Arkadaşlar, şuanda bütün hikayemi ellerim titreyerek yazıyorum. Çünkü bir annenin evladını görememesi kadar korkunç birşey yoktur.
2010 Senesinde yaşadığım Amerika'dan buraya yani Türkiyeye oğlumla birlikte kaçmıştım çünkü eşim Dany Afeni, Amerikada greencard sahibi olmamasına rağmen yaşamk ve çalışmak isteyen biriydi. Fakat ben daha önce geçirdiğim ameliyatlardan dolayı çalışma yetimi yitirmiş ve disabled moduna girmiştim. Yani greencarda başvurması halinde onu sponsor edemeyecektim ve büyük ihtimalle de bu yolla card alamayacaktı.
O yüzden onun hedefi benim ona şiddet uyguladığım yalanını söyleyerek beni hapse attırıp greencardını almaktı. Bu hedef doğrultusunda bir ağustos günü polisi aramış gelen polise kavga ettiğimizi ve benim onun yüzünü tırmaladığımı anlatmıştı ve poliste şiddetten dolayı beni nezarathaneye koymuştu. Bunun üzerine mahkemeden beraat eder etmez oğlumu da alıp TÜRKiYEYE GELMiŞTiM. O sırada annem kanser hastalığına yakalandı ve ben de Anerikadan 2 sene uzakta kaldım. Çocuğu yine kendi başıma büyütüyordum ve bu sırada Dany beni hergün arayarak herşeyin değiştiğini, artık beni aldatmayacağını, beni çok sevdiğini ve greencard almak için bana ihtiyacı olmadığını söyleyerek teollüyordu. Ben bütün bu manevi baskıya 2 sene dayanabildim. Ve Mayıs ayında Amerikaya Danynin yanına döndüm. Kabus gibi 2 ay geçirdim. Çünkü evimiz yoktu, arabamız yoktu ve Dany akşamları eve gelmiyordu. Geldiği zamanlarda ise bir kavga çıkartıp gidiyordu. Sonra birgün cep telefonunda çıplak kadın resimleri içeren mesajlar gördüm. Akşam yine kavga çıktı bu sefer Dany oplumuzun gözü önünde karnıma yumruk attı. Ne olduysa o zaman oldu ve ertesi gün polis merkezine gidip şikayette bulunmaya karar verdim. Fakat mahkemede şikayetimi yazarken oğlumun yanımda olması ve sürekli yemek diye ağlaması üzerine şikayetimi mahkemeye veremeden eve döndüm. Akşam gece yarısı yine Dany geldi , ben onu her seferinde aceba olabilir mi diye, çocuğumunda babasıdır diye eve aldım. O gece bu kağıtları gördü. Ertesi gün evime iki polis geldi ve Danynin kız arkadaşının benden şilayetçi olduğunu onu telefonla aradığımı ve rahatsız ettiğimi söyledi. Bunun üzerine 2 gün sonra mahkemeye gittim. Kadının da şikayetten dolayı koruma almasına kendim onay verdim. Nasıl olsa yalan diye düşünerek.
Yaklaşık 4 gün sonra Dany işten geldi ve çocuğu alıp evden kaçmak istedi. Çocuğu almaması için yalvarırken bana mahkeme kararını gösterdi. Kız arkadaşına gönüllü olarak verdiğim koruma kararını kullanarak mahkemede çocuğa bakmamın yetersiz olacağını savunmuştu. Tabi bana gelen mahkeme celsesini de saklamış ve göstermemişti. Yani haberim yoktu. Yani karşı taraf olarak ben daha bir söz söyleyemeden o elimden oğkumu almıştı. O gün çocuğumu ağlaya ağlaya elimden alarak gitti ve kız arkadaşının evine yerleşti. Ben de ağlaya ağlaya annemi ve babamı aradım. Bana Türk olan ve yabancı bir avukatlaortak avukatlık firması olan Eda Elitok'u bulduklarını söyledi. içim rahat değildi. Başımagelecekleri bilmiyordum.