1. 26.
    0
    ulan hepte sümüklü olur amk ahahaha yıllar gdçince o kız sümükteb taş olmuştur yalanına sokayım amk ahaha
    ···
  2. 27.
    0
    Fidan telefonumla gelince, surat
    ifadesinden, telefonu ne için
    istediğimi anlamadığını sezdim.
    "Resim çekmesini biliyormusun?"
    dedim. "Biliyorum da, nerden
    açılıyor bu?" dedi. Tarif ettim,
    açtı, buldu fotoğraf çeken tuşu,
    "Tamam!" dedi. "iyi, geç şimdi
    şuraya, resimlerimizi çek!
    Yakından, uzaktan, değişik
    değişik açılardan, bol bol çek!"
    dedim. Fidan geçti, resim
    çekmeye başladı. Ben de
    Zeynebin boynundan aşağı, göğüs
    çatalına doğru öpüp yalamaya
    başladım. Debelenirken
    gömleğinin birkaç düğmesi
    patlamıştı. Gömleğini, en
    yukardan bir düğme, birkaç
    düğme de alttan tutuyordu. Zaten
    debelenmeseydi bile, o kafam
    gibi göğüsleri bütün düğmeleri
    patlatacak gibi duruyordu.
    ···
  3. 28.
    0
    hangi köy lan orası? atlayıp gelicem
    ···
  4. 29.
    0
    Hadi lan
    ···
  5. 30.
    0
    Fidan korkmuştu, ağlamaya
    başladı, "Abla, söyleme ne olur!"
    diye yalvarıyordu. Doğrusu ben
    de acaip tırsmıştım, babam bu
    yaptığımı duysa kalp krizi
    geçirirdi kesin. Buna izin
    veremezdim, ses tonumu
    yükseltip, "Saçmalama Zeynep!
    Kimseye birşey söylemeyeceksin!
    Ya değilse... " dedim tehditkar bir
    şekilde. Zeynep diklenerek, "Evet,
    ya değilse ne yaparsın?" dedi.
    işin tuhaf tarafı, yarım
    bıraktığım cümlenin gerisini
    nasıl tamamlayacağımı ben de
    bilmiyordum, çaresizlikten
    yarım çıkmıştı ağzımdan. Ve
    Zeynep yememişti Blöfümü, pis
    pis sırıtarak, "Ben gidiyorum,
    şimdi söyleyecem, görürsün sen
    birazdan!" dedi ve kapıya
    yöneldi.
    ···
  6. 31.
    0
    Hızlı yaz
    ···
  7. 32.
    0
    amk köylüsü ahahahahah
    ···
  8. 33.
    0
    Ben fazla dayanamadım, daldım
    içeriye, "Kızın zütü yırtılmış ve
    kanamıştır!" dedim. Ben içeriye
    girince Fidan külodunu çekmişti
    hemen yukarıya. Zeynep halen
    ısrar ediyordu, "Dön kız arkanı,
    bakacam zütüne!" dedi. Fidan
    utana sıkıla döndü arkasını
    Zeynebe. Zeynep Fidan'ın
    külodunu indirdi ve "Eğil biraz!"
    dedi. Fidan öne doğru eğildi
    biraz. Zeynep de iki eliyle
    Fidan'ın zütünün yanaklarını
    ayırdı, züt deliğini inceliyordu.
    O manzara karşısında benim
    yarak kazık gibi oldu tabii.
    Zeynep Doktor edasıyla Fidan'ın
    züt deliğini biraz inceledikten
    sonra, bilgiç bir tavırla,
    "Hmmm! Tamam, büzüğün
    yırtılmış! Ama korkulacak birşey
    yok, kendi kendine iyileşir!"
    dedi. Sonra kendi eliyle Fidan'ın
    külodunu yukarı çekti. Fidan da
    doğruldu ve kot pantolonunu
    çekti yukarı, düğmesini ilikledi.
    ···
  9. 34.
    0
    Ccctakipteyiccc
    ···
  10. 35.
    0
    köylü kızı mı gibtin lan
    ···
  11. 36.
    0
    Zeynep Fidan'a bağırmaya devam
    ediyor, "Biliyordum gibiştiğinizi!
    Ne olacak şimdi? Düştün mü
    benim durumuma! Şimdi seni
    kim alır bu halinle? Harun
    hayatta evlenmez seninle! Sen de
    benim gibi gider, babam
    yaşındaki bir adama kakalarsın
    kendini!" diyordu. Bir an
    kararsız kaldım, ne yapacağımı
    bilemedim. Tam, içeri gireyim,
    bunun adet kanı olabileceğini
    söyleyim diye düşündüm ki,
    Fidan benden önce davranıp,
    "Abla valla düşündüğün gibi
    değil, arkadan yaptı sadece.
    Amıma ellemedi bile! iki gözüm
    önüme aksın ki doğru
    söylüyorum!" dedi. Zeynep ise
    kızın üstüne üstüne gitmeye
    devam ediyordu, "Emin misin
    bundan? Bu kan neyin nesi
    ozaman?" diyordu.
    ···
  12. 37.
    0
    Ben de Zeynebe, alaycı bir
    gülümsemeyle, "Göreceğini
    gördün mü Doktor hanım? Kız
    bakiremiymiş?" dedim. Zeynep
    sinirle ayağa kalkarak karşıma
    dikildi, "Sen sus, konuşma! Ulan
    madem okadar azgınsın, köyde
    gibilecek okadar karı kız var,
    hepsi de yarak diye geberiyor,
    bir kaş göz etsen altına dünden
    yatacaklar, git onları sıraya düz,
    gib hepsini de! Ama Fidan'dan ne
    istiyorsun salak? Hem sen dur
    bakalım, bu yaptığınızı teyzeme
    ve dayıma söylediğimde, böyle
    sırıtmaya devam edecekmisin,
    göreceğiz!" dedi.
    ···
  13. 38.
    0
    xhamster hikayeleri
    ···
  14. 39.
    0
    Köyü söyle lann
    ···
  15. 40.
    0
    Fidan'a, "Gel buraya, kemerimi
    çöz, pantolonumun düğmesini aç,
    fermuarımı indir, yarağımı
    çıkar!" dedim. Fidan hemen
    telefonu kenara bıraktı, geldi,
    dediklerimi yaptı. Yarağım
    serbest kalınca bir nebze
    rahatlamıştım. Fidan'a resim
    çekmeye devam etmesini
    söyledim. Zeynep ise yarağımı
    görünce bakışlarını pür dikkat
    yarağıma dikmişti. Artık
    debelenmeyi de, konuşmayı da
    bırakmıştı. Ama ben yine de
    ellerini bırakmıyordum. Ben
    Zeynebin bacaklarında,
    kasıklarına yakın oturuyordum.
    Biraz aşağı, dizlerine doğru
    kaydım. Fidan'a, Zeynebin
    şalvarını ve külodunu aşağı
    sıyırmasını, sonra da resim
    çekmeye devam etmesini
    söyledim. Fidan şalvarı ve
    külodu aşağı sıyırırken, Zeynep
    sadece yutkunuyordu,
    heyecanlandığı belli oluyordu.
    ···
  16. 41.
    0
    up up up
    ···
  17. 42.
    0
    Annem henüz gelmemişti. Kızlar
    içeriye girerlerken, kapıda
    hepsine tek tek, "Hoş geldin!"
    deyip, tokalaştım. Tokalaşırken
    kızlardan bir sinyal
    alabilirmiyim umuduyla, en
    ufacık detayları dahi
    kaçırmamaya çalışıyordum. Bir
    iki tanesi sanki elimi hiç
    bırakmayacak gibi tokalaşmıştı.
    Ben elimi çekmesem onlar da
    çekmeyecekti. Öyle
    tokalaşanların gözlerine biraz
    daha içten baktım. Ve aynı içten
    karşılığı aldım. O anda tek
    düşüncem, acaba bunlardan
    birini gibebilirmiyim idi.
    Çok geçmeden annemin sesi
    duyuldu karanlık bahçeden,
    galiba birileri daha vardı
    yanında, onlarla konuşuyordu.
    Az sonra onlar da verandanın
    önünde göründüler. Annemin bir
    koluna Zeynep, diğer koluna da
    Fidan girmişti. Doğrusu onların
    geleceğini hiç beklemiyordum,
    tam sürpriz oldu bu. Onlara da,
    "Hoş geldin!" deyip, tokalaştım.
    Tokalaşırken Fidan elimi kuş gibi
    hafif tuttu ve hemen çekti elini.
    Gözlerime de bakmamıştı. "Hoş
    bulduk Harun abi!" demesi ise
    beni daha çok şaşırtmıştı.
    Annemin herşeyi anlamasından
    korkuyor gibi bir hali vardı
    sanki. Yada aklı sıra, anneme, ne
    kadar ağırbaşlı, nekadar hanım
    hanımcık bir kız olduğu imajını
    vermeye çalışıyordu kurnaz şey!
    Hem ne diye annemin koluna
    girmişlerdi ki? Belki de akılları
    sıra, onları birdaha gibmeyeyim,
    veya resimleri kimseye
    göstermeyim diye anneme
    sığınmışlardı? Zeynep'le
    tokalaşırken, orta parmağımla
    avucunun içini birkaç kez
    kaşıdım. Zeynep hemen
    bakışlarını yere dikerek elini
    çekti ve "Hoşbulduk Harun!"
    diyerek içeri geçti.
    ···
  18. 43.
    0
    up up up
    ···
  19. 44.
    0
    Karanlık bahçede kızların neşeli
    sesleri yaklaşıyordu. Az sonra
    verandanın bahçeye vuran
    ışığında göründüler. Ellerinde
    çantalar, bazılarında poşetler
    vardı, ki içlerinde geceliklerinin
    olduğunu tahmin ediyordum.
    Öndeki grupta, 16-17 yaşlarında
    4 kız, ikişer ikişer kol kola
    girmişler, birbirlerine birşeyler
    söyleyip kıkırdaşıyorlardı.
    Arkadaki grupta 5 kız vardı,
    onlar yaşça bir iki yaş daha
    büyük ve biraz daha
    ağırbaşlıydılar. Ama onlar da
    kol kola girmişler ve
    neşeliydiler. Gelen kızların hiç
    birini tanımıyordum. Ama
    muhtemelen çoğu, yada hepsi
    halalarımın kızlarıydı ve onların
    hepsi beni tanıyorlardı. Bizim
    köyden tek üniversitede okuyan
    bendim ve bu da köyde parmakla
    gösterilmemi sağlıyordu. Ama
    annemin işgüzarlığına da anlam
    verememiştim. Yoksa beni
    evlendirmek için kız mı seçmeye
    çalışıyordu? Çünkü annemde son
    zamanlarda gelin adayı bulmak
    gibi bir takıntı ortaya çıkmıştı.
    ···
  20. 45.
    0
    Yıllar olmuştu bodrumda
    yatmayalı. Şimdi de bodrumda
    yatacaktım. Bizimkiler
    misafirlerle gelmeden yorganı
    döşeği, eşofmanlarımı ve
    Laptopumu indirdim bodruma.
    Tahta sedire hazırladım
    yatağımı. Çıktım yukarı,
    babamları beklemeye başladım.
    Babam, kimin nerede yatacağının
    düzenlemesini yapmak için
    önden gelmişti. Misafirler
    annemle birlikte geleceklermiş.
    Babama bodrumda yatacağımı
    söylediğimde, "iyi, iyi! O zaman
    problemi çözdük! Şimdi kızların
    3-4 tanesini de senin odanda
    yatırabiliriz!" dedi. Şaşırmıştım,
    "Kızlar mı? Kimler geliyor ki?"
    dedim. "Valla bilmiyorum, ben
    ordayken halaların, kim kimin
    evinde yatacak diye
    konuşuyorlardı, bir sürü yatılı
    misafir varmış. Annen de
    halalarının evlerinde yatacak
    yer açılsın diye, kızların bizim
    evde yatabileceğini söyledi.
    Gelirler birazdan!" dedi.
    Şansa bak be! Ben, yaşlı başlı,
    sıkıcı akrabalar gelecek diye
    düşünürken, babam kızların
    geleceğini söylüyordu. Bodrumda
    yatacağımı söylediğime köpekler
    gibi pişman olmuştum. Ama
    şimdi kıvıramazdım, mecburen
    bodrumda yatacaktım. Kahretsin,
    belki de acaip bir fırsatı
    kaçırmıştım. Bir an için, evin
    içinde 8-10 tane kızın gecelikle
    pijamayla dolaştığını, banyoya
    tuvalete o halde girip
    çıktıklarını, sonra da ikişer üçer
    kızın aynı yatakta birbirlerine
    sarılarak yatacaklarını gözümün
    önünde canlandırdım. Sonra da
    Zeynebin, köydeki karıların
    kızların hakkında söylediklerini
    düşündüm. Yarağım kıpırdamaya
    başlamıştı, babamın yanında
    çadırı kurmamak için, elimi
    cebime sokup, yarağımın
    isyanını bastırdım.
    ···