-1
Bundan 2 ay kadar önce bizim eve hırsız girmişti. Bu arada zemin katta oturuyoruz. Eve geldiğimizde kapı açıktı. içeri girdik ev darmadağın olmuş kitaplar, dolaptaki eşyalar hepisi yerlerde. Anladık ki hırsız girmiş. Allahtan evde para ya da altın yoktu. Fakat benim PC'yi, Monitörü, Ses sistemini, Sony Fotoğraf Makinesi'ni zütürmüş. Masamın üstünde duran Zippo'yu bile zütürmüş. işin en acı tarafı evde, şu un cuvallarını falan taşıdıkları dikey el arabası var ya; ona yükleyip onunla birlikte zütürmüşler.
Hemen polis çağırdık. Herifler geldi parmak izi almak için şu kara tozdan sürdüler sağa sola. işe yarar bir parmak izi olmadığını söylediler. Yani umutsuz vakia. Polis, ümitlenmeyin, zor bulunur, giden gitti falan dedi. Toplam zarar 4000 TL civarında.
Bu arada internet için internet cafelere takılmaya başladım. Sonra aklıma geldi. Benim PC'ye arkadaşın PC'sinden girmek için TeamViver yüklemiştim. Dur bi bakim dedim cafeden TeamViveri yükleyip açtım ve şifremi verdim. Aaa ne göreyim. Benim PC ONLiNE Hemen IP adresini aldım ve garanti olsun diyede ekran çıktısını aldım. Polisi aradım. Polise telefonda TeamViver, iP adresi diyorum herif bana ne vivır ne ne ne? diyor. Bir türlü anlatamadım. Sonra dur bu işlerden anlıyan bir arkadaşa veriyorum dedi de işi anlatabildik. Bana bi telefon numarası verdi ve orayı aramamı söyledi. Sırf bu işlerle uğraşan bir şubeymiş. Dosya numarasını söyleyince sistemde olayın ne olduğunu görebiliyorlarmış. Hemen aradım. Şıp diye IP adresini ve saat, dakika,saniyesini gönder. Bir de çalınan eşyaların resimlerini googleden bul ve onlarıda gönder, zira o resimlere göre sizin eşyalarınızı tanıyacağız dediler. Email adresi verdiler oraya ekran çıktısını ve çalınan eşyaları Zippo çakmağa varana kadar tüm resimlerini indirip gönderdim. Ertesi gün aradılar beyefendi, sabit bir adres tespit ettik. Savcılıktan baskın için onay bekliyoruz dediler. Adresi sordum, veremeyiz yasak, dediler.
Ertesi gün beni aradılar. Beyefendi, Zippo çakmağınıza varıncaya kadar bütün eşyalarınızı bulduk, yarın saat 14 te kimliğinizle şubeye gelin alın dediler. Polisin dediğine göre hırsız bu eşyaları bit pazarından aldım demiş. Polis s..tir lan Zippo çakmağa varıncaya kadar hepisini bit pazarından mı aldın şe..siz demiş. Polisin telefonda ki ses tonunu duyacaktınız. Nasıl neşeli neşeli anlatıyor.
Sonra şubeye gittim. Ekip beni görünce resmen hayran hayran bakıyordu. helal olsun genç, bizim yapamıyacağımız işi çıkardın. Bu dosyayı biz değil sen çözdün falan dediler. insan bi gururlanıyor sormayın.
Savcılığa gittik dava açmak için. Savcı dedi ki zaten kamu davası açtık ama sizinde ekstradan şikayetçi olma hakkınız var dedi. Şikayetçi olduk tabi. Eve mektup geldi, hırsızın ismi çismi yazıyor tabi.
Aradan birkaç hafta geçtikten sonra eve mahkemeden mektup geldi. Savcılık dava dosyasını kapatmış. Sebebi ise adamın ölmüş olması. Hırsız resmen ölmüş. Neden öldüğü, nasıl olduğu falan hiç bir bilgi yok mektupta. Sadece falan tarihte hayatını kaybettiği, bu sebepten dolayı dosyanın kapatıldığı yazıyor. Şok olduk. içim hafif burktu tuhaf oldum. Oysa her şey güzel güzel gidiyordu. Ben eşyalarıma kavuşmuştum, o mahkemeye çıkacak, ben gözüne bakacaktım falan. Öyle bir hayalim vardı.
Çoluk çocuğu var mıdır? Niçin hırsızlık yaptı? gibi düşünceler gelmeye başladı aklıma acımaya başladım resmen.
Neyse Allahtan gelene çare yok. Napalım. O değil de telefonumun dinleniyor olmasından şüpheleniyorum. Önceden telefonda konuşurken sesim hiç yankı yapmıyordu. Şimdi kim beni arasa ve ben kimi arasam ilk başta ses normal ama birkaç saniye sonra yankılı bir hal alıyor. Bazan telefon çalıyor bakıyorum kim aramış diye kendi numaram görünüyor. Kendi kendimi aramışım yani bu nasıl oluyor?
Muhtemelen herif bir cinayet sonucu öldü ve benden şüpheleniyorlar. Ulen diyom kendi kendime tatlı tatlı yemenin acı acı çıkartması olur. ilk başta seviniyordum, mahallede namım olmuştu. Bakkal, marketçi, mahalle efradı la senden korkulur, nasıl buldun hırsızı tarzı bakışlar, övgüler falan. Hele o bilgisayardan anlamıyan yaşlı amcalar teyzeler bu bilgisayardan her şey yapılıyormuş mitolojisine tam iman etmiş durumdalar.. inşallah nazara gelipte moka sarmayız.. Üstümüze durduk yerde bela mı aldık acaba. Şer işte a... k... m hayatta olmaları da bela ölümleri de bela.. Durduk yerde bi de bu çıktı başımıza. O değil sorguya falan alacaklar sıkıştıracaklar falan, istediğin kadar, ben yapmadım, de. Herifler onu duymak istemiyor ki.. Bu bende paranoya oldu bile.