemleri aleni şekilde ortaya koymuştur ve ciddi biçimde avrupa sistemini, uluslararası düzeni eleştirmiştir. kabul ediyorum eserlerin okumak ve ziyadesiyle anlamak çok mümkün değil, soyut felsefeyi eleştise de kitaplarını okurken çok soyut bulunabiliyor. ancak satır aralarında çok derin ve bizi yakından ilgilendiren şeyleri paylaşıyor. kısmen spoiler içerir. yakın zaman içinde büyük filozof hakkında derlediğim başka bilgileri de siz felsefe sever arkadaşlarala paylaşacağım ...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 87.
    0
    evet giydiririm
    ···
  13. 88.
    0
    @110 felsefe kitabından kopyalamış yapıştırmış bin
    ···
  14. 89.
    0
    giydiririm tabii
    ···
  15. 90.
    0
    ulan bu şakirt takılan binler yok mu asıl sapık onlar amk denizde havuzda milletin karısına kızına bakıyorlar hayal kuruyorlar düşünüp 31 çekiyorlar e sonra ben düşünüyosam benim karıma da düşünür mantığıyla kara çarşafa sokuyolar dıbına koyduğumun salakları siz olmasanız sıkıntı kökten çözülecek amın feryadı huur varlıklar dıbına koyayım asıl şerefsiz bin kurusu sizlersiniz milleti sömürün dıbına koyayaım gidin arabistanda yaşayın bin kuruları

    edit: bakın arkadaşlar bu düşüncede olan hani denizde karıma bakarlar 31 çekerler off züte bak derler düşüncesinde olanlar genelde bunları düşünen varlıklardır hastalıktır bu kendileri düşünür milletin karısına kızına bakar sonrada benim karıma kızıma da bakarlar düşüncesine girer ve kara çarşafa sokar sizin ben mantığınızı gibeyim böyle düşünenleri kökten öldüreceksin amk idam ediceksin yada süreceksin arabistana
    ···
  16. 91.
    0
    @26 ya eksi vermeye girdim verdim çıkıyorum eşşoleşşek
    ···
  17. 92.
    0
    kaçıncı yüzyılda yaşıyon amcık giydiririm tabi.
    ···
  18. 93.
    0
    @114 cok güzel tamda anlatmak istediğimi yazmıssın kardeş -_- e dıbına kodumun örümcek kafalı zavallıları avrupada herkes yarı cıplak plajlarda neden insanlar onlara bakıp çadır kurmuyor? çünkü cinsel açlıkları yok yani adam zaten istediği kadınla birlikte oluyor bikinili kadın görünce azması icin bi sebep yok ama sen amk şakirdi kadının bacagını görsen azarsın ama suç sende deil senın aptal dininde ancak bunun farkına varman imkansız çünkü sana saha küçücük bi cocukken ögretildi bunlar ve artık bu yaşadıgın hayat kalıbından sıyrılmana imkan yok. . yani kısacası yanlıs olan sensin ve senin gibiler, bikinili kadınlar değil yada onlara müsade eden eşleri değil. .
    ···
  19. 94.
    0
    @1 sordugu soruya bak dıbına kodugumun şakirti
    ···
  20. 95.
    0
    @26 en mantıklı yorumu yazmış
    ···