evet her sorunuzua cevap veriyorum

sorun beyler her konudan her türlü soruya açığım karı kız mal mülk uzay fizik kimya sosyoloji hobiler fobiler ...

1 kg pamuku ağır 1 kg demirmi tavukmu yumurtadan cıkar yumurtamı tavuktan bu kek böle nasıl kabardı babam bu kadar güzel pasta yapmayı nreden öğrendi .

@20 güldüm lan :D

@17 muz daha çok orta kuaşk ülkelerinde görülür peki türkiyede nasıl muz yetişebiliyor? uygun tarım düzenlemelerin yapılması ile tabi ki zaten relikt bitliler deforme edilerek ortamları değiştirilebiliyor. yatağında olmasının sebebi ya düşmüştür yatağının üstüne yada birisi koymuştur. o küçük beyninin kullan biraz ayaklanıp gelcek değil

@21 tavuk, gıdaklayan serinin dişi elemanı olup; yumurtlamasıyla meşhurdur. horoz ise yumurtayı* koymaya muktedir yapısı ile tanınmakta olup; erkek elemandır. öncelikle ve kesinlikle belirtelim ki; bunların ikisi bir araya gelmeden yumurta mumurta olmaz. ve yumurtayı poposundan çıkaran da tavuğun ta kendisi olduğundan; yumurtanın tavuktan çıktığı kesindir. tavuğun yumurtadan çıkıp çıkmadığı hususunda da cevabımız "evet, tavuk da yumurtadan çıkar" şeklinde olacaktır. hatta ek bilgi olarak horozun da yumurtadan çıktığı konusunda meraklıları uyarıyoruz. diyorlar bazıları ancak:

`

benim görüşüm: tavuk yumurtadan çıkıyor ise horoz nerden çıkacak ? anandan çıkmaz tavuktan çıkar tabi ki burdan da tavuktan yumurta çıktığını kanıtladım.
baban pasta yapmayı durduk yere öğrenemez birisi öğretmiştir.
1kg pamuk ile 1kg demir aynı ağırlıkta bin

@20
i̇lk efsaneye göre, kırmızı halı ortaçağ dönemlerinden kalma bir gelenektir. savaşı kaybeden kral, pelerinini galip gelen kralın önüne, ayaklarının altına serer. bu o'nun yenilgiyi kabullenme ve savaşı kazanan kralı şereflendirme biçimidir. bu usul günümüze, önemli şahsiyetleri onurlandırmak için ayaklarının altına serilen kırmızı halı geleneği olarak gelmiştir.

i̇kinci efsanemiz ise daha daha eskilerden, ilkel kabile dönemlerinden. o çağlarda, bulunulan yere bir kabile lideri veya saygı duyulan başka bir misafir geleceğinde kurbanlar kesilir ve kanları da misafirin yürüyeceği yollara dökülürmüş. misafiri bu kırmızıya boyanmış yol üzerinde yürütmek bir büyüklüğü kabullenme göstergesi olarak sayılırmış ve misafiri şereflendirmek için kullanılan en önemli yöntemlerden biriymiş. kırmızı halı da bu gelenekten günümüze miras kalmış.

bir diğer efsanemiz ise çevre kirliliğinden türemiş. kanalizasyon altyapısının olmadığı ortaçağ dönemlerinde, sokaklar affedersiniz pislik içindeyken, kral şehre ineceği zaman hem pislik fazla gözükmesin hem de üstü örtülmüş olsun, kralın ayaklarına bulaşmasın diye kırmızı halı serilirmiş. yani bizim kırmızı halı belki de buradan gelmiş günümüze.

son efsane daha da ilginç. amerika'nın keşfi ile mekgiba dolaylarına ulaşan tüccarlar meraklı gözlerle etraflarına bakarlarken, kaktüslerin üzerinde kara kuru böcekler görmüşler. bu böceklerden ne fayda sağlanır acep diye düşünürlerken de biz en iyisi bunları güneşte kurutup ufalayalım, bakalım ne olacak demişler. sonunda da kırmızı boyaya özünü veren maddeyi bulmuşlar. tabii bu maddeyi elde etmek meşakkatli, zor, külfetli. böcekler de öyle ha deyince bulunmuyor. başkaları, özellikle de avrupalı tüccarlar da keşfetmesin, kendi kaynakları tükenmesin diye sürekli gizli tutmaya çalıştıkları bu oldukça pahalı boyama maddesi en sonunda soyluların kullandığı bir boyama maddesi haline gelir. onlar da herhalde bol bulduklarından, ayaklarıyla bastıkları halıyı kırmızıya boyamaya karar verirler

@2 kardeş değiliz

@1 kardeşim mal mısın allah neden var dıyorum bana hep vardı dıyorsun.ne zamandan berı var demıyorum. neden var dıyorum bu bir. ikincisi neden bozuluyor komple neden sadece orayı sılıp temızlemıyoruz onu soruyorum kardesım adam gbıbı cevap verebılıyorsan ver yoksa bılmıyorum de otur

@25 dostum copy paste ama gene de verdim şukulatanı

@27 peygamberimiz abdest aldıktan sonra elini kanatmış ve eşinden havlu istemiş eşi havluyu getirmiş ve havluyu vermiş verirkende eli peygamberimizin eline değmiş. sonra peygamberimiz tekrar abdest almış şafi mezhebi demişki eli kadın eline deydiği için aldı. Hanefiler ise demişki eli kanadığı için bu kadar.

@1 nolcak bu fenerin hali ?

@3017 10 5 2 24 14 10 35 istatiksel verilerler 35 puanda ancak türk futbolunda şike olduğu için oranlar birbirine karışabiliyor. Büyük ihtimal %68 bu şekilde kalacak hatta %18 bulunduğu sıradan düşecek

panpa rolle teorimin n boyutlu uzaylar için genelleştirilmiş halini merak ediyorum

@32 minf(x)=m=f(x1) ve maxf(x)=n=f(x2) olacak şekilde x1,x2 eleman [a,b] elemanları vardır. eğer m=n ise her x eleman [a,b] için m küçük eşit f(x) küçük eşit m eşitsizliğinden f fonksiyonunun sabit bir fonksiyon olduğu elde edilir ki bu durumda sabit fonksiyonun türevi 0 olduğundan dolayı f ‘ (x)=0 olur ki c olarak aralıkda hangi noktayı alırsak alalım f ‘ (x)=0 olur.

biLGi NOTU:
ÜÇGEN HER YERDE ÜÇGENDiR DOSTUM.

@1 kardeşim öncelikle helal olsun diyorum ve soruma geçiyorum. yahudiler geçmişden beri neden bu kadar birbirine bağlı bir toplum olmuşlardır cimri değiller ama başka toplumlarıda düşünmüyorlar sadece kendilerini düşünüyorlar bunun sebebi nedir ? teşekkürler.

@34 toplumsal yapılar toplumlara göre şekil değiştirmektedir.Örneğin Türkler daima özgür olarak yaşamıştır. Türklere bir anda bir araya gelebilme özelliği sanki işlenmiştir. Kurtuluş savaşı bunun somut örneklerindendir. Gelelim yahudilere * söyle bir düşün ben kötülük yapmıyorum ben başka milletlerle sürekli savaşmıyorum çünkü ahiret inancım var. Ölümden sonrası var benim için ancak yahudilerde bu inanç yok o yüzden herşey beklenir. Hristyanlarında ölümden sonra dirilişe inançları var ancak onların inancında dünya daha önemli ve dünyada daha serbestler. dinler toplumların şekillerini belirler

@1 seni benden başka ... neyse elim varmadı

@33 n boyutlu uzaylarda sıralama bağıntısı mı var bin min max yoktur orada ayrıaca yazdığının rolle teoremi ile hiç mi hiç alakası yok

@19 ulan onu demiyorum hani davetlerde protokolerde falan kırmızı halı kullanılır, o kırmızı neden kırmızıdır da neden mesela yeşil halı kullanılmaz??

@15 kırmızıya boyandığı için elbette ama olaya şu yöndende bakalım : kırmızı, yeşil ve maviyi ortaya koyan üç tip konik hücre vardır. üneş ışığını meydana getiren yedi rengin (renk tayfının) görkemi, gizemi bugün üzerinde birçok incelemeler yapılan son derece olumlu sonuçlar alınan çalışmaları ve araştırmaları beraberinde getirmiş, renk bilimi’ni bir bilim dalı olarak ortaya koymuştur.bu yüzden kırmızı kırmızıdır