-
26.
0up up up
-
27.
0Elimi ısırsa da, çırpınsa da, artık
geri dönüş yoktu. Yarağım
zütüne girmişken gibmeden
bırakmayacaktım Fidan'ın
zütünü. Tüm çırpınışlarına
rağmen zütünde gidip gelmeye
başladım. Elimi ağzından
çekmeden. Elimi çeksem,
biliyordum kesin bağıracaktı.
Daracık zütü sımsıcaktı,
yarağımı mengene gibi
kıstırıyordu. zütüne sokup
çıkarırken yarağım da acıyordu,
yüzlerce iğne batırılmış gibi.
Buna rağmen birkaç kez çok seri
şekilde pompaladım ve fazla
dayanamadım, zütünün içine
boşaldım, oluk oluk. Müthiş
rahatlamıştım boşalınca. Elim
halen ağzını kapatıyordu,
bağırmasın diye. -
28.
0Elimi tekrar ısırınca, elimi
çektim ağzından. Hemen
bağırmaya başladı, "Hani birşey
yapmayacaktın! Kalk üstümden!"
diye. Anında ağzını tekrar
kapadım elimle ve "Tamam,
kalkıyorum, bağırma!" dedim.
Yarağımı zütünden çıkarırken de
acı duyacaktı büyük bir
olasılıkla. Ağzını sımsıkı tutarak
yarağımı çektim, çıkardım
zütünden. Ağzı kapalı olduğu
için anlaşılmaz sesler
çıkarıyordu. Eğildim, yanağına
bir öpücük kondurdum ve "Seni
seviyorum!" dedim. O sırada
Zeynep kapının kolunu birkaç
kere yokladı, kilitli olduğunu
anlayınca da kapıya sertçe
vurmaya başladı. Zeynep kapıyı
açmak için zorlarken, biryandan
da, "Açın kapıyı! Napıyorsunuz
içerde? Fidan, iyimisin? Harun
aç kapıyı!" diye bağırıyordu... -
29.
0"Bir saniye Zeynep, açıyorum!"
dedim. Fidan da aniden
çırpınmayı bırakmıştı, elimi
çektim ağzından. Aceleyle
pantolonlarımızı çektik ve
üstümüzü başımızı düzelttik.
Kapıyı açtım. Zeynep sinirli bir
şekilde daldı içeriye. Bir Fidan'a,
bir bana bakarak, "Ne
yapıyordunuz? Kapıyı neden
kilitlediniz? Kıza ne yaptın
Harun? iyimisin Fidan? Birşey
yapmadı ya?" diye bağırarak
soruları yağdırıyordu. Sanki beni
dövecek gibi kızgındı. "Zeynep
sakin ol, birşey yapmadık,
konuşuyorduk sadece!" dedim.
Fidan da beni destekledi, "Valla
bişey yapmadık abla!" diyerek.
Ama Zeynep inanmamış gibiydi,
"Kapıyı niye kilitlediniz
ozaman? Anlamadım mı
sanıyorsunuz ne halt yediğinizi!
Kızım bak aklını başına topla,
sonra benim durumuma
düşersin!" dedi. Zeynep bunları
derken gözleri dolmuştu,
nerdeyse ağladı ağlayacaktı,
sinirden eli ayağı titriyordu,
yüzü kıpkırmızı olmuştu. -
30.
0Zeynebe, "Sakin ol, birşey
yapmadık diyorum! Sen otur
şöyle, sakin ol, ben sana bir
sigara getireyim, kendine gel!"
dedim ve Zeynebi yatağa
oturttum, odadan çıktım. Sigara
salondaydı. Fakat ben odadan
çıkınca, Zeynep Fidan'a, "Doğru
söyle, gibti mi seni? Bozdu mu
kızlığını? indir donunu,
bakacam, kan var mı!" dedi.
Bunu duyunca ben koridorda
zınk diye kaldım. Doğrusu
Zeynebin bu işi bukadar
dallandırıp budaklandıracağını
hiç beklemiyordum. Fidan da
halen, "Abla valla bişey
yapmadık!" diyordu. Ne olacağını
merak etmiştim, hemen salondan
sigarayı ve kültablasını alıp,
döndüm odama. Zeynep zorla
Fidan'ın kot pantolonunu
çözmeye çalışıyor, Fidan da,
"Yaa abla, valla gibmedi
diyorum, neden inanmıyorsun!"
diyerek, Zeynebi engelliyordu. -
31.
0Zeynebe bağırdım hemen,
"Kızım, delirdin mi! Napıyorsun,
bırak kızı!" diyerek. Zeynep de
bana bağırdı, "Sen karışma,
küloduna bakacam, kan var mı
diye!" dedi. Bir an düşündüm,
Fidan'ı amından gibmedim ki,
küloduna baksa da birşey
çıkmayacaktı nasıl olsa. Fidan'a
göz kırparak, "Tamam Fidan,
bırak baksın da ikna olsun!"
dedim. Yine de Fidan
pantolonunu indirmemekte ısrar
ediyordu. Zeynep, Fidan'ın bana
baktığını farkedince, "Sen çık
odadan, ben bakarım!" dedi.
"Tamam!" dedim çıktım odadan,
ama kapının hemen yanına
dikildim. Zeynebin Fidan'ın
küloduna bakacağı düşüncesi,
nedense yarağımın anında
sertleşmesine sebep olmuştu. -
32.
0up up up
-
33.
0Kapının direğinden kafamı
uzattığımda, Zeynep Fidan'ı
önünde ayağa dikmiş,
pantolonunun düğmesini
çözüyordu. Fakat çözüp,
pantolonu dizine indirdiğine,
Fidan'a, "gibmedi de, bu kan
ne?" diye bağırınca, ben şok
olmuştum. Fidan da şok olmuştu
ki, "Ne kanı? Olamaz, hani,
bakayım!" diyerek külodunu
indirdi. Ozaman ben de gördüm,
Fidan'ın beyaz külodunun ağ
kısmında harbiden kan vardı.
Bunun tek mantıklı açıklaması
vardı, ya Fidan adet görmeye
başladı, yada zütü kanamıştı ve
bunu ikimiz de farketmemiştik.
Fakat şu kesindi, dıbını
gibmediğim için, kızlığını bozmuş
olamazdım. Kızlık kanı değildi
bu kesinlikle. -
34.
0Zeynep Fidan'a bağırmaya devam
ediyor, "Biliyordum gibiştiğinizi!
Ne olacak şimdi? Düştün mü
benim durumuma! Şimdi seni
kim alır bu halinle? Harun
hayatta evlenmez seninle! Sen de
benim gibi gider, babam
yaşındaki bir adama kakalarsın
kendini!" diyordu. Bir an
kararsız kaldım, ne yapacağımı
bilemedim. Tam, içeri gireyim,
bunun adet kanı olabileceğini
söyleyim diye düşündüm ki,
Fidan benden önce davranıp,
"Abla valla düşündüğün gibi
değil, arkadan yaptı sadece.
Amıma ellemedi bile! iki gözüm
önüme aksın ki doğru
söylüyorum!" dedi. Zeynep ise
kızın üstüne üstüne gitmeye
devam ediyordu, "Emin misin
bundan? Bu kan neyin nesi
ozaman?" diyordu. -
35.
0Ben fazla dayanamadım, daldım
içeriye, "Kızın zütü yırtılmış ve
kanamıştır!" dedim. Ben içeriye
girince Fidan külodunu çekmişti
hemen yukarıya. Zeynep halen
ısrar ediyordu, "Dön kız arkanı,
bakacam zütüne!" dedi. Fidan
utana sıkıla döndü arkasını
Zeynebe. Zeynep Fidan'ın
külodunu indirdi ve "Eğil biraz!"
dedi. Fidan öne doğru eğildi
biraz. Zeynep de iki eliyle
Fidan'ın zütünün yanaklarını
ayırdı, züt deliğini inceliyordu.
O manzara karşısında benim
yarak kazık gibi oldu tabii.
Zeynep Doktor edasıyla Fidan'ın
züt deliğini biraz inceledikten
sonra, bilgiç bir tavırla,
"Hmmm! Tamam, büzüğün
yırtılmış! Ama korkulacak birşey
yok, kendi kendine iyileşir!"
dedi. Sonra kendi eliyle Fidan'ın
külodunu yukarı çekti. Fidan da
doğruldu ve kot pantolonunu
çekti yukarı, düğmesini ilikledi. -
36.
0Ben de Zeynebe, alaycı bir
gülümsemeyle, "Göreceğini
gördün mü Doktor hanım? Kız
bakiremiymiş?" dedim. Zeynep
sinirle ayağa kalkarak karşıma
dikildi, "Sen sus, konuşma! Ulan
madem okadar azgınsın, köyde
gibilecek okadar karı kız var,
hepsi de yarak diye geberiyor,
bir kaş göz etsen altına dünden
yatacaklar, git onları sıraya düz,
gib hepsini de! Ama Fidan'dan ne
istiyorsun salak? Hem sen dur
bakalım, bu yaptığınızı teyzeme
ve dayıma söylediğimde, böyle
sırıtmaya devam edecekmisin,
göreceğiz!" dedi. -
37.
0Fidan korkmuştu, ağlamaya
başladı, "Abla, söyleme ne olur!"
diye yalvarıyordu. Doğrusu ben
de acaip tırsmıştım, babam bu
yaptığımı duysa kalp krizi
geçirirdi kesin. Buna izin
veremezdim, ses tonumu
yükseltip, "Saçmalama Zeynep!
Kimseye birşey söylemeyeceksin!
Ya değilse... " dedim tehditkar bir
şekilde. Zeynep diklenerek, "Evet,
ya değilse ne yaparsın?" dedi.
işin tuhaf tarafı, yarım
bıraktığım cümlenin gerisini
nasıl tamamlayacağımı ben de
bilmiyordum, çaresizlikten
yarım çıkmıştı ağzımdan. Ve
Zeynep yememişti Blöfümü, pis
pis sırıtarak, "Ben gidiyorum,
şimdi söyleyecem, görürsün sen
birazdan!" dedi ve kapıya
yöneldi. -
38.
0up up up
-
39.
0Tepem attı birden, "Nereye
gidiyorsun dıbına koduğumun
huursu!" diye bağırıp, Zeynebi
kolundan tuttuğum gibi yatağa
fırlattım. Bu sefer şok olma
sırası Zeynep de idi, bunu
yapacağımı beklemiyordu.
Kalkmasına fırsat vermeden
sırtüstü yatırıp üstüne çıktım,
ellerini tuttum ve bacaklarının
üstüne, kasıklarına yakın
oturdum. Fidan'a da, "Kes
ağlamayı da, git salondan
telefonumu getir, çabuk!" diye
bağırdım. Fidan robot gibi salona
koştu. Zeynep ise telaşla, "Bırak
beni! Ne yapacaksın? Kalk
üstümden!" diyerek altımda
debeleniyordu. "Ne mi yapacam?
gibecem tabii ki! dıbına koyacam
senin huur! ilk önce seni
gibmem lazımdı! Sen de köyün
diğer amcıkları gibi yarak için
geberiyorsun!" dedim ve eğildim,
boyunu, boğazını, öpüp
yalamaya başladım. Zeynebin
debelenmeleri nafile idi. -
40.
0Fidan telefonumla gelince, surat
ifadesinden, telefonu ne için
istediğimi anlamadığını sezdim.
"Resim çekmesini biliyormusun?"
dedim. "Biliyorum da, nerden
açılıyor bu?" dedi. Tarif ettim,
açtı, buldu fotoğraf çeken tuşu,
"Tamam!" dedi. "iyi, geç şimdi
şuraya, resimlerimizi çek!
Yakından, uzaktan, değişik
değişik açılardan, bol bol çek!"
dedim. Fidan geçti, resim
çekmeye başladı. Ben de
Zeynebin boynundan aşağı, göğüs
çatalına doğru öpüp yalamaya
başladım. Debelenirken
gömleğinin birkaç düğmesi
patlamıştı. Gömleğini, en
yukardan bir düğme, birkaç
düğme de alttan tutuyordu. Zaten
debelenmeseydi bile, o kafam
gibi göğüsleri bütün düğmeleri
patlatacak gibi duruyordu. -
41.
0En yukardaki düğmeyi de ben
dişlerimle koparınca, o sütyene
sığmayan koca göğüsleri daha
bir ortaya çıktı. Göğüslerinin
sütyenden taşan kısımlarını öpüp
yalıyordum. Zeynep de bundan
zevk alıyordu ki, debelenmesi
biraz azalmıştı. Ama yine de,
"Yapma, kalk üstümden!" diye
bağırıyordu. Ellerini tuttuğum
için ellerimle başka birşey
yapamıyordum, Fidan'a
söyledim, Zeynebin sütyenini
aşağı sıyırmasını. Sıyırınca
göğüsleri serbest kaldı.
Göğüsuçları sertleşmişti, evet,
istemiyormuş gibi davransa da,
bu Zeynebin de hoşuna
gidiyordu. Göğüsuçlarını yalayıp
emmeye başladığımda Zeynebin
ses tonu değişti, "Yapma!" derken
artık sertlik kalmamıştı.
Bağırmıyordu, sadece normal
konuşur gibi, "Yapma!" diyordu.
Fidan resim çekmeye devam
ediyordu. Yarağım da
pantolonumun içinde kasıklarımı
ağrıtacak kadar şişmişti. -
42.
0Fidan'a, "Gel buraya, kemerimi
çöz, pantolonumun düğmesini aç,
fermuarımı indir, yarağımı
çıkar!" dedim. Fidan hemen
telefonu kenara bıraktı, geldi,
dediklerimi yaptı. Yarağım
serbest kalınca bir nebze
rahatlamıştım. Fidan'a resim
çekmeye devam etmesini
söyledim. Zeynep ise yarağımı
görünce bakışlarını pür dikkat
yarağıma dikmişti. Artık
debelenmeyi de, konuşmayı da
bırakmıştı. Ama ben yine de
ellerini bırakmıyordum. Ben
Zeynebin bacaklarında,
kasıklarına yakın oturuyordum.
Biraz aşağı, dizlerine doğru
kaydım. Fidan'a, Zeynebin
şalvarını ve külodunu aşağı
sıyırmasını, sonra da resim
çekmeye devam etmesini
söyledim. Fidan şalvarı ve
külodu aşağı sıyırırken, Zeynep
sadece yutkunuyordu,
heyecanlandığı belli oluyordu. -
43.
0"Bak Zeynep, ben seni gibmeden
bırakmayacağım! Ama zorla,
ama seve seve! Sen bu yarağı
yiyeceksin, hiç kaçarın yok!
Karar senin, güzellikle olsun
diyorsan, ellerini bırakacağım!"
dedim. Zeynep sanki bunu
dememi bekliyormuş gibi,
"Tamam, bırak ellerimi!" dedi.
Temkinli bir şekilde bıraktım
ellerini, aksi bir hareket yaparsa
hemen yeniden tutacaktım. Ama
sadece biraz doğrulup, ağrıyan
bileklerini ovuşturdu. Ben de o
arada gömleğinin kalan son iki
düğmesini çözdüm, "Çıkar
gömleğini ve sütyenini!" dedim.
ikiletmeden çıkardı ikisini de.
Şimdi üst kısmı tamamen çıplak,
aşağıda da şalvarı ve külodu
bacaklarına kadar sıyrıktı. -
44.
0Kalktım üzerinden, şalvarınıTümünü Göster
küloduyla birlikte çekip çıkardım
ayağından, odanın bir köşesine
fırlattım. Sonra da kendi
pantolonumu ve boxerimi
çıkardım. Fidan'ın elinden
telefonumu aldım ve Zeynebin
çırılçıplak resimlerini çektim.
Her nekadar Zeynep bir eliyle
göğüslerini, diğer eliyle de dıbını
kapatmaya çalışsa da, dıbının ve
göğüslerinin göründüğü birkaç
resmini çekmiştim. Sonra aklıma
bir başka düşünce geldi, "Fidan,
sen de geç Zeynebin yanına!"
dedim. Fidan suratıma bön bön
bakıp, "Niye ki?" diye sordu.
"Sen geç, anlatırım sonra!"
dedim. Aslında anlatacak
birşeyim yoktu, istediğimi
yapması için demiştim bunu.
Fidan geçti, Zeynebin yanına
oturdu. Bir giyinik, diğeri
çırılçıplaktı. Birkaç resim de öyle
çektim.
Sonra Fidan'a soyunmasını
söyledim. Ama Fidan, "Yaa, ben
niye soyunuyorum ki?" dedi.
Sinirlenmiştim, "dıbına
koydurtma şimdi, hadi soyun!
Bir bildiğimiz var herhalde!"
dedim. Bir bildiğim falan yoktu,
ikisini de çıplak görmek ve
resimlerini çekmek için içimde
dayanılmaz bir arzu vardı
sadece. Fidan gönülsüz gönülsüz
soyunurken, ben ikisini aynı
karelerde görüntülemeye devam
ediyordum. Fidan soyunma işini
ağırdan alınca, ben bu sefer
Zeynebe sertçe bağırdım,
"Yardım etsene kızın
soyunmasına, ne duruyorsun!"
diye. Zeynep de, "Tamam,
tamam, bağırma!" diyerek
soyunmasına yardım etti. Az
sonra Fidan da Zeynep gibi
çırılçıplaktı. Her aşamada resim
çekiyordum.
Komutlar veriyordum resim
çekerken, "Fidan, sen elini
Zeynebin göğüslerine koy, Zeynep
sen de elini Fidan'ın dıbına at!
Birbirinize bakın, dudaklarınızı
yaklaştırın!" diye. Fidan biraz
ürkekçe yapıyordu dediklerimi.
Ama Zeynep hemen havaya
girmişti, sanki stüdyoda poz
veriyormuşçasına, ciddi ciddi poz
veriyordu. Üstelik bundan da
zevk alıyordu...
Aslında istediğim şey başkaydı.
Onları birbirilerinin dıbını
yalarken görmek ve resimlerini
çekmek isterdim. Ama, buna
tepkileri çok kötü olabilir ve bir
çuval incir'i berbat edebilirim
diye düşündüm. Onun için
(şimdilik) sınırları daha fazla
zorlamak istemedim. Şimdi sıra
en önemli şeye gelmişti, Zeynebi
gibmeye! Zaten yarağım müthiş
zonklamaya başlamıştı. Fidan'a
kalkıp yanıma gelmesini
söyledim. Fidan yanıma gelince,
onu motive etmek için
dudaklarından öptüm ve
kulağına da, "Bunu senin için
yapıyorum aşkım! Seni
seviyorum! Hadi bakalım, bol
bol resim çek şimdi!" diye
fısıldadım, verdim telefonu eline.
Oysa, daha çok kendi zevkim için
gibecektim Zeynebi.
Yatağa gidip, Zeynebi sırtüstü
yatırdım, bacaklarını ayırdım,
arasına uzandım ve
dudaklarından öpmeye başladım.
Hemen karşılık verdi huur. Çok
ateşli öpüşüyordu.
Dudaklarından göğüslerine
indim. O kafam gibi göğüslerini
avuçlarımın arasında yoğura
yoğura okşarken, sivrilmiş
uçlarını sırayla emiyordum.
Zeynep ufaktan inlemeye
başlamıştı. dıbına inip, dıbını
yalamaya başladığımda, Zeynep
birden irkildi, telaşla hafif
doğruldu ve "Ne yapıyorsun?"
diye sordu. Şaşırmıştım. Demek
ki Zeynebin amı da hiç
yalanmamıştı. Cevap vermedim,
sadece yalamaya devam ettim.
Zeynebin inlemeleri artmıştı.
Zevkten kıvranıyordu resmen.
Çok geçmeden de titreye titreye,
kasıla kasıla, inleye inleye,
çırpına çırpına orgazm olup
boşaldı.
Artık gibmenin zamanı gelmişti.
Zaten ben de kuduruyordum
biran önce dıbına girmek için.
Zeynebi kim gibip bozduysa,
bana iyilik etmişti, direk
dayadım yarağımı dıbına. Amı
zaten vıcık vıcık ıslaktı, hiç
zorlanmadan tek seferde
kökledim. O anda ikimizin de
ağzından aynı anda uzun bir,
"Ohhhhh!" çıktı. dıbının içi fırın
gibi yanıyordu. Yarağım içinde
birkaç saniye hareketsiz
beklerken, göğüslerini
avuçladım, dudaklarını öptüm.
Sonra gidip gelmeye başladım.
Rahat girip çıkıyordum. Daha
rahat girip çıkayım diye, Zeynep
dizlerini kırıp geriye çekmişti.
Gelmek üzereydim. Hatta dıbına
ilk soktuğumda gelecektim. Zor
tutuyordum kendimi
boşalmamak için. Boşalır gibi
olacağımda girip çıkmayı
durdurup, içinde hareketsiz
bekliyor ve göğüsleriye
ilgileniyordum. Öpüp, yalıyor,
emiyordum uçlarını. Sonra
dıbına bir iki girip çıkıp, tekrar
hareketsiz bekliyordum içinde.
Bunu yapmasam anında
boşalacaktım. Ama ne yaptımsa
boşalmamı fazla geciktiremedim.
Gözlerim kaymaya başlamıştı.
Yarağımı amından çıkarıp
göbeğine doğru fışkırttım
döllerimi. Taa göğüslerine kadar
fışkırmıştı döllerim. Zeynep
bukadar çabuk boşalacağımı
beklemiyordu belli ki, yüzünde
tatminsiz bir ifade vardı.
Yarağımdan son damla döller de
çıktıktan sonra, tekrar soktum
dıbına. Ve olanca gücümle
pompalamaya başladım. Yarağım
inmemişti ve Zeynep buna da
şaşırmıştı. Ama az sonra
suratındaki o şaşkın ifade yerini
orgazm olmak üzere olan bir
kadının surat ifadesine bıraktı.
Zeynep şimdi inliyor, kıvranıyor
ve çırpınıyordu. Bacaklarını
belime doladı ve beni kendine
çeke çeke orgazm olup boşaldı.
Bir süre öyle kaldık. Bacaklarını
gevşetince çıktım amından.
Yarağım halen kazık gibiydi.
Zeynebin üstünden kalkıp, Fidanı
çağırdım yanıma.
Fidan gelince elinden telefonu
aldım, dudaklarını öptüm ve
Zeynebin yanına yatmasını
söyledim. Fidan hemen
telaşlandı, "Neyapacaksın?" diye
sordu. "Birşey yapmayacağım, 31
çekeceğim sadece!" dedim. Fidan
dediğimi anlamamış gibi
suratıma bakarak yattı Zeynebin
yanına. Ben de göbeği hızasında
dikildim, 31 çekmeye başladım.
Bunu yaparken de resim
çekiyordum. ikisinin yanyana ve
çırılçıplak görüntüsü çabucak
boşalmamı sağladı. Her ne kadar
Zeynebin göbeğine ve göğüslerine
fışkırttığım kadar çok olmasa da,
Fidan'ın göbeğini ve göğüslerini
sulamıştım döllerimle. Bunu da
görüntüledim.
Fidan'ı dudaklarından öpüp
kaldırdım, zütüne şaplak atıp,
mutfaktan peçete getirmeye
yolladım. Sonra da Zeynebi
dudaklarından öpüp, kaldırdım.
dıbını avuçlayarak, harika bir
amı olduğunu, gibmeye
doyamadığımı söyledim.
Kıpkırmızı yüzü biraz daha
kızarmıştı. O sırada peçeteler
gelmişti. Paylaştık peçeteleri.
Üçümüz de dölleri sildikten
sonra, "Hadi giyinin!" dedim ve
ben de giyinmeye koyuldum.
Giyinip etrafı düzelttik, Zeynebin
kopan düğmelerini aradık
bulduk. iğne ipliğin yerini tarif
ettim, diktiler düğmeleri.
Banyoda elimizi yüzümüzü,
yıkadık, saçımızı başımızı
düzelttik. Ve sonra
görüşeceğimizi söyleyip, kızları
gönderdim evden. Çünkü çok geç
kalırlarsa merak edebilirlerdi.
Babamı arayıp, evde olduğumu
söyledim, beni de merak
etmesinler diye. Evi birkez daha
kontrol edip, bira şişelerini,
sigara izmaritlerini, peçeteleri
çöpe attım. Kapıyı pencereyi
açıp, evi havalandırdım. Sonra
da oturup, çekilen resimlere
keyifle baktım ve Laptopuma
aktardım. Ama aklımdan
Zeynebin söylediği, köyde
gibilecek bir sürü karı ve kızın
olduğu lafı hiç çıkmıyordu.
Demek ki, köyümüz amcık
cevheriydi de, ben bilmiyordum! -
45.
0Evde biraz daha oyalanıp, tekrar
düğüne giderim diye
düşünmüştüm, çünkü daha
halalarımın ve amcalarımın
oğullarıyla görüşmemiştim. Ama
sonra gitmekten vazgeçtim, nasıl
olsa düğün 3-4 gün sürecekti.
Evde kalıp kafamı dinledim.
Vakit geceyarısını geçtiğinde,
düğün evinden taa bizim eve
duyulan ekolu müzik sesleri de
kesilmişti. Galiba yavaş yavaş bu
geceki eğlence bitiyordu. Az
sonra da babam beni aradı ve
birazdan eve geleceklerini,
yanlarında yatılı misafirler
olacağını, ev incinsa şöyle bir
toparlamamı söyleyip kapattı
telefonu. Hasgibtir, nerden çıktı
lan şimdi bu? Tanımadığım bir
sürü akrabanın eve doluşacağı
düşüncesi canımı sıkmıştı.
Mutlaka benim odaya da 3-4 kişi
vereceklerdi yatmaları için.
Katlanamazdım ben bu işe.
Aklıma bizim evin bodrumu
geldi...
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 12 01 2025
-
x de fenayım başa belayım
-
beyler 4 şubatta 36 yaşında olacağım
-
11 01 2025 tyler dursun ananıııı siii
-
gırgır değil cidden sosyopatım
-
yüzüme gülüp arkamdan tuzak kuranlar var
-
müminn cinn davet etmek
-
çaycı hüseyin makat deliğine dinamit sokup
-
2025 de çocuklar duymasın başlıyacakmış
-
uremek icin yaratildiysak
-
mentalcelin sanki karilarla muhabbet edebilme
-
5 s3ne önce zengincrossdresser doyumsuz kevaşe
- / 1